Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/800 E. 2023/655 K. 21.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/800
KARAR NO : 2023/655
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/05/2021
KARAR TARİHİ : 21/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı … tarafından, dava dışı kredi borçlusu … A.Ş.ne, … tarihli … TL lik Genel Kredi Sözleşmelerine istinaden ticari krediler (Ticari Krediler Diğer ve Ticari Artı Para) kullandırıldığını, davalı kefiller … ve … … A.Ş. … tarihli Genel Kredi Sözleşmesini müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olmaları nedeni ile toplam …-TL tutarındaki kefalet meblağı kadar ve bu sözleşme uyarınca sorumlu oldukları Ticari Krediler Diğer (Spot) Kredisi yönünden Bankaya karşı hukuken sorumlu bulunduklarını, borçlu şirketin sözleşme yükümlülüklerini yerine getirmemesi ve taahhüt edilen borcun süresi içinde ödenmemesi üzerine, dava dışı kredi borçlusu … A.Ş. ile kredi ilişkisinin … tarihi itibariyle kesildiğini, Genel Kredi Sözleşmesi gereğince müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla taahhütte bulunan borçlu şirkete ve davalılara Antalya …Noterliğinin … tarihli … yevmiye no.lu hesabın kat edildiğine dair ihtarname keşide edildiğini ve alacağın muaccel hale geldiğini, ihtarname keşidesine ve alacağın muaccel hale gelmesine rağmen borcun ödenmemesi üzerine kredi borçlusu ve davalı kefiller hakkında tahsilde tekerrür olmamak üzere Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … E sayılı dosyası ile ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, aynı zamanda dava dışı şirket ve davalı … hakkında Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve ihtiyati haciz kararının işbu icra dosyası ile uygulandığını, işbu icra takibine davalıların yetkiye ve takibe (muacceliyete, temerrüde) yapmış olduğu itiraz neticesinde bu davalılar yönünden takibin durduğunu, davalıların itirazlarının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu beyanla fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davalıların yetkiye ve takibin tamamına yapmış olduğu haksız ve hukuki dayanağı olmayan itirazının iptali ile yaptıkları ödeme dikkate alınarak talep ettikleri tutarda alacaklı olduklarının tespitine ve takibin devamına, davalıların, icra dosyalarına yaptığı mevcut itiraz ettiği alacak miktarı üzerinden asgari yüzde yirmi oranında icra inkâr tazminatı ile birlikte ödemeye mahkûm edilmesine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde; davalı …’nin ikamet adresinin …, davalı … … A.Ş.’nin ticari merkezinin … olduğunu, Yetkili Mahkemenin genel yetki kuralı gereği … Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğundan öncelikle yetki yönünden davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, icra takibine yalnızca yetki bakımından itiraz edildiğini, icra dairesinin yetki sorunu aşılmadan açılan davanın usulden reddine karar verilmesini talep ettiklerini, dava konusu edilen icra takip dosyasında dava konusu edilen icra takip dosyasında davalıların borca itiraz bulunmadığından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini talep ettiklerini, Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … E. sayılı dosyasında davacı tarafından davalılar aleyhine kefil bulundukları kredi sözleşmesi nedeniyle icra takibi yapılmış olup davalılar tarafından icra takibine yetki bakımından itiraz edildiğini, itiraz dilekçesinde ihtiyati haciz şartlarının oluşmadığının ve davacı tarafından alınan ihtiyati haciz kararının usul ve yasaya aykırı olduğunun belirtilmiş olmasının borca itiraz edildiği anlamına gelmediğini, davalılara karşı … – … Şubesi tarafından Antalya … Noterliği … tarih … yevmiye sayılı Hesap Kat ihtarı gönderildiğini, buna karşı beyan ve itirazlarının …Noterliği … tarih, … yevmiye sayılı ihtarnamesi ile sunulduğunu, davalıların cebri icra tehdidi altında takibe konu borcu icra dosyasına ödediklerini, davacı … alacağını tahsil etmesine karşın İcra takibine vaki itiraz varmış gibi işbu davayı ikame etmesinin haksız ve kötü niyetli olduğunu, %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesi gerektiğini beyanla öncelikle yetki yönünden davanın reddine, yetkiye itirazın kaldırılmasının icra hukuk mahkemesi görevinde olduğundan görevsizlik kararı verilmesini, dava konusu edilen icra takip dosyasında davalıların borca itirazı bulunmadığından davacının itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunmadığından davanın reddine, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, davacı aleyhine %20 kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama masraf ve giderleri ile yasal avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün… Esas sayılı takip dosyası dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizin … Karar sayılı kararı ile davanın hukuki yarar dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, verilen kararın istinaf edilmesi üzerine Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesinin … tarih, … Karar sayılı ilamı ile “…İlk Derece Mahkemesince icra dosyasına takipten sonra ihtirazı kayıtla ödeme yapıldığı ve yine ihtirazı kayıtla bu ödemenin alacaklıya verilmesine muvafakat edildiği, davalıların itirazlarından vazgeçmedikleri hususları birlikte gözetilerek davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarın tespiti ve davalıların itirazın iptali için açtığı bu davada hukuki yararının devam ettiği hususu gözetilmeksizin borcun tamamının icra takip dosyasına itirazın iptali davası açılmadan önce ödendiği yanılgılı değerlendirmesiyle dava şartı yokluğu sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmesi hatalı olmuş olup, davacı vekilinin istinaf talebinin yerinde olduğu anlaşılmıştır.
Kabule göre de, İlk Derece Mahkemesince hukuki yarar yokluğu sebebiyle dava şartı yokluğundan davanın reddine karar verilmesinden dolayı davalılar lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, bu nedenle davalılar vekilinin istinaf talebinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
Sonuç olarak, davalılar vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-b-1 maddesince reddine, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına…” gerekçesiyle davanın yeniden görülmesi için Mahkememizin … Karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verilmiş olmakla Mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır.
Mahkememizde yeniden yapılan yargılamada; dosya banka kayıtları üzerinde inceleme yapılarak Antalya BAM … Hukuk Dairesinin … Karar sayılı ilamında belirtildiği şekilde icra dosyasına takipten sonra itirazi kayıtla ödeme yapıldığı ve yine itirazi kayıtla bu ödemenin alacaklıya ödenmesine muvafakat edildiği, davalıların itirazlarından vazgeçmedikleri hususları birlikte değerlendirilerek davacının takip tarihi itibariyle alacaklı olduğu miktarın tespiti için bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi … tarafından mahkememize sunulan … tarihli raporda özetle; “…Davacı … tarafınca, dava dış şirkete açılan ve kullandırılan takip ve dava konusu borçlu cari hesap ve kredi mevduat hesabı kredisinden doğan banka alacağı, davalı kefiller … ve … … şirketinin kefalet limitleri içerisinde bulunması nedeniyle, davalı kefillerin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrütlerinden sorumlulukları doğmaktadır.
Her birinin ayrı ayrı olmak ve tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, … tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefillerin Sayın Mahkemenin ara kararla talep ettiği üzere … takip tarihi itibariyle kefalet sorumlukları aşağıda gösterilmektedir.
Davacı … tarafınca ödeme emrinde temerrüt faizine baz asıl alacak (Anapara + kredinin takip hesabına intikaline kadar işlemiş akdi faizi + BSMV) tanımına uygun olarak takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi talep edilmişse de, anapara olarak talep edilen tutarlara kat ve temerrüt tarihine kadar işletilecek akdi faizin kapitalize edilmesi mümkün iken davacı … tarihinden … tarihine kadar işlettiği akdi faizin tamamının temerrüt faizine baz asıl alacak olarak kapitalize edilmesini talep ettiği, bu nedenle anapara tutarının asıl alacak olarak kabulüyle, kat tarihinden itibaren … tarihine kadar akdi faiz ve … tarihinden … tarihine kadar temerrüt faizi talep tarihleri dikkate alınarak hesaplama yapılacaktır.
1- … numaralı Kredili mevduat (artı para) kredisi:

Tablo özetlendiğinde dava dışı şirketin kullandığı kredili mevduat hesabı kredisinden davalı kefillerin takip tarihi itibariyle kefalet sorumlulukları:
… Asıl alacak
5.241,42 İşlemiş akdi faizi
688,58 İşlemiş temerrüt faizi
158,84 Gider vergisi olmak üzere toplam … TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %21,12 temerrüt faizine ve faiz üzerinden yansıtılacak %5 gider vergisine tabidir.
2-… numaralı borçlu cari hesap kredisi:

Tablo özetlendiğinde dava dışı şirketin kullandığı kredili mevduat hesabı kredisinden davalı kefillerin takip tarihi itibariyle kefalet sorumlulukları:
… Asıl alacak
… İşlemiş akdi faizi
12.307,69 İşlemiş temerrüt faizi
3.222,42 Gider vergisi olmak üzere toplam … TL. olmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren … temerrüt faizine ve faiz üzerinden yansıtılacak %5 gider vergisine tabidir.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
… tarihli ek raporda özetle; “…Taraflar arasındaki çerçeve kredisi sözleşmesinin “Temerrüt (Muacceliyet) halleri ve Takip Hükümleri başlığı altındaki 4.maddesinde ve 4.3 maddesinde bankanın belirtilen hallerde dilediği anda noter aracılığıyla veya iadeli taahhütlü mektupla sözleşme ile açtığı cari hesap veya hesapların tamamını veya bir kısmını kat edebileceği yazılı olup, davacı … tarafından dava dışı asıl kredi borçlusu … Şirketi ile davalı kefillere hitaben düzenlenen ve keşide edilen … tarihli noter ihtarnamesiyle sözleşmenin 4.maddesi uyarınca tek taraflı olarak dava dışı şirketin kredi hesaplarının kat edilerek taraflar arasındaki süresiz kredi sözleşmesinin ve akdi ilişkinin sona erdirildiği ve ihtarnameyi takiben kat ihtarnamesinde borç bakiyesi gösterilen iki ayrı kredi hesabına ilişkin banka alacağına muaccel kılınarak … tarihli icra takibine konu edilmiştir.
Dosyaya tevdi edilen kredi hesap hareketlerinde, kredi hesaplarının … kat tarihi öncesinde kredili mevduat hesabının … faizlerinin, … numaralı kredi hesabının ise … tarihli anapara ve faizlerinin ödenmediği ayrıca, kredinin teminatını teşkil eden davalı müteselsil kefillerin kefaletten ayrılma talepleri, davacı … dava dışı şirketin riskinin yönetiminde sübjektif istihbaratının kredi sözleşmesinin 4.maddesi uyarınca davacı … kredi sözleşmesinin tek taraflı feshi konusunda yetki verdiği, davacı bankanın bir günlük atıfet süresi vermek suretiyle noter ihtarnamesiyle dava dışı şirketin kredi hesaplarına muacceliyet verdiği, davalı kefillerin sözleşmede yazılı adreslerine gönderilen kat ihtarnamesinin davalı …’nin adresinde çalışanı imzasına tebliğ edildiği, davalı şirkete gönderilen ihtarnamenin adresinden bila tebliğ iade edilmekle birlikte sözleşmenin 6.3 maddesi uyarınca yeni adresin noter aracılığıyla bildirilmemesi ve sözleşmede yazılı adresin kanuni ikametgah olmasının kabul edilmesi nedeniyle tebliğ sayılarak davalıların … tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduklarının belirlenmesiyle, raporumuzda her iki krediden doğan banka alacağı takip tarihi itibariyle hesaplanmış ve hesaplanan tutardan davalıların müteselsil kefil sıfatıyla sorumlu bulundukları sonucuna varılmıştır.
Davalılar vekilince itirazına konu ortada eksik bir inceleme olmadığı, durdurulan icra takibine karşı davacı bankanın icra takibi itibariyle kredilerden doğan alacağının hesaplanmasında raporumuzda yer alan denetime elverişli hesap tablolarımıza yapılan somut bir itiraz bulunmamakta olup, takibe yapılan itirazın mahiyetinin değerlendirilmesi yanı sıra, yetki ve görev itirazları Sayın Mahkemenin taktirindedir.” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, genel kredi sözleşmesine dayalı ödenmeyen kredi borcunun tahsili istemi ile yapılan ilamsız takipte borçlu tarafça yapılan yetki itirazından sonra açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Takip dosya borcunun tamamının dava tarihinden önce ödendiği tarafların kabulündedir.
Açılan dava süresindedir.
Eldeki dava yönünden Mahkememizin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı … dava dışı asıl kredi borçlusu … … A.Ş ile kefil sıfatıyla davalılar … … AŞ ve …, dava dışı …’ye muhatap keşide edilen Antalya …Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesinde … kat tarihi itibariyle ticari kredi ve artı para kredilerinden doğan toplam … TL’nin bir gün içerisinde ödenmesi aksi halde, yasal takibe geçileceği bildirilmektedir.
İhtar konusu banka alacağıyla ilgili olarak davalılar ve dava dışı kredi muhatapları aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, … numaralı kredi için … TL. Anapara, 5.320,80 TL. %19,08 akdi faizi , 710,43 TL. işlemiş %21,12 faizi, 301.56 TL. gider vergisi toplamı … TL,… numaralı kredi için … TL. anapara, … TL. %22,34 akdi faizi, 12.760,96 TL. işlemiş %44,681 faizi, 3.245,08 TL. gider vergisi toplamı … TL.Olmak üzere takip çıkışı … TL. tahsili ve kefillerin kredi sözleşmesindeki kefalet limitleri ve kendi temerrütlerinden sorumlu olmak kaydıyla temerrüt faizine baz asıl alacak tanımına uygun olarak yukarıda belirtilen krediler için işleyecek temerrüt faizleri ve gider vergisiyle tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla takibe geçildiği, davalılardan kefil …’nin itiraz hakkı saklı kalmak kaydıyla … TL tutarında … tarihinde takip dosya borcunu ödediği görülmüştür.
Davalıların itirazi kayıtla ödemede bulunması nedeniyle itirazın iptali davası açmakta hukuki yararının bulunduğu anlaşıldığından mahkememizce davanın esası yönünden inceleme yapmak gerekmiştir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.
Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Yargılama sırasında davacı vekili taleplerini … nolu krediye ilişkin olduğunu beyan etmiştir.
Dosya kapsamı, Mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, Mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi kök ve ek raporu dikkate alındığında davalıların kefaletlerinin usulüne uygun olduğu, takip tarihi itibariyle söz konusu kredi işlemleri nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil davalılardan talep edilebilecek alacak miktarının mahkeme ve yargı denetimine elverişli bilirkişi raporu ile tespit edildiği anlaşılmakla mahkememizce hesaplanan tutar üzerinden itirazın iptali isteminin kısmen kabul, kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklinde belirtilmiş olup davacı lehine hükmolunan alacak üzerinden hesaplanan miktarda icra inkar tazminatına hükmetmek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-İtirazın iptali isteminin KISMEN KABUL, KISMEN REDDİNE; buna göre; Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında davalıların itirazlarının taleple bağlı kalınarak,
… numaralı borçlu cari hesap kredisi yönünden; … TL asıl alacak, … TL işlemiş akdi faizi, 12.307,69 TL işlemiş temerrüt faizi, 3.222,42 TL gider vergisi olmak üzere toplam … TL üzerinden İPTALİNE,
Asıl alacağa takip tarihinden itibaren %44,68 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi uygulanmasına,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
5-Alınması Gereken … TL karar ve ilam harcından peşin alınan 17.062,81 TL harcın mahsubu ile bakiye 84.332,29 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince kabul miktarı üzerinden hesaplanan … TL nispi vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi Gereğince reddedilen miktar dikkate alınarak 475,93 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere 1.360,00 TL’nin Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.359,56 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere 1.360,00 TL’nin Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 0,43 TL’sinin davacıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
10-Davacı tarafından yapılan davetiye, posta ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 2.308,10 TL yargılama giderinden davanın kabul oranınca hesaplanan 2.307,40 TL’sinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yapılan 17.130,61 TL ilk dava masrafının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
12-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 21/11/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır