Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/903 E. 2023/362 K. 06.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/903 Esas
KARAR NO : 2023/362
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 21/12/2022
KARAR TARİHİ : 06/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;; müvekkili bankanın … şubesi ile davalı … ve dava dışı … arasında kredi kartı ve ticari ek hesap sözleşmesi imzalandığı, davalı tarafından kredi kartı ve ek hesapların aktif bir şekilde kullanıldığı, borçların vadesinde yapılmaması sebebiyle davalı tarafa … tarihli ihtarname gönderildiği ve Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … dosyası üzerinden davalı ve dava dışı borçlular hakkında ilamsız icra takibine geçildiği, diğer borçlular yönünden takibin kesinleştiği, davalı tarafından ise takibe itiraz edildiği, arabuluculuk başvurusunda anlaşma sağlanamadığı, müvekkili bankanın icra takibine konu tutar kadar alacaklı olduğu, yapılacak inceleme alacaklarının varlığı ve miktarının ortaya çıkacağı belirtilerek Sayın Mahkemeden öncelikle ihtiyati haciz kararı taleplerinin kabulüne, icra dosyasına yapılan itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminata karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın alacağının kaynağı olan kredi sözleşmesinin … tarihinde akit edildiği ve davalı taraf olan müvekkilinin sözleşmeyi kefil sıfatıyla imzaladığı, davalı …’nın sözleşme tarihinde kredi talebinde bulunan şirketin yetkilisi ve sahibi olduğu, davacı tarafın … tarihinde sözleşme imzalanmasına rağmen dava dışı şirkete kredi tahsisini uzunca süre yapmadığı ve kredi kullandırmadığı, bu nedenle davalı taraftan davaya konu alacak talebinde bulunulmasının yasaya ve hakkaniyete aykırı olduğu, davalı müvekkilinin Mayıs 2021 ayında dava dışı şirkete ait hissesini ve tüm yetkilerini kredi sözleşmesinde ismi yer alan ve kefil sıfatıyla sözleşmeye imza atan … isimli kişiye noterden devrettiği, uzunca süre kredi verilmemesi nedeniyle müvekkilinin hisselerini devretmek zorunda kaldığı, cail kredi ihtiyacı nedeniyle kefil olduğu, dava sonra davacı tarafın kredi sözleşmesine dayanarak dava dışı … isimli şahsa kredi kartı vererek borcu davalı müvekkilinden istemesinin yasaya aykırı olduğu, davaya konu alacağın kaynağı olan kredi kartının hangi tarihte v ekime teslim edildiği ve hesap sözleşmesinin kemin ile ve hangi tarihte yapıldığının davacı taraftan sorulmasını ve evrakın davacı tarafın Antalya Bölge Mü inden istenebilmesini arz ve talep ettikleri, davalı taraf olan müvekkiline kredi kartı teslim edilmediği, Mahkeme tarafından bilirkişiden rapor aldırılmasını talep ettikleri belirtilerek davanın reddine ve kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, Antalya Banka Alacakları Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası yönünden itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelemesinde; alacaklı banka tarafından borçlular … aleyhine 33.547,28.-TL toplam alacak için girişilmiş ilamsız icra takibi olduğu, takibe borçlu tarafından … tarihinde itiraz edildiği, takibin durduğu yasal bir yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı bilirkişi … tarihli raporunda sonuç olarak; “Davacı banka tarafınca, dava dışı asıl kredi lehtarı … Şirketine kullandırılan … kat tarihi ve … tarihi itibariyle kredili mevduat hesabı, ticari kredi kartı ve nakdi çek kredisinden doğan banka alacağının davalı kefil …’nın kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefilin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumluluğu doğmaktadır.
Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla ve … tarihinde temerrüt halinde bulunan davalı kefil …’nın takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğunun hesaplanması aşağıdaki tabloda yapılmaktadır:
Tablo özetlendiğinde, dava dışı şirketin kullandığı kredilerden doğan davalı …’nın takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu:
29.619,83 Asıl alacak
2.254,18 İşlemiş akdi faizi
550,34 İşlemiş temerrüt faizi
38,78 Gider vergisi
996,00 İhtar masrafı olmak üzere toplam 33.459,13 TL. bulunmaktadır.
Talep sınırları dikkate alındığında davalının kefalet sorumluluğu:
29.619,83 Asıl alacak
2.164,47 İşlemiş akdi faizi
550,34 İşlemiş temerrüt faizi
38,78 Gider vergis
996,00 İhtar masrafı olmak üzere toplam 33.369,42 TL. olmaktadır.
Takip tarihinden itibaren asıl alacak tutarı %23,16 temerrüt faizine ve sözleşme uyarınca yansıtılabilecek olan faiz üzerinden % 5 gider vergisine tabi bulunmaktadır,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı … Limited Şirketi ile imzalanan … tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının kredi kartı ve ek hesap alacağından kaynaklı Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı Bankanın Antalya … Şubesi ile dava dışı … Limited Şirketi arasında imzalanan … tarihli …-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalının ve dava dışı …’ın sözleşme tarihinden sonra kullandırılaracak krediler için ve …-TL limitle müteselsil kefil oldukları, davalının şirket kaşesi üzerine şirketi temsilen ve kendi adına asaleten sözleşmeyi imzaladığı, Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. İhtarnamenin davlıya … tarihinde tebliğ edildiği davalının … tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 Sayılı TBK 584.Maddesinde”Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmiş olması şarttır.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumlu olacağı miktarın artmasına veya adi kefaletin müteselsil kefalete dönüşmesine ya da kefil yararına olan güvencelerin önemli ölçüde azalmasına sebep olmayan değişiklikler için eşin rızası gerekmez.
(Ek fıkra: 28/3/2013-6455/77 md.) Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletler, mesleki faaliyetleri ile ilgili olarak esnaf ve sanatkârlar siciline kayıtlı esnaf veya sanatkârlar tarafından verilecek kefaletler, 27/12/2006 tarihli ve 5570 sayılı Kamu Sermayeli Bankalar Tarafından Yürütülen Faiz Destekli Kredi Kullandırılmasına Dair Kanun kapsamında kullanılacak kredilerde verilecek kefaletler ile tarım kredi, tarım satış ve esnaf ve sanatkârlar kredi ve kefalet kooperatifleri ile kamu kurum ve kuruluşlarınca kooperatif ortaklarına kullandırılacak kredilerde verilecek kefaletler için eşin rızası aranmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalının kefaletlerinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu, davalının şirketi … tarihinden itibaren temsil ve imza yetkisine sahip olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalının kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak, davacı tarafın takipte talep ettiği bedeller ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin, 29.619,83-TL asıl alacak, 2.164,47-TL işlemiş akdi faiz, 550,34-TL işlemiş temerrüt faizi, 38,78-TL gider vergisi, 996,00-TL masraf olmak üzere toplam 33.369,42-TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine
2-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 23,16 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, 6.673,88-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4- Dava açılırken harç alınmadığından 80,70-TL başvuru harcı ile alınması gereken 2.279,46.-TL karar ve ilam harcı olmak üzere 2.360,16-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
5-Davacının yapmış olduğu bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere ücretinden ibaret 1.656,75.-TL’nin kısmen kabul- kısmen red oranında 1,648,00.-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 177,86.-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 3.103,46-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 16,54.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 06/06/2023

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı