Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/654 E. 2023/482 K. 06.09.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/654
KARAR NO : 2023/482
DAVA : Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/09/2022
KARAR TARİHİ : 06/09/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirket ile müvekkili arasında … kodlu ve 2500 litre hacimli kapalı kondens tankı sisteminin eksiksiz yapımı, teslimi ve müşteri tatmini doğrultusunda çalışır vaziyette kabulü yapılması işi konusunda anlaştıklarını, … tarihli sözleşmeye göre; sistemin verimli ve başarılı kabul edilebilmesi için iddia edilen ve kararlaştırılan teknik hususları sağlaması gerektiğini, taraflar arasında akdedilen sözleşme gereği davalı şirket sözleşmenin gereği gibi ifası için bir çok sorumluluğu üstlenmiş ancak hiçbir şekilde bu sorumluluklarını yerine getirmediğini, davalı şirkette birçok defa arızanın giderilmesi talep edildiğini, makinedeki eksiklerin giderilmediği, makinenin ayıplı olduğu hususu … tarihli periyodik kontrol ve gözlem raporunda görüleceğini, davalı şirket tarafından makinedeki buhar kaçağı bildirilmiş olmasına rağmen davalı şirket yetkilileri tarafından bu derece büyük bir sorunun çözümü amacıyla sadece conta göndererek, müvekkilini oyalamaya devam ettiğini, müvekkil şirketinin sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getirdiğini, davalı şirket ayıbı gidermediğini, bu kapsamda sözleşmeye aykırılık ve ayıplar nedeniyle makinedeki ayıpların giderilmesi gerektiği ve zarar tazmini talepleri hususunda davalı şirkete Antalya … Noterliğinin … tarihli ve … Yevmiye Numaralı ihtarnamesi keşide edildiğini, bu nedenle ilk günden bu yana karşı tarafça ayıplar giderilmemiş müvekkil şirket gün ve gün zarar görmeye de devam etmiş, bu nedenle de müvekkili şirketçe makineler kayden teslim alınmadığını, davalı ayıplı makinelerdeki ayıbı gidermemiş, edimlerini ifa etmediğini ve bu nedenle müvekkilinin zarara uğradığını, sözleşme koşullarına göre işin ifası hususunda davalı şirket sözleşmeye aykırı davrandığını, karşı tarafça sözleşme konusu edimler müvekkil tarafından sözleşmeden doğan tüm yükümlülükler süresinde ve usulüne uygun olarak ifa edilmesini, karşı tarafa yazılı, sözlü defalarca ihtarda bulunulmasına rağmen usulüne uygun, tam ve gereği gibi ifa edilmemiş, ayıplı olarak ifa edilmiş ve müvekkilin zarara uğramasına neden olduğunu, bu nedenlerle makinedeki ayıp nedeniyle, makinenin bedelsiz onarılmasına ve müvekkilin ayıplı ifa nedeniyle uğradığı maddi zararının giderilmesi için fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin, ihtarın tebliğ olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; söz konusu makinelerde ayıp oranında bedelden indirim yapılarak, müvekkile indirim bedelinin iade edilmesine ve Müvekkilin ayıplı ifa nedeniyle uğradığı müspet maddi zararının giderilmesi için fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 1.000,00 TL’nin ihtarın tebliğ olduğu tarihten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline; yargılama giderleri (ihtarname masrafları da dahil olmak üzere) ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Aşamalarda, yine mahkememizce görülmekte olan … esas sayılı dosyasının iş bu dosya ile bağlantısı nedeniyle, mahkememiz dosyası için ilgili dosya hakiminden (başkan) görüş sorulmuş ve sözlü olarak birleştirmeye muvafakat verilmiştir.
Burada şu hususa dikkat etmek gerekir ki;
Günümüzde egemen olan sosyal hukuk devleti ilkesi gereğince, hem özel hukuk yargılaması hem cezai (veya idari) yargılama usulleri bakımından toplumsal barışın sağlanması da en az kişiler arasındaki hukuki menfaat kadar önemlidir. Çünkü, sosyal hukuk devleti bireylere sistemli ve kapsamlı bir hukuki korumayı garanti eder (YILMAZ, Ejder, Usul Ekonomisi, AÜHFD, 2008, C. 57, S. 1, s. 248) Davaların birleştirilmesi “usul ekonomisi” ilkesine de uygundur. Bu ilkenin ana kaynakları AİHS m. 6 ve T.C. Anayasa m. 141’dir.
Davaların birleştirilmesi kurumu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 166. maddesinde ifadesini bulmuştur. Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar. Kanunda 1086 sayılı kanundan farklı olarak, bağlantıdan ne anlaşılması gerektiği söylenmiştir. Buna göre; Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Mahkememizin iş bu dosyası ile yine mahkememizin … Esas sayılı dosyası taleple bağlantılıdır.
Tüm dosya kapsamı göz önüne alınarak davaların birleştirilmesine karar vermek gerekmiştir.
Son olarak belirtmek gerekir ki; Aynı mahkemedeki davaların aralarında bağlantı olduğu için birleştirilmesine karar verildiğinde, karar veren mahkeme davaların hiç birinden el çekmediğinden (davalar yine aynı mahkemede görüleceğinden) davaların birleştirilmesi kararı nihai bir karar değildir ve tek başına kanun yoluna götürülemez(KURU/ARSLAN/YILMAZ, Medeni Usul Hukuku, Ankara 2005, s. 595)
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememize esasına kayıtlı bu dosyanın, yargılaması devam eden mahkememizin … Esas sayılı dosyası ile 6100 sayılı HMK’nın 166. madde gereğince BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Mahkeme esasının bu şekilde kapatılarak yargılamanın mahkememizin … Esas sayılı dosya üzerinden devamına,
3-Yargılama ücreti, vekalet ücreti ve sair hususların birleştirilen dosyada ele alınmasına,
4-Birleştirme kararının ilgili mahkemesine beklenmeksizin derhal bildirilmesine,
Dair, dosya üzerinden tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/09/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır