Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/85 E. 2022/909 K. 01.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/85
KARAR NO : 2022/909
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2022
KARAR TARİHİ : 01/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil inşaat işleri ile iştigal etmekte olup halen yürütmekte olduğu projelerinden birisi Antalya ili Kepez İlçesindeki … inşaat projesi olduğunu, davalı şirket ise Antalya Organize Sanayi Bölgesinde faaliyet gösteren yapı malzemeleri üreticisi ve tedarikçisi olduğunu, müvekkil, … projesi kapsamında inşaa edilen … nolu bloklardaki seramiklerin yapıştırılması işleminde, davalıdan temin ettiği … … marka seramik yapıştırıcısını kullandığını, davalıdan temin edilen seramik yapıştırıcısının kullanıldığı yüzeylerde seramiklerin büyük bölümü yapıştırma anından itibaren kalkmaya, bir bölümü de yapıştırma işleminden bir süre sonra kalkmaya başladığını, bunun üzerine müvekkili, derhal davalı şirkete durumu ihbar ettiğini, davalı şirket yapıştırıcının uygulayıcılar tarafından hatalı tatbik edildiğini iddia ederek ürünün hatalı olduğunu kabul etmediğini, seramik yapıştırıcısı kimyasal bir yapı malzemesi olduğundan ve ilk bakışta yapılacak muayene ile yapıştırıcıda mı yoksa uygulayıcılarda mı hata olduğu anlaşılamayacağından Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi … D.İş dosyası ile davalının ürününün, kendi hazırladığı teknik föy özelliklerinin hiçbirine sahip olmadığı uzmanlarca açıkça tespit edildiğinden, seramik yapıştırıcısının tek fonksiyonu yapıştırma işlemi olduğunu, uygulandığı yüzeyde durmayan bir yapıştırıcının müvekkil tarafından kabul edilmesi mümkün olmadığını, yapıştırıcının uygulandığı seramiklerin bir bölümü düşerek kırılmış ve zayi olmuş, duvara tutunma sağlayamayan seramiklerin yapıştırılması için alt işverene ikinci kez işçilik ücreti ödendiğini, davalının seramik yapıştırıcısı yerine yeniden seramik yapıştırıcısı alınmak zorunda kalındığını, bu işlemler müvekkilinin maddi zarar oluştuğunu, kusurun imalatçı davalıdan mı yoksa uygulayıcıdan mı kaynaklandığının tespiti konusundaki yargı süreci, müvekkilin kusuru olmaksızın 2 yıldan daha uzun bir sürede tamamlanmadığını, davalı, ürün teknik föyündeki ve TS EN 12004-1:2017
standartında belirtilen performans kriterlerinin çok dışındaki ürünü ayıplı devretmekte ağır kusurlu olduğunu, yapı malzemeleri yönetmeliğinde kalıcı olarak kullanılmak üzere imal edildiği belirtildiğinden 2 yıllık zamanaşımı uygulamadığını, bu nedenlerle davalının ağır kusurlu olarak müvekkile satmış olduğu üründen kaynaklı henüz doğmamış zararlarına ve her türlü fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak üzere, davanın kabulü ile davalı imalatçı ve satıcı şirketin ağır kusuru nedeniyle fazlaya ilişkin hakkımız saklı kalmak üzere müvekkilin uğramış olduğu 245.000,00-TL zararın yukarıda izah edilen zarar tarihlerinden itibaren işletilecek faiz ile beraber davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … Yapı Malz. Ltd Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen hususları kabul etmediğini, davaya konu talep, zamanaşımına uğradığından, zamanaşımı nedeniyle davanın reddi gerektiğini, müvekkili şirketin üreticisi ve satıcısı olduğu … marka seramik esnek yapıştırma harcı, davacı şirket tarafından 2019 yılı Şubat, Mart, Nisan, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında müvekkil şirketten satın alındığını, davacı şirket müvekkili şirketten almış olduğu ürünler ile Şubat ayından itibaren uygulama yapmaya başladığını, fakat seramik esnek yapıştırma harcında sorun olduğu müvekkil şirkete bildirilmediğini, kabul anlamına gelmemekle müvekkilin üreticisi ve satıcısı olduğu seramik esnek yapıştırma harcının ayıplı olduğu düşünülse dahi davacı tarafın almış olduğu seramik esnek yapıştırma harcına ilişkin olarak müvekkil şirkete süresinde ayıp ihbarında bulunmadığını, müvekkil şirketinin üreticisi ve satıcısı olduğu davaya konu … … markalı seramik esnek yapıştırma harcı ayıplı bir ürün olmadığını, müvekkilinin bunun dışında sorumluğu olmayıp davacı şirketin dava dilekçesinde belirtmiş olduğu zararlara ilişkin sorumluluk uygulamayı yapan şirkete ait olduğunu, bu nedenlerle; davacı tarafından açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın öncelikle zaman aşımı nedeniyle reddine devamla esastan reddini talep etmiştir.
İhbar olunan … Yapı Bilişim San ve Tic. Ltd Şti vekili ihbar dilekçesine karşı cevabı; Davalı şirket tarafından temin edilen seramik yapıştırıcısının kullanıldığı yüzeylerde seramiklerin büyük bölümünün yapıştırma anından itibaren kalkmaya başlaması ve her ne kadar gerekli uygulama yapılsa da düzgün bir yapıştırma işleminin sağlanamaması üzerine müvekkil şirketçe bu durum davacı şirket … Mimarlık Ltd. Şti.’ye bildirildiğini, mahkemece görevlendirilen bilirkişilerin hazırladığı Bilirkişi Raporunda müvekkili şirketin seramik yapıştırma uygulamasında , yeterli yapıştırıcı uygulamış olduğu ve taraklama yapılmış olduğu ve seramiklerin tokmakla dövülmüş olduğunu belirtilerek; dava konusu zararın uygulama ve işçilik kaynaklı olmadığı açıkça tespit edilmediğini, davalı şirket, ürünü üretirken TS EN 12004-1 standartlarına göre ürettiğini beyan ve ilan etmesine rağmen ürünün yapıştırma özellliğinin haiz olmaması nedeniyle uğranılan zarardan müvekkil şirketin sorumlu tutulabilmesinin mümkün olmadığını, dava konusu olayda zarar davalı şirketin performans kriterlerinin çok dışındaki ürünü imal edil satışını yapması neticesinde gerçekleştiğini, davalı şirket oluşan zarar nedeniyle ağır kusurlu olması sebebiyle sorumlu olduğunu, bu nedenlerle; davalının hukuki mesnetten yoksun , delilsiz ve soyut beyanlarına itibar edilmemesini ve müvekkil şirketin davadaki sıfatının ihbar olunan olduğu dikkate alınarak adına hüküm kurulmamasını talep etmiştir.
Aşamalarda, davacı vekilinin, 29/11/2022 tarihli dilekçesi ile davadan feragat ettiği anlaşılmıştır.
HMK m. 74 gereği, davadan feragat özel yetki gerektiren bir haldir. Davacı vekilinin vekaletnamesine bakıldığında, feragat özel yetkisinin olduğu görülmektedir.
04.02.2011 tarihinde yayımlanarak 01.10.2011 tarihi itibariyle yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)’nda; “davadan feragat” başlıklı 307/1. Maddesinde; “Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” şeklinde tanımlanmaktadır. Feragat, davayı sona erdiren kesin bir usul işlemidir. Feragat etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararları)
Davacının vaki feragati nedeni ile dosya celse arası ele alınarak davanın feragat nedeni ile reddine karar vermek gerekmiştir.
Feragat ikinci celse, ön inceleme celsesinden sonra vuku bulmuştur. Feragat ilk celse yapılırsa, 492 sayılı Harçlar Kanunu 22’inci maddeye göre, karar ve ilam harcının 1/3 ü, ilk celseden sonra yapılırsa 2/3 ü alınır(ALDEMİR, Hüsnü, Hukuk Davalarında Yargılama Giderleri, 2. Baskı, s.348 vd.) Mahkememizce bu hüküm dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİ İLE REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Feragat ilk celseden sonra meydana geldiğinden, alınması gerekli harcın 2/3 ü olan 53,80 TL’nin, davacı tarafça yatırılan 4.183,99 TL harçtan mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan harcın karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,(Yargıtay 11. HD., 2017/1574 esas, 2018/7151 karar)
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Dava feragat ile son bulduğundan, başlangıçta hazine tarafından karşılanan zorunlu arabuluculuk gideri 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (her ne kadar davalı vekili yargılama gideri olmadığını beyan etmiş ise de bu gider bakanlık bütçesinden karşılandığından ve davalının bu giderde tasarruf yetkisi olmadığından, bu hüküm fıkrası kurulmuştur)
6-Davalı lehine, talebi olmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, tarafların yokluğunda, dosya üzerinden, gerekçenin tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. 01/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır