Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/4 E. 2022/628 K. 25.08.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/4 Esas
KARAR NO : 2022/628
DAVA : 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 04/01/2022
KARAR TARİHİ: 25/08/2022

Mahkememizde görülmekte olan 5464 S.K. Uy.Tacirlere Verilen Kurumsal Banka Ve K.Kartlarından Kaynaklanan (5411 S.K. 142/1 Hariç) (İtirazın İptali) davasında taraf vekillerinin 16/08/2022 tarihli dilekçeleri incelendi;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili mahkememize sunduğu dava dilekçesinde özetle;davacı bankanın …Şubesi nezdinde, …Limited Şirketi lehine, … Limited Şirketi, …ve …’nın müteselsil kefaletiyle Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesi gereğince krediler açıldığını ve kullandırıldığını, ancak kredilerin normal seyrini kaybetmesi üzerine kredi hesabı kapatılarak muhataplara Beyoğlu …Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği kredi hesaplarından dolayı 28.10.2021 tarihi itibariyle toplam …TL borcun 24 saat içinde faiz, fon, gider vergileriyle birlikte ödenmesi ve 1 adet çek için …TL garanti bedelinin depo edilmesinin ihtar edildiğini, ihtara rağmen ödeme yapılmaması üzerine, davalı-borçlu aleyhine Antalya Banka Alacakları İcra Müd. … sayılı dosyadan takibe başlandığını, davalı-borçlu, hiçbir dayanağı olmaksızın sırf takibi durdurup vakit kazanmak için dayanak belgeye, borcun tamamına, faize ve faiz oranına ve her türlü fer’ilerine itiraz etmiş ve bunun üzerine takibin durdurulduğunu, davalı, kefaleti için eş muvafakati alınmadığından kefaletin geçersiz olduğunu iddia ettiğini, oysa; müteselsil kefil sıfatıyla Genel Kredi Ve Teminat Sözleşmesini imzalayan davalı-borçlu, sözleşmenin imza tarihinde kredi borçlusu dava-dışı …Limited Şirketi’nin ortağı olduğunu, 11.04.2013 tarih ve 28615 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 6455 sayılı Kanunun 77.maddesi ile “Ticaret siciline kayıtlı ticari işletmenin sahibi veya ticaret şirketinin ortak ya da yöneticisi tarafından işletme veya şirketle ilgili olarak verilecek kefaletlerde eşin rızasının aranmayacağı” belirtilerek, Borçlar Kanununun söz konusu 584.maddesine istisna getirildiğini, şu halde sözleşme tarihinde şirket ortağı olan müteselsil kefil için eş muvafakati alınmasına gerek bulunmadığını ileri sürerek, davalı borçlunun Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün …sayılı icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına mahkumiyetine, yargılama giderleriyle ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili mahkememize sunduğu cevap dilekçesinde özetle; öncelikle davalı ile alacaklı olduğunu iddia eden banka arasında geçerli bir kefil ilişkisi bulunmadığını, imza altına alınan genel kredi sözleşmeleri incelendiğinde geçerli bir kefaletten söz edilebilmesi için aranan şartlar somut olayda oluşmadığını, söz konusu genel kredi sözleşmelerine bakıldığında kefil olarak davalının eşinin açık rızasının bulunmadığının görüleceğini, yine genel kredi sözleşmelerine bakıldığında davalının kefilliğinin süreli olmadığının görüleceğini, kefalet süreli olmadığından davalının kefil olduğu sırada kullanılan krediler kapatılmış iken daha sonra asıl borçluya yeni krediler kullandırılarak borçlandırıldığını, dolayısıyla daha sonradan kullandırılan krediler ile ilgili olarak geçerli bir kefilliğin somut olayda söz konusu bulunmadığını, ayrıca kabul anlamına gelmemekle birlikte asıl borçlular hakkında Antalya …Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile açılan konkordato davasında genel kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlar nedeniyle ön projenin dava dosyasının içerisinde yer aldığı yine asıl borçlunun borca yetecek miktarda çeklerinin bulunduğu göz önüne alındığında işbu davanın açılmasında bankanın hukuki yararının bulunmadığı, aksi halde telafisi güç ve imkansız zararların ortaya çıkma ihtimaline binaen işbu bildirilen dava dosyasının sonucunun bekletici mesele yapılmasına karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek, davacının haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davasının reddine, başlatılan icra takibinin haksız ve kötüniyetli olması nedeniyle dava konusu bedelin %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatının davacıdan alınarak davalıya verilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yan üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
DEĞERLENDİRME GEREKÇE; dava, dava dışı şirkete kullandırılan kredi nedeniyle müşterek borçlu müteselsil kefil hakkında yapılan takipte itiraz üzerine takibin durmasından sonra davacı banka tarafından açılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı vekili tarafından uyap sistem üzerinden dosyaya ibraz edilen 17/08/2022 tarihli dilekçede; davalının icraya yaptığı itirazdan vazgeçtiğini, itirazın iptali konusu kalmadığından davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücreti taleplerinin olmadığını ancak davalının davanın açılmasına kendisi sebebiyet verdiğinden arabuluculuk ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili tarafından uyap sistem üzerinden dosyaya ibraz edilen 17/08/2022 tarihli dilekçede; davalının davaya konu icra takibine yaptığı itirazdan 17.08.2022 tarihinde feragat ettiğini, mahkememiz dosyasının konusuz kaldığını, yargılamaya konu dosyanın konusuz kalması sebebiyle davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesini, ayrıca yargılama gideri ve vekalet ücret taleplerinin bulunmadığını talep etmiştir.
Tarafların dilekçelerdeki iradelerinden, taraflar arasında çekişme kalmadığı anlaşılmaktadır. Davanın, konusu kalmamıştır. Kabule göre, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm kurmak gerekmiştir.
Yargılama giderlerine bakıldığında ise; Genel olarak söylemek gerekir ki; yargılama harçları ve giderleri kural olarak davada haksız çıkan (aleyhine hüküm verilen) tarafa yükletilir kamu düzenindendir, mahkemece re’sen (kendiliğinden) dikkate alınır. Davada haksız çıkan tarafa yükletilecek olan yargılama harç ve giderleri, hem davayı kazanan tarafın daha önce peşin olarak ödediği hem de devlete ödenmesi gereken harç ve giderleridir. Bunun yanında davayı kazanan taraf davayı bir avukat aracılığı ile takip etmişse, haksız çıkan taraf yargılama gideri olarak vekalet ücreti de ödemek zorundadır. Yargılama harç ve giderlerinden sorumluluk, davanın sonunda söz konusu olup, esas ilişkin hükümle birlikte hükmolunur. Kural olarak bir davada asıl talebin konusuz hale gelmesi durumunda, bunun fer-i (yan) niteliğindeki diğer talepler hakkında yargılamaya devam edilerek, bunlar hakkında da bir karar verilmesi gerekir. Davanın konusuz kalması halinde ise, mahkemenin yargılamaya devam ederek, dava açıldığı zaman hangi tarafın haksız olduğunu tespit edip, o tarafı yargılama giderlerine (bu arada vekalet ücretine de) mahkum etmesi gerekir. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulaması da bu yöndedir (Bkz. KURU, Baki; Hukuk Muhakemeleri Usulü, 6. baskı, İst. 2001, c.3, s.3030 vd., ALDEMİR, Hüsnü, Hukuk Davalarında Yargılama Giderleri, 2. Baskı, s.150-151, Yarg. 14. HD. 03/03/2008, 1087-2645, 18. HD. 09/11/2006, 5557/8964, 13. HD. 02/06/2005, 3752-9494, 3. HD., 25/04/2006, 2465-4930).
Somut olayda ise, taraflar, yargılama gideri ve vekalet ücreti talepleri olmadığını ileri sürmüşlerdir. Bu yönde mahkememiz hüküm kurmuştur. Ancak, zorunlu arabuluculuk ücreti konusunda bir anlaşma olmadığından, bu kalemin yargılama gideri olduğundan ve davanın açılmasında, itirazıyla, davalı sebep olduğundan, zorunlu arabuluculuk ücreti davalı üzerinde bırakılmıştır.
Mahkememizce konusu kalmayan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Konusu kalmayan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Alınması gereken 80,70 TL harcın peşin alınan 17.492,78 TL harçtan mahsubu ile fazla alınan harcın karar kesinleştikten sonra talep halinde davacıya İADESİNE, başvuru harcının davacı üzerine bıarkılmasına,
3-Tarafların beyanları dikkate alınarak taraflar leihne/aleyhine aleyhine vekalet ücreti takdirine YER OLMADIĞINA,
4- Taraflarca yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Zorunlu arabluculuk ücreti 1.320,00 TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
6-Kullanılmayan gider avansının artan kısmın karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacı tarafa İADESİNE,
Dair; tarafların yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere karar verildi. 25/08/2022

Başkan …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Üye …
¸E- İmzalı

Katip …
¸E- İmzalı