Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/746 E. 2022/773 K. 26.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/746
KARAR NO : 2022/773
DAVA : Kıymetli Evrak İptali (Poliçe İptali)
DAVA TARİHİ : 25/10/2022
KARAR TARİHİ : 26/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Kıymetli Evrak İptali (Poliçe İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde … isimli işyeri sahibi … tan … … renkli … markalı araç kiraladığını,…, … ile birlikte imzalamış oldukları sözleşme ve sözleşme evrakına sabit miktarını hatırlamadığı ancak yüksek miktarda olduğunu bildiği ,ödeme tarihi olup olmadığını bilmediği senet olduğunu, kiralamış olduğu aracın süresi dolmadan 3 hafta öncesinden aracı benden tamir edeceğini söyleyerek aldığını ve senetlerinin hala onda olduğunu, bu senetleri icraya koyacağını söylediğini, bu senedi araç kiralamak verdiğini,rent a kiracıya borcunun olmadığını,araca da hiç bir zarar vermediğini, senetlerinin rent a car dan alınıp tarafına teslim edilmesini veya iptal edilmesini talep etmiştir.
Talep, niteliği itibariyle, menfi tespit davasıdır.
Davacı, dava dilekçesinde özetle; dava konusu ettiği senet hakkında senedi araç kiralama için verdiğini iddia etmiştir.
Mahkemelerin görevi dava şartıdır. Mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için varlığı ve yokluğu gerekli olan hallere ise dava şartları denir (KURU/Baki// ARSLAN/Ramazan// YILMAZ/Ejder., Medeni Usul Hukuku (Ders Kitabı), Ankara 2005, s. 303)Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 188. maddesinde, “Hakimin re’sen nazarı dikkate alması kanunen iktiza eden hususlar” deyimi ile dava şartlarının kastedildiği ve bu nedenle dava şartlarının mahkemece kendiliğinden gözetileceği hususu öğretide de kabul edilmektedir(Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 2005/9-546 E.N , 2005/611 K.N., 26/10/2005). 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu m. 115’e göre; mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar da dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler. Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder. Görev kuralları kamu düzenindendir ve re’sen dikkate alınır, dava şartıdır. Bu nedenle mahkememizin görevli olup olmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda “Sulh Hukuk Mahkemesi” görevlidir. Mülga HMUK’tan farklı olarak, HMK da sulh hukuk mahkemelerinin kira ile ilgili uyuşmazlıklarda görev alanı genişlemiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararında; “…uyuşmazlık kanal görüntüleme araç kiralama sözleşmesine ilişkindir. Dava, 15/10/2015 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararında; “…Somut olayda, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunmakta olup uyuşmazlık bu araç kiralama sözleşmesi kapsamında verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir. Dava, 08/12/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına ve kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararında; “…davacı kiracı, taraflar arasında araç kiralama sözleşmesi bulunduğunu, aracı kiraladığı sırada davacıya araçta meydana gelebilecek zararlara karşı teminat senedi imzalattığını, sözleşme sonunda davalıya verdiği senedi geri aldığını ancak kira sözleşmesinin alt kısmına her hangi bir açıklama yapmaksızın ve fark ettirmeden hile ile imzalattırdıkları boş senedi sözleşmeden ayırarak ve üzerindeki boşlukları doldurarak bono haline getirdiklerini, ve icra takibine dayanak yaptıklarını belirterek takibin iptaline, borçlu olmadığının tespitine, karar verilmesini talep etmiştir. Dava 6100 sayılı HMK’nun yürürlüğe girmesinden sonra … tarihinde açıldığına ve uyuşmazlık da kira ilişkisinden kaynaklandığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir…” denilmiştir.
Somut olayda, davacının iddiası araç kiralama için verdiğini iddia ettiği senetten borçlu olmadığına yönelik olduğundan, araç için kiralama ilişkisinin incelenmesi gerektiğinden, mahkememizin davada görevsiz olduğu anlaşılmıştır. Görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu anlatılanlar ışığında, davanın usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; Yargıtay … Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı ilamında da belirtildiği üzere; HMK’nın 115/1 maddesi “Mahkeme, dava şartlarının mevcut olup olmadığını, davanın her aşamasında kendiliğinden araştırır. Taraflar, dava şartı noksanlığını her zaman ileri sürebilirler.” hükmünü içermektedir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … tarih, …-… Esas, … Karar sayılı ilamında da açıklandığı üzere, taraf teşkili yapılmadan, tensip ile birlikte dava şartı noksanlığından, davanın usulden reddedilmesinde HMK’nın 30. maddesine göre de bir isabetsizlik bulunmadığı kabul edilmiştir. Yargıtay … Hukuk Dairesinin … tarih ve … E., … K. sayılı ilamında da, HMK’nın 30. ve 115/1. madde hükmü uyarınca, davanın her aşamasında, somut olayda henüz taraf teşkili yapılmadan da tensip aşamasında HMK’nın 114/1-b ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar verilebileceği belirtilmiştir. Bu nedenle mahkememizce tensiple görevsizlik yönünde usulden ret kararı verilmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
Davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
Karar kesinleştiğinde ve istek halinde dava dosyasının görevli Nöbetçi Antalya Sulh Hukuk Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, tarafların yokluğunda kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır