Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/571 E. 2023/276 K. 05.05.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/571 Esas
KARAR NO : 2023/276
DAVA : Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 08/08/2022
KARAR TARİHİ : 05/05/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Ticari İlişkiden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında geçmiş dönemde ticari ve hukuki bir ilişkinin tesis edildiğini, davacının davalıdan mal tedarik ettiğini, karşılığında da toplam … TL lik bir ödeme taahhütünde bulunduğunu, davacının … tarihinde … TL, … tarihinde … TL, … Tarihinde … TL ve … tarihinde … TL lik parça faturalarla ….-TL faturalar karşılığında … … Şubesinin … hesap ve … seri nolu … keşide tarihli ….-TL bedelli çeki keşide ederek teslim ettiği ve çekin … tarihinde ödendiğini, davalı tarafa davacının … TL borcunun kaldığını, Davalının kötü niyetli olarak davacıya haber vermeden Antalya Genel İcra Dairesi … e. sayılı icra dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davacının yaptığı … TL nin göz ardı ederek alacak miktarının tamamı üzerinden takibe geçildiği, tebligatın elektronik ortamda yapıldığı ve böyle bir tebligatın sisteme düşmediği, takibin kesinleştiği, banka hesabında bulunan 1.000.000 TL üzerinden haciz konulduğunu, paranın bloke edildiğini, takibin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, takibe konu … TL değil … TL lik kısım için takibe devam edilmesi yönünde karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde; Davacının davalıdan … TL ‘lik davalı şirket muhasebe kayıtlarında bu tutarda bakiye borç bulunduğunun tespit edilmesi üzerine davacı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … e. Sayılı dosya ile takip başlatıldığı, davacı her ne kadar çek ile … TL ödeme yapıldığını beyan etmiş ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, davalıya hiçbir zaman böyle bir çek teslim edilmediğini, şirket hesabına geçen bir para bulunmadığı, söz konusu çekin …’a teslim edildiği ve bankadan da bu ceki …’ın tahsil ettiğinin açıkça görüldüğü, …’ın söz konusu dönemde davalı şirketi temsil etmediği, kendisinin ticari vekil olmadığı, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, yetkisiz kişiye çeki teslim ettiği, ortada geçerli bir ödemenin olmadığı, çekin davalı kayıtlarında yer almadığı, bankadan öğrendiklerine göre söz konusu çekin sahte ciro silsilesi yaratılarak çeki yetkisiz teslim alan …’ın kendi adına tahsil ettiği, davacının da ikrar ettiği üzere davalının davacıya … TL (davacı yan 1.377,79 TL tutarlık kısmını iade etmiştir) tutarında mal teslim ettiği, buna ilişkin fatura düzenlendiği, yetkisi olmayan kişiye makbuzla çek teslim edildiği beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İİK’nun 72. Maddesi gereği menfi tespit istemine ilişkindir.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; davalı alacaklı tarafından davacı borçlu aleyhine ….-TL alacak için girişilmiş icra takibi olduğu anlaşılmıştır.
Mali Müşavir Bilirkişi … raporunda sonuç olarak; Davacı vekili davacının davalıdan mal satın aldığı, davalının davacıya bu mallar karşılığında da toplam … TL lik fatura kestiği, alınan malın 1.377,79 TL lik kısmının davalıya iade faturası ile iade edildiği, davacının … … Şubesinin … hesabından … seri nolu … keşide tarihli ….-TL bedelli çeki davalı adına keşide ederek …’a teslim edildiği ve çekin … tarihinde ödendiği, davali tarafa davacının …. TL borcunun kaldığı, Davalının kötü niyetli olarak davacıya haber vermeden davacı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … e. sayılı icra dosyası ile … TL’lik icra takibi başlatıldığı, davacının yaptığı … TL nin göz ardı edilerek alacak miktarının tamamı üzerinden takibe geçildiği, takibe konu … TL değil … TL lik kısım için takibe devam edilmesi yönünde karar verilmesi talep edilmiştir. davacının … nolu hesabına tanımlı … seri nolu … TL tutarlı … tarihli çekin davalı adına keşide edildiği, çekin davalının kaşe ve imzası ile ciro edildiği, davalıdan sonra çeki … … A.Ş’nin ciro ettiği, davalı ve … üzerindeki imzanın uzmanlık alanım olmamakla birlikte imzanın …’a ait olabileceği, çekin … tarihinde …’a bankadan ödendiği, bu çekin davalı kayıtlarında yer almadığı anlaşılmıştır. Davacı vekili davacının davalıdan … TL Lik tedarik ettiği, davacı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … e. Sayılı dosya ile takip başlatıldığı, davacı her ne kadar çek ile … TL ödeme yapıldığını beyan etmiş ise de bu iddianın gerçeği yansıtmadığı, davalı hiçbir zaman böyle bir çek teslim edilmediği, söz konusu çekin …’a teslim edildiği ve bankadan da bu ceki …”ın tahsil ettiğinin açıkça görüldüğü, …’ın söz konusu dönemde davalı şirketi temsil etmediği, kendisinin ticari vekil olmadığı, davacının basiretli bir tacir gibi davranmadığı, yetkisiz kişiye çeki teslim ettiği, ortada geçerli bir ödemenin olmadığı, çekin davalı kayıtlarında yer almadığı, bankadan öğrendiklerine göre söz konusu çekin sahte ciro silsilesi yaratılarak çeki yetkisiz teslim alan …’ın kendi adına tahsil ettiği beyan edilerek davanın reddine karar verilmesi talep edilmiştir. Detayı yukarıda açıklandığı üzere dava konusu dönem olan 2022 yılına ait tarafların ticari defterlerinin noter açılış tasdikleri ile e defter beratlarının usulüne uygun olarak ve yasal. süresinde yaptırıldıkları, notere tasdik ettirildiği, yevmiye defterinin son kapanış tasdik. tarihinin … olduğundan bu sürenin gelmediği, iki tarafın da ticari defterlerinin mali mevzuata uygun olarak tutulduğu, defter kayıtlarının bir birini doğruladığı, sahipleri lehine delil teşkil etme özelliğini taşıdikları. Dava konusu edilen davacının davalıya kestiği ve davacının davalıya kestiği iade faturalarının iki tarafında defter kayıtlarında yer aldığı, kesilen faturaların açık fatura olduğu, davacının davalı adına kestiği ….-TL Lik çekin davacı kayıtlarında yer aldığı, davacı kayıtlarında göre çek mukabilinde davalıya … TL ödendiğinin yazılı olduğu, çekin davalı kayıtlarında yer almadığı, davalı kayıtlarına göre davacının davalıya bir ödeme yapmadığı anlaşılmıştır. Sonuç olarak davacı kayıtlarında göre davacının davalıya olan borç tutarının … TL olduğu, davalı kayıtlarına göre davalının davacıdan olan asıl alacak tutarının icar takibine konu edilen asıl alacak tutarı olan … TL olduğu, davada sözü edilen … tarihli davacının davalı adına kestiği ve o tarihte imza yetkisi olmayan ancak davalının yönetim kurulu üyesi olan … tarafından teslim alındığı, çekin yine … tarafından tahsil edildiği, …’ın imza yetkisi olmamakla birlikte yönetim kurulu üyesi olması nedeniyle temsil yetkisi olup olmadığı hususu uzmanlık alanım olmadığı için bu hususun takdir ve değerlendirmesinin sayın mahkemenize ait olduğu ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı şirketin alacağının bulunup bulunmadığı, davacının çek ile borcun bir kısmını ödeyip ödemediği hususlarının tespitine ilişkindir.
Taraf vekilleri … tarihli ıslak imzalı sulh sözleşmesini mahkememiz dosyasına sunmuş, … tarihli duruşmada da davacı vekili davalı taraf ile anlaştıklarını, karşılıklı birbirlerinden taleplerinin olmadığını, davadan feragat ettiklerini, beyan etmiş, davalı vekili de feragati kabul etmiş ve yargılama giderleri ve vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiştir. Davacı vekilinin vekaletnamesinde feragat yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 307. Maddesinin ; “1) Feragat, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir. ” hükmü gereğince; davadan feragat, davacının, davacının istem sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçtiği yönününde mahkemeye yaptığı tek taraflı açıklamasıdır.
6100 sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 309. maddesinin; “1) Feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. 2) Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. 3) Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. 4) Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.” hükmü gereğince feragat ve kabul, dilekçe veya sözlü olarak yapılabilir. Karşı tarafın veya mahkemenin kabulüne bağlı olmayan feragat beyanı koşulsuz olmalıdır.
6100 sayılı sayılı Hukuk Muhakameleri Kanunun 312. Maddesinin; “1) Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkûm edilir.
492 sayılı Harçlar Kanununun 22. maddesine göre; Davadan feragat veya davayı kabul veya sulh, muhakemenin ilk celsesinde vuku bulursa, karar ve ilam harcının üçte biri, daha sonra olursa üçte ikisi alınır.
Tüm dosya kapsamının, taraf beyanlarının incelenmesi neticesinde; 6100 sayılı HMK’nın 311/1 fıkrası gereği feragatin kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurması ve aynı sayılı yasanın 309/2 maddesi gereği hüküm ifade etmesinin karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı olmaması sebebiyle, davanın feragat ile reddine, feragat beyanı ön inceleme duruşmasından sonra sunulduğundan harcın buna göre belirlenmesine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE,
2-Karar tarihi itibariyle Harçlar Kanuna göre alınması gerekli 119,93.-TL harcın peşin alınan 7.766,01TL. harçtan mahsubu ile 7.646,07-TL harcın istem halinde karar kesinleştikten sonra davacıya iadesine
3-Tarafların yaptığı masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına,
4-Talep edilmediğinden davalı vekili yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5-Yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalı vekili yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/05/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı