Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/581 E. 2022/850 K. 15.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/581 Esas
KARAR NO : 2022/850
DAVA : Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 12/08/2022
KARAR TARİHİ : 15/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirket ile davalı … arasında bulunan Makine Kırılması Geniş Kasko Poliçesi kapsamında sigortalı makinede meydana gelen hasar sonucu rizikonun gerçekleşmesine rağmen karşı taraf sigorta şirketinin hasar bedelinin ödemeyerek eksik, geç ödeyerek ve yine değişen döviz kuru karşısında geçmiş güler faizi ile karşılanamayan munzam zararın sigorta şirketinden fazlaya ilişkin hakları saklı saklı kalmak kaydı ile 29/12/2022 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reoskont faizi ile davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, yetkili mahkemelerin İstanbul Anadolu Mahkemeleri olduğunu, Bu nedenlerle dosyanın yetkili ve görevli İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemelerine gönderilmesini talep etmişlerdir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, tazminat istemine ilişkindir.
Davacı … ile davalı arasında akdedilmiş, zorunlu mali mesuliyet sigorta sözleşmesi bulunduğu anlaşılmaktadır. 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesinin (l) bendinde ise mal veya hizmet piyasalarında ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan her türlü sözleşme ve hukuki işlem Kanun kapsamına (m.2) alınmıştır. Buna göre uyuşmazlığın Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülüp sonuçlandırılması gerekir.
1-Dava tarihi olan 21.01.2015 önce, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı yasanın 73/1 maddesinde ‘Tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğabilecek uyuşmazlıklara ilişkin davalarda tüketici mahkemesi görevlidir.’ şeklinde düzenlenmiş olup aynı yasanın 3/1 maddesi (l) bendinde, ‘Tüketici işlemi: Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi, ifade eder.’ şeklinde karar verilmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin … sayılı ilamı ile;”Dava, kasko poliçesinden kaynaklanan maddi tazminatın tahsili için yapılan icra takibine vaki itirazın iptaline ilişkindir. Davalı, davacıya ait aracın kasko sigorta şirketidir.
Davanın, davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı itirazın iptali davası olması ve davanın 6502 sayılı Tüketici Yasasının yürürlüğe girdiği 28.05.2014 tarihinden sonra 31.12.2014 tarihinde açılmış olmasına göre mahkemece tüketici mahkemesi bulunup, davanın görevsizlik nedeniyle dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmesi gerekirken davanın esasına girilerek karar verilmesi doğru görülmemiştir.”şeklinde karar verilmiştir.
Somut olayda, davanın dayanağının taraflar arasında imzalanan Kasko Sigorta Poliçesi’nin oluşturduğu ve yukarıda belirtilen yasa maddeleri kapsamında, taraflar arasındaki sözleşmenin tüketici işlemi olduğu, emsal içtihatlar içeriğinin de şirketler ile sigorta şirketleri tarafından yapılan işlemlerin tüketici işlemi olarak kabul edildiği dikkate alınarak, Davanın davacı sigortalı tarafından kasko sigorta şirketine karşı açtığı tazminat davası olması ve sözleşme taraflarının tüketici işlemi tarafı olmaları davanın 6502 sayılı Tüketici Yasasının kapsamında olmasına göre Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu anlaşıldığından dava şartı yokluğundan usulden davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
4-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/11/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı