Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/113 E. 2023/543 K. 03.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/113
KARAR NO : 2023/543
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 29/06/2021
KARAR TARİHİ : 03/10/2023

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; Davalının müvekkilinin ticari hesabından İstihbarat Ücreti, Kobi Skorlama İstihbarat Ücreti ve Erken Kapama Komisyon Ücretlerine ilişkin kesintiler yaptığını, bu kesintilerin iadesi için Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile 1.1586,44-TL nin iadesi için takip başlattıklarını, davalı itiraz ederek takibin durmasına sebebiyet verdiğini beyan ederek; itirazın iptaline, %20 icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili … Asliye Hukuk (Ticaret) Mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; Davacının haksız olarak kesildiğini iddia ettiği tüm tahsilatlardan ve miktarlardan uzun bir süredir haberdar olduğunu beyan ederek; haksız ve dayanaksız davanın reddine, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası yönünden İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasının incelenmesinde, davacı alacaklı tarafından davalı borçlu banka aleyhine asıl alacak ve faizler ile birlikte 1.586,44 TL toplam alacak için girişilmiş ilamsız icra takibi olduğu, borçluya gönderilen ödeme emrine karşılık borçlu vekilinin … tarihinde borca itiraz ettiği, takibin … tarihinde durdurulmasına karar verildiği ve İİK’nun 67 maddesi gereği yasal 1 yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … … tarihli raporunda sonuç olarak; ”
Her ne kadar dosyada bütün sayfaları bulunmamakla birlikte davalı bankanın web sitesinden eski sözleşmelere ilişkin yapılan araştırmada taraflar arasında imzalanmış olan “Genel Nakdi ve Kredi Sözleşmesi”nin “Faiz, Komisyon, Vergi, Fon ve Masraflar” başlıklı maddelerinde, bankaların sözleşmeye dayalı olarak her türlü krediye faiz, komisyon uygulamasında yetkili olduğu, belirlenecek faiz ve komisyonların müşteri cari hesabına borç olarak kaydedilebileceği, müşterinin hesabına borç olarak yazılan her türlü faiz, komisyon, ekspertiz ücreti ve masrafları derhal ve nakden ödemekle yükümlü olduklarının yazılı olduğu, her ne kadar sözleşmelerde faiz ve komisyon oranları ile ücret ve masrafların hangi oranda yazılı olacağı belirtilmemiş olsa da bankaların tüketici kredilerinin dışında kalan diğer bütün kredi işlemlerinde serbestçe faiz, komisyon ve masraf alınmasının mümkün olduğu, bankaların faiz dışındaki gelirlerinin açılan kredinin üzerinden maktu ve nispi oranda komisyon niteliğinde olabileceği veya kredi işleminde fiilen yapılan herhangi bir masrafın karşılanması amacıyla masraf alınabileceği ve bu husustaki tarifelerin banka şubelerinde ve web sitelerinde ilan edildiği, alınan faiz dışı gelirlerin komisyon niteliği gösterdiği ve genel bankacılık uygulamalarında tahsil edilen tutarların makul sınırlarda kabul edilebilecek oranda olduğu hususları göz önüne alındığında;
-Davalı bankaca tahsil edilen 143,59 TL. tutarındaki “Erken ödeme komisyon tahsilatı” nın diğer banka ücret/komisyonlarıyla karşılaştırıldığında makul düzeyde olduğu, hatta …’ın aynı dönemde %10 oranında erken kapama komisyonu aldığı göz önüne alındığında, tahsil edilen tutarın iade edilmesinin uygun olmayacağı ve haksız kazançtan söz edilemeyeceği, -Davalı bankanın kullandırılan krediye ilişkin olarak … tarihinde tahsil ettiği 320,25 TL. tutarındaki “İstihbarat Ücreti”nin, Bankanın ilan ettiği ve sözleşme hükümleri ile de uyumlu olduğu, diğer banka ortalamalarının altında olduğu, makul sınırlarda kabul edilebilecek oranda olduğu ve iade edilmesinin uygun olmayacağı,
-Davalı bankanın, 2 farklı tarih ve kredi kullandırımına ilişkin tahsil ettiği toplam 418,00 TL tutarındaki “KOBİ Skorlama İstihbarat Ücreti”nin; Bankanın sözleşmeye uygun olarak ilan ettiği tutarlar üzerinden aldığı, bu ücretlere ilişkin haksız kazançtan söz edilemeyeceği ve iadesi gerekmediği “
sonuç ve kanaatine varmıştır.
Kesin hüküm hususu 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiş ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır.
HMK’nın 303. maddesine göre kesin hüküm “1-Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. 2-Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder,…” denilerek, tanımlandığı gibi şartları düzenlemiştir. İlgili düzenleme ile şekli anlamda kesinlik, maddi anlamda kesinliğin ön şartı olarak kabul edilmiş, maddenin devamında ise; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesini, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve son olarak dava konularının aynı olması şeklinde belirlenen üç şarta bağlamıştır. Kesin hüküm, öncelikle hükmü veren mahkeme de dâhil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Bir hüküm maddi anlamda kesinleştikten ve hangi tarafın ne yönde haklı olduğu tespiti yapıldıktan sonra artık tüm mahkemeler, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak, aynı dava konusu hakkında verilmiş bulunan kesin hüküm ile bağlıdırlar. Bunun sonucunda; aynı dava yeniden incelenemeyeceği (kesin hüküm itirazı) gibi, aynı konuya ilişkin yeni dava, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdır(kesin delil). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2-2291 E. 2020/845 K.)
Mahkememizin … esas saylı dosyasında davacının;”… davalı müvekkilinin … tarihinde toplam 238,66 TL erken kapama komisyonu adı altında sözleşmeye aykırı kesinti yaptığını, davalı bankanın yine müvekkilinin hesabından … tarihinde toplam 143,59 TL erken ödeme komisyonu adı altında kesinti yaptığını, müvekkilinin yine davalı bankadan çeşitli tarihlerde krediler kullanmasına rağmen davalı bankanın yasal dosya masraflarını tahsil etmesine rağmen müvekkilinin hesabından istihbarat ücreti, kullandırım ücreti ve skorlama komisyonu adı altında kredi kullanmadığı tarihlerde de haksız kesintiler yaptığını, bu sebeplerle müvekkilinden haksız alınan 380,25 TL nin tahsilini.” dava ve talep etmiştir.
Somut olayda; davacı iş bu davadan önce aynı davalıya karşı, aynı alacak kalemlerine ilişkin, aynı taleplerle ilgili açtığı dava, mahkememizin … esas sayılı dava dosyasında görülmüş ve verilen karar şekli anlamda kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ve mahkememizin … esas … karar sayılı dosyası nazara alınarak, uyuşmazlığın kesin hükümle daha önce çözüldüğü anlaşıldığından, iş bu davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın HMK’nın 114/1-i maddesi gereği USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 269,85 TL harçtan peşin alınan 59,30-TL nin Mahsubu ile eksik alınan 210,55 TL nin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendisi üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.586,44-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara İADESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davacı vekili Av…. ile e- duruşma talep eden davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.03.10.2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza