Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/864 E. 2022/928 K. 09.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/864
KARAR NO : 2022/928

DAVA : Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti
DAVA TARİHİ : 07/12/2022
KARAR TARİHİ: 09/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Teminat Mektubunun Hükümsüzlüğünün Tespiti davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili, dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, Şanlıurfa … Asliye Hukuk mahkemesi … esas sayılı dosyadan kaynaklı Antalya Genel İcra Dairesinin …esas sayılı icra dosyası üzerinden aleyhine takip başlatıldığını, icranın geri bırakılmasını sağlamak için dosyaya bilgisi verilen teminat mektubunun sunulmak istendiğini, bu sebeple, söz konusu teminat mektubunun 10/01/2022 tarihinde …kargo ile Antalya Genel icra dairesine gönderildiğini ancak daha sonra Antalya Genel İcra dairesinin teminat mektubunu kaybettiğini, bu sebeple de teminat mektubunun rızası dışında zilyetliklerinden çıktığını, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, fakat bu süre zarfında teminat mektubunun aslı bulunamadığı için işlem yapılamadığını ve müvekkillerinin mağdur olduğunu, mağduriyetin devam ettiğini, ardından teminat mektubunun kötü niyetli şahısların eline geçmemesi, müvekkilin mağduriyetinin bertaraf edilmesi, bankadan teminat mektubunun iptalini sağlamak adına bilgisi verilen teminat mektubunun iptaline karar verilmesini istemi ile Şanlıurfa Asliye Ticaret mahkemesine … sayılı dosya ile başvurulmuşsa da; aynı dosyada …karar sayılı karar ile mahkeme “açılan davanın hasımsız olarak açılamayacağı”ndan bahisle davanın usulden reddedildiğini, söz konusu olayda, teminat mektubunu ihmalleri sonucu kaybeden, Antalya İcra Dairesi bu davada muhattap ve dolayısıyla davalı sıfatında olduğunu, nitekim, Antalya İcra Müdürlükleri yeni model icra müdürlüklerinden olup genel icra müdürlüğü olduğunu beyan ederek; teminat mektubunun hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, teminat mektubunun hükümsüzlüğü talebinden ibarettir.
Dava dilekçesi ekinde de benzer kararlar olmakla; temel olarak söylemek gerekir ki; teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davası muhataba karşı açılmalıdır. (Y. 11.HD.E.2016/5845,K. 2017/4926, T. 2.10.2017)
Dava dilekçesi ekinde sunulan kararlar da bu yönde olmakla beraber, kabule göre icra müdürlüğü iş bu davada taraf sıfatına sahip değildir. Teminat mektubunun muhatabı icra müdürlüğü değildir.
13.12.1967 T., E. 1966/16, K.1967/7 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı’nda banka teminat mektupları garanti sözleşmesi olarak nitelendirilmiştir. Bu karara göre; “Bankanın sıfatı teminatı veren olduğundan, taahhüdü, esas sözleşmeyi yapan taraflardan ve esas akitten ayrı ve tamamen müstakildir. Bankanın taahhüdü lehdarın borcunun geçerliliğine ve varlığına bağlı olmaksızın garanti taahhüdü olarak tecessüm eder. Bir kimse, asıl borçlunun ileri sürebileceği itirazlara bakılmaksızın borcun yerine getirilmemesinden doğan zararın tazminini kabul etmesi halinde o kimseye garanti veren durumundadır. Üçüncü şahsın fiilini garanti eden, yani bu şahsın bir şey yapacağını başkasına vaat eden şahıs müstakil bir taahhüt altına girmiştir.”Öğretide Akyazan’a göre “borçlunun alacaklıya karşı üzerine aldığı bir edimi yerine getirmemesi halinde, belirli bir miktar parayı alacaklının ilk talebinde ona derhal ödemeyi kabul ve taahhüt ettiğine dair banka tarafından verilen mektuba banka teminat mektubu denir.”(Akyazan, Sıtkı, “Tatbikatta Banka Teminat Mektuplarının Ortaya Çıkardığı Çeşitli Sorunlar”, BATİDER, C. VII, S. 3, 1974, s. 567.) Taşpolat’a göre ise, “ teminat mektubu, bankanın muayyen bir işin gerçekleştirilmesini, bir malın teslimini veya bir borcun ödenmesini muhataba taahhüt eden müşterisinin, bu taahhüdün evvelce muhatap tarafından saptanan koşullara uygun olarak yerine getirilmemesi halinde belirli bir paranın, banka tarafından muhataba ödeneceğini garanti altına alan belgedir.” (Taşpolat, Ali, Banka Garantileri, İstanbul 1989, s. 21.)
Teminat mektubu muhataba hitaben düzenlenir. Kendisine garanti verilen kişiye “muhatap”, lehine teminat mektubu verilen kredili müşteriye ise “lehdar”, denilir. (Başara, İzzet., Banka Teminat Mektuplarının Hukuki Niteliği, TBB Dergisi, Sayı 83, 2009, s. 302) Bir başka deyişle, Bankanın lehine garanti verdiği, gerçek veya tüzel kişiye “lehtar”, edimin yerine getirilmesini aksi takdirde tazminat ödemeyi taahhüt ettiği gerçek veya tüzel kişiye ise “muhatap” denilmektedir.(Dinç, Yusuf/ Çetin, Abdurrahman, Türkiye’de Teminat Mektupları: Uygulamalar ve Hukuki Sorunlar)
Yukarıda da belirtildiği üzere, icra müdürlüğü kendisine garanti verilen kişi/kurum olmamakla, muhatap da değildir. Teminat mektubunun iptali veya hükümsüzlüğü davası muhataba karşı açılmalıdır. Teminat mektubunda da belirtilen takip dosyasının alacaklısı kabule göre muhataptır. Teminat mektubunun icra dosyasına sunulması icra müdürlüğünü muhatap yapmaz.
Tüm bu açıklamalar ışığında, davalı olarak gösterilen icra müdürlüğünün taraf sıfatı yoktur. Esasen kabule göre, Adalet Bakanlığına izafeten icra müdürlüğüne dava açılmıştır. Bu nedenle taraf ehliyetinin var olduğu kabul edilmiştir. İcra müdürlüğünün tüzel kişiliği yoktur. Bilindiği üzere kamu tüzel kişiliğinin başında Devlet bulunur. Bakanlıkların Devlet tüzel kişiliğinden ayrı ve bağımsız tüzel kişilikleri yoktur. Çünkü, bakanlıklar Devlet kamu tüzel kişiliğinin birer organı konumundadırlar. Bununla birlikte bakanlıklar, Devlet tüzel kişiliğinin temsilcisi olmayıp, birer organı oldukları için, davada taraf ehliyetine sahiptirler. Devlet tüzel kişiliğini ilgilendiren davalardan temsil yetkisi Maliye Hazinesine aittir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 05.04.2006 T., 2006/7-134 E., 2006/140 K.) Bir kişinin belli bir davada davalı sıfatını haiz olup olmadığı şeklinde nitelendirilen husumetin ileri sürülme zamanı yasa ile kabul edilen bir ilk itiraz olmadığı gibi davalı tarafından ileri sürülmesi gerekli bir def`i de değildir. Davanın her aşamasında ileri sürülmesi mümkün veya mahkemece vakıf olunduğu takdirde re`sen nazara alınması gerekli hukuki bir durumdur (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`nun 25.3.1953 gün 4/147 Esas, 35 Karar sayılı kararı )
Tüm açıklananlar ışığında, davalının taraf sıfatının olmadığının kabulü ile, usul ekonomisi de düşünülerek, duruşma yapmadan, davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Nedenleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın pasif taraf sıfatı yokluğundan REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harçların mahsubu ile hazineye gelir kaydına, harçların davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, gerekçenin tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 10/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır