Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/614 E. 2023/421 K. 05.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/614
KARAR NO : 2023/421
DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 29/08/2022
KARAR TARİHİ : 05/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (Menfi Tespit) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … Bankasından kredi kartı, KHM Hesabı, Taksitli ticari kredi, çek ve senet kredileri kullandığını, müvekkilinin borçlarının bir kısmını ödeyemedikten sonra müvekkili adına Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı, Antalya … İcra dairesinin … esas sayılı ve Antalya Genel İcra dairesinin … esas sayılı dosyaları ile takip başlattığını, sabit % 54 temerrüt faizi talep ettiğini, dava tarihi itibariyle … TL borçlu bulunduğunu, davalı bankanın alacağını davalıya temlik ettiğini, yanlış oranda faiz işletildiğini beyan ederek, menfi tespit talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zorunlu arabuluculuk başvurusu yapılmadığını, takibe konu evrakların bankadan istenmesi gerektiğini, kısmi menfi tespit davası açılamayacağını, harcın tamamlattırılması gerektiğini, ispat külfetinin davacıda olduğunu beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, menfi tespit davasıdır.
Gerçekte var olmayan bir borç ya da geçersiz bir hukuki ilişki nedeniyle icra takibine maruz kalması muhtemel olan veya icra takibine maruz kalan bir kimsenin (borçlunun) gerçekte borçlu bulunmadığını ispat için açacağı dava, menfi tespit olarak adlandırılmaktadır. Menfi tespit davasında amaç bir hukuki ilişkinin veya bir hakkın gerçekten mevcut olmadığının tespitine yöneliktir. Başka bir deyişle hukuki bir yarar bulunması koşuluyla sonuçta alacak-borç ilişkisi doğuracak bir durumun olmadığının tespiti amaçlanır. Menfi tespit davası, normal bir hukuk davası gibi açılır. Borçlu, itirazın kaldırılması sırasında tetkik merciinde (m. 68-68a) ileri sürüp ispat edemediği itiraz ve def’ilerini, menfi tespit davasında yeniden ileri sürebilir; çünkü itirazın kaldırılması kararı, menfi tespit davasında kesin hüküm teşkil etmez. Nitekim aynı ilkeler, T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 17.03.2010 gün ve 2010/19-123 E. 2010/154 K; 07.12.2011 gün ve 2011/13-576 E. 2011/747 K sayılı kararında da vurgulanmıştır. (T.C. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2011/19-622 esas, 2012/9karar, Tar. 18/01/2012)
İlkesel olarak yargı kararlarına bakıldığında; Kısmi menfi tespit davası açılamaz. Böye bir durumda, mahkemece harcın tamamlattırılması gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2016/20400 E., 2018/5505 K., 2012/8341 E, 2013/3997 K, 2015/14071 E, 2016/2564 K, 2015/7720 E, 2016/4845 K, 2016/7775 E, 2017/4600 K, 2016/14070 E, 2017/7936 K, 2016/19417 E, 2018/4868 K, 2017/2989 E, 2019/798 K sayılı emsal ilamları ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 11. HD., 2019/151 E, 2019/1938 K sayılı emsal ilamı)
Ancak, somut olayda, talep faiz oranına ve dolayısıyla sonuç miktara ilişkin olduğundan kısmi dava açılmasında bir usulsüzlük yoktur.
Menfi tespit davalarında tarafların haklılık durumunun dava tarihi itibariyle tespiti gerekir.(Yargıtay 19. HD., 2018/3676 E, 2020/106 K; 2017/3407 E, 2019/2006 K; 2014/20597 E, 2015/11667 K)
Yargıtay 19. HD., 2020/237 Esas, 2020/805 Karar sayılı, 04.06.2020 Tarihli, “Bölge Adliye Mahkemeleri’nin Kesin Nitelikteki Kararları Arasındaki Uyuşmazlığın Giderilmesine Yönelik” vermiş olduğu ilamında; ticari nitelikteki menfi tespit davalarında dava açılmadan önce arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığına ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığına karar verilmiştir.(Benzer yönde Yargıtay 11. HD., 2020/4396 E, 2021/3198 K; 2020/6050 E, 2021/4519 K)
Mahkememizce icra dosyaları uyap üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce aşamalarda bankacı bilirkişiden rapor alınmıştır.
… tarihli Bilirkişi raporunda özetle;
Antalya Genel İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibi yönünden;
Dava dışı temlik eden bankanın kat tarihinden itibaren %54,00 temerrüt faizi talep
ettiği ancak ilgili dönemde 5464 Sayılı Yasa Gereği Merkez
Bankası tarafından belirlenen akdi faiz oranının %24,24, temerrüt faiz oranının %30,24 olduğu, temerrüdün takip tarihi itibariyle doğduğu göz önünde bulundurularak
takip tarihine kadar %24,24 akdi faiz, takip tarihinden itibaren ise %30,24 temerrüt faiz
uygulanması neticesinde hesaplama yapılacağı belirtilerek; davacının dava tarihi itibariyle, 1.063,47 TL ana alacak, 2.614,09 TL işlemiş faiz, 130,70 TL BSMV olmak üzere toplam 3.808,26 TL borcunun olduğu;
Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı icra takibi yönünden;
Dava dışı temlik eden bankanın kat tarihinden itibaren %54,00 temerrüt faizi talep
ettiği ancak ilgili dönemde 5464 Sayılı Yasa Gereği Merkez
Bankası tarafından belirlenen akdi faiz oranının %24,24, temerrüt faiz oranının %30,24 olduğu, temerrüdün takip tarihi itibariyle doğduğu göz önünde bulundurularak
takip tarihine kadar %24,24 akdi faiz, takip tarihinden itibaren ise %30,24 temerrüt faiz
uygulanması neticesinde hesaplama yapılacağı belirtilerek; davacının dava tarihi itibariyle, 8.045,63 TL ana alacak, 18.695,09 TL işlemiş faiz, 934,75 TL BSMV olmak üzere toplam 27.675,47 TL borcunun olduğu;
Antalya Genel İcra Dairesinin… esas sayılı icra takibi yönünden;
davaya konu taksitli krediye fiilen uygulanan, tarafların kredi geri ödeme planında mutabık oldukları akdi faizin % 18,24 olup, sözleşme uyarınca bu oranın iki katı oranında işleyecek ve talep edilecek temerrüt faizinin % 36,48 olduğunun tespit edildiği, dava dışı temlik eden bankanın ise % 54 oranında temerrüt faizi talep ettiği, kredili mevduat hesabı yönünden bakıldığında ise, dava dışı temlik eden bankanın kat tarihinden itibaren % 54 temerrüt faizi işlettiği ve icra ödeme emrinde de % 54 temerrüt faizi talep ettiğinin görüldüğü, bankanın mevzuat dönemine uygun % 31,44 temerrüt faizi talep etmesi gerekirken, %54 temerrüt faizi talep ettiğinin tespit edildiği, takip ve dava tarihi itibariyle merkez bankası tarafından belirlenen dönemine uygun değişen oranlarda akdi ve temerrüt faiz oranlarının uygulanması neticesinde hesaplama yapıldığını belirterek, davacının dava tarihi itibariyle, 23.994,38 TL (17.625,18 TL+6369,20 TL) alacak, 72.766,44 TL işlemiş faiz, 3.638,32 TL BSMV olmak üzere toplamda 100.399,14 TL borcunun olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Davacı vekili, talebini ıslah etmiştir ve ıslah dilekçesi, bilirkişi raporu duruşmada davalıya elden tebliğ edilmiştir.
Kabule göre, bilirkişi raporu hükme ve denetime elverişlidir. Hükme esas alınmıştır.
Dosyada/uyapta icra dosyalarına ait kapa hesapları mevcuttur…. esas sayılı takibin kapak hesabı uyaptaki içerikte mevcuttur) Islah talebi sonuç rakamlar üzerinden olsa da talep faize ilişkindir. HMK’nun 26.maddesi gereğince Hakim, iki tarafın iddia ve savunmaları ile bağlı olup, talepten fazlasına veya başka bir şeye karar veremez.
Tüm dosya içeriği, bilirkişi raporundaki tespitler dikkate alınarak; Davanın kısmen kabulü ile; davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan 113.218,08 TL faizin 40,451,64 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan 4.604,07 TL faizin 1.989,98 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının Antalya … İcra Dairesinin …Esas sayılı icra dosyasında, uyapta mevcut icra dosyası içeriğinde yer alan … bu dava tarihi itibariyle düzenlenen kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan 33.311,31 TL faizin 14.616,22 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE;
Davacının Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan … TL faizin 40,451,64 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının Antalya Genel İcra Dairesinin… Esas sayılı icra dosyasında icra dairesinin … tarihli yazısı ekinde kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan 4.604,07 TL faizin 1.989,98 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
Davacının Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı icra dosyasında, uyapta mevcut icra dosyası içeriğinde yer alan … bu dava tarihi itibariyle düzenlenen kapak hesabında bildirilen dava tarihi itibariyle hesaplanan 33.311,31 TL faizin 14.616,22 TL’sinden borçlu olmadığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 170,78 TL peşin harç ve aşamalarda yatan 885,00 TL ıslah harcı toplamı 1.055,78 TL’nin mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 2.841,84 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına, (Davada hüküm gereği alınması gereken toplam harç=3897,62 TL’dir.)
4-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
5-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 1.136,48 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.806,75 TL’nin, haklılık oranı gereği; 1.662,00 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan miktarın davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 4.732,17 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansının aynı şekilde istek halinde iadesine,
10-Kararın, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavvcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 216 gereği ve Yargıtay 1. HD’nin 2016/12476 E, 2019/2779 K sayılı emsal ilamı gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ve davalı vekili Sn. Av. …’ın yüzüne karşı verilen karar davacı yönünden KESİN davalı yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır