Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/412 E. 2022/733 K. 18.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/412 Esas
KARAR NO : 2022/733
DAVA : Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 18/05/2022
KARAR TARİHİ : 18/10/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Cari Hesap Veya Ticari Kredi Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı vekili, temlik eden ile imzalanan sözleşme hükümlerine uyulmaması üzerine Antalya … İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile borçlular …, … Şti., … ve … aleyhine icra takibi başlatıldığını, söz konusu kredi alacağının müvekkili … A.Ş.’ye temlik edildiğini, borçluların krediyi kullandıkları tarihtin bu yana birinci dereceden akrabalık bağı bulunan borçlu …’ın kardeşi adına kurdukları ticari işletme ile alacaklılardan mal kaçırdıklarını, … şekilde grup işletmelerini aracı kullanarak kredilerden faydalandıklarını ve kurdukları iç ilişki ile borcun ödenmesi yollarını engellediklerinin tespit edildiğini, borçlu …’ın ablası …’ın tek hissedarı ve yetkilisi olduğu ve borçlu şirket ile faaliyet konuları aynı olan davalı … Şti. Üzerinden ticari faaliyetini sürdürdüğünü, davalı şirket tarafından borçlu …’a vekalet verildiğini ve şirketin işlerini bu borçlunun yönettiğini, Antalya … İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyasında davalı şirketin ticaret sicilde kayıtlı olan adresinde haciz gerçekleştirildiğini, istihkak iddiaları hususunda karar verilmek üzere dosyanın icra hukuk mahkemesine sevkine karar verildiğini, haciz mahallinde borçlu …’ın ticari faaliyetlerini haciz adresinde sürdürdüğünü komşular tarafından beyan edildiğini, haciz zaptında borçlu …’a ait evrakların haciz mahallinde bulunduğunun ifade edildiğini belirterek, davalıların mal kaçırma ihtimali göz önüne alınarak davaya konu edilen alacağın tahsili amacıyla teminatsız olarak ihtiyaten haciz kararı verilmesine mahkeme teminat hususunda aksi kanaate ise teminat oranının ölçülülük ilkesine uygun olarak belirlenmesine, …-TL alacağın davalılardan tahsiline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı Vekili cevap dilekçesinde özetle;Davacının ikame etmiş olduğu işbu dava, davacı tarafından dava dilekçesinde de izah edildiği üzere, tarafların tacir olması ve alacağın ticari ilişkiden kaynaklaması sebebiyle ticari dava niteliğinded olduğunu, Nitekim eldeki davaya konu Antalya … İcra Müdürlüğünün … E. (Kapanan … İcra Müdürlüğü … E.) sayılı icra dosyasına dayanak belge de ticari kredi sözleşmesi olduğunu, Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi uyarınca eldeki davada, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olup davacı tarafça işbu dava şartı yerine getirilmediğini, davanın usulden reddi geretiğini, davaya konu alacak zamanaşımına uğramıştır. zamanaşımı itirazında bulunduklarını, Davacı, müvekkil … ile borçlu …’ın akraba olduğunu, …’ın, diğer davalı müvekkil şirketi, … üzerine kurarak mal kaçırdığını ve … şekilde grup işletmeleri aracı kullanarak alacağın tahsilini engellediklerini iddia etmiş ise de davacının iddiasının kabulü mümkün değildir. Zira, müvekkil …’ın yetkilisi bulunduğu …Şti. ile …’ın tek bağlantısı …’ın müvekkil şirkette sigortalı çalışanı olduğunu bunun haricinde müvekkillerin, söz konusu icra takibinin borçluları ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, ayrıca dava dilekçesinde sözü edilen haciz işleminin … huzurunda yapıldığı, bu durumun dahi …’ın davalı şirketi yönettiğine karine teşkil ettiği yönündeki iddianın da kabulü mümkün olmadağını, …, davalı şirketin çalışanı olup şirket adresine çilingir marifetiyle girilmesi üzerine iş yerine geldiğini, Zira haciz mahaline kolluk kuvvetlerinin gelmesi üzerine müvekkil …’a haber verildiğini, müvekkil ise çalışanı …’ı arayarak iş yerine gitmesi talimatını verdiğini, Şahsın haciz mahaline gelmesi bu durumdan ibaret iken, …’ın iş yerine gelmesinin, davacı tarafça muvazaa iddiası ile bağdaştırılması abes olduğunu. davanın dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine, aksi kanaat halinde zamanaşımı nedeniyle reddine, aksi kanaat halinde ise davacının iddialarının gerçek dışı olması sebebiyle esastan reddine,davacının asıl alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkûm edilmesine, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, alacak davasıdır .
6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5. maddesine ek düzenleme getiren 5/A maddesinde “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlığı ile “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. (2) Arabulucu, yapılan başvuruyu görevlendirildiği tarihten itibaren altı hafta içinde sonuçlandırır. Bu süre zorunlu hâllerde arabulucu tarafından en fazla iki hafta uzatılabilir.” hükmü getirilmiştir.
6325 sayılı HUAK’na “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı ile 18/A maddesi eklenmiş, 6325 sayılı HUAK’nın 18/A maddesinin 2. fıkrasında; “Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya dönersek; tüzel kişilik perdenin aralanması teorisine dayalı olarak davacı şirketin alacaklarından sözleşme tarafı olmayan davalıların sorumlu olduğunun tespiti ile bu alacağın tahsiline karar verilmesi talep edilmiştir.
TTK’nın 5/A maddesi ile getirilen düzenlemede, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması bir dava şartı olarak kabul edilmiştir. Davacı tarafça davalıların sorumlu olduğunun tespiti ile bu alacağın tahsili istenmiş olup uyuşmazlığın davalılar yönünden zorunlu arabuluculuğa tabi olduğu ve davadan önce arabuluculuğa başvurulmadığı ve bu şartın yerine getirilmediği anlaşılmıştır. (Aynı yönde Antalya Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas, … Karar; İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi … Hukuk Dairesi … Esas, … Karar)
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/2. Maddesinde diğer kanunlarda belirlenen dava şartlarına ilişkin hükümlerin saklı olduğu belirlenmiş olup, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun 5/A maddesi gereğince davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6102 sayılı TTK 5/A ve 6100 sayılı HMK’nın 114/2 maddesi gereği dava şartı yokluğundan USULDEN REDDİNE,
2. 492 sayılı Harçlar Kanunu gereğince hesaplanan, alınması gerekli …-TL harcın davacıdan alınıp HAZİNEYE İRAT KAYDINA
3. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4.Davalı taraf kendini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte olan AAÜT 7/2 maddesi gereğince takdir ve hesap edilen …-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
5. Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.18/10/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı