Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/692 E. 2023/408 K. 03.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/692
KARAR NO : 2023/408
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 07/02/2022
KARAR TARİHİ : 03/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalı bankadan kredi kartı kullandığını, kullandığı kredi kartının borcunun bir kısmını ödediğini, kalan borcunu ödeyememesi nedeniyle takibe düştüğünü, bankanın takip tarihinde işlemiş faizleride ana paraya ekleyerek müvekkili adına Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı dosyası ile asıl alacak 20.559,35-TL ile ilgili takip başlattığını ve Yıllık % 33,00 Faiz uyguladığını, müvekkilinin dava tarihi itibari ile 50.225,64-TL borçlu bulunduğunu, öncelikle T.C.Merkez Bankasının kredilere ilişkin 5464 Sayılı Kanun gereği Üç ayda bir değişen oranlarda Akdi ve Temerrüt Faizine ilişkin faiz oranı belirllediğinden davalının sabit faiz ile değil Değişen oranlarda faiz istemesi gerekirken sabit faiz talep etmiş olması gözetilerek, banka tarafından takip alacağına haksız işletilen Akdi ve Temerrüt Faizlerinin yasal hesaplanarak dava tarihi itibari ile fazlaya dair haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 250,00-TL borçlu olmadığının bilirkişi incelemesi ile tespitiyle yasal sınıra çekilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu edilen Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasındaki icra takibinin kredi kartına ilişkin olup; kredi kartlarına uygulanacak temerrüt ve akdi faiz oranlarının TCMB tarafından belirlendiğini, müvekkili bankanın uygulamasının da bu yönde olduğunu, bankanın icra takiplerinin takip edildiği “Hukuk Tahsilat Sistemi (HTS)” programının da kredi kartları takiplerinde TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlere göre hesaplama yaptığını, Ancak UYAP altyapısının kredi kartları için değişen oranlarda hesaplama yapmadığını, Takipte kesinleşen faiz oranları üzerinden hesaplama yaptığını, bu durumda zaman zaman icra dosyasını tamamen kapatacak şekilde dosyaya para gelip taraflarına ödenmiş olsa bile, HTS’deki borç tutarının üzerindeki miktarın borçluya iade edilmek üzere dosyasına geri ödendiğini, dava konusu icra dosyasının takip talebinde işleyecek faiz yönünden TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlerden hesaplama yapılarak tahsil edilmesi sehven belirtilmemiş ise de, taraflarınca icra dosyasına TCMB tarafından belirlenen faiz oranının uygulanması için talepte bulunulduğunu, bu nedenle davacının “Dava tarihi itibari ile 250,00TL borçlu olmadığının tespitine ve takip tarihinden ödeme tarihine kadar işleyecek faiz yönünden TCMB tarafından üç ayda bir ilan edilen değişen oranlardaki faizlerden hesaplama yapılması” na yönelik davasını kabul ettiklerini, ancak borçlu hakkında … tarihinde başlatılan takibe, borçlu tarafından bu güne kadar “1TL” bile ödeme yapılmadığını, görüşme yapmak için borçluya ulaşılamadığını, kendisinin de bu yönde bir talep ve başvurusunun olmadığını, icra dosyasında adına kayıtlı araç üzerinde 60 civarında haciz kaydı olduğunu, borçlunun, borcun faizinin yasal sınıra çekilmesindeki menfaatinden ziyade alacaklıyı daha da zarara uğratma gayreti içinde olduğunu beyanla, davayı kabul ettiklerini, kabul beyanları ve icra dosyasından değişen faiz oranlarının uygulanması talepleri karşısında, uygulanacak faiz bakımından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, öncelikle, Antalya … Tüketici Mahkemesinin … esasında açılmış olup, mahkemece … tarihli karar ile özetle; “….. davalı bankanın davacı ile arasında düzenlenen sözleşme gereğince, davacıya kredi kartı tahsis ettiği, davacının söz konusu kart nedeni ile borcunu süresinde ödememesinden kaynaklı ödenmeyen borçların tahsili amacıyla davalı bankanın Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile davacı aleyhine takip başlattığı, davacının ise takipte uygulanan faizin yerinde olmadığı ve bu kapsamda borçlu olmadığı bedelin tespiti istemi ile eldeki davayı açtığı, alınan bilirkişi raporunda görüleceği üzere, icra takip dosyasına konu “…” nolu kredi kartının … … Kart olduğu, bu karta ilişkin yapılacak talepler yönünden mahkememizin görevli olmadığı, taraflar arasındaki ilişkinin tüketici işlemi olmadığı, bu sebeple … Kart yönünden mahkememizin değil Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla……” gerekçesiyle, görevsizlik nedeni ile usulden ret kararı verilmiştir.
Dosya, mahkememizin … esasına kaydedilmiş ve mahkememizce özetle; mahkememizce yapılan tensiple davacıya gerekli başvuru harcı ve karar harcının peşin kısmını yatırması için kesin süre verilmiş, harç yatırılmadığından davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Mahkememiz ilamı istinaf kanun yoluna götürülmüş ve Antalya BAM … karar sayılı ilamı gereği özetle, usulün yanlış uygulandığı gerekçesiyle mahkememizin kararının kaldırılmasına karar verilmiş ve iş bu esası almıştır.
Mahkememizce aşamalarda kök ve dava tarihinin doğru göz önüne alınarak hesaplama yapılması için ek rapor aldırılmıştır.
Son olarak hazırlanan … tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda özetle; olması gereken faiz miktarının 15.407,69 TL olduğu belirtilmiştir. Fark miktarı 4.948,90 TL’dir.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi ikinci ek raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır.
Aşamalarda davacı vekilinin … tarihli beyan dilekçesi sunduğu, Tüketici Mahkemesindeki bilirkişi raporu gereğince 5.214,62 TL’yi dava değeri olarak mahkememize bildirdiği ve harcını yatırdığını, yine … tarihli dilekçesinde de davasını 5.214,62 TL olarak ıslah ettiğini bildirdiği görülmüştür. Davacı vekilinin, bu talebi usulüne aykırıdır. Mahkememizce davacının davasını değerini 5.214,62 TL olarak belirttiği, ıslah adı altında ileri sürülen dilekçenin ise usule aykırı olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, ikinci ek rapordaki tespitler dikkate alınarak, Davanın kısmen kabulü ile; davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle tüm takip konusu alacak miktarları yönünden hesaplanan 20.428,11 TL olan faiz bakımından, … tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda takipteki ticari kredi kartı asıl alacak üzerinden hesaplanan 20.356,59 TL faiz miktarının, 4.948,90 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, uygulanan faizin iptaliyle 3 ayda bir değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; davacının aşamalarda arabuluculuk kurumuna başvurduğu anlaşılmaktadır. Dava tarihi itibariyle, dava konusu talep, zorunlu arabuluculuğa başvuru koşuluna tabi değildir. Buna rağmen ticari davalarda zorunlu arabuluculuğa başvurulması halinde kabule göre bu ücret davalıya yükletilemez. Kabule göre, Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen bu gider davacı üzerinde bırakılmalıdır. (Emsal olarak; Diyarbakır BAM 6. HD., 2020/641 E, 2021/327 K; Samsun BAM 5. HD., 2021/220 E, 2021/287 K; 2021/353 E, 2021/411 K)
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle tüm takip konusu alacak miktarları yönünden hesaplanan 20.428,11 TL olan faiz bakımından, … tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda takipteki ticari kredi kartı asıl alacak üzerinden hesaplanan 20.356,59 TL faiz miktarının, 4.948,90 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, uygulanan faizin iptaliyle 3 ayda bir değişen oranlarda temerrüt faizi uygulanmasına,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 133,00 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 205,05 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 213,70 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.278,00 TL’nin haklılık oranı gereği; 1.214,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Zorunlu arabuluculuk ücreti 800,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
8-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 4.948,90 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 265,72 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’nin yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 03/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır