Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/315 E. 2022/557 K. 22.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/315
KARAR NO : 2022/557
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/07/2019
KARAR TARİHİ : 22/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
A.TALEP:
Davacı vekili mahkememize verdiği dava dilekçesinde özetle; Takibe dayanak faturalar ile davalının iş yerinde tadilat bedeli nedeniyle müvekkiline borçlandığını, müvekkilinin malların teslimatını ve gerekli tadilat işlerini yaptığını, davalı …’in borcunu ödeme hususu defalarca hatırlatılmasına rağmen ödemediğini, ticari defter ve belgelerin bilirkişi incelemesi yapılarak teslim edilen faturaların davalı tarafça teslim alındığı ve ticari defterlere işlendiği ve borcu ödemediğinin görüleceğini, davalı tarafın Antalya 15. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosya ile yapılan takibi sürüncemede bırakarak, süre kazanma amacıyla durdurduğunu, kötü niyeti nedeniyle davalıya %20’den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatı hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekâlet masraflarının davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
B. TARAF TEŞKİLİ:
Bilindiği üzere 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Hukuki Dinlenilme Hakkı” başlıklı 27. maddesi (Mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 73. maddesi) uyarınca davanın tarafları, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hak, yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını da içerir. Bu kapsamda kural olarak, duruşma yapılması zorunlu olan çekişmeli yargıda hakim, Kanunun gösterdiği istisnalar dışında tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için kanuna uygun biçimde davet etmeden hükmünü veremez. (H. Pekcanıtez, O. Atalay, M. Özekes, Medeni Usul Hukuku, 11. Bası, 2011, s. 273)(bkz; İNCEOĞLU,Sibel., İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi Kararlarında Adil Yargılanma Hakkı, İstanbul 2008, 3. Baskı, s. 260-261)
Bu açıklamalar ışığında, mahkememizce dosyada taraf teşkili sağlanmıştır.
C.CEVAP:
Davalı mahkememize verdiği cevap dilekçesinde özetle; … adresinde bulunan “ … ” isimli işyerinde yapılan tadilat vs. işlemlerle ilgili olarak taşeron olarak gösteren … ve kardeşi … ile anlaştığını, herhangi bir borcunda kalmadığını, ödemelere mahsuben fatura talep ettiğini, muhasebeci olduğunu beyan eden bir kişi dükkâna gelerek kardeşleri … ile birlikte çalıştıklarını dolayısıyla faturayı da … adına düzenleyeceklerini belirterek 2 adet fatura düzenleyip takdim ettiklerini yani düzenlenen 2 adet fatura sözleşmede belirlenerek ödediğim ücrete karşılık olmak üzere kısmi olarak tarafımıza telim edilen faturalar olduğunu, daha eksik fatura olması nedeniyle de eksik kalan fatura tutarlarının tamamlanmasını istedim ancak bu şekilde icra takibi yaparak iyi niyetimden ve güvenimden faydalanarak kendilerine haksız kazanç sağlamaya çalıştıklarını, davacı tarafın iddia ettiği gibi … ile ilgili olarak işyerinde ve işyeri kendi üzerime geçmeden önce eşim ve oğlum adına tadilat işleri yapılır iken davacının hiçbir malzeme iş ve çalışması olmadığını, faturaları imzalaman gerekiyor diyerek imzalattırıp verdiklerini, daha önce de hiç ticaret yapmadığımdan faturanın açık fatura olduğunu bilmeden imzaladığını, bu faturaların ödemelerine karşılık verildiğini de söylediklerini, aslında bizim işi yapanlar davacının abileri olduğunu, bana daha fatura vermeleri gerekirken vermediklerini, bu hareketlerinin kendisini ve devleti zarara uğratma kastı ile bilerek ve organize yaptıklarını, bu konuda da suç duyurusunda bulunacağını, tüm bedellerin alacaklının birlikte çalıştığı abilerine ödendiğini, hiç borcu kalmadığına dair tutanağında, tarafına verildiğini, alacaklı tarafa bir borcu bulunmadığını, davanın tümden reddi ile %20 icra inkâr tazminatının davacıdan alınarak tarafına verilmesini, yargılama giderlerinin karşı taraf üzerine bırakılmasını talep etmiştir.
D. YARGILAMA SÜRECİ/HUKUKİ NİTELEME/MAHKEME KABULÜ:
Dava, itirazın iptali talebinden ibarettir.
Antalya 15. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası, dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce … esas sayılı dosya üzerinden yapılan yargılama sonunda; Davanın kabulü ile, davalının antalya 15. icra dairesinin … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 31.919,00 tl asıl alacak üzerinden iptali ile, takibin aynı şartlarda 31.919,00 tl asıl alacak üzerinden devamına karar verilmiştir.
Mahkememizce verilen hüküm, istinaf kanun yoluna götürülmüştür.
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 7. HD’nin … sayılı ilamı ile özetle; görev hususunun incelenmesi gerektiği ve bazı eksik hususların incelenmesi gerektiği yönünden mahkememiz kararı ortadan kaldırılmıştır.
Mahkememiz iş bu esası almıştır ve Bölge Adliye Mahkemesi ilamı gereği öncelikle tacir araştırması yapılmıştır.
Belirtmek gerekir ki; Ticari işletme, esnaf işletmesi için öngörülen sınırı aşan düzeyde gelir sağlamayı hedef tutan faaliyetlerin devamlı ve bağımsız şekilde yürütüldüğü işletmedir. Ticari işletme ile esnaf işletmesi arasındaki sınır, Cumhurbaşkanı kararıyla belirlenir (TTK m. 11) Bir ticari işletmeyi, kısmen de olsa, kendi adına işleten kişiye tacir denir.(TTK m. 12). TTK’nin Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanun’un 10 uncu maddesine göre, TTK’nin 11 inci maddesinin ikinci fıkrasında öngörülen Cumhurbaşkanı kararı (Bakanlar Kurulu kararı) çıkarılıncaya kadar yürürlükte bulunan düzenlemeler uygulanır.
Resmi Gazetenin 21.7.2007 tarih ve 26589 sayısında yayınlanan Bakanlar Kurulu’nun 2007/12362 Karar sayılı Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayicinin Ayrımına İlişkin 18.6.2007tarihinde alınan kararının “Esnaf ve sanatkâr ile tacir ve sanayicinin ayrımı” başlıklı 1 inci maddesi aynen;
“ .. (1) 5362 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar Meslek Kuruluşları Kanununun 3 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi ve 63 üncü maddesi ile 6762 sayılı Türk Ticaret Kanununun 12 nci ve 17 nci maddelerinin uygulaması bakımından;
a) Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunun tespit edeceği ve Resmî Gazete’de yayımlanacak esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dâhil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedeni çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğinikazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunanlardan 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 177 nci maddesinin birinci fıkrasının (1) ve (3) numaralı bentlerinde yer alan nakdi limitlerin yarısını, (2) numaralı bendinde yazılı nakdi limitin tamamını aşmayanların esnaf ve sanatkâr sayılmaları ile esnaf ve sanatkâr siciline ve dolayısıyla esnaf ve sanatkârlar odalarına kaydedilmeleri, Ancak, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı iken, daha sonraki yıllarda yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı, esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerini aşanların kendileri istemedikçe ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği bünyesindeki odalara kayıt için zorlanmaması, yıllık alış veya satış tutarları ya da gayri safi iş hasılatı esnaf ve sanatkâr sayılma hadlerinin altı katını aşanların ise kayıtlarının, esnaf ve sanatkâr sicili marifetiyle ticaret siciline aktarılması,
b) 213 sayılı Vergi Usul Kanununa istinaden birinci sınıf tacir sayılan ve bilanço esasına göre defter tutanlar ile işletme hesabına göre defter tutan ve bu Kararın (a) bendinde belirtilenlerin dışında kalanların tacir ve sanayici sayılmaları ile ticaret siciline ve dolayısıyla Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinin bünyesindeki odalara kaydedilmeleri,….”şeklindedir. Ayrıca, 5362 sayılı kanuna göre; Esnaf ve sanatkâr: İster gezici ister sabit bir mekânda bulunsun, Esnaf ve Sanatkâr ile Tacir ve Sanayiciyi Belirleme Koordinasyon Kurulunca belirlenen esnaf ve sanatkâr meslek kollarına dahil olup, ekonomik faaliyetini sermayesi ile birlikte bedenî çalışmasına dayandıran ve kazancı tacir veya sanayici niteliğini kazandırmayacak miktarda olan, basit usulde vergilendirilenler ve işletme hesabı esasına göre deftere tabi olanlar ile vergiden muaf bulunan meslek ve sanat sahibi kimseleri ifade eder.
Vergi usul kanununun 177 inci maddesinde belirtilen hadler, uygulamada yardımcı olmaktadır.
Denetime elverişlilik açısından;
Vergi usul kanununun 177 inci maddesi gereği, bilanço esasına göre defter tutma hadleri; (177/1 gereği) alış tutarı kalemlerinde, 2016 yılı 168.000,00 TL, 2017 yılı 170.000,00 TL, 2018 yılı 190.000,00 TL, 2019 yılı 230.000,00 TL, 2020 yılı 280.000,00 TL, 2021 yılı için ise 300.000,00 TL’dir. Satış tutarı kalemlerinde, 2016 yılı 230.000,00 TL, 2017 yılı 230.000,00 TL, 2018 yılı 260.000,00 TL, 2019 yılı 320.000,00 TL, 2020 yılı 390.000,00 TL, 2021 yılı ise 420.000,00 TL’dir. Kanunun 177/2 maddesi gereği, yıllık gayrisafi iş hasılatı hadleri; 2016 yılı 90.000,00 TL, 2017 yılı 90.000,00 TL, 2018 yılı 100.000,00 TL, 2019 yılı 120.000,00 TL, 2020 yılı 140.000,00 TL, 2021 yılı 150.000,00 TL’dir. Kanunun 177/3 maddesi gereği, 1 ve 2 numaralı bentlerde yazılı, işlerin birlikte yapılması halinde İş hasılatının beş katı ile yıllık satış tutarının toplamı hadleri; 2016 yılı için 168.000,00 TL, 2017 yılı için 170.000,00 TL, 2018 yılı için 190.000,00 TL, 2019 yılı için 230.000,00 TL, 2020 yılı için 280.000,00 TL, 2021 yılı için 300.000,00 TL’dir.(https://www.alomaliye.com/2018/12/12/2019-defter-tutma-ve-sinif-degistirme-hadleri/) (https://www.alomaliye. com/2020/12/30/2021-yilinda-isletme-hesabindan-bilanco-esasi-gecis/)
Bu genel açıklamalardan sonra dosyaya dönüldüğünde; Düden Vergi Dairesinin 24/03/2022 tarihli cevap yazısında özetle; davacının 03/12/2018 tarihinden itibaren faaliyetine devam etmekte olup, gerçek usulde bilanço esasına göre defter tuttuğu belirtilmiştir. Düden Vergi Dairesinin 23/03/2022 tarihli cevap yazısında, davalının 20/12/2018 tarihinden itibaren Çay Ocakları, Kıraathaneler, Kahvehaneler, Kafeler (İçecek Ağırlıklı Hizmet veren), Meyve Suyu Salonları ve Çay Bahçelerinde İçecek Sunum Faaliyeti işinden dairede vergi mükellefiyeti olduğu, 2018-2019-2020 yıllarında gerçek usul vergilendirmeye tabi tutulduğu (işletme hesabı) tespit edildiği, 2021 yılı yıllık vergi beyannamesinin yazı tarihi itibariyle mevcut olmadığı, 2018-2019-2020 yıllarına ait yıllık vergi beyannamelerinin ekte gönderildiği beyan edilmiştir. Her ne kadar tek başına tacir sıfatını olup olmadığını göstermez ise de değerlendirmede esas alınacağı üzere, Antalya Ticaret ve Sanayi Odasının yazısında da davalının kaydına rastlanmadığı belirtilmişitir.
Davalı işletme hesabına göre defter tutmaktadır. Faaliyet alanı, vergi dairesi cevabı dikkate alındığında, davalının ekonomik faaliyetinin sermayesinden fazla bedenî çalışmasına dayandığı anlaşılmaktadır. Ticaret odasında davalının kaydı da yoktur. Bu belirlemeler ışığında, davalının tacir olmadığı anlaşılmaktadır. Davacının ise tacir olduğu anlaşılmaktadır.
Somut olayda, her iki tarafın ticari işletmesini ilgilendiren ve her iki tarafı tacir olan bir uyuşmazlık olmadığı anlaşılmaktadır. Bölge Adliye Mahkemesi kararı da dikkate alınarak, dosyada mahkememizin görevli olmadığı, Asliye Hukuk mahkemesinin görevli olduğu anlaşılmakla; görevsizlik nedeniyle usulden ret kararı vermek gerekmiştir.
HÜKÜM/Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın 6100 sayılı Kanunun 114/1-c maddesi gereğince dava şartı yokluğu nedeniyle HMK’nun 115/2. Maddesi gereğince USULDEN REDDİ ile, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, karar kesinleştikten sonra talep halinde dosyanın görevli Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine,
2-Taraflardan birinin, H.M.K.’nun 20. Maddesi gereğince görevsizlik kararının kesinleşmesinden itibaren iki hafta içinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep edebileceği, aksi takdirde mahkememizce davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına
3-Yargılama giderlerinin görevli mahkemece dikkate alınmasına,
Dair, davacı vekili Sn. Av. … ile davalı vekili Sn. Av. … yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 22.06.2022

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır