Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/727 E. 2022/943 K. 15.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/727 Esas
KARAR NO : 2022/943
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİH : 17/10/2022
KARAR TARİHİ : 15/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkilinin … İlçesi … mahallesi … ada … ve … nolu parsellerde kiracı olarak çiftçilik mesleği ile uğraşmata olduğunu, müvekkili ile davalılar arasında gerçekleşen fide alım-satım neticesinde davalılar tarafından faturaya aykırı olarak hatalı fide çeşidi tesliminden kaynaklı müspet zararlarının bulunduğunu, bunların tespitinin ancak bilirkişi raporlarınca yapılabileceğini bu sebeplerle şimdilik … TL tazminatın dava tarihinden itibaren ticari reeskont faizi ile beraber davalılardan alınarak, müvekkiline verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:Davalı … Ltd. Şti. Vekili mahkememize sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davanın görevsiz mahkemede açılmış olduğunu ve Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava fide alım satım sözleşmesinden doğan tazminat davasıdır.
6100 sayılı H.M.K. 2. Maddesinde; “…Dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesidir…”
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4.maddesine göre, bir davanın ticari dava sayılması için uyuşmazlık konusu işin taraflarının her ikisinin birden ticari işletmesiyle ilgili olmalı ya da tarafların tacir olup olmadıklarına veya işin tarafların ticari işletmesiyle ilgili olup olmamasına bakılmaksızın, Türk Ticaret Kanunu veya diğer kanunlarda o davaya Asliye Ticaret Mahkemesi’nin bakacağı yönünde düzenleme olmalıdır.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 19/II.maddesi uyarınca, taraflardan biri için ticari iş sayılan bir işin diğeri için de ticari iş sayılması, davanın niteliğini ticari hale getirmez. Zira, Türk Ticaret Kanunu, kanun gereği ticari dava sayılan davalar haricinde, ticari davayı, ticari iş esasına göre değil, ticari işletme esasına göre belirlemiştir. Buna göre işin ticari nitelikte olması davayı ticari dava haline getirmez. düzenlemesi bulunmaktadır.
Görev kuralları kamu düzenine ilişkin olup, Asliye Hukuk Mahkemesi ile mahkememiz arasındaki ilişki görev ilişkisidir.
6102 sayılı TTK’nın 4. maddesinde, bu kanundan doğan hukuk davalarının ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesi’nin vazifesi içerisinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi uyarınca ticari sayılan davalara Ticaret Mahkemesi tarafından bakılacağı hususu düzenlenmiştir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … Tarih … Esas … Karar sayılı emsal içtihatında da ; “Dava, tarımsal sulama abonesi yani çiftçi olan davacının tarımsal sulamada kullandığı elektrik aboneliğinden kaynaklı olarak tahakkuk ettirilmesi üzerine davacının usûlsüz olarak düzenlenen, ancak icra tehdidi nedeniyle ödediğini ileri sürdüğü elektrik fatura bedelinin davalı şirketten iadesine istemine ilişkindir. Davacı; çiftçi olup, ticari ve mesleki amaçla hareket ettiğinden tüketici ve tacir sıfatı bulunmamaktadır. Bu durumda taraflar arasındaki ilişki 6102 ve 6502 sayılı kanunların kapsamı dışında kalmaktadır. Görev hususu kamu düzenine ilişkin olup, yargılamanın her aşamasında istek olmaksızın re’sen gözetileceğinden uyuşmazlığın 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi uyarınca genel hükümlere göre asliye hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.” belirtilmiştir.
Müzekkere cevaplarına göre davacının ticari vergi kaydının bulunmadığı, ticaret odasına ve ticaret sicil müdürlüğünde kaydı bulunmadığı bu sebeplerle tacir olmadığı dava dilekçesindeki açıklamalara göre de çiftçi olduğu anlaşılmıştır.
Yukarıda belirtilen kanun maddeleri ve emsal içtihat doğrultusunda yapılan değerlendirmede, davacı vekilinin talebinin müvekkili ile davalı şirketler arasında imzalanan fide alım-satım sözleşmesinden kaynaklanan tazminata ilişkin olduğu, davalı şirketler tacir olsa dahi davacının tacir olmadığı, çiftçi olduğu , uyuşmazlığın mutlak ticari davalardan da olmadığı, uyuşmazlığın genel hükümler çerçevesinde asliye hukuk mahkemesince çözümlenmesi gereken davalardan olduğu anlaşıldığından davacının davasının görev dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmiş ve aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/12/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır