Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/31 E. 2022/649 K. 13.09.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/31 Esas
KARAR NO : 2022/649
DAVA : İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/01/2022
KARAR TARİHİ : 13/09/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Kefalet Sözleşmesinden Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka vekilinin … tarihli dava dilekçesinde özetle; borçlu … ile müvekkilİ banka arasında imzalanan … tarihli Genel Kredi Sözleşmesini davalının müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığını, sözleşmeye istinaden borçluya kredili mevduat hesabı açılarak kullandırıldığını, ödeme yapmaması üzerine hesabın kat edilerek … tarihinde ihtarname gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Kumluca … Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasıyla icra takibi başlatıldığını, davalının itiraz ederek takibi durdurduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, itirazın iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı cevap dilekçesinde özetle; asıl borçlu …’nun … yılında kullandığı … TL’lik krediye kefil olduğunu, bu kredinin ödenerek kapandığını, akabinde borçlunun başka krediler de kullanarak ödeyemediğini, ancak bu kredilere kefaletinin bulunmadığını, kendisine ihtarname gönderilmediğini, davacının taleplerinin reddine ve kötüniyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava,Genel Kredi sözleşmesine dayalı kefil hakkında başlatılan Kumluca … Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra takip dosyası ve banka kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Kumluca … Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası incelenmiş; alacaklının … A.Ş borçlunun … olduğu, … riskli …’ya kefaleten dolayı takip başlatıldığı, kredi alacağı, işlemiş faiz ve vergi olmak üzere toplam …-TL alacağın tahsili talebi ile ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin borçluya … tarihinde tebliğ edildiği, davalı/borçluların takibe itirazı nedeniyle takibin durdurulmasına karar verildiği, İİK’nun 67/1 maddesi gereği yasal 1 yıllık süre içerisinde eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi … … tarihli raporunda sonuç olarak; “Davalının asıl kredi borçlusuyla birlikte, çerçeve niteliğindeki süresiz genel kredi sözleşmesine bağlı … tarihli … TL limitli kefalet sözleşmesindeki müteselsil kefalet imzası nedeniyle, kefalet tarihinden daha sonra açılarak kullanılmaya başlanılan kredili mevduat hesabı kredisinden, kefalet limiti ve kendi temerrüdüyle sorumluluğu bulunmaktadır.
… Kat tarihi itibariyle asıl alacak …
…-… 2 günlük %… akdi faiz …
…-… 21 günlük %… akdi faiz …
…-… 74 günlük %… akdi faiz …
Gider vergisi …
… Takip tarihi itibariyle toplam alacak …

Özetlersek takip tarihinde banka alacağı;
… TL asıl alacak,
… TL işlemiş faiz ve
… TL gider vergisi toplamı … TL bulunmaktadır.

Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı;
… TL asıl alacak,
… TL işlemiş faiz ve
… TL gider vergisi toplamı … TL olmaktadır.

Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %… oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %… gider vergisine tabi bulunduğu ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı … ile imzalanan … tarihli genel kredi sözleşmesine kefil olan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı … ile dava dışı … arasında … tarihli …-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi ve sözleşmeye bağlı … tarihli …-TL limitli cari hesap sözleşmesi imzalandığı, davalının …-TL limitle müteselsil kefil olduğu, banka tarafından … tarihli ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır. Banka aracılığı ile gönderilen ihtarnamenin davalı borçluya tebliğ edilemese de; taraflarca imzalanan sözleşmede yazılı olan adresine tebliğe çıkarıldığı anlaşılmıştır. 2004 sayılı İİK’nın 68/b maddesinin 1. fıkrası uyarınca, kredi sözleşmesinde gösterilen adresin değiştirilmesi, yurt içinde bir adresin noter aracılığıyla krediyi kullandıran tarafa bildirilmesi halinde sonuç doğuracak olup taraflar arasındaki sözleşmede de yeni adres bildirilmediği sürece sözleşmedeki adrese gönderilecek ihtarın tebliğ edilmiş sayılacağı düzenlenmiş, davalının temerrüde düştüğü kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı … ile dava dışı … arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki süresiz çerçeve niteliğindeki sözleşmeye davalının kefaletinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalının kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak, davacı tarafın takipte talep ettiği bedeller ile bağlı kalınmak suretiyle davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının, Kumluca … Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; takibin, …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faiz, …-TL gider vergisi olmak üzere toplam …-TL üzerinden devamına,
2-Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % … oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % … gider vergisi UYGULANMASINA
3-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ İLE, …-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli …-TL harçtan peşin olarak alınan …-TL harcın mahsubu ile …-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
5-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre …-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Davacı tarafından yapılan …-TL ilk dava masrafı, …-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam …-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; … TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, Tarafların yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/09/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı