Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/617 E. 2023/123 K. 23.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/617 Esas
KARAR NO : 2023/123
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 23/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ile davalı şirketi arasındaki ticari ilişki içerisinde müvekkili şirketin davalıya sattığı mallar nedeniyle doğmuş bulunan alacağının tahsili için müvekkili şirket kayıtlarında mevcut bakiye cari hesap alacağı olan 37.972,13 TL üzerinden Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasında icra takibi başlatıklarını, davalı tarafından takip dayanağı cari hesap ekstresinde kayıtlı borç tutarının tamamı yönünden de itirazda bulunduğunu, süresinde itiraz yapılması sebebiyle takibin durduğunu, Antalya Arabuculuk Bürosunun … sayılı dosysında yapılan arabuluculuk görüşmelerininde olumsuz sonuçlandığını, davalının yetki itirazında da bulunduğu oysa taraflar arasında akdedilen … tarihli Satış Noktası Sözleşmesinde Antalya İcra Daireleri ve mahkemeleri’nin yetkisinin kabul edildiğini, yetkili mahkemenin Antalya İcra Daireleri ve Mahkemeleri olduğunu, müvekkilinin davalı firmaya e- fatura/ temel fatura düzenlediğini, e- fatura/ temel fatura’nın uygulamasında alıcısına ulaşan fatura kural olarak kabul sayıldığını, kabul edilmeyen faturanın gönderene iade edilmesi için 3 şekilde yapılabildiğini, bunların iade fatura düzenlemek, KEP üzerinden ret vermesi ve Noterden ret ihtarı vermesi gerektiğini, fatura muhteviyatlarına davalının herhangi bir itiraz yapılmadığını ve davalı tarafça faturaların kabul edilmiş sayıldığını belirterek, davanın kabulü ile davalının itirazının iptali ile takibin devamını, davalının %20’den aşağı olmayacak şekilde icra inkar tazminatına hükmedilmesi ile yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı taraf üzeride bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP:Davalı tarafın cevap dilekçesi sunmadığı görüldü.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası celp edilmiş, icra dosyasının incelemesinde; alacaklı … A.Ş. tarafından borçlu … A.Ş. aleyhine 34.927,27 TL asıl alacak, 2.755,91 TL işlemiş faiz, 288,95 TL ihtarname gideri olmak üzere toplam 37.972,13 TL üzerinden takibe başlandığı, borçlunun … tarihli itiraz dilekçeleri üzerine takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık sürede eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Dosya tarafların ticari defterleri üzerinde inceleme yaptırılmak üzere mali müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişinin mahkemeye sunmuş olduğu raporda,” 1-Taraflar arasında uygulamada sıkça rastlanılan yazılı olmayan şekilde ‘Cari Hesap’ ilişkisi e-faturalar ile kurulduğu, Satış Noktası Sözleşmesi ile ‘İçeçek Ürünleri’ alımı / satımı yapılacağı ve şartların yazılı olarak … tarihinde imza edildiği,
2-Davacının 2021 yılı Ticari Defterlerinin açılış ve kapanış e-beratlarının yasal sürelerde yapıldığı, onaylattırıldığı, lehine ve aleyhine davalarda delil vasfına haiz olabileceği kanaatine varıldığı,
3-Davacının ticari defterlerine göre davalı şirketten bakiye 34.927,27 TL alacağının kayıtlı bulunduğu, ve takipte talep edilen asıl alacak ile uyumlu olduğu,
4-Davalının ticari defter ve belgelerini inceleme gününde mahkemenize sunmadığı için herhangi bir inceleme yapılamadığı, ve bağlı vergi dairesine adına düzenlenen faturaları Form Ba ile beyan ettiği, 07/2021 döneminden itibaren beyan zorunluluğu bulunmayan e-faturaların ise bağlı vergi dairesinin sanal Form Ba formlarında gözüktüğü, ve bu hususta bağlı vergi dairesine herhangi bir itirazın yapılmadığı, dosya kapsamından tespit edildiği,
5-Davacının sözleşme kapsamında belirlenen aylık %2,5 oranında ki faiz oranı üzerinden temerrüte düşen asıl alacağına 2.814,29 TL temerrüt faizi hesap edildiği, ancak taleple bağlılık ilkesi gereği takip dosyasında 2.755,91 TL temerrüt faizi istendiğini” bildirir rapor sunmuştur.
Uyuşmazlık; öncelikle itirazın iptali davasında yetkili icra dairesinin tespiti noktasında toplanmakta olup, icra dairesinin yetkili olması halinde davacının faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
İtirazın iptali davasının açılabilmesi için geçerli bir ilamsız icra takibinin yapılmış olması gerekir. Geçerli bir icra takibinden söz edebilmek için yetkili icra dairesinde yapılmış bir takibin bulunması gerekir. Somut olayda alacaklı- davacı tarafından girişilen icra takibine davalı – borçlu hem icra dairesinin yetkisine hem de borca süresinde itiraz etmiş, yapılan bu itiraz neticesinde icra takibi durmuştur. Açılan itirazın iptali davasında öncelikle icra dairesinin yetkisine yönelik itirazın incelenmesi gerekir. Çünkü yetkili icra dairesinde takip yapılması itirazın iptali davasının koşullarından biridir. İcra dairesinin yetkisiz olduğu sonucuna varıldığı taktirde dava şartı yokluğundan usulden red kararı verilmesi gerekir.
İİK’nın 50/1. maddesi uyarınca, para veya teminat borcu için takip hususunda HMK’nın yetkiye dair hükümleri kıyas yolu ile uygulanır. 6100 sayılı HMK’nun 17. Maddesinde “Tacirler veya kamu tüzel kişileri, aralarında doğmuş veya doğabilecek bir uyuşmazlık hakkında, bir veya birden fazla mahkemeyi sözleşmeyle yetkili kılabilirler. Taraflarca aksi kararlaştırılmadıkça dava sadece sözleşmeyle belirlenen bu mahkemelerde açılır.” düzenlemesi mevcuttur. Ayrıca 10. maddesi gereğince sözleşmeden doğan uyuşmazlıklarda dava ve icra takibi, sözleşmenin yerine getirileceği (ifa edileceği) yerde de açılabilir. Sözleşmenin yerine getirileceği yer tarafların açık ya da örtülü isteklerine göre belirlenir. Aksi durumda ise sözleşmenin yerine getirileceği yer Türk Borçlar Kanunu’nun 89. maddesi gereğince tespit edilir. TBK 89/1. maddesi uyarınca para borçları, alacaklının ödeme zamanındaki yerleşim yerinde ifa edilir. Uyuşmazlık sözleşmeden doğan bir para borcuna ilişkin olup, sözleşmede aksi kararlaştırılmamışsa, bu para borcu alacaklının ödeme zamanındaki ikametgâhında ödenir. Bu nedenle para alacaklarına ilişkin takipler alacaklının ikametgâhında da yapılabilir. Taraflarca imzalanan satış noktası sözleşmesinde yetkili İcra dairesi ve mahkeme Antalya olarak belirlenmiş, Davacı alacaklının yerleşim yerinin bulunduğu yer olan Antalya İcra Daireleri’nin yetkili olduğu, takibin yetkili Antalya İcra Dairesinde yapıldığı,borçlunun takip dosyasına yapmış olduğu yetki itirazının yerinde olmadığı anlaşılmıştır.
İcra dosyası içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı alacaklı icra takibini faturaya istinaden başlatmış, borçlunun vaki itirazı üzerine eldeki dava açılmış olup, itirazın iptali davaları niteliği itibari ile icra dosyasına ve bu dosyada sunulan takip dayanağı belgeler ile ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın takip ve dava konusu yapılan faturalarla sınırlı olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekir. (Yargıtay 19. H.D.’nin 21.06.2019 tarih, 2018/1391 Esas, 2019/3997 Karar)
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcuttur.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükmü kapsamında taraflara ticari defteri ibraz hususunda süre verilmiş, davalı tarafça defterler ibraz edilmemiştir. Davacının defterlerinin incelenmesi neticesinde; ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafından faturaların BA formlarında bildirildiği, davacı defterlerinde 34.927,27-TL alacağın kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davacı taraf takip talebinde işlemiş faiz yönünden talepte bulunmuş; taraflar arasında imzalana satış noktası sözleşmenin 9. Maddesinde ödeme ve gecikme cezasına ilişkin düzenleme yapılmış olduğundan, davacının işlemiş faiz talebinin de yerinde olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak takip talebinde İhtarname gideri talep edilmiş ise de, ihtarnameye ilişkin dava dilekçesinde açıklama yapılmadığı, ekli delillerde ihtarname ve gider olmadığı, takip dosyasında da takip dayanağı olarak gösterilmediğinden buna ilişkin alacak kaleminin reddi gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile 34.927,27 TL asıl alacak, 2.755,91-TL işlemiş faiz olmak üzere 37.683,18-TL üzerinden takibin aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Hükmolunan alacağın %20’si tutarındaki 7.536,63- TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 2.574,13 TL harçtan peşin alınan 458,66 TL nin mahsubu ile, eksik alınan 2.115,47 TL nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.445,91 TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1114,09 TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Davacının yapmış olduğu posta ve müzekkere ücreti ile bilirkişi ücretinden ibaret davanın kabul ve red oranına göre hesaplanan toplam 1.043,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına
7-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri olan 539,36 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
8-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’nın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 23/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır