Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/42 E. 2022/575 K. 28.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/42 Esas
KARAR NO : 2022/575
DAVA : Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 14/01/2022
KARAR TARİHİ : 28/06/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Sigorta (Trafik Sigortası Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Kaza tarihinde Müvekkiline ait … plakalı davalı sigorta şirketi tarafından kaskolu 2015 model … marka aracı 11.11.2021 Tarihinde saat 00:15 civarlarında … adresinden kendi sevk ve idaresindeyken tek taraflı trafik kazası yaptığını, kaza anında müvekkil tarafından hasar kasko şirketine bildirildiğini, … poliçe ile ilgili açılan … numaralı hasar dosyası açıldığını, Müvekkil, yolun ıslak olması sebebi ile direksiyon hakimiyetini kaybetmiş ve ağır maddi hasarlı trafik kazası geçirdiğini, Müvekkil, kaza anında ve araç çekiciye yüklenip ayrılana kadar kaza yerinde olmasına rağmen, kolluk tarafından tutulan tutanakta araç sürücüsü belirlenemedi firar şeklinde tutanak tutulduğunu, bu sebeple kaza tutanağına müvekkil tarafından Sulh Ceza Hakimliği’ne itirazda edildiğini, Sulh Ceza Hakimi maddi hasarlı trafik kazalarında trafik kaza tutanağının hukuka uygunluğunun esas mahkemesinde görülecek işlerden olduğu, kaza tutanağının kesin delil oluşturmadığını ve kazanın meydana geliş şekli ve kusurun esas mahkemesinde değerlendirileceğinden bahisle itirazı usulden reddedildiğini, fazlaya ilişkin haklarım saklı kalmak kaydıyla müvekkilin uğramış olduğu zarar bedeli 150.000,00 TL.nin zararlandırıcı olayın meydana geldiği tarihten itibaren işletilecek reeskont faiziyle birlikte davalı sigorta şirketi tarafından tazminine ve yargılama giderlerinin ve avukatlık dava ve arabuluculuk avukatlık ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Uyuşmazlık konusu kazaya karıştığı iddia edilen … plakalı araç, müvekkil şirket nezdinde 25.10.2021 – 06.01.2022 vadeli, … nolu Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, müvekkili sigorta şirketin sorumluluğu poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, dava konusu hasarın müvekkil şirket tarafından tanzim edilen poliçe kapsamında olmadığını, davacı tarafa ait aracın rayiç bedelinin kara araçları kasko sigortası genel şartları ve poliçe hükümleri dikkate alınarak tespit edilmesi gerektiğini, müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren faiz talep edilemeyeceğini, ayrıca, hiçbir şekilde kabul manasına gelmemek kaydıyla, sigortacı olan müvekkil şirketten olay tarihinden itibaren faiz talebinde bulunulmasının hatalı olduğunu, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 1427. maddesinin ikinci fıkrası, “Sigorta tazminatı veya bedeli, rizikonun gerçekleşmesini müteakip ve rizikoyla ilgili belgelerin sigortacıya verilmesinden sonra sigortacının edimine ilişkin araştırmaları bitince ve her hâlde 1446 ncı maddeye göre yapılacak ihbardan kırkbeş gün sonra muaccel olur.” hükmünü amirdir. Bu kapsamda, Davacı tarafın olay tarihinden faiz iletilmesine ilişkin talebinin reddi gerektiğini, haksız ve mesnetsiz davanın reddine, Yargılama gideri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına ve müvekkil şirket lehine vekalet ücretine hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, kasko sigorta poliçesine istinaden araçta oluşan hasarın tazminine ilişkin maddi tazminat davasıdır.
Bilindiği üzere 28.11.2013 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanan ve 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı “Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun”un (TKHK) 2. maddesinde Kanun’un kapsamı “bu Kanun, her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsar” şeklinde açıklanmıştır. Kanun’un “tanımlar” başlıklı 3. maddesinin (l) bendinde ise tüketici işlemi, “Mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, …, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder” biçiminde tanımlanmıştır.
6502 Sayılı TKHK’nın 73. maddesi uyarınca tüketici işlemleri ile tüketiciye yönelik uygulamalardan doğacak uyuşmazlıklara dair davalarda tüketici mahkemesi görevli kılınmıştır. Bunun yanında Kanun’un 83. maddesinde de taraflardan birinin tüketicinin oluşturduğu işlemler ile ilgili diğer kanunlarda düzenleme olmasının, bu işlemin tüketici işlemi sayılmasını ve bu Kanun’un görev ve yetkiye dair hükümlerinin uygulanmasını engellemeyeceği belirtilmiştir.(Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 11.01.2016 tarih, 2015/14596 esas ve 2016/2 karar)
Somut olayda uyuşmazlık, sigorta sözleşmesinden kaynaklanmakta olup; davacı ile davalı sigorta şirketi arasında kurulan sigorta poliçesine ilişkin sözleşme 6502 sayılı TKHK’nın 3. maddesi anlamında bir tüketici işlemidir. Davacı, tacir olmayıp 6502 sayılı Kanunun 3/1-k maddesi uyarınca tüketici olup görevli mahkeme Tüketici Mahkemesi olduğundan mahkememizin görevsizliğine karar vermek gerekmiştir.
6100 sayılı HMK’nın dava 114/1 maddesi uyarınca mahkemelerin görev hususu dava şartlarından olması, mahkemece yargılamanın her aşamasında gözetilmesi ve dava konusu uyuşmazlığın 6502 sayılı Kanunun 73/1 ve 83/2. Maddeleri gereğince davaya Tüketici Mahkemesi tarafından bakılması gerektiğinden, mahkememizin görevsizliği nedeniyle davanın usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Antalya Tüketici Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin 6100 s. HMK’nin 20 ve 331/2. maddeleri uyarınca davaya görevli mahkemede devam edilmesi halinde görevli mahkemece takdir edilmesine, davaya görevli mahkemesinde devam edilmemiş olması ve talep halinde ise mahkememizce gerekli kararın verilerek değerlendirilmesine,
4-Kararın İstinaf yoluna gidilmeksizin kesinleşmesi halinde Antalya Tüketici Mahkemesince de daha önce görevsizlik kararı verilmesi nedeniyle, olumsuz görev uyuşmazlığının çözümü için dosyanın Antalya BAM 5. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine,
Dair, davacı asil ile vekili Av. …’nın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 28/06/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı