Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/672 E. 2022/679 K. 26.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/672 Esas
KARAR NO : 2022/679
DAVA : Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/07/2021
KARAR TARİHİ : 26/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)Tazminat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, … adresinde bulunan … sahibi …’dan yatırım amaçlı olarak … TL bedelinde daire satın aldığını, tapu işlemleri sona erene kadar da davalıya bu bedelde bir senet verdiğini, müvekkilinin daha sonra … TL yi dava dışı …’a ödediğini ancak aralarındaki güven ilişkisi gereği senedi geri almadığını, müvekkili hakkında Antalya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosya ile … TL bedelli bu senedin icra takibine konu edildiğini, dosyada …’in alacaklı olduğunu, bunun üzerine müvekkilinin …’ı arayarak senedin elinden çıkıp çıkmadığını sorduğunu, … ve davalı …, … yıl önce vekalet aldığı …’i alacaklı gösterip senedi icraya verdiklerini, müvekkilinin Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosya ile borçlu olmadığına dair menfi tespit davası açtığını, davanın kabul edildiğini, zira icra dosyasında alacaklı olarak gözüken …’in icra takibinin haksız açıldığını beyan ederek menfi tespit davasını kabul ettiğini, davalı tarafın, senet alacaklısı olarak gösterilen …’in haberi dahi olmadan Antalya … İcra Müdürlüğü … esas sayılı dosyada icra takibi yaptığını, bu senetle ilişkili olarak Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesinin … D. İş sayılı dosyada ihtiyati haciz kararı alındığını, daha sonra … kere hacze gidildiğini, haciz tarihlerinin … ve … olduğunu, davalı tarafın müvekkilinin ticari taksisine haksız olarak haciz koyulduğunu ve yakalattığını, müvekkilinin taksisinin … havaalanına bağlı durakta çalıştığını, müvekkilinin ticari taksisinin …-… ay gibi süreyle bağlanması nedeniyle her ay için yaklaşık … TL zararı olduğunu, müvekkilinin haciz tehdidi altında davalıya … TL ödediğini, dolayısıyla bu müvekkilinin gelir kaybının ve haciz tehdidi altında ödediği haksız paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini isteme zorunluluğunun doğduğunu, davalı Av. …, … ve … bedelsiz senedi kullanma ve görevi kötüye kullanma suçundan savcılığa şikayet edildiğini, Antalya … … ve … sayılı soruşturma numaralı dosyalarında devam ettiğini, fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla … TL haciz anında ödenen paranın sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre iadesini, belirsiz alacak davası olarak açtıklarını dava için şimdilik … TL müvekkilinin gelir kaybının müvekkiline verilmesini, … TL manevi tazminatın icra takibi başlama tarihinden itibaren işleyecek faiziyle müvekkiline iadesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya tahmilini talep ve dava etmiştir.
Davalının Antalya … Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; öncelikle husumet nedeniyle davanın reddini, açılan davanın yasal dayanaktan mahrum olduğunu, davanın usul ve esastan reddi gerektiğini, davacı tarafın bu davayı açmakta iyi niyetli olmadığının, davacının öncelikle vaki zararlarının varlığını daha sonra da bu zararlardan şahsının sorumlu olduğunu mahkeme huzurunda ispatlanması gerektiğini, dava dilekçesinde sadece soyut iddialarla bir kurgu yapıldığını ve mahkemenin yönlendirilmeye çalışıldığını, davacı tarafın hiçbir iddiasını kabul etmediğini, …’in icra dosyasını Antalya … Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı alacağın devri sözleşmesi ile … isimli şahsa temlik ettiğini, ve dosyayı noter vasıtası ile temlik ettikten bir gün sonra Noter senedi ile … TL para almış olmasına rağmen icra dosyasına giderek dosyadan feragat ettiğini bildirdiğini, bunun hemen akabinde … aynı gün davacı … ile birlikte notere giderek tarafına vermiş olduğu vekaletnameyi feshettiğini ve şahsına azilname gönderdiğini, bu durumda şahsını sorumlu tutmak ve zor durumda bırakmak için müvekkili … ile davacı yanın anlaştığı sonucuna varmanın mümkün olduğunu, Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında icra müdürlüğü tarafından … tarihinde tutanak tanzim edildiğini ve tutanağın son bölümünde; “bu tutanağa konu olayda alacaklı … dosya alacağını … tarihinde temlik etmesine rağmen … gün dairemize gelerek alacağından feragat etiğini, müdürlüğümüzü yanıltma yoluna gittiği anlaşılmıştır. İş bu tutanak tarafımızca tanzim edilip imza altına alınmıştır.” açıkça durum belirtilerek tutanağın imza altına alındığını, tüm bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ:
Dava, sebepsiz zenginleşme nedeniyle tazminat davasıdır .
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabul edilmesi halinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya 1 haftalık kesin süre içinde eksikliğin tamamlattırılması için süre verileceği, verilen sürede eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi eklenmiş olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini içerir ticari davalar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Yasanın yürürlük tarihi 01/01/2019’dur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … tarih …E. …K. sayılı kararında; “…6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”… TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır…” denilmiştir.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamında “Taraflar arasındaki davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 4/1-a. Maddesi gereği ticari dava olduğu, Türk Ticaret Kanununun 5/A. maddesi gereğince 4. maddede ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak davaları hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulması gerektiği, davanın … tarihinde açılmasına rağmen arabuluculuğa … tarihinde başvurulduğu ve arabuluculuk sürecinin … tarihinde sona erdiği anlaşılmakla mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi doğru olup, davacı vekilinin istinaf sebepleri yerinde görülmemiştir.” denilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı ilamında “ek dava ile ilgili Asliye Hukuk Mahkemesince görevsizlik kararı verilmiş olmasının arabuluculukla ilgili yasal düzenlemeler karşısında bir öneminin bulunmadığı, arabuluculuğa başvurma mecburiyetinin direkt davanın konusu ile alakalı olduğu değil ise dava açılan mahkemenin unvanının önem arzetmeyeceği, bundan hareketle yargılama konusu davanın öncesinde sehven Asliye Hukuk Mahkemesinde açılmış olmasının arabuluculuk yönüyle davacı tarafa yeni görevli İş Mahkemesince süre verilmesi talep hakkını bahşetmeyeceği, kaldı ki 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunun 3/2. maddesindeki süreye dair düzenlemenin öncesinde arabulucuya başvurulmuş olupda son tutanağın dava dilekçesine ekli olarak mahkemeye sunulmamış olması haliyle sınırlı bir düzenleme olduğu, dolayısıyla dosya kendisine görevsizlikle gelen İş Mahkemesince ilk defa arabulucuya başvurulması için süre verilebileceği şeklinde yorumlanmasınında mümkün olmadığı, tüm bunlara göre yerel mahkemenin dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, davacı vekilinin istinaf itirazlarının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.” denilmiştir.
Yukarıda açıklanan yasal mevzuat ve emsal içtihatlar dikkate alınarak davacı tarafın davadan önce arabuluculuk dava şartını yerine getirmediği, davanın asliye hukuk mahkemesinde açılmış olması ve görevsiz mahkemede arabuluculuk şartının aranmayacağı hususunun davacıya yeniden bu hususta süre verilmesini gerektirmediği, arabuluculuk dava şartının tamamlanabilir olmadığı kanaati ile davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1. Davacının davasının 6120 Sayılı Kanun 5/A ve 6100 sayılı HMK’nun 114. Maddeleri gereği arabuluculuk dava şartı yokluğu nedeni ile USULDEN REDDİNE,
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan alınması gerekli …-TL harcın peşin alınan …-TL harçtan mahsubu ile bakiye …-TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
Dair; tarafların yokluğunda, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi.26/09/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı