Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/551 E. 2023/559 K. 10.10.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/551
KARAR NO : 2023/559
DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/07/2022
KARAR TARİHİ : 10/10/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)Alacak davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin … marka … model … … motor … şasi nolu aracı davalı … Ltd. Şti’den satın aldığını, … tarihinde aracı sıfır olarak teslim aldığını, … plaka ile aracı kullandığını, müvekkili şirketin tek yetkilisi olan … tarafından kullanıldığını, kendisine yüklenen gerekli tüm özen ve yükümlülüğünü yerine getirdiğini, aracının tüm bakımlarını yetkili serviste yaptırdığını, sıfır olarak alınan aracı sadece 17 gün problemsiz olarak kullandığını, … tarihinde sıfır olarak teslim aldığını, … tarihinde aküsü bittiğini, … tarihinde yetkili servisçe aracın aküsünün değiştirildiğini, 2021 Şubat ayı sonlarında aracın kalkışlarda geri viteste titreme ve sarsıntı problemi ortaya çıktığını, … bulunan yetkili servis olan … Aş’ye aracın bırakıldığını, aracın debriyaj seti ve motor volanı değiştirildiğini, bazı parçalarına da sök tak işlemi yapıldığını, yapılan işlemlerin geçici bir sürelik çözüm olduğunu, sonra 2021 yılı Aralık ayında tekrar titreme problemi yaptığını, … tarihinde aracın yetkili servis olan … Aş’ye geri giderken titreme yaptığını, yokuş yukarı geri geri giderken aşırı titremeye yaptığını ve araçta titreme sorunu olduğunu belirterek servise bırakıldığını, serviste sadece yağ, hava, polen filtreleri bakımları yapıldığını, araçtaki titremeyle ilgili herhangi bir işlem dahi yapılmadığını, titreme probleminin çözümlenemediğini, müvekkili şirket tarafından aracın sağ ve sol arka kapılarının kapı fitiline baskı uygulandığını, açılmalarının olduğunu farkettiklerini bunun üzerine … Ltd. Şti’ne aracını bıraktığını, müvekkili şirketin yetkilisine aracın kapı ayarlarının yapıldığı ve arka fitillerinin değiştirildiğinin söylendiğini, müvekkilinin … tarihinde servisten aracını aldığını, araçtaki titreme ve sarsıntı probleminin geçmediğini, kalkışlarda ve geri viteste titreme ve sarsıntının devam ettiğini belirterek, davanın kabulü ile satılan ayıplı aracın ayıpsız bir misli ile değiştirilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Husumet itirazında bulunduklarını, müvekkili şirketin üretici firma olmayıp sadece aracın satışını yapan bayi olduğunu, davanın … AŞ’ye ihbarını talep ettikleri, davacının taleplerinin zamanaşımına uğradığını, TTK’nun 21/2’ye bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır denildiğini, en son teslim alınan … tarihli faturaya da davacının itiraz etmediğini ve hak düşürücü sürenin geçirildiğini, davacının ayıp ihbarını yasal süresi içinde yapmadığını, davacı tarafından aracın … tarihinde teslim alındığını, yasa gereği aracın teslim tarihinden itibaren 30 gün içinde ayıba ilişkin bildirimde bulunulması gerektiğini, 30 günlük süreden sonra bildirimde bulunulmasının dava açma usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, TKHMK’nun Tüketiciye tanıdığı haklar yenilik doğuran haklar olup, bir kere kullanılmakla sona ereceği ve değiştirilemeyeceği gereği davacının seçimlik haklarından onarım hakkını kullandığını, dava konusu araçta araç değişimini gerektirecek koşulların oluşmadığını, araçta ayıp olmadığını, araca ait tramer kayıtlarının araştırılması gerektiğini belirterek, husumet ve zamanaşımı itirazlarının değerlendirilerek davanın reddi ile yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, ayıp nedeniyle misli ile değişim istemine ilişkindir.
Davacı şirketin … tarihinde … … marka aracı davalı … Ltd. Şti’den bütün vergiler dahil … TL bedel ile aldığı ve … yılında … plaka ile tescil ettirdiği görülmüştür.
Mahkememizce talimat yolu ile aldırılan … Tarihli bilirkişi raporunda özetle; Dava konusu araçtaki kalkış ve geri viteste iken manevra yapma esnasında oluşan sarsıntı ve titremelerin aracın kavramasından kaynaklı olduğu, ;bu kavramanın vites değiştirme ve debriyaja basma görevini elektromekanik veya elektrohidrolik sistemler tarafından sürekli olarak yapıldığı için arızaya neden olduğu, oluşan arız:ının giderilmesi için debriyaj setinin (kavrama) belli kilometrelerde değiştirmesi gerektiği, farklı servis kayıtlarından görüldüğü üzere araçtaki arızaların giderilmesi için aracın debriyaj setinin (kavrama) … kilometrelerde değiştirildiği tespit edilmiştir. Dava konusu araçta oluşan sarsıntı ve titremelerin aracın ilk alındığı anda değil kavramanın durumuna bağlı olarak tekrarlama gösterdiği, kavrama değiştirildiğinde bu araçtaki oluşan sarsınlı ve titremelerin azalma göstereceği ancak sürekli olarak belirli kilometrede kavrama değiştirilmesi gerektiği görüş ve kanaatine varılmıştır.
Tüm bu hususlar değerlendirildiğinde:
Aracın davalı tarafından davacıya satıldığında ayıplı olmadığı ancak araçta oluşan sarsıntı ve titremeler araç kullandıkça ortaya çıkacağı, davaya konu araçta oluşan arızanın davacı kaynaklı olamayacağı, bu arızanın ortaya çıkması kullanıcının herhangi bir kusur ve kazasından kaynaklı değil kullanıma bağlı gizli ayıp sonradan aracın kendi sistemleri tarafından üretilen bir arıza olduğu, dava konusu araçta var olan arızanın servis kayıtları uyumlu olduğu, yetkili servisler araçta oluşan arızayı gidermek için debriyaj setini (kavramayı) değiştirdiği, araçtaki arızanın giderilmesi için vites değiştirme ve debriyaja basma görevini elektromekanik veya elektrohidrolik sistemlerin kontrol edilerek debriyaj seti, motor volanı ve şanzımanın değiştirmesi gerektiği. bunların yapılmadan misli ile değişimin uygun olmayacağı. dava konusu araçta oluşan arızanın giderilmesi için yapılması gereken hususlar yerine getirildikten sonra aynı sarsıntı ve titremelerin devamı halinde davacının misli ile değişim talebinin uygun olacağı” sonuç ve kanaatine varılmıştır.
Uyuşmazlık ticari satım sözleşmesinden kaynaklı … marka aracın ayıplı olduğundan bahisle ayıpsız misli ile değişim isteminden kaynaklıdır.
TBK’nın 207. Maddesinde satış sözleşmesi düzenlenmiştir. Anılan maddeye göre satış sözleşmesi, satıcının, satılanın zilyetlik ve mülkiyetini alıcıya devretme, alıcının ise buna karşılık bir bedel ödeme borcunu üstlendiği sözleşmedir.
Satış sözleşmelerindeki ayıba ilişkin hukuki düzenleme ise TBK’nın 219. Maddesindeki “Satıcı, alıcıya karşı herhangi bir surette bildirdiği niteliklerin satılanda bulunmaması sebebiyle sorumlu olduğu gibi, nitelik veya niteliği etkileyen niceliğine aykırı olan, kullanım amacı bakımından değerini ve alıcının ondan beklediği faydaları ortadan kaldıran veya önemli ölçüde azaltan maddi, hukuki ya da ekonomik ayıpların bulunmasından da sorumlu olur.” şeklinde denilmektedir.
6098 TBK’nın 227. Maddesinde “Satıcının satılanın ayıplarından sorumlu olduğu hâllerde alıcı, aşağıdaki seçimlik haklardan birini kullanabilir:
1. Satılanı geri vermeye hazır olduğunu bildirerek sözleşmeden dönme.
2. Satılanı alıkoyup ayıp oranında satış bedelinde indirim isteme.
3. Aşırı bir masrafı gerektirmediği takdirde, bütün masrafları satıcıya ait olmak üzere satılanın ücretsiz onarılmasını isteme.
4. İmkân varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesini isteme.
Alıcının genel hükümlere göre tazminat isteme hakkı saklıdır.
Satıcı, alıcıya aynı malın ayıpsız bir benzerini hemen vererek ve uğradığı zararın tamamını gidererek seçimlik haklarını kullanmasını önleyebilir.
Alıcının, sözleşmeden dönme hakkını kullanması hâlinde, durum bunu haklı göstermiyorsa hâkim, satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verebilir.
Satılanın değerindeki eksiklik satış bedeline çok yakın ise alıcı, ancak sözleşmeden dönme veya satılanın ayıpsız bir benzeriyle değiştirilmesini isteme haklarından birini kullanabilir” hükmü düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamı, kanun maddesi ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacının satın alındığında ayıplı olmadığı ancak araçta oluşan sarsıntı ve titremeler araç kullandıkça ortaya çıkacağı, davaya konu araçta oluşan arızanın davacı kaynaklı olamayacağı, bu arızanın ortaya çıkması kullanıcının herhangi bir kusur ve kazasından kaynaklı değil kullanıma bağlı gizli ayıp sonradan aracın kendi sistemleri tarafından üretilen bir arıza olduğu, dava konusu araçta var olan arızanın servis kayıtları ile uyumlu olduğu ve yapılan işlemlere rağmen araçta sarsıntı ve titremelerin devam ettiğinin de anlaşılması üzerine davacının da TBK’nunun 227. Maddesinde imkan varsa, satılanın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesi hakkını kullanmak istediği anlaşılmakla, davacının davasının kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Dosya kapsamında mevcut … tarihli bilirkişi raporunda; dava konusu aracın birden fazla kez aynı şikayetle servise götürüldüğü, farklı servis kayıtlarından görüldüğü üzere araçtaki arızaların giderilmesi için aracın debriyaj setinin (kavrama) … kilometrelerde değiştirildiği, Dava konusu araçta oluşan sarsıntı ve titremelerin aracın ilk alındığı anda değil kavramanın durumuna bağlı olarak tekrarlama gösterdiği, kavrama değiştirildiğinde bu araçtaki oluşan sarsınlı ve titremelerin azalma göstereceği ancak sürekli olarak belirli kilometrede kavramanın değiştirilmesi gerektiği, arızanın kullanım kaynaklı olduğuna dair dosyada ve araç üzerinde yapılan incelemede bir bulgu olmadığı, arızanın aracın kilometresi veya kullanımına bağlı değil, aracın kendi sistemleri tarafından üretilen bir arıza olduğu, dolayısıyla aracın gizli ayıplı olduğu, belirlenmiştir.
“Tacirler arası satış sözleşmelerinde 6102 sayılı TTK’nun 23. maddesi ile, bu madde yollamasıyla 6098 sayılı TBK’nun satış sözleşmesine ilişkin hükümleri uygulanacaktır. Dava konusu araçta açık ayıp veya olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılabilecek bir ayıp değil, gizli ayıp yani kullanımla ortaya çıkan bir ayıp söz konusu olduğundan ayıp ihbar süreleri bakımından TTK’nun 23.maddesi hükmü değil, yine TBK’nun 223. ve 225.madderi hükümleri dikkate alınacaktır. 6098 sayılı TBK’nun 223/2.maddesi “Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut olayda dava konusu aracın … tarihinde satın alınmış olup, arıza üzerine … tarihinde yetkili servise başvurulmuş, bu arada … tarihinde … KM bakımı yapılmış, akabinde arızanın tekrarlaması üzerine … tarihlerinde yeniden servise başvurulmuş ve debriyaj diski, motor volanı, debriyaj seti değişimi yapılmıştır. Ne var ki bilirkişi incelemesi ile tespit edildiği üzere arıza giderilememiş, davacının … tarihli ihtarname ile ayıp nedeniyle misli ile değişim talebini dile getirdiği görülmüş olup, davacının arızayı fark etmesinden sonra yetkili servise başvurusu dahi ayıp ihbarı niteliğinde olduğundan(Yargıtay kapatılan 19.Hukuk Dairesi’nin 04/04/2019 tarihli 2017/4068 E., 2019/2268 K. sayılı emsal kararı) ihbarın süresinde olduğu kabul edilmiştir.
Bununla birlikte davacı önce onarım hakkını kullanmış ise de debriyaj arızası onarım ile giderilemediğine göre, misli ile değişim talebinde bulunmasında usul ve yasaya aykırı bir yön görülmemiştir.
Davacı TBK 227/1-4 m. uyarınca ayıpsız benzeri ile değişim hakkını kullanmış olup, bilirkişi incelemesi ile arızanın giderilebilir nitelikte olduğu tespit edilmiş olmakla birlikte, aracın satın alınmasından itibaren bir yıl dahi geçmeden debriyaj/kavrama sistemlerinin bir çok kez değiştirilmiş olması, değişiminden sonra meydana gelen arızanın yine kavrama aksamına ilişkin olması dikkate alındığında, davacının araçtan beklediği konfor ve faydanın sağlanması gerektiğinden aracın ayıpsız benzeri ile değişimi yerine, TBK 227/4 m. uyarınca yine satılanın onarılmasına veya satış bedelinin indirilmesine karar verilmesinin hakkaniyet gereği doğru olmayacağı kanaatine varılarak davanın kabulü ile … … marka … model … plakalı aracın aynı marka ve model ayıpsız misli ile değiştirilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-DAVANIN KABULÜ ile dava konusu … … marka … model beyaz renkli … Şase numaralı, … motor numaralı … plakalı aracın aynı marka ve model AYIPSIZ MİSLİ İLE DEĞİŞTİRİLMESİNE, söz konusu aracın ayıpsız mislinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
2-Davacıda bulunan dava konusu aracın takyidatsız olarak davalıya TESLİMİNE,
3-Edimlerin aynı anda İNFAZINA,
4-İnfaz aşamasında tereddüt yaşanması haline İcra ve İflas Kanunu’nun 24. maddesi hükmünün UYGULANMASINA,
5-Alınması gerekli 8.180,71.-TL harçtan peşin olarak alınan 2.045,18-TL harcın mahsubu ile 6.135,53.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
6-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 20.863,81-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-Davacı tarafından yapılan 2.125,88 TL ilk dava masrafı (peşin harç+başvuru harcı), 4.752,65.-TL müzekkere, davetiye, talimat ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 6.878,53-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.600,00.-TL nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …, davalı … … vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/10/2023

Katip …
e-imza

Hakim …
e-imza