Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/69 E. 2022/754 K. 20.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/69 Esas
KARAR NO : 2022/754
DAVA : Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 19/01/2022
KARAR TARİHİ : 20/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Ticari Nitelikteki Banka Garanti Sözleşmesinden Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, davalı … Şt.’nin davacı … ile yaptığı sözleşme gereği olarak bankadan taksitli ticari kredi kullandığını, ancak kredinin geri ödenmesinde yaşanan aksamalar nedeniyle bankaca davalılara ihtarname gönderildiğini, buna rağmen ödeme yapılmaması nedeniyle de ilgili icra dairesi nezdinde …-TL üzerinden takibat başlattıklarını, ancak davalıların bu takibe yaptıkları itiraz sonucunda, takibin durduğunu, bu nedenle haksız olarak yapılan itirazın iptali ile davalılar hakkında %20’den az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin mahkemeye sunmuş olduğu cevap dilekçesinde, davaya konu olan alacak için toplam … TL üzerinden takibe geçilmesine rağmen hangi sebeple …-TL’lık kısmı için ikame edildiğinin anlaşılmadığını, davalı …’un kendi el yazısıyla yazılmış bir müteselsil kefil beyanının olmadığını, bu nedenle kefaletin geçerli sayılmaması gerektiğini, bu dosyaya konu olan alacak için aynı zamanda Antalya … İcra Dairesi’nde ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla bir takip başlatılmış olduğunu, takibe konu ipotek tutarı olan …-TL’sının, banka alacağını fazlasıyla karşılamasına rağmen …-TL üzerinden yapılan bu takibin hukuka aykırı olduğunu, takibe konu alacağın Kredi Garanti Fonu kapsamında olmasına rağmen risk miktarının Fon tarafından karşılanıp karşılanmadığı konusunda bilgilerinin olmadığını, bu konuda Mahkemece adı geçen Fon’a müzekkere yazılarak ödeme belgelerinin talep edilmesi gerektiğini, davacı … kat ihtarı tebliğ edilmeden ve asıl borçlu adına takip başlatılmadan hem borçlu hem de kefil aleyhine icra işlemleri başlatılmasının usul ve yasalara aykırı olduğunu, ihtarnamedeki alacak kalemleri ile icra takibindeki alacak kalemleri arasında uyuşmazlıkların bulunduğunu, sayılan bu nedenlerden dolayı davanın reddi ve davacı tarafa %20’den az olmamak üzere tazminat yüklenmesini yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER: Dosyada tüm deliller toplanmış, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, dosya banka kayıtları üzerinde inceleme yaptırılmak üzere bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,
Davacı … Bankası A.Ş.’nin, davalı … Şti.’ne … kullandırdığı … TL ve … TL tutarındaki taksitli ticari kredilerden kaynaklı olarak … olan takip tarihi itibariyle toplam … doğan alacağının bulunduğu ve söz konusu alacak için, adı geçen firmanın asaleten; sözleşmeden doğan müteselsil kefili olan …’un da müteselsil kefaleten sorumlu oldukları görüş ve kanaatine varılmıştır şeklinde rapor sunmuştur.
Dosya taraf vekillerinin itirazaları doğrultusunda tekrar bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu ek raporda, kök raporda bir değişiklik olmadığını bildirir rapor sunmuştur.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava genel kredi sözleşmelerine dayalı olarak borçlu ve müteselsil kefil hakkında yapılan ilamsız takipte itiraz üzerine alacaklı tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
İİK. 67/1. Maddesinde: “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir.” düzenlemesi mevcuttur. Buna göre açılan dava süresindedir.
Uyuşmazlık; takip tarihi itibariyle takibe dayanak genel kredi sözleşmeleri nedeniyle borçlu ile müşterek borçlu müteselsil kefilin takip tarihi itibari ile sorumlu oldukları alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde: Davacı … Şti. ile davalı … A.Ş. arasında … tarihinde …-TL limitli olarak bir … Sözleşmesi imzalandığı, söz konusu sözleşmede davalı …’un da kendi el yazısı ile …-TL limitli olarak “Müteselsil” sıfatıyla kefil olduğunun belirtildiği ve altının imzasıyla onaylandığı, bilahare … tarihinde önceki limite …-TL ilave edilerek kredi limitinin …-TL’sına çıkarıldığı, bu sözleşmeye de yine davalı …’un kendi el yazısıyla rakamla ve yazı ile belirtilmek suretiyle “müteselsil” kefalet limitinin …-TL’sına yükseltildiğine dair ibareler yazıldığı ve altına isim ve imza belirtilmek suretiyle onaylandığı, böylece; dava konusu olan banka alacağına karşı … Şti.’nin asaleten, davalı …’un da müteselsil kefaleten olmak üzere her birinin ayrı ayrı …-TL üzerinden sorumlu oldukları anlaşılmıştır.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalı şirketin kredi sözleşmeleri gereği davacı … karşı sorumlu olduğu, davalı … ise müteselsil kefaletinin alındığı, kefalet sözleşmesinin 6098 sayılı Borçlar kanununun 583 maddesine uygun olarak düzenlendiği ve geçerli olduğu hususları mahkememizce sabit görülerek davalıların takip tarihi itibariyle bilirkişi raporunda belirtilen miktarlar üzerinden davacıya … karşı sorumlu olduğu kanaatine varılmış , davanın daha az bir miktar olan … TL den açıldığı anlaşılmakla talep miktarı aşılmamak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle davacının davasının kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜNE,
Buna göre davalıların Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı takip dosyasındaki itirazlarının KISMEN İPTALİ ile, takibin davadaki talep sınırları da gözetilerek … TL asıl alacak, … TL işlemiş faiz, … TL gider vergisi olmak üzere toplam … TL alacak üzerinden DEVAMINA,
2-Hükmolunan alacağın %20 tutarındaki … TL icra inkar tazminatının davalılardan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken … TL harçtan peşin alınan … TL nin mahsubu ile eksik alınan … TL nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL’nin davalılardan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-Davacının yapmış olduğu ilk dava masrafı, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam … TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan … TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı..20/10/2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır