Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/504 E. 2023/450 K. 18.07.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/504
KARAR NO : 2023/450
DAVA : Alacak (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan), Elatmanın Önlenmesi (Satın Almaya Dayalı)
DAVA TARİHİ : 25/11/2022
KARAR TARİHİ : 18/07/2023

Mahkememizde görülmekte olan muarazanın giderilmesi davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili asıl davada dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile mülk sahibi … arasında … Mahallesi … Sokak No:… Antalya adresinde bulunan taşınmaz için … tarihinde kira sözleşmesi düzenlendiğini, elektrik aboneliğinin alındığını, halen buranın müvekkili tarafından kullanıldığını, … tarafından müvekkili aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin takibe itiraz ettiğini, bunun üzerine Antalya …İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile itirazın kaldırılması yönünde dava açıldığını, davanın henüz derdest olduğunu, bu sırada söz konusu taşınmazın muvazaalı şekilde … tarafından oğlu …ya devredildiğini, yeni malikinde tahliye talebinde bulunduğunu ve bu yönde müvekkiline ihtarname gönderdiğini, müvekkilinin kira bedelini peşin olarak ödediğini, henüz bir tahliye kararı verilmediğini, buna rağmen yeni mülk sahibi …’nın davalı kuruma başvurarak müvekkiline ait elektrik aboneliğini iptal ettirdiğini, yapılan işlemin hukuksuz olduğunu, kira sözleşmesinin halen geçersiz olduğunu belirterek; davalı kurumun haksız şekilde elektriği kesmiş olması sebebiyle yapılan işlemin iptaline, muarazaanın giderilmesine ve elektrik akışının tedbiren sağlanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili asıl davada cevap dilekçesinde özetle; davanın görevsiz mahkemede açıldığını, asliye ticaret mahkemesinde görülmesi gerektiğini, müvekkilinin EPDK yönetmeliklerine uymak zorunda olduğunu, davacı tarafından müvekkiline aboneliği kanıtlayıcı belgeler sunulmadığını ve herhangi bir başvuru yapılmadığını, yargılama giderlerinden müvekkilinin sorumlu tutulamayacağını, ihtiyati tedbir talep edenin haksız çıktığı takdirde karşı tarafın ve üçüncü kişilerin bu yüzden uğrayacakları muhtemel zararlara karşılık teminat göstermek zorunda olduğunu, bu nedenle davacıdan uygun bir teminatın alınması gerektiğini, davanın mali sonuçlarından ihbar olunanların doğrudan sorumlu olduğunu, bu nedenlerle müvekkiline karşı açılan haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, muarazanın giderilmesi talebinden ibarettir.
Dava, ilk önce mahkememizin … esasında görülmüş, tanık dinlenmiş ve yargılama sonunda özetle; “…. davalı şirketin yönetmelik hükümlerine göre yükümlülüğünü yerine getirdiği, taraflara ihtaratta bulunduğu, taraflar arasında muarazanın bu yönüyle, aralarındaki hukuki ilişki nedeniyle, mevcut olmadığı, davacı tanığının beyanının davacının iddiasını ispata yeter olmaktan uzak olduğu anlaşılmakla, ispatlanamayan davanın reddine….” karar verilmiştir.
Mahkememiz hükmü, davacı vekili ve ihbar olunan … tarafından istinaf kanun yoluna götürülmüş ve Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … HD’nin … E, … K sayılı ilamı ile özetle;
“…İhbar olunan …’nın istinaf dilekçesinin incelenmesinden; İhbar olunan aleyhine açılmış bir davanın olmadığı, müdahale talebi bulunmadığı ve bu nedenle davada taraf sıfatının da bulunmadığı, ayrıca aleyhine bir hüküm de kurulmadığı, ihbar olunanın kararı istinaf etme hakkının olmadığı anlaşılmakla; ihbar olunanın istinaf dilekçesinin usulden reddine….
….Davacı vekilinin istinaf başvurusunun incelenmesinden; Aboneliğe konu taşınmazda, davacının kiracı sıfatıyla zilyet bulunduğu taşınmazın maliki olan dava dışı …’nın talebi üzerine elektriğin kesilerek bu kişi adına aboneliğin oluşturulduğu ve muarazanın bu kişi tarafından çıkarıldığı anlaşılmaktadır. O halde, mahkemece davacıya bu kişi hakkında dava açması için süre verilerek ve dava açıldığında dosyalar birleştirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik taraf teşkili ile yargılamaya devam olunarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Mahkemenin kabulüne göre de; Davalı kuruma müzekkere yazılarak, davacının aboneliği oluşturulurken kira sözleşmesi ibraz edip etmediği sorularak ibraz etmişse söz konusu kira sözleşmesi getirtilerek ve davacı kiraya konu taşınmazın muvazaalı olarak mülk sahibi olan … tarafından oğlu olan …’ya devredildiği iddia edildiğinden, bu iddiası ve bu husustaki delilleri değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır…” gerekçeleriyle mahkememiz hükmü ortadan kaldırılmıştır.
Bölge Adliye Mahkemesi ilamı doğrultusunda davalı kuruma müzekkere yazılmış ve verilen cevapta özetle; abonelik oluşturulurken her hangi bir kira sözleşmesi sunulmadığı belirtilmiştir. Davacı vekili duruşmada özetle; bildikleri kadarıyla abonelik alındığı tarihte sözleşme ibraz zorunluluğunun olmadığını beyan etmiştir.
Mahkememizce üst mahkemenin ilamı doğrultusunda, davacı vekiline …’ya karşı dava açması için ve buna ilişkin mahkememize bildirimde bulunması için 2 haftalık kesin süre verilmesine, kesin süre içinde dava açmaz ve mahkememize bildirmez ise dosya kapsamına yargılama yapılacağının ihtarına karar verilmiştir.
Aşamalarda Antalya …ASHM’nin … Karar sayılı dosyasının mahkememiz dosyası ile birleştiği görülmüştür. İlgili dosyada da davacı iş bu davanın davacısıdır. Davalı ise birleşen davada yüksek mahkemenin kararı doğrultusunda …’dır. Davalı elektrik şirketi de infaza elverişli bir hüküm kurulabilmesi için dosyada taraftır.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin, eski mülk sahibi … ile … adresinde bulunan taşınmaz için … tarihinde kira sözleşmesi imzalandığını, akabinde elektrik aboneliği alındığını, müvekkilinin kiraladığı taşınmazı işyeri olarak hali hazırda kullanmaya devam ettiğini, ancak Mülk sahibi …, müvekkil aleyhine Antalya …İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayı icra Dosyası ile tahliye istemli icra takibi başlattığını, müvekkilin söz konusu haksız icra takibine itiraz etmesi üzerine … tarafından Antalya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas dosyası ile itirazın kaldırılması davası açıldığını ve netice olarak davanın açılmamış sayılmasına karar verilip kesinleştiğini, bu kez …, mülkü olan taşınmazı muvazaalı olarak öz oğlu …’ya devrettiğini, … ise müvekkil …’ ya Antalya …Noterliği’nin … tarihli ve … yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek ‘’Söz konusu mülkü … tarihinde satın aldığı, kendi ihtiyacı nedeniyle en geç 6 ay içerisinde taşınmazın tahliye edilmesi, bu süre zarfında kira bedellerinin avukatının bildireceği hesaba yatırılması’’ ihtarında bulunduğunu, müvekkilinin elektrik hizmetinden mahrum bırakılmasın herhangi bir yasal dayanağı olmadığını, müvekkilinin … numaralı elektrik aboneliğinin devamı gerekmekte iken kurum tarafından aksi şekilde aboneliğin iptal edilmesi ve elektrik hizmetinin kesilmesi açıkça hukuka ve yasaya aykırı olduğunu, açıklanan nedenlerle muarazanın giderilmesi, Elektrik aboneliğin devamının sağlanması, elektrik hizmeti verilmeye devam edilmesi istemli işbu davayı malik olan …’ya da yöneltmek zorunluluğu hâsıl olduğunu, Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyasında sunulu … Bankası ödeme dekontundan da anlaşılacağı üzere 2019 yılı kira bedeli müvekkil tarafından 20.401,00 TL olarak sözleşmede kararlaştırıldığı gibi peşin şekilde mülk sahibi …’nın hesabına … tarihinde ödendiğini, müvekkil hakkında verilmiş bir tahliye kararı mevcut olmadığını, buna rağmen … muvazaalı işlemlerle taşınmazı davalı oğluna devrederek 2019 yılı kirasını dahi peşin olarak tahsil ettiği halde müvekkili kiralanandan çıkarmaya çalışıldığını, …’nın oğlu olan yeni mülk sahibi …, … Elektrik A.Ş.’ye başvurarak müvekkilin Elektrik aboneliğini iptal ettirdiğini, Müvekkil tarafından Antalya … Ticaret Mahkemesi … E. sayılı sayılı dosyası ile … Elektrik Perakende Satış A.Ş. aleyhine dava açılmış olup söz konusu davada verilen Bölge Adliye Mahkemesi Kararı gereğince tarafımıza kurumdan işlemin yapılmasını talep ederek muarazaya sebep olan malik … aleyhine de davayı yöneltmek için tarafımıza süre verildiğini, işbu davanın Antalya … Ticaret Mahkemesi … E. sayılı dosyası ile birleştirilmesini talep ve dava etmiştir. Bu dosyaya ilişkin taraf teşkili sağlanmış, ön inceleme yapılmıştır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 29.09.2004 gün ve 2004/13–417 E.-2004/442 K.sayılı ilamında da açıklandığı üzere; muarazanın meni (çekişmenin önlenmesi) davaları, usul hukuku anlamında tespit değil, eda davası niteliğindedir. Zira, bu tür davalarda, hem bir muarazanın varlığının tespiti ve hem de onun meni talep edilir.(Yargıtay 3. HD., 2014/17055 E, 2015/3380 K)
Elektrik Piyasası Tüketici Hizmetleri Yönetmeliği’nin, “Perakende Satış Sözleşmesi Başvurusu” başlıklı m. 21/6 da; “Perakende satış sözleşmesi imzalandıktan sonra, bu madde kapsamında beyan edilen bilgilerin doğruluğuna ilişkin üçüncü bir şahıs tarafından görevli tedarik şirketine bir şikâyette bulunulması halinde, görevli tedarik şirketi tarafından tüketiciye perakende satış sözleşmesi yapıldığı tarihteki beyanını kanıtlayıcı bir belgeyi, bildirim tarihinden itibaren 10 iş günü içerisinde sunması gerektiği ve aksi halde sözleşmesinin iptal edilerek elektriğinin kesileceği bildirilir. Tüketicinin perakende satış sözleşmesi yapıldığı tarihteki beyanını kanıtlayıcı bir belgeyi bu süre içerisinde görevli tedarik şirketine sunmaması halinde, tüketicinin gerçeğe aykırı beyanda bulunduğu kabul edilir ve söz konusu tüketicinin perakende satış sözleşmesi iptal edilir.” hükmü mevcuttur.
Davalı elektrik şirketi aşamalarda, … tarihli … evrak kayıt sayılı dilekçeyle başvuru yapan …’nın; … ile aralarında herhangi bir kira sözleşmesi bulunmadığını ve aboneliğin iptal edilmesi talebinde bulunduğunu, müvekkilinin … tarih ve … sayılı yazıyı …’nın bilgisine ve davacı …’nın gereğine gönderdiğini, söz konusu yazıya göre Yönetmeliğin 21/6’ncı fıkrası gereğince davacıya kanıtlayıcı belgeleri sunması için 10 iş günü süre verildiği aksi takdirde perakende satış sözleşmesinin iptal edilebileceği ihtar edildiğini, davacı tarafça müvekkil şirkete aboneliği kanıtlayıcı belgeler sunulmadığını, herhangi bir başvuru da yapılmadığını, bunun üzerine yönetmeliğin söz konusu amir hükmü uyarınca … adına olan aboneliğin iptal edildiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce ihbar olunanın dilekçesinde bahsettiği Antalya … Sulh Hukuk mahkemesinin … esas sayılı dosyası iş bu dosya arasına alınmıştır. Dosyanın “kiralananın tahliyesi” konulu olduğu, dava tarihinin … olduğu, davacının iş bu dosya ile birleşen davanın davalısı …, davalının ise iş bu davalardaki davacı … olduğu, dava dilekçesinde davacı vekili, “..Taraflar arasında akdedilmiş …(eski malikle yapılan) tarihli kira sözleşmesine göre davalının halen kullandığı taşınmazda kira sözleşmesi … tarihinde bitmiştir. 10 yıllık uzama süresi ise … tarihinde sona ermiştir. 10 yıllık uzama süresinin bittiği tarihi uzama yılını izleyen uzama yılının bitim tarihi ise … olup bu tarihten önce … Tarihinde ihtarname keşide edilmiş ve … tarihinde tebliğ edilmiştir. Bunun üzerine davalı/kiracı … Antalya … Noterliğinin … keşide tarihli ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile cevap vermiş ve kira sözleşmesini kabul etmekle birlikte tahliye etmeyeceğini tarafımıza bildirmiştir…” şeklinde beyanda bulunmuştur. İhbar olunan aşamalarda … tarihli duruşmada kendisinin 2011 yılında davacı ile sözleşme yaptığını ikrar etmiştir. … tarafından çekilen dosyada mevcut … tarihli ihtarnamede kira ilişkisinden bahsetmektedir. Benzer beyanı iş bu dosyanın son celsesinde de belirtmiştir. … tarafından açılan davada da yukarıda da bahsedildiği üzere, bu kira ilişkisi teyit edilmiştir. … ile ise bir kira sözleşmesinin var olduğu yani onunla bağımsız bir kira sözleşmesi imzalandığı şeklinde bir iddia ise zaten davacı tarafça da ileri sürülmemektedir. Davacı taraf, yeni malikin sözlşemenin tarafı olduğunu, kira sözleşmesinin tarafı haline geldiğini ileri sürmektedir. Kira sözleşmesine aykırılık olup olmadığı, tahliye şartlarının olup olmadığı, yeni malikin tahliye istemesinin haklı olup olmadığı hususları iş bu davanın konusu olmamakla birlikte zaten mahkememizin görevi dahilinde de değildir. Talep, muarazanın giderilmesi talebinden ibarettir. TBK m. 310 gereği, Sözleşmenin kurulmasından sonra kiralanan herhangi bir sebeple el değiştirirse, yeni malik kira sözleşmesinin tarafı olur. Bu husus kanun gereğidir. Önceki kira ilişkisi de uyuşmazlık dışı olduğundan, aboneliğin iptal edildiği tarih itibariyle kira ilişkisi olmadığı, haklı gerekçe ile oturulmadığı, orada bulunmasının haklı gerekçesine dair bir sözleşme sunulmadığı gerekçesiyle elektriğin kesilmesi hukuken yerinde değildir. Zira, kira sözleşmelerinin de yazılı yapılması yazılı bir geçerlilik şartına da tabi değildir. Taraf haline kanunen gelinmiştir ancak bahsedildiği üzere, kira sözleşmesine aykırılık olup olmadığı, tahliye şartlarının olup olmadığı, yeni malikin tahliye istemesinin haklı olup olmadığı hususları iş bu davanın konusu olmamakla birlikte zaten mahkememizin görevi dahilinde de değildir. Bu husus, BAM kararında da dolayısıyla belirlenmiş, uyuşmazlığın (muarazanın men-i) mahkememiz görevinde olduğu, birleşecek davaya da bakılması gerektiği iradesinden de anlaşılmaktadır. Yine başka bir gerekçe olarak bakıldığında, … tarihli duruşmada ihbar olunan …, tapuyu aldıktan sonra oğlu … ile giderek elektriği kestirdiklerini çünkü yeni malikin oğlu olduğunu da belirtmiştir. Tahliye uyuşmazlığı sürecinde tapunun oğla devredilmesi ve hatta elektriğin kesilmesine dahi beraberce gidilmesinin açıkça beyan edilmesi kanuni imkandan yararlanarak, evin tahliyesini sağlama amacına matuf hukuki işlem yapıldığını kabule göre göstermektedir. Hayatın olağan akışı, dosya kapsamında anlatılan hukuki süreç de bunu göstermektedir ki hayatın olağan akışı kavramı yargı kararlarına giren bir kavramdır. Yargıtay da kararlarında tecrübe (yaşam deneyi) kurallarına dayanmakta ve bu konuda genellikle “hayatın olağan akışı” kavramını kullanmaktadır (Hukuk Genel Kurulunun 21.04.982 gün ve E:4/1528, K:412; 17.12.2003 gün ve E:2003/13-787, K:2003/774; 6.6.2007 gün ve E:2007/2-331, K:2007/332; 08.12.2010 gün ve E:2010/19-590, K:2010/640; 12.09.2012 gün ve E:2012/8-365, K:2012/561; 28.03.2014 gün ve E:2013/21-2219, K:2014/411 sayılı kararları)
Tüm bu açıklamalar, dosya kapsamı dikkate alınarak, davacının davasını ispatladığı kanaatiyle, infaza elverişli hüküm kurulması gerekliliği de düşünülerek; Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulü ile; her iki dava yönünden, …’nın, satın aldığı taşınmazda daha önce var olan kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği, perakende satış sözleşmesinin iptali tarihi itibariyle yasal durumun bu olması karşısında perakende satış sözleşmesinin iptali tarihi itibariyle davacının taşınmazda bir hakka dayanarak bulunduğunun, perakende satış sözleşmesinin iptalinin yerinde olmadığının tespiti ve aboneliğin devamının sağlanması ile muarazanın bu şekilde giderilmesine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Asıl ve birleşen davanın ayrı ayrı KABULÜ İLE; her iki dava yönünden, …’nın, satın aldığı taşınmazda daha önce var olan kira sözleşmesinin tarafı haline geldiği, perakende satış sözleşmesinin iptali tarihi itibariyle yasal durumun bu olması karşısında perakende satış sözleşmesinin iptali tarihi itibariyle davacının taşınmazda bir hakka dayanarak bulunduğunun, perakende satış sözleşmesinin iptalinin yerinde olmadığının tespiti ve aboneliğin devamının sağlanması ile MUARAZANIN BU ŞEKİLDE GİDERİLMESİNE,
2-Birleşen davada başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcı ve 80,70 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 189,15 TL’nin birleşen dosya davalısı …’dan alınarak hazineye gelir kaydına,
3-Asıl davada alınması gerekli 44,40 TL başvuru harcı ve 269,85 TL maktu ret karar harcının davalı …’nden alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Asıl dosyada birleştirme kararı öncesi dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat ücreti gideri toplamı 921,00 TL’nin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
5-Birleştirme kararından sonra dosyada yapılan posta-tebligat ücreti gideri toplamı 68,00 TL’nin davalılar … ve …’dan müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
6-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
7-Harçlar Kanunu’nun 8. maddesindeki, “Bir hükmün bozulmasını müteakip verilecek hükümlerden yeni bir hüküm gibi karar ve ilam harcı alınır ve bozulan hükümden evvel alınmış olan karar ve ilam harcı, müteakip hükme ait harçtan mahsup olunur.” düzenlemesi, bu düzenlemenin usule ilişkin olması, usulde kıyasın mümkün olması, istinaf kanun yolunda da uygulanabilecek olması göz önüne alınarak; ortadan kaldırma konusu yapılan ilk karar nedeniyle davalı tarafından harç yatırılmış ise (harç tahsil müzekkeresi yazılmıştır) bu karar ve ilam harcı miktarının mahsubuna,
8-Davacı asıl davada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’nden alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı birleşen davada kendisinin vekil ile temsil ettirdiğinden; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine, karardan sonra tebligat ve benzeri masraflar için gider avansının kullanılması davacı tarafından istenirse tebligat ve benzeri için yapılacak masraflar düşüldükten sonra arta kalan miktarının UYAP üzerinden kontrolü sağlanarak karar kesinleştiğinde davacı tarafa iadesine, (6100 sayılı HMK m. 333) ;12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu gereğince dava açılırken mahkeme veznesine yatırılacak olan gider avansının miktarı ile avansın ödenmesine ilişkin usul ve esasları belirten, “Hukuk Muhakemeleri Kanunu Gider Avansı Tarifesi” göz önünde tutularak; her hangi bir bankaya ait hesap numarası ve/veya herhangi bir banka hesabına ait IBAN numarası verilmesi halinde taraflara ait artan gider avansının bildirdikleri hesaba aktarılmasına, davalı tarafından yatırılan gider avansının aynı şekilde istek halinde iadesine,
11-Kararın, Bölge Adliye ve Adli Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Cumhuriyet Başsavcılıkları İdari ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmelik m. 216 gereği ve Yargıtay 1. HD’nin 2016/12476 E, 2019/2779 K sayılı emsal ilamı gereği talep ve masraf bulunması halinde taraflara ve/veya Teb. K. m. 11 ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu., 22/01/2003, 2003/1-25 E., 2003/7 K., Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı., 10/07/1940, 1940/7 E., 1940/75 K. nolu kararları gereği vekil ile temsil edilen tarafın vekiline tebligata çıkartılmasına,(RUHİ, Ahmet Cemal., Tebligat Hukuku., 2008, 6. Baskı, s. 127); taraflardan birisi tarafından kanun yoluna başvurulması halinde bu hususun tebliğ isteği olarak değerlendirilerek, gerekçeli kararın tebliğe çıkarılmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. …, davalı … elektrik vekili Sn. Av. … ile birleşen dosya davacısı … vekili Sn. Av. … ve ihbar olunan Sn. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/07/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır