Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/639 E. 2023/113 K. 17.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/639 Esas
KARAR NO : 2023/113
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/09/2022
KARAR TARİHİ : 17/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkemeye sunmuş olduğu dava dilekçesinde, Müvekkili şirketin uzun yıllardır tahin üretimi başta olmak üzere gıda sektöründe hizmet sunan köklü ve saygın bir firma olduğunu, müvekkilinin davalı şirkete faturalara istinaden bir takım mallar verdiğini, müvekkilinin gerçekleştirdiği hizmet karşılığında tanzim etmiş olduğu faturalar, cari hesap özeti, sevk irsaliyesi ve teslim tesellüm belgeleri sebebiyle davalı şirketten toplam 16.461,55 TL alacaklı hale geldiğini, davalı tarafından müvekkilinin talep etmesine rağmen herhangi bir ödemenin yapılmadığını, alacağın tahsili amacıyla Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlattıklarını davalının borca haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmesi üzerine takibin … tarihinde durdurulduğunu, yapılan arabuluculuk görüşmelerinin de olumsuz sonuçlandığını, davaya konu faturaların içeriğindeki tüm malların davalı borçlu şirket çalışanlarının imzası üzerine teslim edildiğini ve müvekkilinin alacağının sabit olduğunu belirterek, davalı borçlunun borca yetecek miktarda menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacaklarına ihtiyati haciz konulmasını, davanın kabulü ile davalının itirazların iptali ile takibin devamını, %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesini ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından yapılan takibin haksız olması sebebiyle borca itiraz edildiğini, müvekkili şirketin herhangi bir borcunun olup olmadığının belirlenemediğini, davacının takip dayanağı olarak mahkemeye sunduğu belgelerin alacağın ispatı için yeterli olmadığını, uyuşmazlığın her iki tarafında ticari defterlerine geçirmesi gereken bir ticari işlemden kaynaklandığını, tarafların ticari defterlerinin incelenmesini talep ettiklerini belirterek, davanın reddi ile icra takibinin iptalini ve yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar evrilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Dava; İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemli davadır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti. tarafından borçlul … A.Ş. aleyhine 16.461,55 TL asıl alacak, yıllık %15,75 oranında ve değişen oranlarda işleyecek Reeskont – Avans Faizi talebi üzerinden taşınır rehninin paraya çevrilmesi yoluyla takibe başlandığı, borçluların … tarihli itiraz dilekçeleri üzerine takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık sürede eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu bilirkişi raporunda, “1-Taraflar arasında uygulamada sıkça rastlanan cari hesap şeklinde ‘Açık Hesap’ olarak ‘E- ARŞİV FATURA’ ‘larla ‘Temel Gıda Maddeleri’ alımı / satımına dayalı ticari ilişki kurulduğu,
2-Davacının 2021 ve 2022 yılı Ticari Defterlerinin açılış ve kapanış yasal noter tasdiklerinin yasal sürelerinde yapıldığı, onaylattırıldığı,
3-Davacının ticari defterlerine göre davalı şirketten takipte talep ettiği asıl alacak 16.461,55 TL’nin ticari defterlerinde bakiye 16.450,22 TL olarak kayıtlı yer aldığı,
4-Davalının ticari defterlerini mahkemenize sunmaması nedeniyle herhangi bir incelemenin yapılamadığı,
5-Tarafların bağlı vergi dairelerinden gönderilen 2022 yılı Sanal Form Bs – Ba formlarının incelenmesinde 13 adet belge/ faturanın sanal Form Bs-Ba formlarında kayıtlı yer aldığı, ve elektronik faturalara karşı yasal sürelerde herhangi bir itirazın bulunmadığı, bu nedenle davalı adına düzenlenen 2022 yılı faturalarının teslim alındığı, kanaatine varıldığı,
6-Davacının takip tarihi olan … tarihinden itibaren değişen oranlarda reeskont avans faizi talep ettiğini” bildirir rapor sunulmuştur.
Uyuşmazlık; fatura ve cari hesap alacağından kaynaklı davacının alacaklı olup olmadığı, miktarının tespitine ilişkindir.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi hususunda ara karar kurulmuş ise de davalı tarafça defterler ibraz edilmemiştir.
Davacı tarafça … tarihli dilekçe ile dava ve takibe konu fatura bilgileri ibraz edilmiştir.
Davacı tarafın defterlerinin incelenmesinde; ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, defterlerinde 16.450,22-TL alacağın kayıtlı olduğu anlaşılmıştır. Öte yandan davalının takip tarihinden sonra faturadan kaynaklı borcu ödediği dikkate alınarak alacağın varlığının ispatlandığı kanaati ile, itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
İtirazın iptali davalarında dava tarihinden sonra yapılan ödemelerin icra dairesince infaz sırasında dikkate alınması gerekmekte olup, yargılama sırasında takibe yapılan itirazın haksız olduğunun değerlendirilmesi gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile 16.450,22 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda avans faizi üzerinden takibin aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan asıl alacağın %20’si tutarındaki 3.290,04-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 1.123,71TL harçtan peşin alınan 281,13 TL nin mahsubu ile eksik alınan 842,58 TL nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret toplam 1.530,83 TL yargılama giderinin kısman kabul kısmen red oranında hesaplanan 1.529,77-TL’nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı tarafından yapılan 361,83-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.560,00 TL”den 1.558,92-TL’nin davalıdan, 1,08-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 11,33 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Tarafarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 17/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır