Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/604 E. 2023/199 K. 29.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/604
KARAR NO : 2023/199
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 23/08/2022
KARAR TARİHİ : 29/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; Müvekkil bankanın … Şubesi nezdinde, … lehine, Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi gereğince krediler açılmış ve kullandırıldığını, ancak kredilerin normal seyrini kaybetmesi üzerine kredi hesabı kapatılarak muhataba Beyoğlu …Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği kredi hesaplarından dolayı … tarihi itibariyle toplam 30.609,32.TL borcun 24 saat içinde faiz, fon, gider vergileriyle birlikte ödenmesi ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine, borçlu aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müd. … sayılı dosyadan takibe başlandığını, davalı-borçlunun, asıl alacak, işlemiş faiz, faizin gider vergisi ve masraf toplamından olan 33.677,90.TL takip çıkışı borcu kabul ettiğini ve fakat faize itiraz ettiğini, faiz oranı olarak %18,3 oranını kabul ederek üstüne itiraz ettiğini ve takibin kısmen durduğunu, davalı –borçlunun icra dosyasına yaptığı itirazın yerinde olmadığını, zira; davalının imzalamış olduğu Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesinin 13.2b maddesine göre banka kayıtlarının kesin delil olacağının kabul edildiğini, davalının borçlu olduğu, müvekkil bankanın kayıtları üzerinde yaptırılacak bilirkişi incelemesi sonucu da ispat edileceğini, davalı – borçlunun faiz oranına yönelik itirazı yerinde olmadığını, Türk Ticaret Kanunun 8.maddesi “Ticari işlerde faiz oranı serbestçe belirlenir” hükmünü içerdiğini, 3095 sayılı yasanın 1 ve 2.maddelerinde temerrüt faiz oranının sözleşmede serbestçe kararlaştırılabileceği belirtildiğini, Ticari iş ve işlemlerde temerrüt halinde, taraflar arasında düzenlenen sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faizi oranı uygulanacağını, bu oran tarafların serbest iradeleri ile belirleneceğini, müvekkilin faiz talebinin de Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesinin 11b maddesine dayandığını, Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesinin 11b maddesi uyarınca borçluların, borçlarını “Bankanın mevzuat gereğince TCMB’ye bildirdiği kredi faiz oranlarından muacceliyet tarihinde yürürlükte olan en yüksek kredi faiz oranına, bu oranın %30 ilavesi ile bulunacak oranda temerrüt faizi tatbik edileceğini ve bu temerrüt faizi ile fon ve gider vergisini ayrıca bir ihtar ve merasime hacet kalmaksızın ödeyeceğini kabul, beyan ve taahhüt” etmiştir şeklinde olduğunu, listede yer alan en yüksek faiz oranı %39 olup bunun %30 fazlası %50,70 olduğundan taksitli ticari krediden kaynaklanan alacak kalemi için %50,70 temerrüt faizi talep edilmiş olup mevzuata uygun olduğunu, Merkez Bankasının, hesap kat tarihi itibariyle kredi kartı işlemlerinde uygulanacak azami gecikme faiz oranını %2,1 olarak ilan ettiğini, yıllık temerrüt faizinin %25,20 olduğunu, nitekim, davalıya gönderilen en son business kart hesap bildirim cetvelinde de gecikme faizi oranı %2,1 olup yıllık temerrüt faizi %25,20 olduğunu, bu nedenle business karttan alacak için temerrüt faizi %25,20 olarak talep edildiğini, davalı – borçlu haksız ve mesnetsiz olarak sırf takibi durdurmak için kötü niyetli olarak itiraz ettiğini beyan ederek; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. Bu çerçevede, öncelikle tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı her hangi bir cevap dilekçesi vermemiş ve böylelikle 6100 sayılı HMK m. 128 gereği, davacının dava dilekçesinde ileri sürdüğü vakıaların tamamını inkâr etmiş sayılmıştır.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır. (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 2006/19-260 esas, 2006/251 karar)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; dava konusu icra dosyası uyap üzerinden ilişkilendirilmiştir.
Mahkememizce bildirilen deliller toplanmış ve dosya bilirkişiye tevdi edilmiştir.
Davacı bankaca davalıya … tarihinde Beyoğlu … Noterliğinin … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilerek; … tarihi itibariyle … numaralı kredi kartından kaynaklı 17.716,30 TL ve … numaralı taksitli ticari kredinin 12.893,02 TL olmak üzere toplam 30.609,32 TL borcu bulunduğu, işleyecek faiz ve ferileriyle birlikte 24 saat içinde ödenmesi, aksi halde yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiği; sonrasında davacı bankaca davalı aleyhine … tarihinde Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı ilamsız takip dosyasıyla; aşağıda tabloda detayları bulunan … tarihi itibariyle toplam 33.677,90 TL’nin tahsili ile asıl alacağa takip tarihinden itibaren tabloda gösterilen oranlarda işleyecek temerrüt faizi ve faiz üzerinden gider vergisi işletilmesi talebiyle, tahsilde tekerrür etmemek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak ve kısmi ödemelerde TBK 100. madde gereği öncelikle faiz ve ferilere mahsup edilmesi kaydıyla takip başlatıldığı, davalının itirazı üzerine takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı banka … Şubesi ile davalı arasında … tarihli … TL limitli Genel Kredi ve Teminat Sözleşmesi ile … tarihli Sözleşme Öncesi Bilgi Formu imzalandığı, … numaralı nakit destek kredisi (taksitli ticari kredi) yönüyle bakıldığında; sözleşmeye istinaden … tarihinde … TL limitli aylık %2,44 yıllık %29,28 akdi faizli … tarihleri arasında ilk 3 taksiti 9.557,29 TL sonraki 7 taksiti 1.000,00 TL sonraki 5 taksiti 9.557,29 TL sonraki 6 taksiti 1.119,77 ve son taksiti 10.665,68 TL olmak üzere toplam 22 değişken taksitli 4-10 taksitleri arası 7 taksitte anapara ödemesiz kredi kullandırıldığı, krediye en son … tarihinde … vadeli 20. taksitine geri ödeme yapıldığı ve kalan anapara tutarının 10.030,08 TL olduğunun dosyada mevcut geri ödeme planı ile ödenen taksitleri gösterir hesap özetinden anlaşıldığı; Yüksek Mahkemenin emsal kararlarına uygun olarak en son geri ödeme yapılan … taksit vadesinde kalan 10.030,08 TL anapara tutarına … kat tarihine kadar 121 günlük işlemiş %29,28 akdi faiz oranından 987,09 TL akdi faiz ve 49,35 TL gider vergisi toplamı bulunan 11.066,52 TL kat tarihi itibariyle asıl alacak olarak belirlendiği; … numaralı kredi kartı yönüyle bakıldığında; Davalı borçluya davacı bankaca tahsis edilen … numaralı 20.000,00 TL limitli kredi kartına ilişkin dosyada mevcut …-… tarihleri arası akdi dönem hesap ekstreleri incelendiğinde; kartın taksitli alışveriş işlemlerin kullanıldığı, … ve … dönemlerinde geri ödeme olmadığı ve kart borcunun … döneminde 19.548,76 TL olduğu, kart borcunun … tarihinde 18.559,86 TL anapara üzerinden yıllık %19,96 akdi faiz oranıyla aylık 698,92 TL eşit taksitli 36 taksitli yapılandırıldığı, karta dönem faizi, gecikme faizi ve kredi taksitlendirme faizinin yansıtıldığı, karta en son … akdi döneminde 1.461,01 TL olan dönem borcuna karşılık … ve … tarihlerinde toplam 1.465,00 TL geri ödeme yapıldığı, bu tarihten sonraki …, … ve … dönemlerinde geri ödeme olmadığı, … tarihli son dönem bakiyesinin 2.244,86 TL olduğu, kalan 26 taksit borcunun 18.171,98 TL olduğu, … kat tarihi itibariyle 15.689,90 TL anapara 1.687,87 TL işlemiş faiz ve 338,63 TL yasal yükümlülükler toplamı 17.716,30 TL üzerinden kat edileceğinin bildirildiği ve asıl alacağı oluşturduğunun anlaşıldığı; Sözleşmenin 9.18.maddesinde Ticari Kredi Kartı Kullandırılmasına ilişkin hükümler bulunduğu; … tarihli kat ihtarnamesinin … tarihinde tebliğ edildiği, İhtarnamede yazılı 24 saatlik ihtar süresi dikkate alındığında davalının … tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunduğu tespit edildiği; Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinin 11/b maddesinde temerrüt faiz oranının tespitinde TL borç için bankanın TCMB’ye TL krediler için bildirmiş olduğu muacceliyet tarihi itibariyle geçerli olan en yüksek kredi faiz oranının %30 fazlası dikkate alınacağı yazılı bulunduuğu; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … esas, … karar sayılı … tarihli kararında; “Yargıtay uygulamasında bankaların … Bankasına bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faizi oranı da belirlenmemiştir. O halde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmenin 45. maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlanacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir.” denildiği, verilen kararda, ticari işlerde TBK 88. ve 120. maddelerin uygulanmayacağına oy çokluğuyla karar verilirken bankaların genel işlem koşullu temerrüt faiz oranı uygulamalarına yer verildiği ve ayrıca beş üye hâkimin ortak karşı oy gerekçelerinde temerrüt faiz oranı uygulamalarında genel işlem koşullu temerrüt faizi başlıklı sözleşme maddelerine dayanarak bankaların haksız ve yersiz uygulamalar yaptığının açıklandığı; bu durumda, krediye fiilen uygulanan akdi faiz esas alınarak, sözleşme uyarınca akdi faizin %30 fazlası üzerinden temerrüt faizi işletilmesi gerekeceği, bankanın fiilen uyguladığı %29,28 akdi faiz oranına %30 ilave edilerek bulunacak %38,06 temerrüt faiz oranı üzerinden hesap yapılması gerektiği; diğer taraftan … Bankasının … sayılı 35 sayılı genel duyurusuyla … tarihinden geçerli olmak üzere kredili mevduat hesaplarında ve 12.07.2013 tarihli 6495 sayılı yasada yapılan düzenlemeyle kurumsal nitelikli ticari kredi kartları kredilerinde istisnaya gidilerek bankaların serbestliklerinin sınırlandığı, … Bankasının faiz oranlarını serbest bırakan … sayılı tebliğinin buna göre değiştirilerek, kredili mevduat hesapları ile kurumsal kredi kartları faizleri için 5464 yasanın 26. maddesi uyarınca … Bankasınca kredi kartları için belirlenen azami akdi ve azami temerrüt faizi oranlarının uygulanması getirildiği, Kredi kartına TCMB tebliği gereği temerrüt tarihine kadar %21,60 oranında akdi, temerrüt tarihinden itibaren %25,20 oranında temerrüt faizi uygulanması gerektiği belirtilerek, anılan açıklamalar ışığında, … numaralı nakit destek kredisi (taksitli ticari kredi) yönüyle, takip tarihinde banka alacağının 11.066,52 TL asıl alacak, 911,60 TL işlemiş faiz ve 45,58 TL gider vergisi toplamı 12.023,70 TL bulunduğu; … numaralı kredi kartı yönüyle, Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağının 17.716,30 TL asıl alacak, 967,31 TL işlemiş faiz, 48,36 TL gider vergisi ve 546,73 TL toplamı 19.278,70 TL bulunduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Davacı vekili, rapora karşı itiraz dilekçesi sunmuştur. Davacı banka vekilinin … tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde özetle; borçlunun icra dosyasına sunduğu itiraz dilekçesiyle takip çıkışı olan 33.677,90 TL’ye itirazı olmadığını, faize itirazı olduğunu, sadece takipten sonraki faiz oranına itiraz ettiğini, dolayısıyla takip çıkışı tutarın kesinleştiğini, ihtarda 2. sırada yer alan taksitli kredi ile ilgili olarak bilirkişinin asıl alacağa ulaşma yöntemini kabul etmediklerini, ihtarnamedeki hesap özetine göre geciken taksitlerin toplamına faiz işletilmesi gerektiğini, taksitli kredi için belirlenen %38,06 temerrüt faiz oranının hatalı olduğunu, sözleşmenin 11-b maddesi uyarınca müvekkil bankaca ilan edilen en yüksek faiz oranı %39 olup bunun %30 fazlası %50,70 olduğundan taksitli ticari krediden kaynaklanan alacak kalemi için %50,70 temerrüt faizi talep edildiğini ve mevzuata uygun olduğunu, ihtarda 1.sırada yer alan business card alacağı ve faizinin doğru hesaplandığını, bu nedenlerle rapora itiraz etmiştir.
Mahkememizce itirazların değerlendirilmesi için bilirkişiden ek rapor aldırılmıştır.
… tarihli ek bilirkişi raporunda özetle; Davalının itirazı yalnızca faize yönelik olduğundan takipteki asıl alacak tutarları üzerinden hesaplama yapılması gerekeceği, Kredi kartına uygulanacak olan temerrüt faiz oranının TCMB tebliğleri gereği belirli olup, davacı banka tarafından da tebliğler gereği %25,20 oranı üzerinden talepte bulunulduğu, Taksitli krediye yönelik temerrüt faiz oranının tespiti ise emsal Yargıtay uygulamaları gereği %38,06 olarak tespit edildiği belirtilerek hesaplama yapılmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, bilirkişi ek raporunun, hükme ve denetime elverişli olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak, davacı vekilinin, davalının sadece faize itiraz ettiği yönündeki beyanları yerindedir. Davalı … tarihli takibe itiraz dilekçesinde; 33.677,90 TL borca itirazım yoktur, faize itirazım vardır dedikten sonra, bankaya %18,30 oranından yapılandırma talebinde bulunduğunu, telefon kayıtlarında bunun mevcut olduğunu, mağduriyeti dolayısıyla borcu ödeyemediğini, %18,30 faiz oranından yapılandırılmasını talep etmiştir. Takip dosyasında ödeme emrine bakıldığında 17.716,30 TL lik talep yönünden %25,20 temerrüt faizi talep edildiği, 12.893,02 TL lik talep yönünden % 50,7 temerrüt faizi istendiği anlaşılmaktadır. Yukarıda da belirtildiği üzere, Kredi kartına uygulanacak olan temerrüt faiz oranının TCMB tebliğleri gereği belirli olup, davacı banka tarafından da tebliğler gereği %25,20 oranı üzerinden talepte bulunulduğu, Taksitli krediye yönelik temerrüt faiz oranının tespiti ise emsal Yargıtay uygulamaları gereği %38,06 olarak tespit edildiği bilirkişi ek raporunda belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi ek raporundaki tespitler göz önüne alınarak; Genel Kredi ve Teminat Sözleşmelerinin 11/b maddesinde temerrüt faiz oranının tespitinde TL borç için bankanın TCMB’ye TL krediler için bildirmiş olduğu muacceliyet tarihi itibariyle geçerli olan en yüksek kredi faiz oranının %30 fazlası dikkate alınacağı yazılı bulunduğu; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun … esas, … karar sayılı … tarihli kararında; “Yargıtay uygulamasında bankaların … Bankasına bildirdikleri ancak müşterilerine uygulamadıkları akdi faizlerin temerrüt faizinin tespitinde esas alınmayacağı kabul edilmekte olup, sözleşmede ayrıca bir temerrüt faizi oranı da belirlenmemiştir. O halde, davacı bankanın kayıtları üzerinde konusunda uzman bilirkişi aracılığıyla inceleme yapılarak hesabın kapatıldığı tarih itibariyle davalının kullandığı ticari krediye uygulanan akdi faiz belirlendikten sonra temerrüt tarihine kadar bulunan alacağa akdi faiz işletilip, temerrüt tarihinden icra takip tarihine kadar sözleşmenin 45. maddesindeki anlaşma uyarınca akdi faizin %50 fazlası temerrüt faizi olarak uygulanıp takip tarihi itibariyle alacak tespit edilmeli ve takipten sonra da belirlenen temerrüt faizinin asıl alacağa uygulanmasını sağlanacak şekilde takibin devamına imkân sağlanması gerekmektedir.” denildiği, verilen kararda, ticari işlerde TBK 88. ve 120. maddelerin uygulanmayacağına oy çokluğuyla karar verilirken bankaların genel işlem koşullu temerrüt faiz oranı uygulamalarına yer verildiği ve ayrıca beş üye hâkimin ortak karşı oy gerekçelerinde temerrüt faiz oranı uygulamalarında genel işlem koşullu temerrüt faizi başlıklı sözleşme maddelerine dayanarak bankaların haksız ve yersiz uygulamalar yaptığının açıklandığı; bu durumda, krediye fiilen uygulanan akdi faiz esas alınarak, sözleşme uyarınca akdi faizin %30 fazlası üzerinden temerrüt faizi işletilmesi gerekeceği, bankanın fiilen uyguladığı %29,28 akdi faiz oranına %30 ilave edilerek bulunacak %38,06 temerrüt faiz oranı üzerinden hesap yapılması gerektiği; takipte kredi kartına istenen faizin ise bilirkişi raporu ile aynı olduğu anlaşılmakla; itirazın kısmen haklı olduğu anlaşılmakla; Davanın kısmen kabulü ile; Davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takipteki taksitli ticari kredi yönüyle, 12.893,02 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren %38,06 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olmasına, takibin diğer kalemler yönünden aynen devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; sadece faize itiraz ettiğinden inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
“… sadece faize itiraz olduğu asıl alacağa itiraz olmadığı gerekçesiyle davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir”
(Yargıtay 11. HD., 2021/6139 E, 2022/7316 K)
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; Davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takipteki taksitli ticari kredi yönüyle, 12.893,02 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren %38,06 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi olmasına, takibin diğer kalemler yönünden aynen DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça yatırılan 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 99,20 TL harcın davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 161,40 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.761,87 TL’nin haklılık durumu gereği bölüştürülmesi gerekmekte ise de davalının zorunlu arabuluculuk görüşmesine katılmadığı anlaşıldığından 6325 sayılı kanun m. 18/A,11 hükmü de dikkate alınıp, masrafın tamamı davalı üzerinde bırakılması gerektiğinden; 1.761,87 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden, kural olarak bu masrafın haklılık durumuna göre taraflar arasında paylaştırılması gerekmesine rağmen davalı tarafın arabuluculuk görüşmelerine katılmadığı da göz önüne alınarak, 6325 sayılı kanun m. 18/A,11 hükmü de dikkate alınıp, masrafın tamamı davalı üzerinde bırakılması gerektiğinden; 1.560,00 TL nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine,
11-Kararın Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliği m. 58 gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., ,Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …’nın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/03/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır