Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/671 E. 2023/160 K. 14.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/671 Esas
KARAR NO : 2023/160
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 21/09/2022
KARAR TARİHİ : 14/03/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkiline ait … plakalı araç ile sürücü … ile karşı taraf olan … arasında … Mahallesi … Kavşağı … /ANTALYA kavşağında … tarihinde saat 10:00 civarında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, sürücüler … ile … arasında yapılan trafik kazası tutanağında , … ” … -Antalya istikametinde … plakalı araç ile kavşakta yeşil ışık yanarken kontrollü şekilde geçerken …-… istikametinden gelen … plakalı aracın kırmızı ışık yanarken aracın sol arka kısmından vurduruğunu beyan ettiğini, karşı taraf araç sürücüsü ve maliki olan … ise beyanında; ” sanayi istikametinden … istikametine giderken sağ tarafından gelen araca çarptığını, yol hakkının kendisinde olduğunu düşündüğünü, yeşil ışıkta geçtiğini” beyan ettiğini, bu sebeple iki aracın yeşil ışıkta geçmesi mümkün olmadığını, Müvekkilin aracını kullanan sürücü kendisinin kavşaktan geçtiği esnada yeşil ışık olduğuna emin olup, karşı tarafın beyanında ise görüleceği üzere yol hakkının kendisinde olduğunu düşündüğünü yani emin olmadığı açıkça görüldüğünü, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nde tarafların kusur oranları ve müvekkile ait … plakalı araçtaki oluşan zarar ve değer kaybının tespiti istemli dava açıldığını, Müvekkile ait araçta meydana gelen masraf ve değer kaybı yönünden hesaplama yapılan bilirkişi raporunda ise; … plakalı … markalı 2013 model, 220.000 Km. De diesel yakıtlı aracın maruz kaldığı hasarlı trafşk kazası nedeniyle kaza tarihi olan … tarihindeki piyasa fiyatları ile araç üzerindeki KDV dahil toplam 38.645,00 tutarında maddi hasarın meydana geldiği, araç üzerinde 10.000 TL. Tutarında değer kaybının meydana geldiği yönünde rapor tanzim edildiğini, Tarafımızca … ve … … A.Ş. ‘ye karşı arabuluculuk başvurumuz sonucunda …’e ulaşılamadığını, … … A.ş ile ise anlaşılamadığını, … …’ya tespit davası sonuçları tekrar gönderilmiş ve şirkete mail de gönderildiği halde , bugüne kadar hiç bir şekilde iletişime geçilmediğinden bu davayı açtıklarını, davanın kabulü ile, yargılama giderlerinin ve avukatlık ücretinin karşı taraflara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı … şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, HMK.nın 6.maddesinde “Genel yetkili Mahkemenin; davalı gerçek veya tüzel kişinin davanın açıldığı tarihteki yerleşim yeri mahkemesidir” şeklinde düzenleme yapıldığını, İşbu davada “Yetkili Mahkeme”, müvekkil … şirketinin yerleşim yeri İSTANBUL olması sebebiyle HMK madde 6/1 gereği; İSTANBUL Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, müvekkil … şirketi yalnızca iskonto uygulanmış bedel üzerinden ve o bedelle sınırlı olarak sorumlu tutulabileceğinden hesaplanan tazminattan %20’den az olmamak üzere iskonto uygulanmasını talep ettiklerini, Müvekkil şirketin KDV’den sorumlu tutulması mümkün olmadığını, Gerçek zararın giderilmesi ilkesi uyarınca, müvekkil … şirketinin KDV’den sorumlu tutulabilmesi için, zarar görenin aracını onarırken KDV ödediğini ispatlaması ve yansıtma faturası kesmesi gerekir. Ancak başvuran tarafından dosyaya fatura sunulmadığını, her durumda değer kaybı hesaplamasında ZMSS genel şartlarının da dikkate alınması gerektiğini, her durumda değer kaybı bedeli belirlenirken aracın somut özelliklerinin dikkate alınması gerektiğini, müvekkili … şirketinin sorumluluğu sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında olduğunu, müvekkil … şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, Müvekkil … şirketinin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olup kaza tarihinde poliçe limiti 43.000-TL’dir. Müvekkil … şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti ile sınırlı olduğunun yargılamanın her aşamasında dikkate alınmasını talep ettiklerini, Yetkisiz ve görevsiz mahkemede ikame edilen davanın reddini, Trafik Kanunu ve Trafik Sigortası Genel Şartlarının yukarıda işaret edilen düzenlemelerindeki yükümlülüklerini yerine getirmeden, doğrudan dava yoluna gitmiş olması nedeniyle HMK 115 maddesi gereği dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddini, kusur konusundaki anlaşmazlığın giderilmesi için konusunda uzman bilirkişi aracılığı ile inceleme yaptırılmasını, tazminat hesabının ZMS Sigortası Genel Şartları dikkate alınarak yapılmasını, Davacının ZMMS Poliçesi teminatı kapsamında bulunmayan kazanç kaybına ilişkin taleplerin reddini, Müvekkil … şirketinin yargılama giderleri ve vekâlet ücretinden sorumlu tutulmamasını talep etmiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiil niteliğindeki trafik kazası nedeniyle kusurlu olduğu belirtilen işleten-sürücü ve ZMMS si aleyhine açılan hasar bedeli ve değer kaybına dayalı maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davanın niteliği gereği trafik ve araç kayıtları, … şirketinin hasar dosyası, … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, kurum kayıtları getirtilmiştir.
Ankara Adli Tıp Kurumu … tarihli raporunda sonuç olarak; ” Kusur yönünden İnceleme;-Davalı sürücü …’in %100(Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,
-Sürücü …’nun kusursuz olduğu,
Zarar yönünden İnceleme;-Davaya konu … plaka sayılı otomobilde meydana gelen toplam zarar miktarının 48,645,00.-TL olduğu ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında … plakalı aracın değer kaybına uğrayıp uğramadığı, hasarının oluşup oluşmadığı, tarafların kazadaki kusur durumları ile birlikte davalıların talep edilen tazminat miktarından ve tespit talepli D.iş giderlerinden sorumlu olup olmadıklarının tespitine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu … limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, değişik iş dosyası, mahkememizce alınan kusur ve hasar raporu ile tüm deliler hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; maddi trafik hasarlı kazasının, davalının tamamen kusurlu ve trafik kurallarına aykırı hakereti nedeniyle oluştuğu, davacıya ait araç sürücüsünün kusursuz olduğu benimsenen kusur raporunun dosya kapsamına, dosyadaki mevcut delillere, kazanın gerçekleşme biçimine ve oluşa uygun olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınmıştır.
Zarar yönünden;
Hasar yönünden mahkememizce hükme esas alınan … tarihli raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle meydana gelen ve tespit raporu ile tespit edilen hasarın uygun olduğu, meydana gelen hasarın davacının gerçek zararı olduğu anlaşılmakla, toplam 38.645,00-TL maddi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Değer kaybı talebi yönünden
Yine, Yargıtay Kapatılan 17 Hukuk Dairesinin yerleşmiş içtihatlarına göre, davacının aracında oluşan değer kaybının, aracın marka ve modeli, kaza tarihindeki yaşı, kilometresi, hasarının nitelik ve niceliği vs. gibi hususları gözetip, kaza tarihi itibariyle serbest piyasadaki hasarsız 2. el piyasa rayiç değeri ile aracın hasarı onarıldıktan sonraki haline göre serbest piyasadaki 2. el piyasa değeri arasındaki fark şeklinde hesaplanması gerekmektedir. Hükme esas alınan … tarihli bilirkişi raporunda değer kaybı kaza tarihindeki piyasa rayicine göre hesaplanan 10.000,00 TL değer kaybına hükmedilmiştir.
Faiz başlangıcına yönelik
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır.
Buna göre, açılan dava için de, yukarıda anlatılan ilke ve yasal düzenlemeler gereğince … şirketi yönünden başvuru dilekçesi ibraz edilmemiş, red cevabı olarak gösterilen delilin sigrta şirketine ait olup olmadığı, tarih ve cevap veren bilgilerinin bulunmaması nedeniyle itibar edilir nitelikte bulunmadığı anlaşılmakla; dava tarihinden itibaren faiz başlangıcının belirlenmesi gerekmiştir.
Davalı … yönünden yapılan değerlendirme yönünden ise; davalının dava tarihinden önce … tarihinde öldüğü anlaşılmıştır. Üstelik arabuluculuk yoluna da bu davalı için gidilmiş, taraf ulaşılamadığı belitrilmiştir. Kural olarak ölü kişiye karşı dava açılamaz. Aynı şekilde kural olarak ölü kişi aleyhine dava açılması halinde davanın mirasçılarına yöneltilmesine de olanak yoktur. Zira ölü kişinin taraf ehliyeti bulunmamaktadır.(HMK m.114/1-d, m. 50 ve TMK m. 28) Açıklanan gerekçelerle davalı … yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan Dava dilekçesinde, tespit giderlerinin de davalılardan tahsili istenmiştir. 22/03/1976 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince delil tespiti giderleri de yargılama giderlerindendir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin 2016/5340 Esas, 2018/2773 Karar sayılı ilamı ile “6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 323. maddesinde yargılama giderlerinin nelerden ibaret olduğu açıkça sayılmış; yargılama giderlerinden sorumluluğu düzenleyen 326. maddesinde ise kanunda yazılı haller dışında yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği, davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkemenin yargılama giderlerini tarafların haklılık durumuna göre paylaştıracağı düzenlenmiştir. 22/03/1976 gün ve 1/1 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince de delil tespiti giderleri yargılama giderlerinden olup, tespit masraflarının yargılama giderleri ile birlikte kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınması gerekir.” şeklinde açıklama yapılmıştır.
Yukarıda belirtilen tüm gerekçeler ve yasal düzenlemeler gereğince; davalı … yönünden davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davalı … şirketi yönünden kısmen kabulüne, tespit masraflarının yargılama giderleri ile birlikte kabul ve ret oranına göre hüküm altına alınmasına karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE,
A-Davalı … yönünden davanın HMK’nun 114/1-d maddesi gereği USULDEN REDDİNE
B-Davalı … şirketi yönünden; hasar bedeli olarak 38.645,00-TL, değer kaybı olarak 10.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE,
2-Alınması gerekli 3.322,93-TL harçtan, peşin olarak alınan 921,51.-TL harcın mahsubu ile bakiye 2.401,42-TL harcın davalı … ŞİRKETİNDEN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
3-Davacı tarafından yapılan davetiye, müzekkere, bilirkişi giderinden ibaret 6.341,80.-TL (… 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin … D.iş dosyasında yapılan yargılama gideri de dahil olmak üzere) yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 5.717,10.-TL yargılama gideri ile ilk dava gideri olan 1.013,71-TL olmak üzere toplam 6.730,81-TL nin DAVALI … ŞİRKETİNDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE, bakiyesinin davacı üzerinde BIRAKILMASINA,
4-Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden takdir ve hesap edilen 9.200,00.-TL nispi vekalet ücretinin davalı … ŞİRKETİNDEN ALINARAK DAVACIYA VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca ret oranınca hesaplanan 5.315,00.- TL nispi vekalet ücretinin DAVACIDAN ALINARAK DAVALI … ŞİRKETİNE VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 1.189,98.-TL nin DAVALI … ŞİRKETİNDEN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 130,01-TL’nin DAVACIDAN ALINARAK ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ün yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 14/03/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı