Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/725 E. 2023/640 K. 15.11.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/725
KARAR NO : 2023/640
DAVA : İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki))
DAVA TARİHİ : 13/10/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2023

Mahkememizde görülmekte olan İpotek (İpoteğin Kaldırılması (Fekki)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, tapuda … nolu parselde kayıtlı taşınmazı ile yine … nolu parselde kayıtlı taşınmazları üzerinde tesis edilmiş olan … tarih ve … Yevmiye nolu alacaklısı … Bankası A.Ş. lehine ipotek kaydı bulunduğunu, söz konusu ipotek borcunun bütünüyle ödendiğini ve borcun bitirildiğini, ipotek borcunun tamamen ödenmiş olması halinde, tesis edilmiş olan ipotek kaydının kaldırılması işlemini yerine getirme borcu, tüm masraflar kendisine ait olmak üzere alacaklıya ait olduğunu, bu nedenlerle ipotek alacaklısı … Bankası A.Ş. … Ticari Şubesine başvuru yapıldığını, bu başvurularının reddedildiğini, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla … ili … İlçesi … Mah. … ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmazı ile yine … ili … İlçesi … Mah. … ada, … nolu parselde kayıtlı taşınmazlar üzerinde tesis edilmiş olan ipoteğin terkinine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı banka vekilinin … tarihli cevap dilekçesinde özetle; davaya konu ipoteğin bedelinin … TL. olup eksik harcın tamamlanması gerektiği, zorunlu arabuluculuk sürecine başvurulmadığı, davaya konu banka lehine tesis edilen ipoteğin davacının kendisinin ve müvekkili bankanın müşterisi … AŞ’nin doğmuş/doğacak tüm borçlarının teminatını teşkil etmek üzere maksimal ipotek mahiyetinde tesis edildiği, bu sebeple sonradan ortaya çıkacak borçlanmaların da fekki talep edilen ipotek ile teminat altına alındığı, bankanın bu hususta davacının muvafakatinin alınmasını gerektirir hukuku bir durum ve yasal düzenlenmenin mevzuatımızda bulunmadığı, dava dışı şirketin bankaya hitaben … tarihli ihtarname ile ipoteğin fekkine ilişkin muvafakatlerinin bulunmadığın açıkça beyan edildiği, dava dışı şirkete ait … tarihli beyan karşısında azledilen yetkili tarafından düzenlenen … tarihli talebin dikkate alınmasının mümkün olmadığı, bununla birlikte dava dış şirket yetkilisi ve kefili tarafından … tarihinde de ipoteğin fek edilmesine muvafakatlerinin olmadığı yönünde beyanda bulunulduğu, öte taraftan banka lehine tesis edilen ipotekle teminat altına alınan borçların henüz ödenmediği, banka kayıtları celp edildiğinde borçlarının ödenmediğinin açıkça görüleceği, dava dışı şirketin … tarihi itibariyle kredi genel limit borcu ve miktarı riskinin halen mevcut olduğu belirtilerek davanın reddine karar verilmesi talep olunmuştur.
Dava, ipoteğin terkini talebinden ibarettir.
İpoteğin fekki borçlu olunmadığından istenmektedir ve özü itibariyle menfi tespit talebini içerir. Yargıtay 19. HD., 2020/237 Esas, 2020/805 Karar sayılı, 04.06.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K)Her ne kadar 7445 sayılı İcra ve İflas Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun gereği Ticari davalardan, konusu bir miktar para olan itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında arabuluculuğun zorunlu dava şartı olduğu hüküm altına alınmış ise de bu kanun maddesi dava tarihi itibariyle yürürlükte değildir. Dava, ipoteğin kaldırılması talepli olmakla, zorunlu arabuluculuk kurumuna tabi değildir. (Emsal, Özünde borcun bittiği iddiası olduğundan; Yargıtay 11. HD., 2020/4471 E, 2021/5774 K; Yargıtay 19. HD., 2020/237 E, 2020/805 K) İş bu davada bu bakımdan bir usuli eksiklik yoktur. Davalının bu yöne isabet eden itirazları yerinde değildir.
Davanın açılmamış sayılması kararı, bir değir dava için kesin hüküm oluşturmayacağı açık olduğundan, bu yöne isabet eden davalı itirazları da yerinde bulunmamıştır.
Dava tarihi, taraflar arasındaki hukuki ilişki göz önüne alınarak, davalının zaman aşımı def-i yerinde değildir.
Mahkememizce taraf delilleri toplanmış ve dosya bir bankacı, bir borçlar mevzuatından kaynaklı nitelikli hesaplama uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiştir.
… tarihli bilirkişi heyet raporunda özetle; Davacı …’ın maliki olduğu … İli, … İlçesi … Mahallesi … ada … ve … parselde kayıtlı arsa niteliğindeki iki parça taşınmazın … Tapu Sicil Müdürlüğünün … tarih … yevmiye numaralı ipotek sözleşmesiyle, dava dışı … Anonim Şirketine açılmış ve açılacak her türlü krediler, borçlusu ve cirantası olduğu senetlerden, her türlü sözleşmelerden, üçüncü kişilere olan kefaletlerinden, haksız fiillerden ve sebepsiz zenginleşmeden doğan tüm borçlarının teminatı olarak davalı bankaya 1.derecede ve süresiz olarak … TL. bedelle ipotek edildiği, davalı banka … Şubesi ile dava dışı … AŞ arasında … tarih … TL. ve … tarih … TL. limitli çerçeve niteliğinde genel kredi sözleşmeleriyle, ticari işletme finansmanı kapsamında akdi ilişki kurulduğu, dosyaya getirilen ipotek sözleşmesi ve davalı banka … Şubesinin müzekkere üzerine dosyaya gönderdiği; bir başka anlatımla, davacı …’ın davalı banka ile dava dışı … AŞ arasındaki kredi işlemlerine teminat olarak maliki olduğu taşınmazlarını üçüncü şahıs olarak banka lehine ipotek ettiği, söz konusu ipoteğin azami had ipoteği olduğu, dava konusu azami had ipoteğinin teminatını oluşturan davalı banka ile dava dışı şirket arasındaki kredi işlemlerinden dava dışı şirketin asaleten ve kefaleten borcunun bulunmaması ve/veya mevcut riskin ipotek borçlusu tarafından karşılanması kaydıyla, ipoteğin fekkinin talep edilebileceğinin açık olduğu;
Davalı bankanın … tarihli müzekkere cevabında, dava dışı şirketin genel kredi limitinin … TL. ve riskinin … TL. olduğu beyan edilirken, yazı ekinde sunulan L4 ekran görüntülemesi kaydından, dava dış şirkete … tarihinde … TL. tutarında aylık … TL. geri ödemeli taksitli kredi açıldığı ve kullandırıldığı, anılan kayda göre … vadeli taksitin … tarihinde ödenmesiyle kredinin … tarihi itibariyle … TL. anapara bakiyesinin ve dört aylık taksitinin bulunduğunun anlaşıldığı; Davacı vekilince davanın konusuz kaldığının aşamalarda belirtildiği; davalı vekilince ise muhtemelen borç yatırılığı için davanın konusuz kaldığını, davanın açılmasına kendilerinin sebebiyet vermediğini beyan ettiği; sonuç olarak; Davacı …’ın davalı banka ile dava dışı … AŞ arasındaki kredi işlemlerine teminat olarak maliki olduğu taşınmazlarını üçüncü şahıs olarak banka lehine ipotek ettiği, söz konusu ipoteğin azami had ipoteği olduğu, dava konusu azami had ipoteğinin teminatını oluşturan davalı banka ile dava dışı şirket arasındaki kredi işlemlerinden dava dışı şirketin asaleten ve kefaleten borcunun bulunmaması ve/veya mevcut riskin ipotek borçlusu tarafından karşılanması kaydıyla, ipoteğin fekkinin talep edilebileceği,
Davalı banka tarafınca dosyaya gönderilen dava dışı şirkete açılan ve kullandırılan taksitli kredi kaydı görüntülemesinde, dava dış şirkete … tarihinde … TL. tutarında aylık … TL. geri ödemeli taksitli kredi açıldığı ve kullandırıldığı, anılan kayda göre … vadeli taksitin … tarihinde ödenmesiyle kredinin … tarihi itibariyle … TL. anapara bakiyesinin ve dört aylık taksitinin bulunduğu, huzurdaki ipoteğin fekki davasının … tarihinde ikame edilmesini ve dava dosyasının tarafımıza tevdiini takiben davacı … vekilince .. tarihinde dosyaya gönderilen bila tarih dilekçesinde dava konusu taşınmazlardaki ipoteklerin davalı tarafça kaldırılması nedeniyle davalarının konusuz kaldığı, davanın açılmasına müvekkilinin sebebiyet vermediğinden yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerinden bırakılmasına karar verilmesi talep edildiği, … tarihli duruşmada davalı vekilince davanın açılmasına müvekkili bankanın sebebiyet vermediği muhtemelen borcun yatırılması nedeniyle ipoteğin kaldırılmış olduğu hususunun beyan edilmekle birlikte, davalı banka tarafınca açık talebimize karşın davacı …’ın banka lehine tesis ettiği üçüncü şahıs ipoteğine konu olarak dava dışı şirketin … dava tarihi itibariyle asaleten ve kefaleten risk durumunu gösterir banka kaydı ibraz edilmediği gibi dava tarihini takiben dava dışı şirketin borçlarına karşılık yapılan bir ödemeyi gösterir herhangi bir belgenin de bulunmadığı belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Mahkememizce, bilirkişi raporunda eksikliklerin belirtildiği, davacı banka vekilince de bir kısım belgelerin dosyaya sunulduğu gerekçesiyle, bilirkişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiştir.
… tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; Davalı banka vekilinin dilekçesi ekinde bilahare dosyaya tevdi edilen dava dışı … Şirketine … tarihinde açılan ve kullandırılan … kredi hesap numarasına kayıtlı … TL. taksitli kredinin kredi ödeme tablosu ve kredi hesabı hareketlerinin incelenmesinde; Kredinin … aylık vade tarihinden başlamak üzere ve … vadeli son taksiti dahil … ay vadeli ve aylık sabit … TL. geri ödemeli olarak kullandırıldığı, krediye … tarihinden itibaren geri ödemelerin taksit vadelerine karşılık kısmen yerine getirilmesiyle … vadeli …taksite kadar 46 adet ödeme işlemi yapılması suretiyle ve … tarihinde yapılan … TL. olan son ödeme tutarıyla kapatıldığı; bu durumda, … dava tarihi itibariyle, kredinin … vadeli 19.taksitinin … tarihinde ödenmesiyle kredinin … TL. anapara bakiyesi, … TL. işleyecek akdi faizi ve 609,80 TL. gider vergisi olmak üzere toplam … TL. borcu bulunduğu görülmüş olup, kredinin … tarihinde … vadeli …taksitinin ödenmesiyle kapatılmasıyla davalı bankanın dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen … TL. bedelindeki azami had ipoteğini … tarihinde fek ettiği; davacı …’ın banka lehine tesis ettiği üçüncü şahıs ipoteğine konu olarak … dava tarihi itibariyle … tarihinde açılan ve kullandırılan … kredi hesap numarasına kayıtlı … TL. taksitli krediden toplam … TL banka alacağının bulunması nedeniyle davacının davası öncesinde ipoteğin kaldırılması talebinin ipotek alacaklısı davalı banka tarafınca yerine getirilmediği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir, itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Aşamalarda geçen beyanlardan ve dosya sürecinden de anlaşılacağı üzere, yargılama sürerken ipoteklerin kaldırıldığı ve davanın konusuz kaldığı anlaşılmıştır.
Kabule göre, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurmak gerekmiştir.
Yargılama giderlerine bakıldığında ise; Genel olarak söylemek gerekir ki; yargılama harçları ve giderleri kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir kamu düzenindendir, mahkemece re’sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri, hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin olarak ödediği hem de devlete ödenmesi gereken harç ve giderleridir. Bunun yanında davayı kazanan taraf davayı bir avukat aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti de ödemek zorundadır. Yargılama harç ve giderlerinden sorumluluk, davanın sonunda söz konusu olup, esas ilişkin hükümle birlikte hükmolunur.
HMK m. 331/1 gereği; Davanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında bir karar verilmesine gerek bulunmayan hâllerde, hâkim, davanın açıldığı tarihteki tarafların haklılık durumuna göre yargılama giderlerini takdir ve hükmeder.
Kural olarak bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda, bunun fer-i (yan) niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, bunlar hakkında da bir karar verilmesi gerekir. Davanın konusuz kalması halinde ise, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (bu arada vekalet ücretine de) mahkum etmesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir (Bkz. KURU, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, İst. 2001, c.3, s.3030 vd., ALDEMİR, Hüsnü, Hukuk Davalarında Yargılama Giderleri, 2. Baskı, s.150-151, Yarg. 14. HD. 03/03/2008, 1087-2645, 18. HD. 09/11/2006, 5557/8964, 13. HD. 02/06/2005, 3752-9494, 3. HD., 25/04/2006, 2465-4930). Bu nedenle, mahkememizce davaya devam edilip, ek rapor alınmıştır.
Somut olayda, bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere; davacı …’ın banka lehine tesis ettiği üçüncü şahıs ipoteğine konu olarak … dava tarihi itibariyle … tarihinde açılan ve kullandırılan … kredi hesap numarasına kayıtlı … TL. taksitli krediden toplam … TL banka alacağının bulunması nedeniyle davacının davası öncesinde ipoteğin kaldırılması talebinin ipotek alacaklısı davalı banka tarafınca yerine getirilmediği, kredinin … tarihinde … vadeli …taksitinin ödenmesiyle kapatılmasıyla davalı bankanın dava konusu taşınmaz üzerinde tesis edilen … TL. bedelindeki azami had ipoteğini … tarihinde fek ettiği, dava tarihi itibariyle riskin devam ettiği anlaşılmakla; dava açılmasında davacının haksız olduğu kabulü ile yargılama giderleri davacı üzerinde bırakılmıştır.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Dava, konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
2-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Hükmün niteliği ve tarihi dikkate alınarak, alınması gerekli 269,85 TL maktu karar harcının, davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin karar harcı ve aşamalarda tamamlanan 6.832,00 TL tamamlama karar harcı toplamı 6.912,70 TL’den mahsubu ile hazineye gelir kaydına, arta kalan 6.642,85 TL’nin karar kesinleştiğinde istek halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafça dosyada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; AAÜT m. 6 hükmü dikkate alınarak, … TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. … ‘in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.15/11/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır