Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/573 E. 2022/976 K. 27.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/573 Esas
KARAR NO : 2022/976
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09/08/2022
KARAR TARİHİ : 27/12/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil ile davalı şirket arasında … adresineki konut ile ilgili noter tarafından da onaylı … tarihli kira sözleşmesi imzalandığını, Söz konusu kira sözleşmesinin imzalanması anında, davalı şirket tarafından müvekkilden söz konusu takibe dayanak yapılan bono kira sözleşmesi/bedellerine teminat olarak müvekkile imzalatıldığını, Müvekkil tarafından tüm kira bedelleri de ödendiğini, söz konusu teminat senedi gerçeğe aykırı şekilde doldurularak tamamen kötü niyetli olarak davalı tarafından icra konu edildiğini, müvekkil tarafından yapılan şikayet dilekçesinde de belirtildiği üzere; söz konusu senetteki yazıların hiç biri müvekkiline ait olmayıp, sonradan doldurulduğunu, Müvekkil ile davalı şirket arasında söz konusu kira sözleşmesi dışında başkaca hiç bir hukuki ilişki bulunmadığını, bu sebeple her ne kadar söz konusu senette “nakden” kaydı bulunmakta ise de; davalı şirket tarafından müvekkile verilen herhangi bir borç para bulunmadığını, Müvekkil tarafından davalı şirket ve yetkilisi hakkında “bedelsiz senedi kullanma” sebebiyle Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı’ na suç duyurusunda bulunduklarını, Söz konusu yargılama devamı süresince müvekkil söz konusu icra takibi sebebiyle her an icra baskısıyla karşı karşıya kalabilecek olup, ileride davanını lehine sonuçlanması halinde dahi telafisi imkansız zararlara uğrayacağını, söz konusu hukuk yargılaması ve ceza yargılaması lehe sonuçlansa da bu aşamada müvekkilin uğrayacağı zararlar önlenemeyeceğini, ancak yargılama sonuçlanıncaya kadar icra takibinin tedbiren durdurulması halinde, ortaya herhangi bir sonuç çıkmayacağını, takibin yargılama sonuçlanıncaya kadar öncelikle teminatsız / aksi halde ise teminat karşılığında tedbiren durdurulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Her ne kadar davacı taraf dava dilekçesinde itirazın iptalini talep etmiş, kanuna ve yasaya aykırı bir şekilde asılsız ve dayanaksız iddialar da bulunmuş ise de aşağıda izah edeceğim ve ekte sunacağımız delilerden de anlaşılacağı üzere davaya konu icra takibinin hiçbir yasal dayanağı bulunmadığını, davacı ile müvekkilk şirket arasında … adresinde bulunan 21 Adet dairenin kiralanmasına ilişkin kira sözleşmesi düzenlendiğini, davacının sunduğu belge ve izahatlerden de anlaşılacağı üzere sözleşme sonunda yasalara uygun bir şekilde ihale düzenlendiğini, kira ilişkisi sonlandırılmadığını, halen şirketimiz 21 adet dairenin kiracısı olarak bulunduğunu, Her ne kadar davacı kanunda ve yasada dayanağı bulunmayan keyfiyeti bir uygulama ile cezai bedel adı altında bazı ödemeleri tahakkuk ettirerek borçlu olduğumuzu iddia etmiş ise de, bunların hiçbir yasal dayanağı olmadığını, kira sözleşmesinde bulunan 21 adet dairelerin halen kiracı olarak bulunduklarını, yasal TEFE-TÜFE artışı oranında düzenli olarak banka hesabı üzerinden kayyumluk bürosu hesabına kira ödediklerini, davacı taraf zaten bu konuyla alakalı Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesi’ ne tahliye davası açtığını, halen bu dava derdest olduğunu, devam etmektedir. şine davacı taraf ile aramızda Antalya … Sulh Hukuk Mahkemesinde … esas nolu kiracılığımızın tespiti ile alakalı davamız bulunduğunu, Kaymakamlık makamınca tahliyemizi de talep edildiğini, ancak bu konu ile alakalı da Antalya … İdare Mahkemesi’nin … sayılı kararı ile yürütmenin durdurulması kararı verilmiş ve dava halen devam ettiğini, Mevcut kira ilişkisi devam ederken ve tahliye ilişkin mahkemece verilmiş bir karar yok iken kanuna ve yasaya aykırı bir şekilde yasal hiçbir dayanağı olmayan keyfiyeti bir uygulama ile cezai bedel adı altında şirketimize karşı borç tahakkuku çıkartıp açıklama kısmında kira bedeli ödemesi olarak belirtmiş olmamıza rağmen bu ödemeleri borçtan tahakkuk ettirip mahsuplaştırıp kalan bakiyeyi ise icraya verilmesi kanuna ve yasaya aykırıdır. olduğunu, Davanın reddine, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava kira sözleşmesinin teminatı olarak verilen senede dayalı icra takibi nedeni ile İİK’nun 72. Maddesi gereği borçlu olmadığının tespiti istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacı davaya ve takibe konu senedin kira ilişkisi sebebi ile teminat olarak verildiğini, müvekkilinin kira sözleşmesi ile davalıya ait taşınmazı kiraladığını, davalının haksız bir şekilde bu senedi icra takibine koyduğunu, senet üzerindeki imzaların davacıya ait olmadığını belirterek bu senet nedeniyle borçlu olmadığının tespitini istemiş, davalı ise itirazın iptali davasına konu gerekçeleriyle savunmalarda bulunmuştur.
Dava konusu senet kambiyo senedi niteliğinde olup, bononun belli bir borç ikrarını içermesi gerektiğinden bononun belli bir sebeple düzenlendiğini ve düzenlenme sebebinin gerçekleşmediğini veya bonoda yazılı borcun ödendiğini yasal delillerle ispat etme külfeti keşideci olan davacı taraftadır. Davacı bu bonoyu davalıya kira sözleşmesi gereğince verdiklerini ileri sürmektedir. Taraflar arasında kira ilişkisinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Öncelikle, bilindiği üzere … tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun sulh hukuk mahkemelerinin görevini düzenleyen 4. maddesinin 1/a bendi gereğince kiralanan taşınmazların İcra ve İflas Kanunu’na göre ilamsız icra yolu ile tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalar sulh hukuk mahkemesinin görevine girmektedir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamında, yine Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin … tarih ve … Esas – … Karar sayılı ilamında benzer şekilde “Davacı vekili dava dilekçesinde kira bedelleri karşılığı verilen senetten dolayı borçlu olmadığının tespitini talep ederek davayı da dilekçesinde kiraya veren olarak bildirdiği davalıya yöneltmiş olup, bu durumda kira sözleşmesinden dolayı verilen senet nedeni ile 6100 Sayılı HMK’nun yürürlüğe girdiği … tarihinden sonra açılan eldeki davada görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir.” denilmiştir.
Somut olayda, davacı kiracı, taraflar arasında … tarihli kira sözleşmesi nedeniyle teminat amacıyla verilen senet nedeniyle borçlu olmadığının tesbiti isteminde bulunmuştur. Taraflar arasındaki uyuşmazlık, kira ilişkisinden kaynaklandığına göre, görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. (Yargıtay … Hukuk Dairesi, Esas: … Karar : …)
Davanın açılış gerekçelerine bakıldığında TTK.nun 4/1-a-f bentlerinde sayılan mutlak ticari davalardan (tarafların tacir olup olmadığına bakılmaksızın) yahut nisbi ticari davalardan değildir. HMK’nın 114. maddesinde görev dava şartları arasında sayılmıştır. Aynı Yasanın 115. Maddesinde ise dava şartlarının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden gözetileceği hükme bağlanmıştır. Bu itibarla davada görev dava şartı bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddi ile dosyanın görevli Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1- Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili Av. …’nın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/12/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı