Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/472 E. 2023/222 K. 07.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/472 Esas
KARAR NO : 2023/222
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2022
KARAR TARİHİ : 07/04/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Rücuen Tazminat)Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … tarihinde davalı … mülkiyetinde olan … plakalı araç ile, davacı …’a ait park halindeki … plakalı araca çarpıp sürükleyerek, geri çıkış yapmakta olan … plakalı araca çarpmasına sebep olduğu, … plakalı araç üzerinde 60.000,00 TL maddi hasar oluştuğu, hasar bedelinin 35.000,00 TL sinin sigorta şirketi tarafından aracı tamir ettiren işletmeye, 25.000,00 TL sinin ise davacı tarafından aynı şirkete ödendiğinin, sigorta şirketinin sorumluluğunun 43.000,00 TL olması sebebi ile 8.000,00 TL tazminatın sigorta şirketinden, kalan 25.000,00 TL’nin davalı araç maliki ve sürücüsünün sorumlu olduğunu talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalılar cevap dilekçesinde özetle; … hakimiyetinde bulunan … plakalı aracın … tarihinde karıştığı kazaya ilişkin tramer kayıtlarında ve kaza tespit raporunun aksine davalının tam kusurlu olmadığının, karşı tarafın kusuru dikkate alınmadığının, davacı tarafından park etmenin yasak olduğu yerlere park edilen … plakalı araç sebebiyle davalının kaza yaptığının, Davacı tarafın davalı taraftan ve sigorta şirketinden fahiş miktarda hasar bedeli istediğinin, sigorta şirketi tarafından sunulan … Sigorta Eksperliği Limited Şirketi … rapor numaralı oto mecburi mali mesuliyet servis raporu kapsamında davacıya ait … plakalı aracın ekspertiz masrafı toplam olarak 35.405,90 TL olarak bulunduğunun, mahkemenizce öncelikle yapılacak olan keşif ve bilirkişi incelemesi ile tarafların kusur oranının tespit edilmesi gerektiğinin, daha sonra ise davacının fahiş miktarda gösterdiği hasar değerinin hakkaniyete ve gerçeği uygun bir şekilde tespitine ilişkin bilirkişi raporu alınması gerektiğinin, davacının haksız ve mesnetsiz davasının tümüyle reddi istendiğinin beyan etmiştir.
Davalı sigorta şirketi cevap dilekçesinde özetle; Dava konusu aracın talebe konu … tarihli hasar ile davacı yanın oluşan tüm zararı hazırlanan ekspertiz raporları doğrultusunda davalı şirketçe karşılandığının, davacının maliki olduğu ve işbu başvuru ile hasar bedelini talep ettiği araca ilişkin müvekkil Şirkete yapılan başvuru üzerine açılan hasar dosyasında yaptırılan ekspertiz incelemesi gözetilerek, söz konusu aracın hasar bedeli olarak tamirhane hesabına 35.405,90.-TL ödeme yapıldığının, buna rağmen, sanki araç üzerindeki hasar davalı şirketçe giderilmemiş gibi ikame edilen işbu başvuru haksız olduğunun, müvekkil şirket söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğunu beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, haksız fiil nedeniyle hasar bedelini kapsayan maddi tazminat davasıdır.
Davanın niteliği gereği trafik ve araç kayıtları, sigorta şirketinin hasar dosyası, kurum kayıtları getirtilmiştir.
Bilirkişi Heyeti …, … tarihli raporunda sonuç olarak “
“A – TRAFİK YÖNÜNDEN :
Trafik kazasına karışan;
1. … plakalı Otomobil sürücüsü …’ nın kavşaklara yaklaşırken hızını azaltmak Kuralını İhlal Ettiği,

2. … plakalı Otomobil sürücüsü …’ un, herhangi bir kural ihlali tespit edilememiştir.
3. … plakalı Otomobil sürücüsü …’ un , herhangi bir kural ihlali tespit edilememiştir.
B- HASAR TUTARI YÖNÜNDEN :
Rapora konu kaza sonucunda araçta meydana gelen hasarın, parça değişimi ve hasar gören parçaların onarım ve değişim işçiliklerinin iskonto uygulanmamış olarak 50.637,60 TL + KDV (kdv dahil 59.752,37 TL ) tutarında olduğu tespit edilmiştir.
Bununla birlikte konu araçta meydana gelen hasar sonrasında sigorta kuruluşuna başvuru yapılması ve poliçe genel(trafik) şartlarında onarım görmesi halinde yedek parçalara uygulanan ortalama iskonto piyasa şartlarında %5 olup, iskonto uygulanmış hali ile de 48.812,22 TL + KDV (KDV dâhil 57.598,42 TL) tutarında olduğu tespit edilmiştir.
TESPİT EDİLEN HASAR TUTARLARI İCMALİ
İSKONTO UYGULANMAMIŞ HASAR TUTARI ÜZERİNDEN BAKİYE ALACAK TUTARI
50.637,60 TL
KDV DÂHİL 59.752,37 TL

İSKONTO UYGULANMIŞ HASAR TUTARI ÜZERİNDEN BAKİYE ALACAK TUTARI
48.812,22 TL
KDV DÂHİL 57.598,42 TL
Yapılan dosya incelemesinde sigorta kuruluşunun hak sahibine başvuru tarihinden önce 35.405,90 TL tazminat ödemesi yaptığı görülmüştür.
TESPİT EDİLEN BAKİYE ALACAK TUTARLARI İCMALİ
İSKONTO UYGULANMAMIŞ HASAR TUTARI ÜZERİNDEN BAKİYE ALACAK TUTARI
15.231,70 TL
KDV DÂHİL 24.346,47 TL

İSKONTO UYGULANMIŞ HASAR TUTARI ÜZERİNDEN BAKİYE ALACAK TUTARI
13.406,32 TL
KDV DÂHİL 22.192,52 TL
Kaza tarihinde sigorta şirketinin poliçe teminat limitinin araç başına 50.000,00 TL olduğu tespit edilmiştir. Bu sebeple davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun 14.594,10 TL’ye kadar olacağı tespit edildiği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; … tarihinde meydana gelen trafik kazasında tarafların kusur durumu ile birlikte … plaka sayılı araçta hasarın meydana gelip gelmediği varsa miktarı ile davalıların hasar bedelinden sorumlu olup olmadıklarının tespiti istemine ilişkindir.
Türk Borçlar Kanunun 49.maddesinde, “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür” yine aynı kanunun 50.maddesinde, “Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır” denilmektedir.
2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nun 91/1. maddesinde, “işletenlerin, bu kanunun 85/1 maddesine göre olan sorumluluklarının karşılanmasını sağlamak üzere mali sorumluluk sigortası yaptırmaları zorunludur”, aynı yasanın 85/1 maddesinde, “bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, araç işletenin bu zarardan sorumlu olacağı” aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş, Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel Şartlarının A-1. maddesinde de, “sigortacı bu poliçede tanımlanan motorlu aracın işletilmesi sırasında bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına sebebiyet vermesinden dolayı 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’na göre işletene düşen hukuki sorumluluğu, zorunlu sigorta limitlerine kadar temin eder” şeklinde ifade edilmiştir.
Yukarda açıklanan madde hükümlerinden, Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası; motorlu bir aracın karayolunda işletilmesi sırasında, bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına veya bir şeyin zarara uğramasına neden olması halinde, o aracı işletenin zarara uğrayan 3. kişilere karşı olan sorumluluğunu belli limitler dahilinde karşılamayı amaçlayan ve yasaca yapılması zorunlu kılınan bir zarar sigortası türü olduğu anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, trafik tespit tutanağı, mahkememizce alınan kusur ve hasar raporu ile tüm deliler hep birlikte incelenip değerlendirildiğinde; maddi trafik hasarlı kazasının, … plakalı araç sürücüsü davalı … tamamen kusurlu ve trafik kurallarına aykırı hakereti nedeniyle oluştuğu, benimsenen kusur raporunun dosya kapsamına, dosyadaki mevcut delillere, kazanın gerçekleşme biçimine ve oluşa uygun olduğu kanaatine varılarak hükme esas alınmıştır.
Davacı vekili … tarihli dilekçesi ile davasını ıslah etmiştir.
Zarar yönünden;
Hasar yönünden mahkememizce hükme esas alınan … tarihli raporda davacı aracının modeli, yaşı, özellikleri, hasarlı kısımları v.s. gözönünde bulundurularak olay tarihi itibariyle meydana gelen ve ekspertiz raporu ile tespit edilen hasarın uygun olduğu, meydana gelen hasarın davacının gerçek zararı olduğu anlaşılmakla, toplam 20.076,02-TL maddi tazminatın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı sigorta şirketi tarafından KDV eklenmemesi gerektiğine dair itiraz yönünden;
3065 sayılı KDV Kanunu’nun 1.maddesine göre Türkiye’de yapılan sınai, ticari, zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyet çerçevesinde yapılan teslim ve hizmetler katma değer vergisine tabidir. Davacının aracına verilen zararı gidermek için gerekli onarım, parça ve işçilik hizmeti de anılan yasa gereğince KDV’ye tabidir. Kesinleşen hasar miktarına ilişkin fatura ibraz edilmese dahi, davacı lehine KDV dahil edilerek hasar bedeline hükmedilmesi gerekmiş, sigorta şirketinin de bu bedel üzerinden sorumluluğuna karar verilmiştir. ( Nitekim Yargıtay 17. HD’nin emsal nitelikteki 13.11.2017 tarihli ve 2016/18474 Esas-2017/10417 Kararı, 18.10.2017 tarihli ve 2016/17754 Esas, 2017/9306 Kararı, 26.10.2015 tarihli ve 2015/2185 Esas, 2015/11238 Kararı sayılı kararları da bu yöndedir.)
İskontolu bedel yönünden ise; hasar halinde tedarik iskontosu konusunda açık bir düzenleme bulunmadığı, Ayrıca, 6102 sayılı TTK’nın 1459.maddesi hükmü uyarınca, sigortacı, sigorta ettiren veya sigortadan yararlananın uğradığı gerçek zararı tazminle yükümlü olup, bilirkişi raporunda, hasar bedeli tespit edilirken davalı sigorta şirketiyle servis arasında yapılan anlaşmanın olup olmadığının gerçek zarar tayininde değerlendirilmesi gerekmediği kanaati ile yedek parça ve işçilik bedellerinin rayiç değerinde indirim uygulanmamıştır.
Böylece; İskonto uygulanmamış KDV dahil hasar bedeli: 59.752,37-TL sigorta şirketinin yaptığı hasar +değer kaybı bedeli ödemesi düşüldüğünde; 20.076,02TL kalır. Sigorta şirketi yönünden ise; Kaza tarhi itibariyle poliçe teminat limitinin 50.000,00-TL olduğu belirlenmiş olup sigorta şirketi tarafından yapılan ödemenin (35.405,90-TL+ 4.270,45-TL) mahsubu ile 10.323,65-TL tespit edilmiştir.
Faiz başlangıcına yönelik
Haksız eylem faili, ihtar ve ihbara gerek olmaksızın, zararın doğduğu anda, başka bir anlatımla haksız eylem tarihinden itibaren zararın tamamı için temerrüde düşmüş sayılır. Dolayısıyla, zarar gören, gerek kısmi davaya, gerekse sonradan açtığı ek davaya veya ıslaha konu ettiği kısma ilişkin olarak haksız eylem tarihinden itibaren temerrüt faizi isteme hakkına sahiptir. Ancak, trafik kazaları esas itibariyle haksız eylem sayılan hallerden olmakla birlikte trafik sigortasını yapan sigortacı bakımından temerrüdün bu tarihte oluştuğunun kabulü mümkün değildir. 2918 sayılı KTK’nın 99/I. maddesi ve Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Genel şartları uyarınca, rizikonun bilgi ve belgeleri ile birlikte sigortacıya ihbar edildiği tarihten itibaren 8 iş günü içinde sigortanın tazminatı ödeme yükümlülüğü bulunmakta, bu sürenin sonunda ödememe halinde temerrüt gerçekleşmektedir. Kazanın ihbar edilmesiyle, zararın miktarını belirlemek sigortanın sorumluluğundadır.
Buna göre, açılan kısmi dava için de, yukarıda anlatılan ilke ve yasal düzenlemeler gereğince gerçek kişi davalılar yönünden kaza tarihi ve sigorta şirketi yönünden ödeme ile temerrüde düştüğünün kabulü ile … tarihinden itibaren faiz başlangıcının belirlenmesi gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE, hasar bedeli olarak 20.076,02TL maddi tazminatın (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limitinden bakiye kalan 10.323,65-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ) davalılardan … ve … yönünden kaza tarihi … tarihinden, davalı sigorta şirketi yönünden ödeme tarihi … tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ÖDENMESİNE, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Alınması gereken 1.371,39-TL(sigorta şirketi yönünden 705,20-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ) harçtan ıslah harcı ile birlikte peşin olarak alınan 541,94.-TL’nin mahsubu ile bakiye 829,45-TL(sigorta şirketi yönünden 163,26-TL ile sınırlı olmak kaydı ile ) harcın davalılardan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
3-Davacının yapmış olduğu bilirkişi ücreti, keşif gideri posta ve müzekkere ücretinden ibaret 3.489,50-TL’nin kısmen kabul- kısmen red oranında 2.802,21- TL ile ilk dava masrafı 519,14-TL olmak üzere toplam 3.321,35-TL yargılama giderinin davalılardan (sigorta şirketi yönünden 2.987,56-TL ile sınırlı olmak kaydı ile) alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00.- TL vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya verilmesine,
5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 9.200,00- TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalı sigorta şirketine verilmesine,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.060,01.-TL’nin davalılardan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden 259,98-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/04/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı