Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/270 E. 2022/408 K. 26.05.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/270 Esas
KARAR NO : 2022/408
DAVA : Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak)
DAVA TARİHİ : 08/04/2021
KARAR TARİHİ: 26/05/2022

Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Alacak) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacının vekilinin dava dilekçesinde özetle; Davalı banka müvekkilinin ticari hesabından TBK 20 maddesi ve devamı Genel İşlem Koşullarına ve sözleşmeye aykırı kesintiler yaptığını, davalı banka müvekkilinin hesabından 27.04.2018 tarihinde 239,00 TL , 27.04.2017 tarihinde 199,00 TL ve 26.04.2016 tarihinde 179,00 TL Toplam 617,00 TL Tekno Tarife Ücreti adı altında sözleşmeye aykırı kesinti yaptığını, müvekkilinin taleplerini ispat ile yükümlü olduğunu, müvekkilinin 2017 ve 2018 Yılında herhangi bir talebinin olmadığını, Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 25,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesine. Davalı banka müvekkilinin hesabından 28.09.2017 tarihinde 131,25 TL, yine 08.09.2017 tarihinde 131,25 TL, yine 20.03.2017 tarihinde 630,00 TL ve 30.09.2016 tarihinde 105,00 TL, 30.06.2017 Tarihinde 262,50 TL, 21.06.2017 Tarihinde 157,50 TL, 30.03.2017 Tarihinde 262,50 TL Kredi Kullandırım Ücreti adı altına kesintiler yaptığını, ancak müvekkili davalı bankadan sadece teminat mektupları ve sadece BCH hesabından kredi kullandığını. Davalı banka zaten müvekkilinin kullanış olduğu teminat mektuplarından ayrıca tahsil ettiğini. Müvekkilinin ilgili tarihlerde taksitli ticari kredi kullanmadığı halde sözleşmeye aykırı alınan bu ücretlere ilişkin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesini. Davalı banka yine müvekkilinin hesabından 16.05.2016 tarihinde 210,00 TL, 29.12.2016 tarihinde 262,50 TL, 29.09.2016 tarihinde 262,50 TL, 15.08.2016 tarihinde 210,00 TL, 16.05.2016 tarihinde 210,00 TL, 16.11.2015 tarihinde 210,00 TL, 11.09.2015 tarihinde 105,00 TL, 14.09.2015 tarihinde 105,00 TL, 14.08.2015 tarihinde 105,00 TL, 11.08.2015 tarihinde 105,00 TL, 20.09.2017 tarihinde 157,50 TL, 07.12.2017 tarihinde 183,75 TL Toplam 1.916,25 TL Devre Sonu Komisyonu adı altında kesintiler yapıldığını. Öncelikle sözleşmenin hiçbir maddesinde devre sonu komisyonu alınabileceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığı gibi müvekkiline hiçbir bilgilendirme yapılmadığını. Ayrıca Emsal birçok banka böyle bir kesinti yapamadığını. Ek Mahkeme kanlarında da devre sonu komisyonu adı altında iadesine karar verildiğini. Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesini. Davalı banka müvekkilinden 08.09.2017 tarihinde 315,00 TL, 20.03.2017 tarihinden 131,25 TL ve 30.03.2016 tarihinde 460,00 TL,16.10.2015 Tarihinde 450,00 TL İstihbarat Ücreti adı altına kesintiler yaptığını. Öncelikle müvekkilinin bu tarihlerde kredi kullanmadığını ve sözleşmenin hiçbir maddesinde istihbarat ücreti alınabileceğine dair hiçbir hüküm bulunmadığını. Ayrıca Merkez bankası ve BDDK’ya bildirmiş olduğu ücretlere ilişkin istihbarat ücreti adı altında bir bildirimi bulunmadığını. Davalı banka zaten kredi kullandırmalarında kredi kullandırma ücreti yapmaktayken kredi kullanmadığı halde sözleşmeye aykırı alınan İstihbarat ücretlerine ilişkin fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 100,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesini. Davalı banka yine 14.02.2017 tarihinde 308,37 TL Erken Kapama Komisyonu adı altında kesinti yaptığını. Öncelikle Erken Kapama Komisyonu alınabilmesi için müvekkilim ile sözleşmede mutabık kalınması gerektiğini. Ayrıca müvekkilinin ilgili tarihte taksitli kredi kapatmamış kullanmış olduğu BCH kredisini kapattığını. Hiçbir banka BCH Kredi Erken kapama komisyonu almadığını. Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile 25,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile idesini. Davalı banka 05.02.2018 tarihinde 850,00 TL Ekspertiz Ücreti adı altında kesinti yaptığını. Öncelikle Emsal Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin kararında da belirtildiği gibi Eskpertiz ücreti 3. kişilere fatura ile ödenen bir ücret olduğunu. Davalı banka fatura ile ödemiş olduğu ücreti müşteriden talep edebileceğini. Ekspertiz faturasını ispatlanmaması durumıunda kesin olarak iadesine karar verdiği açık olduğunu. Davalı banka Ekspertiz faturasını ispat ile yükümlü olduğunu. Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydı ile Ekspertiz ücreti adı altında fazla alman şimdilik 50,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesini. Davalı banka müvekkilinden 16.02.2016 tarihinde 210,00 TL ve 30.12.2015 tarihinde 100,00 TL Komisyon Tahsilatı adı altında kesinti yaptığını. Müvekkilinin bu tarihlerde herhangi bir kredi kullanmadığını sözleşmeye aykırı alınan bu ücretin fazla alınan şimdilik 25,00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesine, Davalı banka müvekkilinden 04.01.2017 tarihinde 50,00 TL, 06.12.2016 tarihinde 50,00 TL, 01.07.2016 tarihinde 52,50 TL ve 31.03.2016 tarihinde 50,00 TL Kredi Ekstre Ücreti adı altında kesinti yaptığını. Öncelikle tüm bankalar Ekstre ücreti adı altında 2020 Yılında 1-3 TL arasında posta masrafı yapmakta olduğunu. Davalı banka makbu yapmış olduğu bu kesintilerin dayanağı bulunmadığını. Davalı banka Ekstre Masraflarını ispat ile yükümlüdür.Fazla alınan şimdilik 25.00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesine. Davalı banka müvekkilimin hesabından 30.12.2015 Tarihinde 100,00 TL Devre Sonu Komisyonu adı altında kesinti yaptığını. Öncelikle devre sonu kmisyonuna ilişkin sözleşmenin hiçbir maddesinde böyle bir hüküm bulunmadığını. Ayrıca birçok banka devre sonu komisyonu adı altında kesinti yapmadığını. Emsal Yargıtay kararları ve Mahkeme kararlarıda incelendiğinde Devre Sonu Komisyonunun iadesine karar verildiği açıktır.Fazla alınan şimdilik 25.00 TL’nin değişen oranlarda avans faizi ile aidesine. Dosyanın Konusunda Uzman Bilirkişi İncelemesi ile Müvekkilinden Haksız alınan (Fazlaya Dair Haklarımız Saklı Kalmak Kaydı İle) 475,00 TL nin ödeme tarihlerinden itibaren değişen oranlarda Ticari Avans Faizi ile iadesine, yargılama giderleri ve Vekalet Ücretinin Davalıya yükletilmesine, karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davaya konu kredi …Şubesi tarafından kullandırılmış olup sözleşmenin ifa yeri Antalya olduğunu,yetkili Mahkeme ise Antalya Asliye Ticaret mahkemeleri olduğunu. Antalya 4.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin …Esas sayılı dava dosyası ile davacı Şirket tarafından müvekkil Banka aleyhine aynı konuda, aynı alacak kalemlerine ilişkin açılmış ve yargılaması devam eden bir dava bulunduğunu, Dosya bilirkişi incelemesi aşamasında olduğunu. Bu nedenle, işbu davayı açmakta davacının hukuki bir yararı bulunmayacağını. Davanın ,derdestlik yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir, davanın yetkisizlik ve derdestlik nedeniyle REDDİNE karar verilmesini, Sayın Mahkemenizin aksi kanaatte bulunması ve esasa ilişkin yargılama yapılması halinde ise haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini,yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE:
Dava, haksız kesinti iddiasına dayalı istirdat davasıdır.
Kesin hüküm hususu 6100 sayılı HMK’nın 114/1-i maddesinde dava şartı olarak düzenlenmiş olup aynı davanın daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması gerektiği belirtilmiş ve aynı yasanın 115. maddesi gereğince mahkemece dava şartlarının mevcut olup olmadığının davanın her aşamasında kendiliğinden araştırılacağı hükme bağlanmıştır.
HMK’nın 303. maddesine göre kesin hüküm “1-Bir davaya ait şeklî anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. 2-Bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder,…” denilerek, tanımlandığı gibi şartları düzenlemiştir. İlgili düzenleme ile şekli anlamda kesinlik, maddi anlamda kesinliğin ön şartı olarak kabul edilmiş, maddenin devamında ise; bir davaya ait şekli anlamda kesinleşmiş olan hükmün, diğer bir davada maddi anlamda kesin hüküm oluşturabilmesini, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve son olarak dava konularının aynı olması şeklinde belirlenen üç şarta bağlamıştır. Kesin hüküm, öncelikle hükmü veren mahkeme de dâhil olmak üzere bütün mahkemeleri bağlar. Bir hüküm maddi anlamda kesinleştikten ve hangi tarafın ne yönde haklı olduğu tespiti yapıldıktan sonra artık tüm mahkemeler, aynı taraflar arasında, aynı dava sebebine dayanılarak, aynı dava konusu hakkında verilmiş bulunan kesin hüküm ile bağlıdırlar. Bunun sonucunda; aynı dava yeniden incelenemeyeceği (kesin hüküm itirazı) gibi, aynı konuya ilişkin yeni dava, önceki davada verilmiş olan kesin hüküm ile bağlıdır(kesin delil). (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/2-2291 E. 2020/845 K.)
Somut olayda; davacı …bu davadan önce aynı sözleşme ve kesintilere ilişkin davalı aleyhine aynı taleplerle ilgili açtığı dava, mahkememizin … esas sayılı dava dosyasında görülmüş ve verilen karar kesinleşmiştir. Tüm dosya kapsamı, yukarıdaki açıklamalar ve mahkememizin … esas … karar nazara alınarak, uyuşmazlığın kesin hükümle daha önce çözüldüğü anlaşıldığından, iş bu davanın kesin hüküm dava şartı nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın dava şartı noksanlığından USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 80,70 TL harçtan peşin alınan 59,30 TL nin mahsubu ile eksik alınan 21,40 TL nin davacıdan alınarak, hazineye irad kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL’nin davacıdan alınarak hazineye gelir kaydına,
4-Yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 475,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
6-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansı ve varsa teminatın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili …’nın yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen kararın miktar itibariyle KESİN olmak üzere açıkça okunup usulen anlatıldı.26/05/2022
Katip…
¸e-imzalıdır

Hakim…
¸e-imzalıdır