Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/145 E. 2023/137 K. 06.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/145
KARAR NO : 2023/137
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 16/05/2022
KARAR TARİHİ : 06/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: … …. tarafından borçlular … ve …’nın üç adet kredi çektiğini, bu krediler çekilirken, çok sayıda üçüncü kişi, taşınmazlarını rehin gösterdiklerini, bu üçüncü kişilerden birinin de, müvekkili olduğunu, kredilerin ödenmemesi üzerine, … tarafından Antalya Gayrimenkul Satış İcra Dairesi … sayılı dosyası ile … tarihinde “İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu İle Takip başlatıldığını, bu takipte, … borçlu olarak gösterildiğini, …’ın … A.Ş.’den kredi çekmiş olup, ortağı …’nın ise bu krediye hem müşterek borçlu, hem de müteselsil kefil olmuş olduğunu, ayrıca bazı taşınmazlarını da ipotek olarak verdiğini, diğer tüm borçluların da, bu kredi için bazı taşınmazlarını ipotek verdiğini, müvekkilinin … parseldeki arsasında … TL ipotek olduğunu, …’ın acze düşmesi neticesinde, alacaklı banka, alacağını ipoteklerden alabilmek için, yukarıda zikredilen icra dosyasını başlattığını, alacaklı bankanın … tarihinde başlattığı bu takibi aylarca devam ettirmiş, satış işlemine geçebilmek için birçok işlem yaptığını, en sonunda yaklaşık 1,5 yıl sonra Haziran 2021’de bir kısım taşınmazlar için satış kararı aldırttığını, … tarihindeki satış ilanına göre …, … ve …’ya ait üç parselin satışının ilan edildiğini, satış ilanının taraflara tebliğinden sadece birkaç gün sonra, yani … tarihinde, dava dilekçesi ekinde sunulan, icra dosyasında da mevcut temlikname yapıldığını, temliknameye göre tüm alacakların … tarafından … TL karşılığında …’ya devredildiğini, uzun bir süre dosyaya borcu sona erdirmeye yönelik hiçbir işlem yapmayan Avcı ailesinin ne zamanki dosyada kendilerine ait üç parselin ihaleden satışına karar verildiğinde böyle bir temlik işlemi yapmış ve yine aileden biri üzerine alacağı devraldığını belirterek sonuç olarak … parseldeki taşınmazda bulunan ….-TL’lik ipoteğin kaldırılmasını, tapudan terkinini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: eldeki davanın ipoteğin fekkine ve tapudan terkinine ilişkin dava olduğunu, müvekkilinin ipotek alacağını … ….’den temlik alan temlik alacaklı olduğunu, ipotek fekki istenen alacak banka alacaklarına ilişkin olup görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemeleri olmakla birlikte Ticaret Mahkemeleri arasında da görev paylaşımı olup Antalya’da Banka Alacaklarına ilişkin görevli mahkemenin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu, taraflarınca davacı tarafın da davalı olduğu ipotek alacağına ilişkin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açıldığını, bu davanın ticari iş niteliğinde olduğu, HSK’nın … sayılı kararı gereğince Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinde görülmesi gerektiği belirtilerek dosya Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesine gönderildiğini, bu nedenle; eldeki davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmesinin yasaya aykırı olduğunu, görevsizlik kararı verilmesini aynı zamanda Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas Sayılı dosyası ile bağlantılı olması sebebiyle birleştirme kararı verilmesini talep etmiştir.
Dava, ilk önce, Antalya … Asliye Hukuk mahkemesinin … esasında açılmış ve yapılan yargılama sonunda mahkemece … tarihinde görevsiz olunduğundan, ticaret mahkemesi görevli olduğundan bahisle, usulden ret kararı verilmiştir. Hükmün kesinleşme tarihi … olup, dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talebi tarihi … olmakla, talep süresinde usuli bir sorun yoktur.
Dava, ipoteğin kaldırılması talebinden ibarettirb
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan/YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir.
Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2017/17-1097 esas, 2019/458 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Ticari davalar, mutlak ticari davalar, nispi ticari davalar ve yalnızca bir ticari işletmeyle ilgili olmasına rağmen ticari nitelikte kabul edilen davalar olmak üzere üç gruba ayrılır.
Mutlak ticari davalar, tarafların tacir olup olmadığına ve işin bir ticari işletmeyi ilgilendirip ilgilendirmediğine bakılmaksızın ticari sayılan davalardır. Mutlak ticari davalar, TTK’nın 4/1. maddesinde bentler hâlinde sayılmıştır. Bunların yanında Kooperatifler Kanunu (m.99), İcra ve İflas Kanunu (m.154), Finansal Kiralama Kanunu (m.31), Ticari İşletme Rehni Kanunu (m.22) gibi bazı özel kanunlarda belirlenmiş ticari davalar da bulunmaktadır. Bu guruptaki davaların ticari dava sayılabilmesi için taraflarının tacir olması veya ticari işletmeleriyle ilgili olması gibi şartlar aranmaz. TTK’nın 4/1. bendinde sınırlı olarak sayılan davalar arasında yer alması veya özel kanunlarda ticari dava olarak nitelendirilmesi yeterlidir. Bu davalar kanun gereği ticari dava sayılan davalardır. Nispi ticari davalar, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili olması hâlinde ticari nitelikte sayılan davalardır. TTK’nın 4/1. maddesine göre, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan ve iki tarafı da tacir olan hukuk davaları ticari dava sayılır. Bu hükme göre bir davanın ticari dava sayılabilmesi için, hem iki tarafın ticari işletmesini ilgilendirmesi hem de iki tarafın tacir olması gereklidir. Bu şartlar birlikte bulunmadıkça, uyuşmazlık konusunun ticari iş niteliğinde olması veya ticari iş karinesi sebebiyle diğer taraf için de ticari iş sayılması davanın ticari dava olması için yeterli değildir. Ticari iş karinesinin düzenlendiği TTK’nın 19/2. maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hâle getirmez. TTK, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Hâl böyle olunca, işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava hâline getirmez. Üçüncü grup ticari davalar, yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin davalardır. Asliye ticaret mahkemesi ile asliye hukuk mahkemesi ve diğer hukuk mahkemeleri arasındaki hukuki ilişki, 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu’ndan ve 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 6335 sayılı Kanunla yapılan değişiklikten önceki hâlinden farklı olarak iş bölümü ilişkisi değil görev ilişkisidir.
Somut olayda, mutlak ticari davaya vücut veren bir uyuşmazlık yoktur. yalnızca bir tarafın ticari işletmesini ilgilendiren havale, vedia ve fikri haklara ilişkin dava da söz konusu değildir.
Asliye hukuk mahkemesi özetle; “davaya konu ilişkideki ipotek alacağı dava dışı … ….’den temlik alan ve temlik alacaklısı konumunda bulunan davacı ile davalı arasındaki ilişkiden kaynaklanıp, banka alacaklarından kaynaklanan bir ilişki ve ticari iş ilişkisi bulunması nedeniyle ve banka alacaklarına bakmakla görevli mahkemeler ticaret mahkemeleri olması nedeniyle” şeklindeki gerekçe ile görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur.
Yukarıda belirtildiği üzere, ticaret mahkemesi ihtisas mahkemesi olup, uyuşmazlığın ticaret mahkemesinde görülmesi için kanuni şartlar açıktır. Kabule göre, temlik veren şu aşamada davada taraf olmadığından, görevin belirlenmesinde konumu dikkate alınmaz. Somut olayda davacı ve davalının tacir olduğunu gösterir bir bilgi veya belge yoktur. Yasada belirtilen her iki tarafın tacir olması ve ticari işletmesi ile ilgili hususlardan doğmasına ilişkin koşul bulunmadığı gibi, TTK 4. maddesinde sayılan davalardan da olmadığından, davanın ticaret mahkemesinde görülmesi mümkün değildir. Temlikten kaynaklanan bir ilişki vardır.
Davanın niteliği itibariyle 6100 Sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince genel görevli Asliye Hukuk Mahkemelerinde görülmesi gerektiğinden, davalı vekilinin görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğu tespit edilmiştir. (Emsal ilamlar; Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 2015/7717 -10326 esas ve karar sayılı 12/10/2015 tarihli kararı ile Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 21/03/2019 tarihli, 2017/11-2630 esas ve 2019/ 328 karar sayılı kararı) (İstanbul BAM 44. HD., 2021/1572 E, 2021/1639 K)
Uyuşmazlığın çözümünde 6098 sayılı TBK’nun 183. vd. maddeleri hükümlerinin uygulanacağından, dava konusu uyuşmazlık ticari dava niteliği taşımamaktadır. (Bakınız Yargıtay 11.HD’sin 2015/14950 Esas, 2016/3539 Karar ve Yargıtay 13.HD’sinin 2015/15096 Esas, 2017/2181 Karar sayılı ilamları) (İstanbul BAM 16. HD., 2019/330 E, 2019/384 K)
Yukarıdaki tüm açıklamalar ışığında, mahkememizin görevli olmadığı, görevli mahkemenin genel görevli Asliye Hukuk mahkemesi olduğu anlaşılmakla; davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Görevsizlik kararımız istinaf edilmeden kesinleştiğinde Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesi ile olumsuz görev uyuşmazlığı meydana geleceğinden dosyanın Bam ilgili Dairesine gönderilmesine,
Dair, tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 08/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır