Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/452 E. 2022/846 K. 11.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/452 Esas
KARAR NO : 2022/846

DAVA : Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235))
DAVA TARİHİ : 20/03/2017
KARAR TARİHİ: 11/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Sıra Cetveline İtiraz (İflas Tasfiyesinde Düzenlenen Sıra Cetveline Yönelik Kayıt Kabul Ve Terkin Talebi (İİK 235) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalılardan …Müdürlüğü’nün davalı …’ye ihale ettiği …ili, … yolu üzeri … km … Ovası mevkiinde bulunan işyerinde 24.03.2012 tarihinde işe başladığını, 2013 yılı sonunda işten çıkarıldığını ve boru döşeme ustası olarak çalıştığını beyan etmiştir. Ayrıca müvekkilinin çalışması karşılığında 2000,00 TL’si kıdem tazminatı ve 100 TL’si yıllık izin alacağı gibi tüm kendisine ödenmesi gerekli olan alacakları da davalılar tarafından ödenmediğini belirtmiş, bu nedenlerle kıdem tazminatı olarak 2000,00 TL, yıllık izin alacağı olarak 100,00 TL alacağının olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’den alınarak müvekkile verilmesini, fazlaya ilişkin talep ve dava hakkının saklı tutulmasını, yargılama gider ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Müflis şirket hakkındaki Antalya 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … tarih ve … E. Sayılı iflas kararı kesinleşmemiş olmasından dolayı, 2. Alacaklılar toplantısı yapılmamış olduğundan İİK. 194. Md. Gereğince iş bu davanın bekletilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
DEĞERLENDİRME ve GEREKÇE:
Dava, İİK. 235. Maddesine dayalı davalı şirketin iflasından sonra açılan İflas Masası sıra cetveline itiraz ile kayıt kabul istemine ilişkindir.
İİK 235. maddesinde; “…Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223. üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir…” düzenlemesi mevcuttur.
6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Hakimler ve Savcılar Kurulu 1.Dairesi tarafından 05/04/2018 tarih ve 30382 sayılı Resmi Gazetede yayımlanıp yürürlüğe giren 03/04/2018 tarih ve 538 sayılı karar ile 28/02/2018 tarihli 7101 sayılı İcra ve İflas Kanunun ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. Maddesi ile “2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin ikinci fıkrasının, “Hâkimler ve Savcılar Kurulu, 26/09/2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri ile Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanunun 5 inci maddesinin beşinci fıkrasındaki belirleme yetkisi kapsamında iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemesini, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki hafta içinde belirler.” hükmü uyarınca, iflâs ve konkordato konusunda uzman asliye ticaret mahkemelerinin belirlenmesi hususu Hâkimler ve Savcılar Kurulu Birinci Dairesince görüşülerek; 28/02/2018 tarihli ve 7101 sayılı İcra ve İflâs Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanunun 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesi uyarınca; 1) İflâs yoluyla adi takipten doğan; a) İflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 156. Madde) b) İtirazın kaldırılması ve iflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 156. Madde) 2) Kambiyo senetlerine mahsus iflâs yoluyla takipten doğan; a) İflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 173. Madde) b) İtirazın kaldırılması ve iflâs davası (İcra ve İflâs Kanunu 174. Madde) 3) Doğrudan doğruya; a) Alacaklı tarafından talep edilen iflâs davaları (İcra ve İflâs Kanunu 177. Madde) b) Borçlu tarafından talep edilen iflâs davaları (İcra ve İflâs Kanunu 178. Madde) c) Sermaye şirketleri ile kooperatiflerin iflâsı davaları (İcra ve İflâs Kanunu 179. Madde) 4) İflâs tasfiyesinde düzenlenen sıra cetveline yönelik davalar (İflâs tarihinden önce açılıp yargılama sırasında kayıt kabul davasına dönüşen alacak davaları hariç olmak üzere kayıt kabul ve kayıt terkin davaları) (İcra ve İflâs Kanunu 235. Madde) 5) Takasa itiraz davaları (İcra ve İflâs Kanunu 201. Madde) 6) İflâsın kaldırılması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 182. Madde) 7) İflâsın kapanması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 254. Madde) 8) İtibarın yerine gelmesi talebi (İcra ve İflâs Kanunu 313 ve 314. Maddeleri) 9) Adi konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 285 ilâ 308/h Maddeleri) 10) İflâstan sonra konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 309. Madde) 11) Malvarlığının terki suretiyle konkordatodan kaynaklanan talepler (İcra ve İflâs Kanunu 309/a ilâ 309/l Maddeleri) 12) Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılması talepleri (İcra ve İflâs Kanunu 309/m ilâ 309/ü Maddeleri) Hususlarından kaynaklanan davalara; 1- Üç ve daha az asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde 1 numaralı asliye ticaret mahkemesinin, 2- Üçten fazla asliye ticaret mahkemesi bulunan yerlerde ise 1, 2 ve 3 numaralı asliye ticaret mahkemelerinin, İhtisas mahkemesi olarak belirlenmesine, 7101 sayılı Kanun’un 46. maddesiyle 2004 sayılı İcra ve İflâs Kanununa eklenen geçici 14. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kapsamda görülmekte olan davalar bakımından iflâsın ertelenmesi ve konkordato talepleri hakkında talep tarihinde yürürlükte bulunan hükümlerin uygulanmasına, mahkemelerin derdest dava dosyalarının bu karara dayanarak anılan mahkemelere gönderemeyeceğine, iş bu kararın Resmî Gazete’de yayımlandığı tarihten itibaren açılacak davaların ise anılan mahkemelere tevzi edilmesine” karar verilerek Ticaret Mahkemeleri arasında iş bölümünün düzenlendiği görülmüştür.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2018/3-344 E. 2019/990 K. Sayılı kararında iflastan önce doğan alacaklara ilişkin iflastan sonra açılan davalarda temel ilişkiye göre görevli mahkemenin değil kayıt kabul davasına bakmaya yetkili ticaret mahkemesinin görevli olduğunu şu ifalerle hüküm altına almıştır: ” Davalı müflis şirket yönünden davaya bakmakla görevli mahkemenin tüketici mahkemeleri mi ticaret mahkemeleri mi olduğuna ilişkin uyuşmazlık bakımından;
Öncelikle konuya ilişkin kavram ve müesseselerin açıklanmasında yarar vardır.
..Buradan hareketle, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu’nun (İİK) 194. maddesi “Acele haller müstesna olmak üzere müflisin davacı … davalı olduğu hukuk davaları durur ve ancak alacaklıların ikinci toplasından on gün sonra devam olunabilir” hükmünü içerir. İflastan sonra, müflis aleyhine masaya giren mal ve haklara ilişkin bir dava açılamaz. Masadan bir hak iddiasında olanlar, alacaklarını veya haklarını İİK’nın 219/2. maddesi gereğince masadan isterler (masaya yazdırırlar).
İİK’nın 235. maddesi ise; “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesine dava açmaya mecburdurlar. 223 üncü maddenin üçüncü fıkrası hükmü mahfuzdur. Bu davaya bakan mahkeme, davacının isteği halinde ikinci alacaklılar toplantısına katılıp katılmaması ve ne nisbette katılması gerektiği konusunda 302 nci maddenin altıncı fıkrasına kıyasen onbeş gün zarfında karar verir.
İtiraz eden, talebinin haksız olarak ret veya tenzil edildiğini iddia ederse dava masaya karşı açılır. Muteriz başkasının kabul edilen alacağına veya ona verilen sıraya itiraz ediyorsa davasını o alacaklı aleyhine açar. Bir alacağın terkini hakkında açılan dava kazanılırsa, bu alacağa tahsis edilen hisse dava masrafları da dahil olduğu halde sıraya bakılmaksızın alacağı nisbetinde itiraz edene verilir ve artanı da diğer alacaklılara sıra cetveline göre dağıtılır. Dava basit yargılama usulü ile görülür. Ancak, itiraz alacağın esas veya miktarına taallük etmeyip yalnız sıraya dair ise şikayet yoliyle icra mahkemesine arz olunur” Hükmünü içermektedir.
Belirtilen bu hükümler ışığında, iflastan önce dava konusu yapılmış olan alacaklar hakkında, iflas idaresi kabul veya ret şeklinde bir karar veremez. Bu davalara, ikinci alacaklılar toplantısından on gün sonra devam edilebileceğinden (İİK m.194/1), dava konusu alacağın kabul veya reddi kararı da ikinci alacaklılar toplantısında verilecektir. Bu nedenle iflas idaresi dava konusu yapılmış alacaklar hakkında kabul veya ret şeklinde karar vermeden, bu alacakları çekişmeli alacak olarak sıra cetveline geçirmekle yetinir. Buna karşılık, iflâstan sonra müflise karşı alacak davası açılması hâlinde, bu davaya iflâs idaresine karşı, sıra cetveline itiraz (kayıt-kabul) davası (İİK m.235/2) olarak devam edilmesi gerekir. Ancak bunun için alacaklının alacağını iflâs masasına yazdırmış ve iflâs idaresinin alacağın reddine karar vermiş olması gerekir (Kuru,B.: İcra ve İflâs Hukuku El Kitabı, İstanbul 2004, s.1124).
İİK’nın 235/1.maddesi ise “Sıra cetveline itiraz edenler, cetvelin ilanından itibaren onbeş gün içinde iflasa karar verilen yerdeki Ticaret Mahkemesine dava açmaya mecburdurlar” hükmünü içermekte olup, buna göre sıra cetveline itiraz davası için yetkili ve görevli mahkeme, iflasa karar verilen yerdeki (İİK m.154/3) ticaret mahkemesidir.
Yapılan bu açıklamalar ışığında somut olaya gelindiğinde, davalı …A.Ş.’nin dava tarihinden (28.12.2012) önce iflasına karar verildiği (19.03.2008) ve iflas masasının oluşturulduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle, davalı müflis şirkete karşı açılan dava İİK’nın 235. maddesi gereğince “kayıt-kabul (sıra cetveline itiraz) davası” niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden, bu davalarda iflasa karar verilen yerdeki ticaret mahkemesi görevli oluğundan, yerel mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esasına dair direnme karar verilmesi hukuka aykırıdır.
Hukuk Genel Kurulunda yapılan görüşmeler sırasında, eldeki davaya tüketici taraf olduğundan davanın tüketici mahkemelerinde kayıt-kabul davası olarak görülmesi ve bu nedenle direnme kararının onanması gerektiği görüşü ileri sürülmüş ise de bu görüş yukarıda açıklanan nedenlerle Kurul çoğunluğunca benimsenmemiştir.
Sonuç itibariyle, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi, iş bölümüne ilişkin HSK kararı ile emsal içtihatlar doğrutusunda yapılan değerlendirmede: Eldeki kayıt kabul davasının iflasdan önce müflisden alacaklı olan işçi tarafından alacağını iflas masasına kaydettirmek amacıyla açılan İİK’nun 235. Maddesi kapsamındaki kayıt kabul davası olduğu, Erzurum 3. İş Mahkemesi’nin …esas, … karar sayılı ilamı ile dosyanın Antalya Ticaret Mahkemesine gönderilmesine dair görevsizlik kararının verildiği, bu dava yönünden Ticaret Mahkemesinin görevli olduğu, HSK 1. Dairesi’nin yukarıda belirtilen kararı uyarınca iflas ve konkordato(kayıt kabul) davalarına ihtisas mahkemesi olarak Antalya 1, 2, ve 3. Asliye Ticaret Mahkemelerinin görevli olduğu, mahkememizin iş bölümü yönünden ihtisas alanında bulunmadığının tespiti ile dosyanın İİK 235. Madde ve HSK’nun 03/04/2018 tarih 538 sayılı iş bölümü kararı gereği yetkili ve görevli ihtisas mahkemesi olan Antalya 1,2,3. Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilmek üzere Tevzi Bürosuna gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Mahkememizin iş bölümü yönünden görevsiz olduğunun tespiti ile dosyanın İİK 235. Madde ve HSK’nun 03/04/2018 tarih 538 sayılı iş bölümü kararı gereği yetkili ve görevli ihtisas mahkemesi olan Antalya 1-2- 3. Asliye Ticaret Mahkemelerinden birisine GÖNDERİLMEK üzere, Tevzi Bürosuna iletilmesine,
2-Mahkememiz esasının bu şekilde KAPATILMASINA,
3-Kararın taraflara tebliğine,
4-Karar kesinleştiğinde gönderme işleminin yapılması için re’sen Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosuna müzekkere yazılmasına,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.11/11/2022

Katip…
E imzalı

Hakim…
E imzalı