Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/527 E. 2023/405 K. 22.06.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/527 Esas
KARAR NO : 2023/405
DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/11/2020
KARAR TARİHİ : 22/06/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkillerinden …’nun … tarihinde … bulunan dükkanını diğer müvekkili …’a devredilmesine ilişkin olarak yine müvekkili …’un şahitliğinde devir sözleşmesi akdedildiğini, devir parası olarak … Euro’nun peşin ve kalan … Euro’nun ise her biri … Euro bedelli senetler olarak sonradan ödeneceği hususunda devralan tarafla anlaşmaya varıldığını, böylelikle sonradan yapılacak ödemeler için … tarihinde müvekkil …’na 4 adet kambiyo senedi verildiğini, düzenlenen bu dört adet senedin sözleşmenin yapıldığı tarihte müvekkillerinden …(nun eşi olan ancak … tarihinde boşandığı … tarafından ele geçirildiğini, … tarihinde sözleşmede sonradan ödenmesi kararlaştırılan senet konusu bedelin senet borçluları … ve … tarafından …’na elden ödendiğini, ve müvekkili …’nun devir sözleşmesine bağlı olarak alınan senetlerin ödemesinin elden tahsil edildiği ve senetlerin artık hiçbir yasal geçerliliğinin olmadığını sözleşmede imzayla kayıt altına aldığını, senet bedelinin tamamen ödenmesi nedeniyle senetleri borçlulara iade etmek için eski eşi dava dışı …’dan senetleri geri vermesini istemiş ise de, şüpheli senetleri icraya koyacağını söyleyerek senetleri müvekkiline teslim etmediğini, alınan senetlerden … vade tarihli … Euro bedelli senedin dava dışı … tarafından müvekkilin yazısı ve imzası taklit edilerek davalı …’ya ciro edildiğnii, hukuka aykırı yollarla ciro edilen senedi elinde bulunduran dosya davalısı tarafından tüm müvekkilleri aleyhine … tarihinde Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında Kambiyo Senedine mahsus yollarla icra takibi başlatıldığını bu sebeplerle iş bu davada müvekkillerinin herhangi bir borçlarının olmadığının tespiti ile başlatılan icra takibinin iptaline karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP: Davalılar davaya cevap dilekçesi sunmamışlardır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 72. Maddesi gereği Menfi Tespit istemine ilişkindir.
Mahkememizin … Esas sayılı dosyası bir kısım davacılar yönünden feragat edilmesi nedeniyle tefrik edilmiş ve devam eden iş bu dosya Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … tarih, … Esas …Karar sayılı ilamı ile, İlk Derece Mahkemesince yapılacak iş, dava konusu bonoya ilişkin olarak yürütülen Antalya Cumhuriyet Başsavcılığının … soruşturma numaralı dosyanın bir örneğinin dosya arasına celp edilip sonucu beklenip davacının mahkeme kaleminde imza örneklerini de verdiği gözetilerek imza incelemesi yaptırılıp oluşacak sonuç dairesinde karar verilmesi gerekir. Sonuç olarak, davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 Sayılı HMK’nın 353/1-a-6 maddesince kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına kararı verilmiş ve mahkememizin yukarıdaki esasına kaydı yapılmıştır. Dosya … Jandarma Kriminal Dairesi Başkanlığı’na gönderilerek imza incelemesi yaptırılmış ve mahkememize sunulan … tarihli raporda, Kaligrafik ve karakteristik özellikler yönünden farklılıklar görülmüş olup, söz konusu imzanın …’nun el ürünü olmadığı kanaatini bildirir rapor sunulmuştur.
Davacı tarafça bonodaki ciranta imzasının davacı …’ye ait olmadığı gerekçesiyle borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talep edilmiştir.
Menfi tespit davası, 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanunu’nun (İİK) 72. maddesinde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, borçlu, icra takibinden önce veya takip sırasında ya da icra takibinden sonra borçlu bulunmadığını ispat için menfi tespit davası açabilir.
Kendisine karşı icra takibi yapılmış olan borçlu, ödeme emrine itiraz edilmemiş veya itiraz edilmiş olmakla birlikte yerinde görülmemiş olması sebebiyle icra takibi kesinleşse dahi maddi hukuk bakımından borçlu olmadığını ileri sürebilir. Bunun için, takip devam ederken alacaklıya karşı menfi tespit davası açabileceği gibi, böyle bir menfi tespit davası açmamış ve borcu cebri icra tehdidi altında ödemiş ise, ödemiş olduğu paranın kendisine verilmesi için alacaklıya karşı istirdat davası açabilir (Kuru, B.: İcra ve İflâs Hukukunda Menfi Tespit Davası ve İstirdat Davası, Ankara 2003, s. 233).
Ayrıca, adi senette borçlu olarak gözüken kimse, senet altındaki imzanın kendisine ait olmadığının ve dolayısıyla, senet borçlusu konumunda bulunmadığının tespiti amacıyla, cebri icra tehdidi ile karşı karşıya ise, icra takibinin yapılmasından önce; süresi içinde ödeme emrine karşı imzaya itiraz yoluyla itirazda bulunmayı ihmal etmiş ve takip kesinleşmişse, takibe başlanılmasından sonraki evrede sahtelik davası açabilir, böyle bir sahtelik davası hukukî niteliği itibariyle 2004 sayılı İİK 72’de düzenlenmiş olan menfi tespit davasıdır (Tanrıver, S.: Medenî Usul Hukuku, C.1, Ankara 2016, s. 844-845).
Menfi tespit davasında ispat yükü, kural olarak davalı alacaklıya düşer, davalının dayandığı hukuki ilişkiyi ispat etmesi gerekmektedir. Davalı alacaklı varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiden kendi lehine çıkar sağlamak durumunda olduğundan, bu ilişkinin varlığının borçlu tarafından inkar edilmesi halinde, ilişkinin mevcudiyetini ispat etmek davalı alacaklıya düşer. Fakat, davacıya (borçluya) düştüğü hâller de vardır; davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukuki ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukuki ilişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükü davalıya düşer. Çünkü hukuki ilişkinin (borcun) varlığını iddia eden davalı olduğu için, ispat yükü davalı alacaklıya düşer (6100 sayılı HMK m. 190; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu (TMK) m. 6). Fakat, alacaklının dayandığı senedin karşılıksız olduğunu ispat yükü, davacıya (borçluya) düşer. Bunun gibi, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) iddia ettiği alacağın ödeme, ibra ve takas gibi bir nedenle son bulduğunu ileri sürerse, bu iddiayı ispat yükü de davacı borçluya düşer .
Kambiyo senetlerine dayalı olarak başlatılan takiplerde imzaya itiraz konusuna değinmek gerekirse, bu husus 2004 sayılı İİK’nın 170. maddesinde düzenlenmiş, bu maddenin üçüncü fıkrasında icra mahkemesince incelemenin aynı Kanun’un 68/a maddesinin dördüncü fıkrasına göre yapılacağı açıklanmıştır. İİK’nın 68/a maddesinin 4. fıkrasında ise, “…imza tatbikinde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun bilirkişiye ait hükümleri ile 309. maddesinin 2, 3 ve 4. fıkraları ve 310, 311 ve 312. maddeleri hükümleri uygulanır.” hükmü yer almaktadır. Bu hüküm uyarınca HMK’nın yürürlük tarihinden sonra 6100 sayılı HMK’nın 208, 211 ve 217. maddelerine göre imza incelemesi yapılması gerekmektedir. İmza incelemesine dair ilkeler, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.10.2019 tarihli ve 2017/12-2692 E., 2019/1003 K. sayılı kararında da benimsenmiştir.
Tüm açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı alacaklı …’nın davacı borçlunun da aralarında bulunduğu borçlular hakkında kambiyo senetlerine özgü haciz yoluyla Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … E. sayılı dosyasında başlattığı takibin …-EURO asıl alacak, 64,11-euro işlemiş faiz, 15,00-euro komisyon ile birlikte toplamda 5.079-EURO alacağa ilişkin olduğu, … vade tarihinde tarihli …-EURO bedelli bononun takibin dayanağını oluşturduğu anlaşılmaktadır.
Davacı icra takibine konu edilen bono üzerindeki ciranta imzasının kendisine ait olmadığını ileri sürerek sahtecilik iddiasında bulunmuştur. Dosya içerisine kazandırılan bilirkişi raporları ile; takibe dayanak bonodaki birinci ciranta imzasının davacının eli ürünü olmadığı anlaşıldığından davacının davasının kabulü ile, Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında ve takibe dayanak bono nedeniyle borçlu olunmadığının tespitine karar vermek gerekmiştir.
İİK.72/5. Maddesindeki “Dava borçlu lehine hükme bağlanırsa derhal takip durur. İlamın kesinleşmesi üzerine münderecatına göre ve ayrıca hükme hacet kalmadan icra kısmen veya tamamen eski hale iade edilir. Borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan takibin haksız ve kötü niyetli olduğu anlaşılırsa, talebi üzerine, borçlunun dava sebebi ile uğradığı zararın da alacaklıdan tahsiline karar verilir. Takdir edilecek zarar, haksızlığı anlaşılan takip konusu alacağın yüzde yirmisinden aşağı olamaz” düzenlemesi gereği takibe dayanak çekte lehtarın davalı şirket olduğu, buna göre imzaların davacı şirket temsilcisinin eli ürünü olup olmadığını bilebilecek durumda olduğu anlaşılmakla İİK.72/5. Maddesindeki kötüniyet tazminatına ilişkin yasal koşulların oluştuğunun kabulü ile takibe dayanak … tarihli … seri nolu … TL bedelli çek bedelinin %20’si oranında hesaplanan 41.782,99 TL kötüniyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasında… tanzim,… vade tarihli …-EURO bedelli senet üzerindeki birinci ciranta imzasının davacıya ait olmadığının ve davacının takip dosyası yönünden borçlu olmadığının TESPİTİNE,
2- İİK’nun 72/5. Maddesi gereği takip konusu alacağın %20’si oranında 9.934,74-TL kötüniyet tazminatının davalılardan tahsili ile davacıya ödenmesine
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 3.393,21 TL harçtan peşin alınan 831,43 TL nin mahsubu ile eksik alınan 2.561,78 TL nin davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacının yapmış olduğu ilk yargılama gideri, posta ve müzekkere ücretinden ibaret toplam 1.263,90 TL yargılama giderinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/06/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır