Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/466 E. 2023/121 K. 22.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/466
KARAR NO : 2023/121
DAVA : İtirazın iptali
DAVA TARİHİ : 20/06/2022
KARAR TARİHİ : 22/02/2023

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili , dava dilekçesinde özetle; müvekkili bankanın … şubesi nezdinde … lehine, kredi sözleşmesi gereğince kredilerin açıldığı ve kullandırıldığını, kredilerin normal seyrini kaybetmesi üzerine Beyoğlu … Noterliğinin … tarihli ihtarnamesi ile kat edildiği kredi hesaplarından dolayı … tarihi itibariyle toplam 87.155,53 TL borcun 24 saat içinde ödenmesinin ihtar edildiği, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine Antalya Banka Alacakları icra müdürlüğünün … esas sayılı dosyasından icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve ferilerine itirazıyla takibin durduğu, sözleşme uyarınca banka kayıtlarının kesin delil olacağının kabul edildiği, davalının borçlu olduğunun banka kayıtları üzerinde yapılacak inceleme sonucu ispat edileceği, davalının faize itirazlarının da yerinde olmadığı, temerrüt halinde sözleşmede kararlaştırılan temerrüt faizinin uygulanacağı, taksitli krediden % 46,80 olarak talep edilen temerrüt faizinin mevzuata uygun olduğu, kredi kartı için … Bankasının kredi kartı işlemleri için ilan ettiği faizlerin uygulandığı belirterek, itirazın iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir.(H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; icra takibine yaptıkları itiraz dilekçelerinde belirtildiği üzere icra takibine yansıtılan faiz miktarının fahiş ve hukuka aykırı olduğunu, ticari kredilerin temerrüt faizi yönünden 2020 yılına ait üst sınırın % 18,25 olabileceğinden bahsedildiği, kaldı ki icra takibinde işlemiş faiz miktarı ve oranı hakkında hesap hatası olduğunu düşündükleri ihtarname ve icra takibinde alacak kalemleri yönüyle dayanak açıklama bulunmadığı belirtilerek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Belirtmek gerekir ki; Genel haciz yoluyla ilamsız icra takiplerinde borçlunun itirazı üzerine takip durur ve alacaklının takibin devamını sağlamaya yarayan imkanlarından biri İcra İflas Kanunun 67. maddesinde öngörülen itirazın iptali davasıdır.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 2013/19-2415 esas, 2015/2335 karar sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; İtirazın iptali davası, müddeabihi takip konusu yapılmış ve borçlunun itiraz etmiş olduğu alacak olan, normal bir alacak (eda) davasıdır. Takip alacaklısı tarafından (süresi içinde) ödeme emrine itiraz etmiş olan borçluya karşı açılır; yani davacı alacaklı, davalı ise takip borçlusudur. Davacı alacaklı bu davada, borçlunun itiraz etmiş olduğu alacağın mevcut olduğunu bildirerek, borçlunun itirazının iptaline karar verilmesini (ve istiyorsa, borçlunun icra inkar tazminatına mahkûm edilmesini) talep eder (KURU, Baki: İcra ve İflas Hukuku El Kitabı, Türkmen Kitabevi, İstanbul, Kasım 2004, s. 220-221).
Bu davada, ispat yükü kural olarak davayı açan alacaklıda olup, alacaklı alacağını ispatla yükümlüdür. Genel hükümler dairesinde her türlü delille ispat edilecek alacak ta yine takip talepnamesine konu olan ve borçlu yanca itiraza uğrayan alacaktır.
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; dayanak icra dosyası, uyap üzerinden dosya arasına alınmıştır.
Mahkememizce bankacı bilirkişiden rapor aldırılmıştır.
… tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalıya, davacı bankaca, Beyoğlu … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamesi keşide edilmek suretiyle, … kat tarihi itibariyle, taksitli ticari kredi ve ticari kart kredisinden doğan toplam 87.155,53 TL olan alacaklarının 24 saat içerisinde ödenmesi talep edilerek aksi halde yasal yollara başvurularak tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiği, ihtarnameyi takiben davacı bankaca davalı aleyhine Antalya Banka Alacakları icra müdürlüğünün … tarih … sayılı ilamsız takip dosyasıyla, 55.994,83 TL asıl alacak (%46,8 faize tabi), 31.132,00 TL asıl alacak (%26,28 faize tabi), 27.807,03 TL işleyen %46,8 temerrüt faizi, 1.390,35 TL faizin gider vergisi, 8.658,74 TL işlemiş temerrüt faizi, 432,93 TL faizin gider vergisi, 400,52 TL masraf olmak üzere toplam 125.816,40 TL tahsili ve … tarihinden itibaren asıl alacak tutarına % 46,8 ve % 26,28 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi işletilmesi talebiyle takibe geçildiği, davacı banka … şubesi ile davalı arasında … tarihli 80.000,00 TL limitli, çerçeve kredi sözleşmeleri bağıtlandığı, taksitli ticari kredi yönüyle bakıldığında; davalıya … tarihinde … numaralı aylık %1,62 yıllık bazda % 19,44 akdi faizli, aylık sabit 2.554,86 TL taksit geri ödemeli 24 ay vadeli 50.000,00 TL tutarında nakit destek kredisi adı altında nakdi kredi açıldığı ve kullandırıldığı, kredinin … vadeli 1 inci taksidine karşılık …-… tarihleri arasında parça parça kısmen toplam 919,34 TL ödeme yapıldığı, yapılan ödemenin … vadeli taksitin 810,00 TL faiz ve 40,50 TL gider vergisine mahsubuyla ödemeden bakiye 68,84 TL nin taksit ana para tutarına mahsubuyla kredinin … tarihi itibariyle 49.931,16 TL ana para bakiyesinin bulunduğu, 49.931,16 TL ana para tutarına … tarihinden kredi hesabının kat edildiği … tarihine kadar 183 günlük %19,44 akdi faizi 4.934,20 TL ve faizin % 5 gider vergisi, 246,71 TL’nin kapitalize edilmesiyle davacı bankanın kat tarihi itibariyle krediden talep edebileceği asıl alacak tutarının 55.112,07 TL bulunduğu; ticari kredi kartı yönüyle; çerçeve kredi sözleşmesinin 9. 28 maddesi uyarınca davalının kullanımına … numaralı 27.500,00 TL limitli ticari nitelikli kredi kartı tahsis edildiği, bu hususlarına dosyadan anlaşıldığı, davalının kredi kartını nakit paraya çekme işlemlerinde kullandığı geri ödemelerin kartın asgari bakiyesi gözetilerek yapılmasıyla kartın kredili olarak işlem gördüğü … tarihinde 3.000,00 TL olarak son kez geri ödeme yapıldığı, … hesap kesim döneminde 27.926,20 TL olan dönem borcu bulunduğu ve bu dönemi takiben kartın fiilen kullanılmadığı, kart hesabının en son … tarihli son hesap kesim döneminde dönem borcunun faiz ve faiz dışı ferileriyle 30.744,99 TL olduğu, kart hesabının … tarihi itibariyle 31.060,70 TL üzerinden kat edildiği ve icra ödeme emrinde 31.132,00 TL asıl alacak talep edildiğinin görüldüğü, davacının akdi dönem son ekstreye uyumlu olan kat ihtarnamesi eki hesap özetinde gösterilen 31.060,70 TL tutarı davacı bankanın talep edebileceği asıl alacak tutarı olduğunun anlaşıldığı, davacı bankanın akdi dönem ekstrelerinde gösterildiği uygulanan akdi ve gecikme faizlerinin … bankasınca ilan edilen azami faiz oranlarına denkli olduğu, … tarihli son ekstrede geçerli % 22,68 akdi ve % 26,28 gecikme faiz oranlarının … ödeme tarihi itibariyle de geçerli olduğu, davalıya keşide edilen kat ihtarnamesinin … tarihinde kendi imzasına tebliğ edildiği, dosyaya ibraz edilen noter tebliğ mazbatasından görüldüğü, bu durumda, bir günlük ihtar süresinin dikkate alınmasıyla, davalının … tarihi itibariyle temürrüt halinde bulunduğu hususları belirtilerek; taksitli kredi yönüyle yapılan hesaplama sonucu, davacı banka alacağının, takip tarihi itibariyle; 55.112,07 TL asıl alacak, 14.790,98 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 739,55 TL gider vergisi, 400,52 TL ihtar masrafı olmak üzere toplam 71.043,12 TL olduğu, … tarihinden itibaren asıl alacak %25,272 oranında temerrüt faizine ve faiz üzerinden sözleşme uyarınca yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi olduğu; ticari kredi kartı yönüyle yapılan hesaplama sonucu; talep sınırları dikkate alınarak ve takip tarihi itibariyle, 31.060,70 TL asıl alacak, 8.658,74 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 432,93 TL gider vergisi olmak üzere toplam 40.152,37 TL olduğu, … tarihinden itibaren asıl alacak %26,28 oranında temerrüt faizine ve faiz üzerinden sözleşme uyarınca yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi olduğu hususları belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş ve itirazlar/beyanlar alınmıştır.
Bilirkişi raporunu hakim denetlemelidir. Öğretide Akyol, bilirkişi raporunun denetimi sadece hâkime ait bir görev değil; aynı zamanda taraflara ait bir haktır demektedir(AKYOL, Şener :Hukuk Usulünde Bilirkişilerle İlgili Bazı Problemler, Mukayeseli Hukukta Bilirkişilik Ve Sorunları, Yargıtay 125.Yıl Dönümü, s. 72 naklen). Hâkimin bilirkişinin uzmanlığı nedeniyle taşıdığı egemenliği kıracak araçları olduğu, bir yanlışın mutlaka geri döneceği ve özellikle böyle bir yanlışın müeyyidelendirileceği konularında bilirkişi inandırılmalı; böyle bir bilinç oluşturulmalıdır.“Hâkim kesinlikle ve mutlak olarak usulün egemeni olmalı; dosyaya, kendi sorumluluğunda girecek olan tanık beyanı gibi bilirkişi raporu gibi hususların adaleti saptıracak biçimlerde tezahürünü önleyecek tedbirleri almalı ve bu egemenliğini davanın sonuna kadar sürdürmelidir.” (Akyol s. 64-65 naklen).
Bu hususlar doğrultusunda, davacının bilirkişi raporunda bilirkişinin sehven 31.160,70 TL’yi 31.060,70 TL olarak bildirdiği hususu dışında bilirkişi raporunun, hükme ve denetime elverişli, dosya kapsamına uygun olduğu kanaatine varılmıştır. davacının akdi dönem son ekstreye uyumlu olan kat ihtarnamesi eki hesap özetinde gösterilen tutar 31.160,70 TL olduğu, bu belirleme yapılmasına rağmen miktarın raporda 31.060,70 TL olarak esas alındığı anlaşılmaktadır. Bilirkişi raporu diğer yönleriyle hukuka uygun bulunmuştur. Usul ekonomisi de düşünülerek, mahkememiz davacının akdi dönem son ekstreye uyumlu olan kat ihtarnamesi eki hesap özetinde gösterilen rakamın 31.160,70 TL olduğunu kabul etmiştir. Ancak takip talebindeki rakam ise 31.132,00 TL’dir. Hesaplamaya esas rakam 31.132,00 TL olarak kabul edilmiş ve mahkememizce bilirkişi raporundaki faiz sürelerine ve oranlarına bağlı kalınarak hesaplama yapılmıştır. Denetime elverişlilik açısından bakıldığında, hesaplama yöntemi; Günlük Faiz Getirisi = (Anapara / 100) x (Faiz Oranı / 365) x Gün Sayısı’dır. % 5 oranı da normal hesaplama yöntemidir. Bu yönteme göre hükümdeki kabullere varılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporundaki belirlemeler (sehven yazılan 31.060,70 TL ve bunun üzerinden yapılan matematiksel hesaplamalar haricinde) ışığında, davanın Kısmen kabulü ile; davalının, antalya banka alacakları icra dairesinin …/… esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptali ile; takibin; Taksitli kredi yönüyle; 55.112,07 TL asıl alacak, 14.790,98 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 739,55 TL gider vergisi, 400,52 TL ihtar masrafı (… tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 25,272 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi tutularak); Ticari kredi kartı yönüyle; 31,132,00 TL asıl alacak, 8.575,61 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 428,78 TL gider vergisi olmak üzere (… tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 26,28 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi tutularak); genel toplamda 111.179,51 TL üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine gelince;
Alacaklının icra dairesine yapacağı takip talebi ile başlayan, takibin durması için borçlunun itirazının yeterli olduğu ve cebri icraya devam edilebilmesi için alacaklının harekete geçmesinin gerekli olduğu ilamsız icra usulunde; gerek alacaklının haksız ve kötüniyetli takipte ve gerekse borçlunun haksız itirazda bulunmasını önlemek amacıyla icra tazminatına hükmolunması esası kabul edilmiştir. Anlaşıldığı üzere alacaklı lehine hükmolunacak icra tazminatının amacı, gerçekten borçlu olduğunu bildiği halde, süre kazanmak kasdı ile ya da başka bir sebeple icra takibini haksız olarak engelleyen kişinin, alacaklının hakkına kavuşmasını geciktirmeye yönelik kötü niyetli davranışlarını önlemektir. Borçlunun itirazının haksızlığı, itirazın yapıldığı andaki duruma göre tespit edilir. Borçlu hakkında tazminatına hükmedilmesi için, onun ödeme emrine “kötüniyet”le itiraz etmiş olması şart değildir. Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmiş olmalıdır. Alacaklının bir zarar görmüş olması da şart değildir.
Öğretide, hakim görüşe göre (POSTACIOĞLU, İlhan, İcra Hukuku Esasları, İstanbul, 1982, s. 184 vd., KURU, Baki, İcra ve İflas Hukuku, C. I, 3. Bası, İstanbul 1988, s. 304 vd., UYAR, Talih, İcra Hukukunda İtiraz, s. 215 vd.) itirazın haksız olup olmadığı, takip konusu yapılan ve borçlunun itiraz ettiği alacağın likit olup olmadığına göre belirlenmelidir. Alacak likit ise borçlu itirazında haksızdır, alacak likit değilse borçlu itirazında haklıdır. Öğreti, likit alacağı, miktarı belirli veya belirlenebilir olan ve bunun için tarafların anlaşmalarına veya böyle bir anlaşma olmazsa mahkeme kararına gerek olmayan alacak olarak tanımlamışlardır. Buna göre; borçlu alacağın gerçek miktarını tayin için bütün unsurları bildiği veya bilmesi gerektiği halde ödeme emrine itiraz ederse itirazında haksızdır; şayet diğer şartlarda gerçekleşmiş ise yargılama sonunda icra tazminatı ödemeye mahkum edilir. Alacağın gerçek miktarını tayin için tarafların anlaşmasına veya mahkeme kararına ihtiyaç varsa itiraz haklıdır ve borçlu itirazın iptali davasını kaybetse bile icra inkar tazminatı ödemeye mahkum edilemez. İcra inkar tazminatının şartları şunlardır:
a)Geçerli ilamsız icra takibi yapılmış olmalı,
b)Borçlu süresi içinde ödeme emrine itiraz etmiş olmalı,
c)Süresi içinde açılmış bir itirazın iptali davası olmalı,
d)Talep olmalı,
e)Borçlunun itirazının haksızlığına karar verilmelidir.
Dosyaya baktığımızda; belirtilen şartların var olduğu, alacağın likit olduğu kanaatiyle, inkar tazminatının hukuki niteliği düşünülerek, davacının inkar tazminatı talebinin de kabulüne karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE; davalının, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin …/… esas sayılı dosyasına yaptığı İTİRAZIN KISMEN İPTALİ İLE; takibin;
Taksitli kredi yönüyle; 55.112,07 TL asıl alacak, 14.790,98 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 739,55 TL gider vergisi, 400,52 TL ihtar masrafı (… tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 25,272 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi tutularak);
Ticari kredi kartı yönüyle; 31,132,00 TL asıl alacak, 8.575,61 TL işlemiş akdi ve temerrüt faizi, 428,78 TL gider vergisi olmak üzere (… tarihinden itibaren asıl alacak yönünden % 26,28 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden yansıtılacak % 5 gider vergisine tabi tutularak); genel toplamda 111.179,51 TL üzerinden DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE; 22.235,90 TL inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 80,70 TL başvurma harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan 1.347,20 TL peşin harcın mahsubu ile hazineye gelir kaydına, hüküm gereği alınması gerekli bakiye 6.247,47 TL’nin davalıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
5-492 sayılı Harçlar Kanunu’nun 28. maddesi gereğince; bakiye harcın, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmesi gerektiğinden, kararın tebliğinden itibaren bir ay içinde ödenmeyen harç için -kanunen belirlenen sınır göz önünde tutularak- “harç tahsil müzekkeresi” yazılmasına, bakiye karar ve ilam harcının ödenmemiş olmasının, hükmün tebliğe çıkarılmasına, takibe konulmasına ve kanun yollarına başvurulmasına engel teşkil etmeyeceğinin bu şekilde hükümde belirtilmesine,
6-Davacı tarafça yatırılan ve mahsup edilen toplamda 1.427,90 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafça dosyada yapılan ve mahkememizce uyap sisteminden kontrol edilen (denetime elverişlilik açısından, uyap ekranında harç-masraf bölümü altında tahsilat reddiyat bilgileri başlığının içeriğinde masraflar açıkça yazmaktadır) posta-tebligat-bilirkişi ücreti gideri toplamı 1.811,75 TL’nin haklılık durumu gereği; 1.595,34 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, arta kalan masrafın davacı üzerinde bırakılmasına,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.560,00 TL’nin haklılık durumu gereği, 1.372,00 TL’sinin davalıdan, 188,00 TL’sinin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
9-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 17.676,93 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden; 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-Davacı tarafça yatan gider avansından harcanmayan kısmın hüküm kesinleştiğinde UYAP üzerinden kontrolü de sağlanarak davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekili Sn. Av. ara ve davalı vekili Sn. Av. …’un yüzüne karşı verilen karar davacı yönünden KESİN davalı yönünden ise kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22/02/2023

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır