Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/807 E. 2023/51 K. 24.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/807
KARAR NO : 2023/51
DAVA : Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali
KARAR TARİHİ : 24/01/2023

Mahkememizde görülmekte olan Kooperatif Üyeliğinden İhraç Kararının İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı …eratifliği’nin … numaralı üyesi olduğunu, davacının üyelik aidat borçlarını davalı kooperatife ödediğini, herhangi bir borcunun bulunmadığını, buna rağmen davacının kooperatif üyeliğinden ihraç edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, Kooperatifler Kanunu 27. maddesi ve ana sözleşmede öngörülen ihraç prosedürünün uygulanmadığını beyanla davacının davalı kooperatif üyeliğinden ihracına ilişkin kararın iptalini, yargılama giderleriyle avukatlık ücretinin davalı kooperatife yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı kooperatif vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının kooperatife üye olduktan sonra tüm vecibelerini yerine getirdiğine ilişkin beyanlarının asılsız olduğunu, Antalya … Noterliği’nin … tarih ve … yevmiye numarası ile ihtar gönderildiğini, ilgili ihtarnamenin 26/02/2008 tarihinde tebliğ edildiğini, bu ihtarname ile; 2004, 2005, 2006 ve 2007 yılları aidatlarının ödenmesinin talep edildiğini, davacının ihtara rağmen bir ödeme yapmaması üzerine Antalya … Noterliği … tarih ve … yevmiye numarası ile 2. ihtarın gönderildiğini, ilgili ihtarnamenin 07/04/2008 tarihinde tebliğ edildiğini, davacının gönderilen 2. İhtara rağmen bir ödeme yapmaması üzerine davacının da dava dilekçesi eklerinde bulunan kooperatif yönetim kurulunun … tarihli kararı ile ihraç edildiğini, davacının dava dilekçesinde ihraç kararının hukuka aykırı olduğunu beyan ettiğini fakat hukuka aykırılığın ne olduğunu belirtmediğini, davalı kooperatif tarafından tüm sürecin hukuka uygun bir şekilde yürütüldüğünü, davacının 2008 yılında ihraç olduğunu, şuan görülmekte olan davanın 2022 yılında açıldığını, aradan geçen en az 14 yıl boyunca davacı kooperatife uğramadığını, genel kurula katılmadığını, aidat ödemediğini, davacının geçen 14 yıl boyunca ihraç olduğunu bildiğini, davacının ihracının üzerinden 10 yıldan fazla bir süre geçtiğini, bu kadar süre geçtikten sonra ihraç kararının iptaline yönelik talebinin iyi niyetten uzak olup zamanaşımına uğradığını, Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin yerleşik uygulamasının “ortağın uzunca bir süre kooperatife uğramaması, aidat yükümlülüklerini takip etmemesi, üyelik haklarından zımnen vazgeçildiği anlamına gelir, aksi husus iyiniyet kuralına aykırıdır.”, “….Aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte ortağın uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi halinde üyeliğinin sona erdiğini ortağın zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiğini benimsediği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı ve böyle bir davacının açtığı davanın TMK.nun 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı düştüğü ilke olarak kabul edilmelidir…” şeklinde olduğunu, taraf olarak bulundukları emsal niteliğindeki; Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … Esas dosyasında ihraç kararının iptali davasında, mahkemece borç miktarı sınırları ve tebliğ usulleri baz alınarak ihraç kararının iptaline karar verdiğini, dosyanın taraflarınca istinaf edildiğini ve Antalya BAM … Hukuk Dairesi … Esas sayılı dosyasında “Koperatif ortağının aidat yükümlülüğü olan bir kooperatife uzun süre uğramaması aidat borcu olup olmadığını takip etmemesi, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği anlamına gelir. Bu durumda ortak, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıtmaktadır. Uzun süre kooperatife uğramayan ve aidat borcu olup olmadığını takip etmeyen davacılardan …’ın 9 yıl sonra, …’ın ise 8 yıl sonra ihraç kararını iptali davası açması TMK’nın 2. maddesinde düzenlenen iyiniyet kurallarına aykırıdır. ” istinaf gerekçelerinin haklı bulunarak yeniden lehlerine hüküm kurulduğunu, dosyanın temyiz incelemesi sonucunda da Yargıtay … HD nin … Esas sayılı dosyasında; Bölge Adliye Mahkemesi kararının onandığını beyanla davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilerek taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı kooperatife müzekkere yazılarak, kooperatifin sicil dosyası, ortakları, ana sözleşmesi ve yetkililerin isim ve adresleri, imza sirküleri, üyeliğe giriş yönetim kurulu kararları, genel kurul toplantı tutanağı, çağrı kağıdı, hazirun cetvellerine ilişkin bilgi ve belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak; davalı kooperatifin sicil dosyası, ortakları, ana sözleşmesi ve yetkililerin isim ve adresleri, imza sirküleri, genel kurul toplantı tutanağı, çağrı kağıdı, hazirun cetveli ve kayıtları celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, kooperatif üyesi tarafından açılan ihraç kararının iptali istemine ilişkindir.
Davanın süresinde açılıp açılmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede:
Davacı tarafça ihraç kararına dayanak ihtarnameler ile ihraç kararının davacının kooperatife bildirdiği adrese tebliğ edilmediği gerekçesiyle tebliğin usulsüz olduğu, buna göre açılan davanın süresinde olduğu iddia edilmiştir.
Kooperatifler Kanunu 16. Maddesinde; “…Çıkarılma kararı gerekçeli olarak tutanağa geçirileceği gibi, ortaklar defterine de yazılır.
Kararın onaylı örneği,çıkarılan ortağa tebliğ edilmek üzere, on gün içinde notere tevdi edilir. Bu ortak tebliğ tarihinden itibaren üç ay içinde itiraz davası açabilir. Tebliğ edilen karar, yönetim kurulunca verilmiş ise ortak, üç aylık süre içinde genel kurula da itiraz edebilir. Bu itiraz, ilk toplanacak genel kurula sunulmak üzere, yönetim kuruluna noter aracılığı ile tebliğ ettirilecek bir yazı ile yapılır. Genel kurula itiraz edildiği takdirde, yönetim kurulunun çıkarma kararı aleyhine itiraz davası açılamaz. İtiraz üzerine genel kurulca verilecek karara karşı itiraz davası hakkı saklıdır.
Üç aylık süre içinde,genel kurula veya mahkemeye başvurmak suretiyle itiraz edilmeyen çıkarılma kararları kesinleşir.” şeklinde belirtilmiştir. Açılan dava süresindedir.
1163 Sayılı Kooperatifler Kanunu 27. maddesinde: “Ortakların yüklendikleri paylar için ödeyebilecekleri para tutarını anasözleşme belirtir. Kooperatif, sermaye yüklemlerinde borçlu veya sair ödemelerle yükümlü bulunan ortaklarından elden yazılı olarak veya taahhütlü mektupla, bu husus mümkün olmazsa ilanla ve münasip bir süre belirterek yükümlerini yerine getirmelerini ister. İlk isteğe uymıyan ve ikinci istemeden sonra da bir ay içinde yükümlerini yerine getirmiyenlerin ortaklığı kendiliğinden düşer. Ortaklığın düşmesi alakalının, anasözleşme veya diğer suretlerle doğmuş borçlarının yok olmasını gerektirmez.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacının dava dilekçesi ekinde … tarihli yönetim kurulu kararı, … tarihli karar defteri ve ihracına ilişkin … tarihli karar metnini gösterir karar defterinin fotokopisinin ibraz edildiği görülmüştür.
Yine dava dilekçesi ekinde davacıdan ödenmesi talep edilen yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ihtarnamelerin de bulunduğu görülmüştür.
Yargıtay 23. Hukuk Dairesinin 21.12.2020 gün ve 2018/1348 Esas, 2020/4405 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Kooperatif ortağının, aidat yükümlülüğü bulunan bir kooperatifte, uzun süre kooperatife uğramaması, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmemesi, üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, diğer anlatımla üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği, eylemli olarak ortaklıktan çıkma iradesini yansıttığı anlamına gelir. Böyle bir ortağın açtığı davanın TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı davrandığı ilke olarak kabul edilmelidir.
Bu durumda mahkemece, davacıya noter kanalı ile ihtar çekip, aidat borcunu ödemesi için yasada belirtilen mehlin verilmediği ve 17.07.2009 tarihli ihraç kararının, usulüne uygun şekilde tebliğ edilmediği belirtilmiş ise de, o tarihten bu yana davacının aidat yükümlülüğü bulunan kooperatife aidat ödemediği, kooperatife uzun süre uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği anlaşıldığından davacının ihraç kararını zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini bu şekilde ortaya koyduğu, davanın bu nedenle TMK’nın 2. maddesinde öngörülen iyiniyet kuralına aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede; Davacının dava dilekçesinde davalı kooperatifin … tarihli ihraç kararı ile kooperatiften ihraç edildiğini beyan ettiği ve buna ilişkin karar defter fotokopisini ibraz ettiği, ancak o tarihten dava tarihine kadar kooperatife uğramadığı, aidat borcunun bulunup bulunmadığını takip etmediği, bu hali ile kooperatife uzun süre uğramayarak üyeliğinin sona erdiğini zımnen kabul ettiği, üyelik haklarından zımnen vazgeçtiği ve ortaklıktan çıkma iradesini ortaya koyduğu, aradan geçen uzun süreden sonra ihraç kararının iptali istemiyle dava açmasının TMK.’nun 2. Maddesindeki iyiniyet kurallarına aykırı olduğunun kabulü ile borç miktarına ilişkin bilirkişi incelemesi yapılmasına gerek olmadığının kabulü ile davanın esastan reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 179,90 TL harçtan peşin olarak alınan 80,70 TL harcın mahsubu ile bakiye 99,20 TL harcın davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davalı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı tarafça kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde talep aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 24/01/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır