Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/564 E. 2022/687 K. 27.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/564
KARAR NO : 2022/687
DAVA : Tanıma ve Tenfiz
DAVA TARİHİ : 31/07/2022
KARAR TARİHİ : 27/09/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tanıma ve Tenfiz davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı ile gerçek kişi tacir … arasında … tarihinde …/… sayılı ticari kredi sözleşmesi imzalandığını, davalının kredi sözleşmesinde kaynaklanan kredi borcunu ödememesi üzerine … İlçe Mahkemesi’nde … Esas sayılı dosyasında dava ve karşı dava görüldüğünü, görülen dava kapsamında Mahkeme’nin … tarihli kararı ile davalının davacıya toplamda … … tutarındaki borcu ödenmesine karar verildiğini, kararın … tarihinde kesinleşerek icra kabiliyetini kazandığını, davacı … alacağını tam olarak tahsil edememesi ve borçlunun borcunu ödememek maksadıyla …’ye yerleşmiş olması nedeniyle bu davanın açılarak … Mahkemesi’nin kararının …’de tanınması ve tenfizine karar verilmesini talep etme gereği duyulduğunu, dava öncesi davalı taraf hakkında dava şartı arabuluculuk sürecine başvurulduğunu, davalı tarafın arabuluculuk toplantısına katılmaması nedeniyle sürecin anlaşamama ile sonuçlandığını, izah edilen nedenlerle … Mahkemesi tarafından verilen ilamın iki ülke arasındaki ikili Sözleşme’nin ve … ilgili hükümleri uyarınca tenfiz için gerekli koşulları taşıdığını, davacının telafisi imkânsız zararının doğması ihtimaline binaen, davalılara tebligat çıkartılmadan ve duruşma günü beklenmeksizin bütün davalının banka hesaplarına, araçlarına, tasınmazlarına vs ihtiyati haciz konulmasını, … İlçesi Mahkemesi’nin … tarih ve … Esas ve … kararının …’de tanınması ve tenfizini, davacı … … … tutarındaki alacağa …’nin kararı tarihinden itibaren avans faiz oranı ile birlikte tahsilini, arabuluculuk sürecine katılmaması nedeniyle yargılama harç ve masrafları ile vekalet ücretinin davalı şahıs üzerinde bırakılmasını dava ve talep etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde; Davacı tarafça açılan davada … İlçe Mahkemesinin … tarihli kararının tanınmasını ve tenfizine karar verilmesini talep olunmuşsa da, söz konusu talebin gerek usul gerekse esas bakımından reddi gerektiğini, davacı tarafça dava dilekçesinde ileri sürülen iddiaları kabul etmediğini ve her bir iddiaya ayrı ayrı itiraz ettiğini, öncelikle taraflar arasındaki uyuşmazlık mutlak ticari iş niteliğinde bulunduğundan iş bu davanın açılması öncesinde dava şartı niteliğinde bulunması nedeni ile arabuluculuk müessesine başvurulması zorunlu olduğunu, dava dilekçesindeki anlatımlardan davacı tarafça bu şartın yerine getirildiği iddia edilmişse de bu iddianın gerçeği yansıtmadığını, zira usul ve yasaya uygun olarak tarafına ulaştırılmış arabulucu daveti olmadığı gibi arabuluculuk başvurusu yapıldığından iş bu dava dilekçesinin tebliğ edilmesi ile haberdar olduğunu, öncelikle davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğini, davaya yönelik hak düşürücü süre/zamanaşımı itirazında bulunduğunu, davanın hak düşürücü süre/zamanaşımı yönünden esasa girilmeksizin reddi gerektiğini, tanıma ve tenfizin yasal şartlarının oluşmadığını, davacı tarafın iddiasının aksine … İlçe Mahkemesinin … tarihli kararının sonuçları itibarı ile kesinleşmediğini, zira söz konusu mahkeme kararı sonrasında ve kararın icrasi aşamasında rehinli taşınmaza biçilen bedel açısından taraflar arasında ihtilafın devam etmekte olup, rehinli taşınmaz bedelinin çok düşük gösterilerek zarara uğratıldıkları için açılan itiraz davasının devam ettiğini, söz konusu dava … Mahkemesinde derdest durumda olup, ekli tercüme evraklarından da görüleceği üzere duruşmasının … tarihinde olduğunu, itirazın kabulü halinde tanıma ve tenfize konu mahkeme kararı hüküm ve sonuç doğurma kabiliyetini kaybedeceğinden, davacı tarafın iş bu talepte bulunmasında hukuki yararının da kalmayacağını, bu nedenle itiraz davasının her halükarda bekletici mesele yapılmasını talep ettiğini, tanıma ve tenfize konu edilen kararın kamu düzenine aykırı nitelikler barındırdığını, kararda taleplerinin gerekçesiz olarak reddedildiğini, evrensel nitelikteki savunma ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmeden karar verildiğini beyanla davanın reddine yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir usulüne uygun meşruhatlı davetiye çıkartılmıştır.
Tanıma ve tenfizi talep edilen kararın kesinleşme şerhini içerir aslı dosyamıza alınmıştır.
Yine kararın yeminli tercüman aracılığı ile tercüme edilmiş hali de dosyamız arasına alınmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE; Dava, yabancı mahkeme ilamının tanınması ve tenfizi istemine ilişkindir.
5718 Sayılı Milletlerarası Özel Hukuk ve Usül Hukuku Hakkında Kanun’un 50.maddesinde “Yabancı mahkemelerden hukuk davalarına ilişkin olarak verilmiş ve o devlet kanunlarına göre kesinleşmiş bulunan ilâmların Türkiye’de icra olunabilmesi yetkili Türk mahkemesi tarafından tenfiz kararı verilmesine bağlıdır.”
Tenfiz şartlarını düzenleyen 54.madde de, “… Yetkili mahkeme tenfiz kararını aşağıdaki şartlar dâhilinde verir:
a) Türkiye Cumhuriyeti ile ilâmın verildiği devlet arasında karşılıklılık esasına dayanan bir anlaşma yahut o devlette Türk mahkemelerinden verilmiş ilâmların tenfizini mümkün kılan bir kanun hükmünün veya fiilî uygulamanın bulunması.
b) İlâmın, Türk mahkemelerinin münhasır yetkisine girmeyen bir konuda verilmiş olması veya davalının itiraz etmesi şartıyla ilâmın, dava konusu veya taraflarla gerçek bir ilişkisi bulunmadığı hâlde kendisine yetki tanıyan bir devlet mahkemesince verilmiş olmaması.
c) Hükmün kamu düzenine açıkça aykırı bulunmaması.
ç) O yer kanunları uyarınca, kendisine karşı tenfiz istenen kişinin hükmü veren mahkemeye usulüne uygun bir şekilde çağrılmamış veya o mahkemede temsil edilmemiş yahut bu kanunlara aykırı bir şekilde gıyabında veya yokluğunda hüküm verilmiş ve bu kişinin yukarıdaki hususlardan birine dayanarak tenfiz istemine karşı Türk mahkemesine itiraz etmemiş olması…” şeklinde belirtilmiştir.
Aynı Kanun’un 58.maddesinde de, “… Yabancı mahkeme ilâmının kesin delil veya kesin hüküm olarak kabul edilebilmesi yabancı ilâmın tenfiz şartlarını taşıdığının mahkemece tespitine bağlıdır…” düzenlemesi mevcuttur.
Dava konusu somut olayda, … Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayıa, … İlçesi Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen ilamına ilişkin olarak tenfiz ve tanımaya ilişkin …’daki şartların somut olayda mevcut olduğu, davalının yabancı mahkeme kararının bekletici mesele yapılmasına ilişkin talebi ile kararın esası yönünden inceleme yapılmasına ilişkin taleplerinin Mahkememizin görev ve yetki alanında olmadığı görülmekle davacının tanıma ve tenfiz isteminin kabulüne karar gerekmiştir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun … Tarih …-…/… K sayılı emsal içtihadında “…Yargı kararlarından alınacak harçlar ise 492 sayılı Harçlar Kanununda düzenlenmiş olup, Kanunun “Hakem Kararları” başlıklı 3. maddesi;
“Hakem kararlarının infazı lazım geldiğine dair mahkeme başkanı veya hakim tarafından verilen şerhlerden, hakem kararının mahiyetine göre, karar ve ilam harcı alınır.
Yabancı hakem kararları ile, kanun gereğince tahkim yolu ile halli mecburi olan davalardan da aynı suretle harç alınır” hükmünü taşımaktadır.
“Yabancı Mahkeme İlamları” başlıklı 4. maddesinde ise;
“Yabancı bir mahkeme tarafından verilen ilamların tenfizi için açılacak davalardan, bu ilamlarda hükmolunmuş şeyin değeri, nevi ve mahiyetine göre (1) sayılı tarife gereğince harç alınır” hükmü öngörülmüştür.
Görüleceği üzere 492 sayılı harçlar Kanununda yabancı mahkeme kararlarının tenfizinde nispi harç alınacağı özel olarak düzenlenmiş iken yabancı hakem kararlarının tenfizi davalarında alınacak karar ve ilam harcı konusunda özel bir düzenleme yapılmamış, Türkiye’de hakem kararlarının infazı lazım geldiğinde alınacak karar ve ilam harcı ne ise ona atıf yapılmıştır. Böyle olunca, anılan hükme göre yabancı hakem heyeti kararlarının tenfizinde alınacak olan karar ve ilam harcı, hakem kararının mahiyetine göre Türkiye’de tahkim yargılamasında alınacak harç kadardır.
Tenfiz davalarında harç alınması devletin egemenlik haklarının bir sonucudur. Devlet harç alınmasını egemenlik yetkisinin bir sonucu olarak görmekte ve Türkiye’de görülen davalar için nasıl nispi harç alınıyor ise o ülkede alınmış olup olmadığına bakmaksızın tenfiz talebi hâlinde de harç alınacağını düzenlemektedir… ” şeklinde belirtilmiş olup, Mahkememizce tanıma ve tenfizi talep edilen Yabancı Mahkeme ilamındaki hükmolunmuş değer üzerinden nispi harç alınması gerektiği anlaşılmakla buna göre değerlendirme yapılarak harç ve vekalet ücreti hesaplaması yapılmış, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile; … İlçesi Mahkemesinin … tarih, … kesinleşme tarihli ve … Esas ve … kararının davalı … yönünden Türk Makamları nezdinde TANINMASINA ve TENFİZİNE,
2-Alınması gerekli … TL karar ve ilam harcının peşin alınan … TL harcın mahsubu ile bakiye …-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesap edilen …-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafından yapılan …-TL dava ilk masrafının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan … TL tebligat ve … TL müzekkere gideri olmak üzere toplam … TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın taraflara İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı asil ile tercümanın yüzüne karşı, yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.27/09/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır