Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/748 E. 2023/439 K. 12.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/748
KARAR NO : 2023/439
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 12/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili, dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan Ticari Krediler, Kredi Kartı, Kredili Mevduat Hesabı ve Gayrinakdi Krediler kullandığını, bu kredilerden doğan banka alacağı için, bankaca; Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi nezdinde … Sayılı dosya kapsamında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla başlatılan takip esnasında Rehin Açığı Belgesi düzenlendiğini ve dava tarihi itibariyle … TL borçlu bulunduğunu, özellikle kredi kartı ve kredili mevduat hesabı ile ilgili takiplerde TCMB Tebliğleri ve 5464 Sayılı Kanunun 26/2 maddesi gereğince dava tarihine kadar değişen oranlarda TCMB’nın belirlediği oranlarda faiz uygulaması gerektiğini, Ticari Kredilede ise yargıtayın yerleşik içtihatları gereği sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmış olmaması halinde akdi faizin %50’si oranında faiz işetilmesi gerektiğini, bu nedenle şimdilik 10.000,-TL borçlu olmadığına dair tespit yapılması talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, cevap dilekçesinde özetle; Davacının ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takip aşamasında herhangi bir itiraz veya şikayetinin bulunmadığını, kesinleşen alacağın ipoteğin paraya çevrilmesi ve rehin açığı belgesi tanzimi ile sona ermiş olan icra takip alacağının ve işlemiş faizlerinin işbu davada yeniden hesap edilmesi ve buna göre satış bedelinin mahsup edilerek kalan alacağın tespitinin mümkün olamayacağını, dava konusunun olsa olsa kesin rehin açığı belgesi alınması sonrasında açılan icra takibinin ve işlemiş faizinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanabileceğini, diğer taraftan; dava dilekçesinde konu edilen kredi kartı ve KMH’ları ile ilgili uyuşmazlıkların tüketici mahkemelerinin konusuna girdiğini, ayrıca; ticari sözleşmelerde ve ödeme planlarında faiz oranlarının belirlenmiş olduğunu ve mezkur alacaklar için sabit faiz talep edilmediğini, davacıya kullandırılan kredilerin Banka ile davacı arasında düzenlenen sözleşmelere dayalı olduğunu, faiz oranları konusunda bu sözleşmelerde hükümlerin bulunduğunu, buna göre de temerrüt faizinin “kredinin kullandırıldığı tarih ile temerrüt tarihi arasındaki geçen süre içinde bankaca TL krediler için TL kredilere uygulanan en yüksek kredi faizinin 2 katı” olarak belirlenmiş olduğunu,
ipoteğin Paraya Çevrilmesi yoluyla yapılan takip sonrasında alınan Kesin Rehin Açığı Belgesinde ipotek takibi ve ipoteğin paraya çevrilmesinden kaynaklı ödemenin zaten dikkate
alındığını, davacı tarafından yapılan başkaca bir ödemenin de bulunmadığını,
bu nedenlerle davanın reddi talebinde bulunduklarını ifade etmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Dava dilekçesindeki anlatım içeriği dikkate alındığında, talebin faize yönelik menfi tespip talebi olduğu anlaşılmaktadır.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2011/19-622 esas, 2012/9karar, Tar. 18/01/2012)
İlkesel olarak yargı kararlarına bakıldığında; Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Böye bir durumda, mahkemece harcın tamamlattırılması gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2016/20400 E., 2018/5505 K., 2012/8341 E, 2013/3997 K, 2015/14071 E, 2016/2564 K, 2015/7720 E, 2016/4845 K, 2016/7775 E, 2017/4600 K, 2016/14070 E, 2017/7936 K, 2016/19417 E, 2018/4868 K, 2017/2989 E, 2019/798 K sayılı emsal ilamları ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 2019/151 E, 2019/1938 K sayılı emsal ilamı)
Ancak, somut olayda, talep faiz oranına ve dolayısıyla sonuç miktara ilişkin olduğundan kısmi dava açılmasında bir usulsüzlük yoktur.
Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi itibariyle tespiti gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2018/3676 E, 2020/106 K; 2017/3407 E, 2019/2006 K; 2014/20597 E, 2015/11667 K)
Yargıtay 19. HD., 2020/237 Esas, 2020/805 Karar sayılı, 04.06.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K) Her ne kadar 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği Ticari davalardan, konusu bir miktar para olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu hüküm altına alınmış ise de bu kanun maddesi henüz yürürlüğe girmemiştir/dava tarihi itibariyle de yürürlükte değildir. İş bu davada bu bakımdan bir usuli eksiklik yoktur.
Mahkememizce icra dosyası uyap üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce aşamalarda Yargıtay kararları da dikkate alınarak, delil ve belgeler toplanarak, bir bankacı bilirkişi ve bir icra mevzuatından kaynaklı bilirkişiden oluşan heyetten rapor alınmıştır.
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı …’un sorumlu olduğu … no’lu krediye ait borç tutarının … itibari ile … TL hesaplandığı; taleple bağlılık ilkesi gereğince Antalya …İcra Dairesi … sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takip talebinde istenen … TL üzerinden kesin rehin açığı belgesinin verildiği tarih olan … tarihine kadar … TL alacak hesaplandığı, davalı bankanın … no’lu krediye ilişkin alacağının dava tarihi olan … tarihi itibari ile … TL hesaplandığı; Antalya …İcra Dairesi … esas sayılı dosyasından yapılan tahsilatlar Borçlar Kanunu 100. Maddesine göre ilk önce faiz ve masraflardan mahsup edildiği, kullanılan kredinin “ Taksitli Ticari Kredi “ olduğu, genel kredi sözleşmesinde, ipotek akit tablosunda ve taksitli ödeme planında akdi ve temerrüt faiz oranlarının açıkça belirlendiğinin tespit edildiği, bu nedenle faiz hesabında TTK 8/1 ve Hukuk Genel Kurulunun … tarih … karar sayılı kararı doğrultusunda TBK 88 ve 120.maddelerinin uygulanmadığı, ipotek akit tablosunda akdi faiz oranının yıllık %36, temerrüt halinde akdi faizin iki katı olarak belirlendiğinin görüldüğü(%72), Kredinin kullandırıldığı tarihte ödeme planında davacının imzasının bulunduğu sözleşmede yıllık %31,20 akdi, %62,40 temerrüt faizi belirlendiğinin görülmüş olup ödeme planında yazılı faiz oranlarının uygulandığı, davaya konu Banka Alacakları İcra Dairesi … sayılı dosyası takip talebinde temerrüt faiz oranı %62,04 yazılı olduğu görülmüş olup bu dosyada faiz oranı %62,04 üzerinden hesaplandığı, davacının sorumlu olduğu Taksitli Ticari Kredi borcunun teminatı olarak verilen Antalya … ilçesi … Mahallesi pafta … ada … bağımsız bölümün ipotek limitinin … TL, bu ipoteğe ilişkin satış bedelinin … TL olduğu, … TL satış tarihi itibari ile rehin açığı olduğunun anlaşıldığı, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi … sayılı dosyası ile icra takibi açıldığı … tarihi itibari ile … TL alacak hesaplandığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce itirazların/beyanların değerlendirilmesi amacıyla bilirkişilerden ek rapor aldırılmıştır.
… tarihli ek bilirkişi heyet raporunda özetle; kök raporda değişiklik gerektirecek bir hususun olmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İtirazlar göz önüne alınarak, daha net belirlemeler yapılması amacıyla mahkememizce dosya tekrar başka bir bankacı ve bir icra mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; mahkemenin … no.lu kredi için temerrüt faizinin sözleşme dikkate alınarak %62,40 olduğuna kanaat etmesi halinde;
ayrıntısı raporda tabloda belirtildiği üzere takip toplamının … TL olduğu, yapılan dosya hesabı neticesinde Antalya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında … tarihinde bakiye … TL bakiye borç kaldığı, ekte sunulan ayrıntılı TBK 100. Madde excel hesap tablosunda da anlaşılacağı üzere … TL’nin … TL (… TL 1. Krediden bakiye+… TL 2. Kredi)’si faize esas asıl alacak olup, … TL’si de bakiye faiz+BSMV borcu olduğu, … tarihli Antalya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında hazırlanan Rehin Açığı Belgesi’nde bakiye borç … TL hesaplanmış ve Davaya konu Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında da davalı/alacaklının talebi … TL olduğundan taleple bağlılık ilkesi uyarınca; dava tarihi itibari ile dosya hesabında … TL dikkate alındığı; dava tarihi olan … itibari ile Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosya hesabı ile ilgili olarak; Taleple bağlılık ilkesi uyarınca Rehin Açığı belgesinde tespit edilen … TL dikkate alınmış olmakla birlikte; bu tutarın tamamı asıl alacak olmadığı rehin açığı belgesindeki tutar asıl alacak ve feriler dahil tutar olduğu, bu takibin ipotek takibinin devamı olduğu ve bu tutarın … TL’si faize esas asıl alacak olduğu, bu hususun faiz hesaplamalarında dikkate alındığı; yapılan hesaplamalar sonucunda; Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında dava tarihi olan … tarihi itibari ile bakiye borç tutarının … TL olduğu tespit edilmiş olup, icra müdürlüğünün … tarihli hesabında ise bakiye borç … TL hesaplandığı, aradaki farkın … TL (… TL-… TL)’dir. Faize esas asıl alacak tutarı toplam … TL olduğu, bu tutarın … TL’sine dava tarihinden sonra %31,68 temerrüt faiz oranı, … TL’sine dava tarihinden sonra %62,40 temerrüt faiz oranı işletilebileceği; Mahkemenin … no.lu kredi için temerrüt faizinin bilgi ve talep formu dikkate alınarak %48,00 olduğuna kanaat etmesi halinde; ayrıntısı raporda tabloda belirtildiği üzere takip toplamının …, yapılan dosya hesabı neticesinde Antalya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında … tarihinde … TL bakiye borç kaldığı, rapor ekinde sunulan TBK 100. Madde excel hesap tablosunda da anlaşılacağı üzere … TL’nin … TL (2. Krediden bakiye)’si faize esas asıl alacak olup, … TL’si de bakiye faiz+BSMV borcu olduğu, … tarihli Antalya … İcra Dairesi’nin … E. sayılı dosyasında hazırlanan Rehin Açığı Belgesi’nde bakiye borç … TL hesaplandığı ve davaya konu Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı takip dosyasında da davalı/alacaklının talebi … TL olmakla birlikte hesaplanan tutar daha aşağıda olduğundan; dava tarihi itibari ile dosya hesabında … TL dikkate alındığı, dava tarihi olan … itibari ile Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün
… E. sayılı dosya hesabı ile ilgili olarak; Rehin Açığı belgesi kapsamında talep edilebilecek tutar olarak … TL dikkate alınmış olmakla birlikte; bu tutarın tamamının asıl alacak olmadığı, rehin açığı belgesine esas alınacak tutar asıl alacak ve feriler dahil tutar olduğu, bu takibin ipotek takibinin devamı olduğu ve bu tutarın … TL’si faize esas asıl alacak olduğu, bu hususun faiz hesaplamalarında dikkate alındığı, yapılan hesaplamalar sonucunda; Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında dava tarihi olan … tarihi itibari ile bakiye borç tutarının … TL olduğu tespit edilmiş olup, icra müdürlüğünün … tarihli hesabında ise bakiye borcun … TL hesaplandığı, aradaki farkın …386,19 TL (… TL-… TL) olduğu, faize esas asıl alacak tutarının toplam … TL olup, bu tutarın dava tarihinden sonra %48,00 temerrüt faiz oranı işletilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
İcra dosyası kapak hesabı, dosya arasına alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, … tarihli bilirkişi heyet raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Davacı vekili, taleplerini … tarihli dilekçesi ile ıslah etmiştir ve ıslah dilekçesi karşı tarafa tebliğ edilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, … tarihli bilirkişi heyet raporundaki tespitler, bilgi ve talep formunun daha özel nitelikte ve faiz oranını içermesi hususları karşısında, bilirkişi raporunda da belirtilen (14’üncü sayfa) dava tarihi itibariyle dava gereği … TL hesaplandığı, kapak hesabında ise hesaplanan … TL olduğu, fazla bedelin … TL olması karşısında, taleple bağlılık ilkesi gereği, temeldeki sözleşme ilişkisi düşünüldüğünde zaman aşımı def-inin de yerinde olmadığının kabulü ile, ıslah dilekçesi ve davanın niteliği gereği olumsuz hüküm kurulması gerekliliği de (Yargıtay 11. HD, 2022/6457 E, 2022/8828 K) düşünülerek; davanın kabulü ile; davacının Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan … TL faizin, temerrüt faiz oranı % 48 olarak kabul edilerek … TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE;
Davacının Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan … TL faizin, temerrüt faiz oranı % 48 olarak kabul edilerek … TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 170,78 TL başvurma harcı ve aşamalarda yatan 4.014,00 TL ıslah harcı toplamı 4.184,78 TL’nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 12.551,17 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,(alınması gerekli T. harç=16.735,95 TL)
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 4.265,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 5.586,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 37.300,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansının aynı şekilde istek halinde iadesine,
9-Kararın, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavvcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 216 gereği ve Yargıtay 1. HD’nin 2016/12476 E, 2019/2779 K sayılı emsal ilamı gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.12/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır