Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/52 E. 2022/671 K. 20.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/52 Esas
KARAR NO : 2022/671
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (Menfi Tespit)
DAVA TARİHİ : 04/06/2021
KARAR TARİHİ : 20/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili tüketici mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının … A.Ş. … Şubesindeki hesabının maaş hesabı olduğunu, hesaba yatırılan maaşından öncelikle nafaka kesintisi yapıldığını, kalanın hesaba yatırıldığını, davalı … maaş olarak hesaba yatırılan parayı, yasaya aykırı şekilde bloke ettiğini, hesaptan … TL kesinti yaptığını, bu nedenle maaş hesabına konulan blokenin kaldırılmasını ve kesintilerin iadesini talep etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili tüketici mahkemesine verdiği cevap dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile borçlu … Şti. Arasında Genel Kredi Sözleşmeleri imzalandığını ve iş bu sözleşmeler gereği krediler kullandırıldığını, bu kredilerin işletme tahsis birimli olduğunu, Bireysel Kredi Sözleşmesi olmadığını, borç nedeni ile davacıya … tarihinde ihtar çekildiğini ve ihtara rağmen itirazda bulunmadığını, davacının işbu kredi sözleşmesini müşterek borçlu, müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olduğundan, ödenmemiş kredi borcunun ödenmesinden kefalet limitleri dahilinde sorumlu olduğunu, ayrıca banka ile şirket arasında imzalanan kredi Genel Kredi Sözleşmesi olduğundan görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacının maaşına konan blokenin kaldırılması ve kesilen paraların iadesi talepli alacak davasıdır.
Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … A.Ş., borçluların …, … Şti. olduğu, … tanzim … vade tarihli …-TL bedelli ve … tanzim … vade tarihli …-TL bedelli iki ayrı senetten dolayı takip başlatıldığı, asıl alacak ile işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağın tahsili talebi ile Kambiyo senetlerine mahsusu haciz yolu ile icra takibi başlatıldığı, davacı hesabından yapılan kesinti ve tahsilatın bulunmadığının bildirildiği anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … … tarihli raporunda sonuç olarak; Dava konusu hesaptan davalı … tarafından kredi borçlarına mahsup edilen toplam … USD tutardan, … USD tutarı davalı … cevap dilekçesinde açıklandığı üzere, bankanın … şubesinde ki … şirketinin …-… … numaralı takip hesabında kayıtlı kredi borçlarına, diğer … USD kısmı ise taraflarca söz konusu edilmeyen davacının … … şubesindeki …-…-… ve … numaralı takip hesaplarında kendi adına kayıtlı kredi borçlarına mahsup edildiği, anlaşılmaktadır.
Dava dilekçesinde ve bankaya keşide edilen noter ihtarnamesinde, dava konusu hesabın USD döviz cinsi üzerinden işlediği göz ardı edilerek, … TL. dava değeri üzerinden yapılan kesinti tutarının ayrı ayrı yapıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle iadesi talep
edilmekle birlikte, … TL’nin USD karşılığı ve hangi kurdan TL. karşılığının talep edildiği, açıklanmamaktadır. Buna karşın … tarihli Arabuluculuk tutanağında uyuşmazlık konusunun davacının hesabından alınan … USD’nin … kur üzerinden … TL’nin iadesi talebi olarak belirlendiği, görülmektedir. Döviz kuru … TL’nin üzerine … tarihinden itibaren yükselmiş olup, davacının hesabından … USD’nin mahsup edildiği … tarihinde Dolar kuru … alış ve … satış olup, … dava tarihinde ise … alış ve … döviz satıştır.
Bu durumda, davacının hesabından mahsup edilen toplam tutarın … USD olduğu belirlenmekle, davacının toplam … USD tutarın iadesini talep ettiği ve … döviz kuru talebiyle bağlı olduğunun kabul edilmesi halinde … USD x … = … TL. olması gereken dava değeri olarak hesaplanabilmektedir.
Diğer taraftan davalı … tarafınca, davacının hesabından bankanın … Şubesindeki davacı adına kayıtlı …-…-… ve … numaralı takip hesaplara tahsil edilen … USD mahsup işlemiyle ilgili olarak her hangi bir açıklama getirilmemiştir. Bu nedenle, davacı adına takip hesaplarında kayıtlı banka alacağının hangi sözleşmelerden ve kredilerden kaynaklandığı, incelenememiştir.
Davacının dava konusu hesabından … şirketinin …-… … numaralı takip hesabına mahsup edilen … TL tutarla ilgili ise davalı … tarafından bu tutarın bankanın takas, mahsup ve rehin hakkı uyarınca sistem üzerinden alındığı, … + … = … USD olarak alınan tutarın … şirketinin takip hesabına alınan TL karşılığının ise … + … = … TL. olduğu, davalı … vekilince cevap dilekçesinde açıklanmaktadır.
… şirketiyle ilgili olarak dosyaya fiziki ve CD içeriğinde sunulan Genel Kredi Sözleşmesi, Ticari Kart Sözleşmesi ve kefaletnamelerde davacı …’nın şirket kaşesi üzerinde şirketi temsilen ve kefaletnamelerde ise asaleten imzalarının bulunduğu, kredi ve kefalet sözleşmelerinde davalı … hapis, takas, mahsup ve rehin haklarının bulunduğu, tartışmasızdır.
Bu durumda, davacı …’nın davalı … kredilerden kaynaklanan asaleten ve kefaleten borcunun olduğu, bankanın ise davacının her türlü hak ve alacaklarından rehin hakkı bulunduğu, taraflar arasındaki akdi kredi ilişkinin sürdürülmesi esnasında davacının
banka nezdindeki tüm hesaplarının kredi borçlarına karşı rehinli bulunduğu, açıktır. ancak, taraflarca dilekçelerinde karşılıklı belirtilen ve Sayın Mahkemece dosyaya getirtilen Antalya … İcra Dairesinin … esas sayılı kambiyo takibi ödeme emrinde, davalı … alacaklı, davacı ve dava dışı … şirketinin borçlu sıfatıyla yer aldığı, … TL. asıl alacak işlemiş faizleriyle birlikte toplam … TL’nin tahsili ve … takip tarihinden itibaren %… faiz işletilmesi talebi bulunduğu ve borcun dayanağının … tanzim tarihli … ve … vadeli … TL. ve … TL. iki kıta senede dayandığı, İcra Müdürlüğünce dosyada davacı hesabından yapılan kesinti ve tahsilata rastlanmadığının bildirildiği, her ne kadar davalı … tarafınca banka alacağının kredi ve kefalet sözleşmesi kaynaklı olduğu ileri sürülmekle birlikte, söz konusu … tarihli icra takibi göz önüne alındığında taraflar arasında kredi akdi ilişkisinin devam etmediği, dava konusu takip hesaplarına yapılan tahsilatın dosyaya bildirilmediği, anlaşılmaktadır.
Bu durumda, Sayın Mahkemece dava konusu hesaba maaş adı altında yatırılan paraların ücret/maaş olduğunun takdiri halinde, sadece ücret ödemeleriyle sınırlı olmak üzere İİK 83.maddesi uyarınca davalı … dava konusu ücret niteliğindeki ödemelerden rehin hakkı
kapsamında resen kesinti yapmasının mümkün olmadığı, İcra dosyasından haciz talebinde bulunulup davacının çalıştığı kuruma maaş haciz müzekkeresi gönderilerek tahakkuk eden ücret ve ücret niteliğindeki ödemelerin ¼ oranında işveren tarafınca kesilerek icra dosyasına gönderilmesinin sağlanmasının gerektiği, bu aşamada davacının borçlu olduğu ve borcun devam ettiği gözetilerek kesilen paranın iadesi ve/veya icra dosyasına tahsilat olarak bildirilmesi hususunda takdirin Sayın Mahkemede olduğu,” kanaat ve sonucuna varmıştır.
İhtilaf, davalı … ile dava dışı şirket arasında imzalan sözleşmedeki bankanın takas, mahsup, rehin hakkına istinaden davacının maaşına davalı … bloke uygulayıp uygulayamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bankanın kredi sözleşmesinden kaynaklı alacağı ve davacının da müteselsil kefil sıfatıyla sözleşmeyi imzaladığı hususunda taraflar arasında ihtilaf bulunmamaktadır.
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, denetim ve hüküm kurmaya elverişli bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının davalı … müşterisi olduğu, vadeli- vadesiz TL, USD mevduat hesaplarının bulunduğu, dava konusu olan USD hesaplarına dava dışı … şirketi tarafından yatırılan meblağlara ücret açıklamasının yapıldığı ve bu hesabın gerçek kişi adına açılan vadesiz mevduat hesabı olduğu, davacıya ait bu hesapta ticari işlemlerin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Öte yandan dava dışı … şirketi ile imzalanan kredi sözleşmesinde davacının şirketi temsilen kefalet sözleşmelerinde asaleten ve kefaleten borcunun olduğu, sözleşme gereği bankanın davacının her türlü hak ve alacaklarında rehin hakkının bulunduğu ancak davacının maaşının kefil olunan borca mahsubuna izin verildiği hususunda tereddüte meydan vermeyecek açıklıkta yazılı rızasının mevcut olmadığı da sabittir. Davacıya ait dava konusu olan hesaptan kat ihtarından sonraki tarihlerde kesinti işlemlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
5510 sayılı Yasa’nın 93. maddesi ile İİK’ nın 83. maddesi uyarınca maaşının haczedilmesinin mümkün olmadığı, davacıya ait dava konusu hesabın ücret ödemesi açıklaması ile periyodik ödemeler yapıldığından maaş hesabı olarak kabulün gerektiği ve ayrıca hacizden önceki bir dönemde haczi caiz olmayan bir malın haczedilebileceği hakkında alacaklı ile yapılan anlaşma geçerli olmadığı gibi (Bu yönde bknz. Yargıtay … HD … E.- … K., … E.- … K., … E.- … K…). davacının maaşı üzerinde haciz bulunmasa da davalı … maaş hesabı üzerinde bloke uygulamasının haciz sonuçlarını doğaracak nitelikte olup, genel kredi sözleşmesindeki önceye dayalı hükme dayalı olarak hesap kat ihtarından sonra davacının maaşına uygulanan blokenin haksız ve geçersiz olduğu, bloke uygulanan maaş miktarının davacıya iadesi gerektiği anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE; …-TL’nin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek YASAL faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine;
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken …-TL harcın davalıdan alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden …-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden …-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam …-TL yargılama giderlerinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek …-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan …-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan …- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 20/09/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı