Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/786 E. 2023/339 K. 31.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/786
KARAR NO : 2023/339
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 08/11/2022
KARAR TARİHİ : 31/05/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; müvekkilin …’tan taksitli ticari kredi ve KMH kullandığını, borcunu ödeyememesi üzerine Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takipler başlattığını, KMH hesaplarına ilişkin TCMB Tebliğleri ve 5464 Sayılı kanun gereği değişen oranlarda faiz talep edilmesi gerektiğini, ticari krediler için Ek Yargıtay Kararları ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararında da belirtildiği üzere kredi sözleşmesinde temerrüt faizi konusunda anlaşma yapılmamış ise uygulanan akdi faizin %50 fazlası temerrüt faiz talep edilebileceğinin açık olduğunu belirterek, müvekkilin dava tarihi itibariyle şimdilik 1.000,00-TL. borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle; temlik eden banka ile davalı arasında imzalanan kredi sözleşmeleri ile sözleşme serbestisi kapsamında akdi ve temerrüt faiz oranlarının kararlaştırıldığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Her ne kadar dava dilekçesinde davalı olarak … AŞ gösterilmiş ise de davalı … AŞ cevap dilekçesi sunmuş, temlik ilişkisinden bahsetmiş, ilk celseye vekiller katılmış, … AŞ vekili davanın temlik alana yöneltilmesini talep etmiştir ve dosyadaki temlikin dava tarihinden önce davacıya bildirildiğine dair bir bilgi ve belgeye rastlanmadığından, mahkememizce davalı olarak … AŞ kabul edilmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır ve faiz oranına ve dolayısıyla sonuç miktara ilişkin olduğundan kısmi dava açılmasında bir usulsüzlük yoktur.
Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi itibariyle tespiti gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2018/3676 E, 2020/106 K; 2017/3407 E, 2019/2006 K; 2014/20597 E, 2015/11667 K)
Yargıtay 19. HD., 2020/237 Esas, 2020/805 Karar sayılı, 04.06.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K)
Mahkememizce bilirkişiden rapor alınmıştır.
Bilirkişi raporunda özetle; davacı …’nun Antalya Genel İcra Dairesi, … Esas Sayılı Takip Dosyasında … dava tarihi itibariyle toplam borcunun …-TL. olarak hesaplandığı, icra kapak hesabında yer alan harç, masraf ve vekalet ücretine uzmanlık alanımız dışında olduğu için tabloda yer verilmediği ve fazladan talep edilen bir faiz olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu doğrultusunda, fazladan talep edilen bir
faiz olmadığı anlaşıldığından; davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Davacı tarafça yatırılan harçların mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 99,20 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 1.000,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’nin yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/05/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır