Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/70 E. 2022/517 K. 09.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/70 Esas
KARAR NO : 2022/517

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/01/2022
KARAR TARİHİ: 09/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Davacının davalıya gıda ve türevi ürünler sattığını, sattığı malları teslim ettiğini, bu bağlamda davacı şirket ile davalı arasında ticari ilişki ve cari hesap gereği mal teslimi yapıldığını ancak davalı tarafından teslim alınan malların ödemesinin yapılmadığını, davacı şirket tarafından verilen mallar için e-fatura- imzalı irsaliye düzenlendiğini, malların karşı tarafa teslim edildiğinin imzalı irsaliye ile sabit olduğunu, davacının edimini ifa etmesine rağmen davalının bedel ödeme borcunu yerine getirmediğini, davacının davalıdan fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik … TL alacağı olup davalı tarafın borcunu ödemediğini, taraflar arasında ticari faaliyetler ve mal alım satımının davalı tarafından ticari defter ve kayıtlarına işlenmiş olup BA/BS formlarında bildirildiğini, borçlunun mallarını kaçırma eylemi faaliyeti içinde olduğunun öğrenildiğini, borçlu vadesi gelen ve muaccel hale gelen borcunu ödememekte, haricen yaptıkları araştırmalara göre borçlunun haczi kabil malı olup bu malları kaçırmakta olduğunu, borçlunun alacaklıyı zarara uğratma gayesiyle hareket ederek mal, alacak ve haklarını kaçırdığını, davacı şirket tarafından bu güne dek ödenmeyen ve rehinle teminat altına alınmamış alacağın alınmasının sağlanması için Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi Nezdinde İhtiyati Haciz kararı almak üzere başvurmak zorunluluğunun hasıl olduğunu, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …D.İŞ. …K. Sayılı dosyasında 06/01/2022 tarihli kararı ile ihtiyati haciz talebinin kabulüne karar verildiğini, davacı alacağının ödenmemesi nedeniyle alacağının tahsili için davalı aleyhine takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, tarafların arasındaki uyuşmazlıkta Antalya Mahkemeleri ve Antalya İcra Müdürlüklerinin yetkili olduğunu, çünkü tarafların arasındaki uyuşmazlık konusunun para borcu olduğunu, para borcu götürülecek borçlardan olup TBK Madde 89/1 uyarınca davacı alacaklının ikametgah yeri olan Antalya İli; Arabuluculuk Faaliyetlerinin yürütülmesi, Mahkemeler ve İcra Müdürlükleri yönünden yetkili olduğunu, karşı tarafın yetki itirazının yerinde olmadığını, İddia ederek, Yukarıda Açıklanan Nedenlerle, Fazlaya İlişkin Hakları Saklı Kalmak Kaydıyla, davanın kabulü ile; davalının, Antalya Genel İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosyasına yaptığı haksız Ve Kötü niyetli İtirazın İptali İle İcra Takibinin Takip Hukukundan Kaynaklanan Bütün Ferileri İle birlikte ve avans faizi yürütülerek Kaldığı Yerden Devamına, davalının Haksız, Kötü niyetli Olarak Likit Alacaktan Kaynaklı Takibe itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmayacak miktarda icra İnkar tazminatı ödemeye mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle,
İşbu davanın esasını oluşturan icra takibi ve devamında derdest edilen itirazın iptali davasının yetkisiz mercilerde başlatılmış olduğunu, yetki itirazında bulunma zorunluluğunun hasıl olduğunu, keza, taraflar arasında yetkiye ilişkin bir düzenlemenin mevcut olmadığını, HMK m. 6 gereğince ‘Genel yetkili mahkeme, davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesi’ olup, davalının adresinin takip talebi ve dava dilekçesinde belirtildiği üzere ANKARA olduğunu, bu nedenle yetkili yerin ANKARA mahkemeleri ve icra daireleri olup, öncelikle yetkisizlik kararı verilmesini talep ettiklerini, davacı tarafından dava dilekçesinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu ve takibe konu fatura ve malların davalıya teslim edildiği iddia edilmişse de, bu iddiaların taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, sayın mahkemenin de malumu olduğu üzere; kaynağı ve ilişkisi ispat edilmeksizin yalnızca tek taraflı olarak fatura düzenlenmiş olmasının alacağın varlığına karine teşkil etmeyeceğinin açık olduğunu, keza davacının mal ve fatura teslimini yazılı veya kesin bir delille ispatlamak durumunda olduğunu, nitekim, kabul anlamına gelmemekle birlikte, ortada bir ticari ilişkinin varlığının net bir şekilde tespit edilebilmesi için, fatura konusu malların taraflar arasındaki anlaşmaya uygun, ayıpsız ve eksiksiz olarak karşı tarafın uhdesine geçirilmiş olmasının gerektiğini, davacı tarafından dava dilekçesi ekinde malların teslim edildiğine dair sevk irsaliyesi adı altında bir evrak sunulmuş ise de, davalıdan alınan bilgiye göre söz konusu evrakın üzerinde bulunan yazı ve kaşelerin davalıya ait olmadığını, bu nedenle söz konusu evrak üzerinde bulunan imzaya/kaşeye ayrıca ve açıkça itiraz ettiklerini belirtmekle birlikte, öncelikle bu hususun araştırılması gerekliliğine bağlı olarak imza
incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, kaldı ki; bu hususta ispat yükünün davacı tarafta olması karşısında, söz konusu evrakta malları teslim aldığı iddia edilen kişinin (…) de davacı şirketin sigortalı çalışanı olup olmadığının araştırılmasını talep ettiklerini, takibe konu alacağın varlığı ve miktarı konusunda açıkça belirsizlik bulunduğunu, bilindiği üzere, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için alacağın likit olması; yani bilinmesi ya da bilinebilecek durumda olması gerektiğini, ancak, yaptıkları açıklamalardan ve davacının soyut beyanlarından da anlaşılacağı üzere, takibe konu alacağın var olup olmadığından, –kabul anlamına gelmemekle birlikte– varsa da bakiyesinin tüm unsurlarıyla davalı şirket tarafından bilinebileceğinden ya da hesap edilebilecek durumda olduğundan söz edilemeyeceğini, bu nedenle, davacının icra inkâr tazminatı talebinin yasal bir dayanağı bulunmadığını, dolayısıyla, varlığı ve miktarı sübut bulmamış bir alacağın takibe konulmuş olması nedeniyle, davacıdan %20 oranında kötü niyet tazminatı talepleri bulunduğunu, bu nedenlerle; davacının haksız ve yasal dayanaktan yoksun taleplerini içerir davasının reddine, davacı aleyhine %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,
1-Davacı tarafından … tarihli faturadan kaynaklı alacağına karşılık davalı aleyhine
05.01.2022 tarihinde Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün …Sayılı dosyası ile aşağıdaki şekilde icra takibi başlatılmış olduğu,

TUTAR AÇIKLAMA
… TL Asıl Alacak
… TL işlemiş faiz
… TL TOPLAM

2- Davacının ibraz edilen 2021 yılı ticari defterlerinin usulüne uygun tutulmuş olduğu ve sahibi lehine delil oluşturma vasfına sahip olduğu,

3-Davacının ticari defter kayıtlarına göre 31.12.2021 tarihi itibari ile davacının davalıdan …TL alacaklı olduğunun kayıtlı olduğu takibin ise …tarihli …TL’lik faturaya istinaden …TL üzerinden başlatıldığı,

4-Davacının takibe konu ettiği …tarihli faturanın içeriğinin teslim edildiğine dair sunulan irsaliye incelendiğinde teslim alan kısmında … isim ve imzasının olduğu,

5- Davacı yanın 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanunun 2. Maddesine göre takip tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faiz isteyebileceğini bildirir rapor sunulmuştur.

DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava satım sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Taraf vekilleri mahkememize sunmuş oldukları dilekçede ve son duruşmada taraflar arasında akdedilen 08.06.2022 protokolüne göre karar verilmesini talep etmişlerdir.
6100 s. Hmk madde 313-” (1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.(2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir.(3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.”
Madde 315- “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” hükmüne haizdir.
Tüm dosya kapsamı yukarıdaki açıklamalar ışığında değerlendirildiğinde; taraflar arasında yargılama devam ederken akdedilmiş geçerli bir sulh sözleşmesi kurulduğu ve tarafların bu sözleşmeye göre karar verilmesini istedikleri sabit görülmekle sulh sözleşmesi doğrultusunda karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE,
Buna göre davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasındaki itirazının KISMEN İPTALİ ile takibin 2.000,00 TL asıl alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Tarafların icra inkar ve kötü niyet tazminatı talepleri bulunmadığından bu hususlarda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 136,62 TL harçtan peşin alınan 1.175,67 TL nin mahsubu ile fazladan alınan 1.039,05 TL nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Sulh sözleşmesi doğrultusunda taraflar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili …ile e- duruşma talep eden davalı vekili …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..09/06/2022

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı