Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/541 E. 2023/128 K. 28.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/541 Esas
KARAR NO : 2023/128
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/07/2022
KARAR TARİHİ : 28/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı şirket ile davalı şirket arasında ticari ilişkiye dayanılarak oluşturulmuş … düzenleme tarihli 5.666,10.- TL belge tutarında 3.691,35.- TL takip tutarında fatura ve … düzenleme tarihli 5.716,60.-TL belge tutarında 3.691,35.-TL takip tutarında fatura alacağı bulunduğunu, bu faturalardan dolayı davalının müvekkilinin banka hesabına … tarihinde 4.000,00 TL havale gönderdiğini, müvekkilinin davalı şirketten 7.382,70 TL bakiye alacağı kaldığını, bu alacağın tahsili amacıyla Davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ödeme emrinin … tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiğini, davalı tarafça … tarihinde borca itiraz edildiğini ve icra takip durduğunu, bunun üzerine arabuluculuğa başvurularak dava şartı yerine getirildiğini, ancak taraflar arasında anlaşma sağlanamadığını, bunun üzerine eldeki davanın ikame edilerek davalı tarafça Antalya Genel İcra Dairesinin … sayılı dosyasına yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine asıl alacağın % 20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava ertmiştir.
CEVAP : Davalı davaya cevap vermemiştir .
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmesinde; alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine 3.691,35-TL fatura- 51,88-TL işlemiş faiz, 3.691,35-TL fatura- 54,61-TL işlemiş faiz olmak üzere 7.489,19-TL toplam alacağın tahsili için girişilmiş ilamsız icra takibi olduğu, davalı borçlu tarafından … tarihli itiraz dilekçesi ile borca ve ferilerine itiraz edildiği, takibin durdurulduğu ve yasal 1 yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mali müşavir Bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; “Sayın Mahkemece taraflara ticari defterlerini sunmaları yada yerini bildirmeleri ihtar edilmesi üzerine Davacı tarafça Sayın Mahkemeye yazılan beyan dilekçesinde Davacının ticari defterlerinin … adresinde olduğu beyan edilerek yerinde inceleme yapılması talep edilmiş, Davalı tarafça ise herhangi bir beyanda bulunulmadığı,
Bunun üzere Sayın Mahkemece tarafıma verilen yerine inceleme yetkisine istinaden Davacı şirket vekilinin dosya kapsamına bildirdiği adreste Davacı şirketin 2022 yılı ticari defterleri üzerinde dava konusu hususla sınırlı olmak üzere yerinde yapılan inceleme neticesinde,
Antalya Kurumlar Vergi Dairesi Müdürlüğü … vergi kimlik numarasında kayıtlı kurumlar vergisi mükellefi Davacı … Ltd.Şti. Firmasının incelemeye ibraz ettiği 2022 yılı ticari defter kayıtlarının 1 Seri No lu Elektronik Defter Tutma Genel Tebliğ uyarınca elektronik ortamda (e-Defter) tuttuğu, bu hususla ilgili Mali Mühür, E İmza, Berat ve Elektronik Sisteme sahip olduğu,
Davacı tarafın 2022 yılı ticari defterlerinin TTK’na göre usulüne uygun tutulduğu,
Takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere sahibi lehine delil olma niteliğini taşıdığı,
Davacı tarafça Davalı adına düzenlenen takip ve dava konusu Faturaların tarafların Ba ve Bs formlarında kayıtlı olduğu,
Davacı tarafın 2022 yılı ticari defter kayıtlarında Davalıya ait hesapları … Hesap Kodundan takip ettiği,
Yukarıda yer alan muavin kaydından da görüleceği üzere Davacının 2022 yılı ticari defter kayıtlarına göre Davacının Davalıdan takip tarihi itibariyle 7.382,70 TL Asıl Alacaklı Olduğu gözüktüğü,
Davacı tarafın Davalı tarafı yasanın öngördüğü şekilde takip öncesi temerrüde düşürdüğüne dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılamadığı, bu nedenle asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği, ancak Sayın Mahkeme Asıl Alacak tutarına fatura tarihlerinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği kanaatinde ise bu durumda asıl alacak tutarına ( Takip talebinde yer alan ödemelerin mahsup edildiği şekliyle asıl alacak tutarlarına) fatura tarihlerinden itibaren işlemiş faiz tutarlarının aşağıda tabloda yer aldığı gibi 106,49 TL olduğu, bu durumda Davacının Davalıdan takip tarihi itibariyle asıl alacağının 7.382,70 TL, asıl alacağa işlemiş faizin 106,49 TL olmak üzere takip tarihi itibariyle toplam alacağının 7.489,19 TL olduğu” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; davacının faturadan kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığının tespitine ilişkindir.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir. Akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı görünmesi alacaklının alacağını ispat edebilmesi için yeterli olmayacaktır
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesine dair ara karar oluşturulmuş ve ihtaratlı duruşma zaptı davalıya usulüne uygun tebliğine rağmen davalı tarafça defter ibrazından kaçınılmıştır.
Bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, davalı tarafça faturaların BA formlarının beyan edildiği anlaşılmıştır. Kaldı ki davalı tarafça kısmi ödeme de yapılmıştır.
İcra dosyası içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı alacaklı icra takibini faturaya istinaden başlatmış, borçlunun vaki itirazı üzerine eldeki dava açılmış olup, itirazın iptali davaları niteliği itibari ile icra dosyasına ve bu dosyada sunulan takip dayanağı belgeler ile ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın takip ve dava konusu yapılan faturalarla sınırlı olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekir. Takibe konu faturaların davacının defter kayıtlarında yer aldığı, davacı defterlerinde 7.382,70 TL alacağın kayıtlı olduğu, alacağın varlığının ispatlandığı kanaati ile, itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf bilirkişi raporuna karşı beyan/itiraz dilekçesinde ve takip talebinde işlemiş faiz yönünden talepte bulunmuş ise de; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu 117. (mülga 818 sayılı BK’nın 101/I. md.) maddesine göre sözleşme ilişkisinden kaynaklanan alacaklara temerrüt faizi yürütülebilmesi için alacağın muaccel olması yeterli olmayıp, borçlunun ihtarla temerrüde düşürülmesi gerekir. Ya da aynı maddenin ikinci bendi uyarınca taraflarca ödeme tarihinin kesin olarak belirlenmesi gerekir.
Dosyada takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtara rastlanmamıştır. Faturada vade tarihi de belirlenmemiştir. Davacı tarafından icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden, davacı icra takibinden önceki dönem için birikmiş faiz isteyemeyecek, ancak icra takip tarihinden yapılan ödeme tarihine kadarki süre için faiz isteyebilecektir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, Davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN KISMEN İPTALİ ile 7.382,70 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin aynen DEVAMINA, işlemiş faize ilişkin talebin reddine,
2-Hükmolunan asıl alacağın %20’si tutarındaki 1.476,54-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Alınması gerekli 504,31-TL harçtan peşin alınan 90,43.-TL harcın mahsubu ile bakiye 413,88.- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı tarafından yapılan 182,63- TL ilk dava gider ile, tebligat, yazışma ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 942,00- TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı üzerinden hesaplanan 928,80- TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5- Davacı kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesaplanan 7.382,70.-TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ün yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/02/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı