Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/263 E. 2023/34 K. 13.01.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/263 Esas
KARAR NO : 2023/34
DAVA : Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali)
KARAR TARİHİ : 13/01/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan Rehin Karşılığında Ödünç Verme İşinden Kaynaklanan (TMK M. 962 – 969) (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Dava dışı borçlu … A.Ş.’nin ticari ilişkiden kaynaklanan borcunu ödememesi üzerine, davacı müvekkilce dava dışı borçlu … A.Ş. ve davalı …’ye Antalya … Noterliğinin … tarihli … yevmiye numaralı ihtarnamesi tebliğ edilmiş olup yapılan tüm sözlü ve yazılı ihtarlar karşısında borcun ödenmemesi konusunda ısrar edildiğini, anılan ihtarnamenin taraflara tebliğ edildiğini, muhataplarca ihtarnameye cevap verilmediğini, söz konusu borca da itiraz edilmediğini, Davacının alacağını tahsil edebilmek adına, Antalya … Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı ipotek veren aleyhine, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapmak zorunda kaldığı, Anılan dosyadan gerek dava dışı borçlu … AŞ’ye gerekse davalı ipotek verene ödeme emri tebliğ edildiğini, davalı ipotek verenin takibe ve tüm ferilere hukuka aykırı olarak itiraz etmiş olup takibi durdurduğu, başlatılan takibe dava dışı … A.Ş.’nin itiraz etmediğini, borcun varlığının kesinleştiğini, davalı takip tarihine kadar işlemiş faize de itiraz etmiş olduğundan, fazlaya ilişkin her türlü takip ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, 44.013,70 TL işlemiş faize yapılan itirazın iptalini şimdilik talep etmediklerini, mahkemenizce re’sen dikkate alınacak başkaca nedenlerle her türlü fazlaya ilişkin alacak ve faiz talep haklarımızın saklı kalması kaydı ile, davalı / ipotek veren borçlunun Antalya … Satış İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu, itirazın iptaline ve takibin devamına, İtirazın haksız olması sebebiyle, borçlunun %20 cra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkiline Antalya … Satış İcra Müdürlüğünün … E sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, taraflarınca haksız yapılan icra takibine itiraz edilerek dosyanın durdurulduğunu ancak davacı tarafından haksız ve mesnetsiz iş bu davanın açıldığını, alacaklı tarafından yapılmış olan işlemlerin hukuka aykırı olup, kötü niyetle yapıldığını, alacaklı … A.Ş. tarafından müvekkili aleyhine Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile icra takibi yapıldığını, İpotek edilen taşınmazın ihale edildiğini, taraflarınca hukuka aykırı olarak yapılan ihaleye karşı Antalya …İcra Hukuk Mahkemesi … Esas sayılı dosya ile ihalenin feshi davası açıldığını davanın halen derdest olduğunu, Ayrıca Antalya … Asliye Ticaret Mahkemesi … esas sayılı dosya ile borç miktarının tespiti için menfi tespit davası açıldığını dosyanın hala derdest olduğunu, Yapılan takiplerde tahsilde tekerrür olmamak kaydının konulmadığını, Aynı ipoteğe mahsuben açık olan derdest davalar söz konusu olduğu halde iş bu takibe de kötüniyetle geçildiğini bu itiraz konusu takibin mükerrer açıldığını, Aynı nedenle iki ayrı takip yapılması ve ipotek edilen taşınmaza ilişkin ihalenin feshi ve menfi tespit davaları halen devam etmekte olması nedeniyle derdestlik konusu olduğundan derdestlik itirazında da bulunduklarını, Müvekkil ile davalı arasında … tarihinde, dosyada mevcut bulunan, ipotek belgesi ve … yevmiye nolu … tarihli resmi senet düzenlenmiştir. Belgeler incelendiğinde de görüleceği üzere müvekkil kendi adına kayıtlı … Nolu Meskeni, … … Anonim Şirketi’nin borcuna teminat olmak üzere tapu kaydına ipotek tescil ettirdiğini, her ne kadar dava dilekçesinin ikinci maddesinde dava dışı … A.Ş. ‘nin fatura asıllarına ve içeriklerine itiraz edilmediğinden bahsedilmiş ise de üçüncü kişi olan müvekkilin bu durumdan haberdar olması mümkün olmadığını, Müvekkile bu konuyla ilgili davacı tarafından bilgilendirme, ihtar gönderilmediğini, dolayısıyla borcun devam edip etmediğine ilişkin üçüncü kişi olan müvekkilin bilgisi bulunmadığını, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile iş bu dava icra takibine konu ipotek aynı olup üst sınır ipoteği olduğunu, buna rağmen iki icra dosyasında da faiz işletildiğini, belgelerde de açıkça belirtildiği üzere dava konusu ipotek üst sınır ipoteği olarak düzenlenmiş ve … TL ile sınırlı tutulduğunu, ayrıca ve açıkça da; Faizsiz doğmuş ve doğabilecek bütün borçlar için TL kadar kısmın bu teminat ve ipoteği kapsadığı belirtildiğini, ancak buna rağmen ödeme emrinde işlemiş faiz eklenmiş ayrıca takip tarihinden itibaren asıl alacak için hesaplanacak bakiye temerrüt faiz talep hakkı saklı tutulmak kaydı ile … TL için Yıllık (365 Gün) 949.75 Avans faiz oranından az olmamak üzerea artan cari faiz oranında temerrüt faizi istemleri ile teminat taşınmazın satılarak paraya çevrilmesi istenmiştir. Üst sınır ipoteğinde, alacaklı takip talebinde alacak tutarı üst sınırı, ipotekteki limiti aşmamak şartıyla talep edebilir ve takip tarihinden itibaren faiz isteyeceğini, İpotek şartlarını gözetilmeden hukuka aykırı açılan bu takip, düzenlenen ödeme emri usul ve yasaya aykırı olduğunu, Müvekkile dava konusu haksız icra takibi ile işletilen faize itiraz etmek dışında bir çare bırakılmadığını, Davacı dava dilekçesinde itiraz talebinden vazgeçmiş ise de icra takibi ile faizi haksız olarak talep etmiştir. Kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte bir an için davanın kabulü düşünülse dahi faiz yönünde 44.013,70 TLlik bedel için davanın reddi gerektiğini, yapılan usulsüz ve hukuka aykırı işlemler nedeniyle takip talebi, ödeme emri ve icra takibinin iptaline, kötüniyetli davalının %20 den aşağı olmamak üzere kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini icra takibinin usul ve yasaya aykırı olarak açılmış ve açılma tarihinden itibaren yapılmış olan tüm işlemlerin de buna bağlı olarak hukuka aykırı oldukları dikkate alınarak davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. maddesi gereği Antalya … Satış İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası yönünden itirazın iptali .istemine ilişkindir.
… İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası getirtilmiş incelenmesinde; alacaklı … Ltd. Şti. ve …(ipotek veren) aleyhine asıl alacak ve işlemiş faiz olmak üzere toplam …-TL alacağın tahsili için başlatılan ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile takip olduğu, borçlu …’nin 30/01/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, davanın … tarihinde yasal bir yıllık süre içerisinde görevsizlik kararı veren mahkemede açıldığı görülmüştür.
Antalya … Asliye Hukuk Mahkmesi’nin … esas, … karar sayılı dosyasında”… Takibe konu ipoteğin taraflar arasındaki ticari ilişkiden kaynaklı olarak teminat amacı ile verildiği ifade edilmiştir. Eldeki dava itirazın iptali davası olarak açılmış olup ipotek borcunun dayanağı temel ilişki taraflar arasındaki ticari iştir. Davanın görüleceği mahkemenin de taraflar arasındaki temel hukuki ilişki gözetilerek tespit edilmesi gerekir….Eldeki davada tarafların her ikisi yönüyle de davanın ticari iş olduğu anlaşılmakla dava ticari dava olup Asliye Ticaret Mahkemesi görev alanı içinde kalmaktadır….” gerekçeleri ile görevsizlik kararı verilerek mahkememizde yukarıdaki esası almıştır.
Antalya …İcra Hukuk Mahkemesi’nin … esas sayılı dosyası, Antalya … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyaları celbedilmiş, banka ve ipotek kayıtları getirtilerek incelenmiştir.
Mali Müşavir bilirkişi … ve Bankacı Bilirkişi … … tarihli heyet raporlarında sonuç olarak;” Davacı firmanın ticari defterlerine göre takip tarihi itibari ile dava dışı … AŞ. den ….-TL alacaklı olduğu ” sonuç ve kanaatine varmışlardır.
Uyuşmazlık ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapılan takipte ipotek veren borçlunun sorumluluğunun tespitine ilişkindir.
Öncelikle davalı taraf derdestlik itirazını ileri sürmüş ise de, HMK’nun 114/1-ı Maddesi gereği Aynı davanın daha önceden açılmış ve halen görülmekte olmaması gerekmektedir. Davalı tarafın ileri sürdüğü dava dosyaları menfi tespit ve ihalenin feshi talepli davalar olup, dava konularının farklı olması nedeniyle derdestlik dava şartını yönünden olumsuzluğun bulunmadığı anlaşılmıştır.
Taşınmaz rehninin bir çeşidi olan ipotek, Türk Medeni Kanunu’nun (TMK) 881 ilâ 897. maddeleri arasında düzenlenmiştir. Söz konusu maddelerde ipoteğin tanımı yapılmaksızın, ipoteğin amacı ve niteliği (m. 881), kurulması ve sona ermesi (m. 882-887), hükümleri (m. 888-891) ve kanuni ipotek hakları (m. 892-897) ile ilgili hususlar ele alınmıştır.
Doktrinde ipotek kavramı, kişisel bir alacağı güvence altına alma amacını güden, kıymetli evraka bağlı olmayan ve bir taşınmazın değerinden alacaklının alacağını elde etmesi olanağını sağlayan sınırlı ayni hak olarak tanımlanmaktadır (Akipek, Jale G./Akıntürk, Turgut: Eşya Hukuku, 2009, s. 786; Gürsoy, Kemal/Eren, Fikret/Cansel, Erol: Türk Eşya Hukuku, 1984, s. 1032).
Türk Medeni Kanunu’nun 851. maddesine göre miktarı belli olmayan ya da henüz doğmamış bir alacağın ipotekle teminat altına alınması hâlinde, alacağın miktarı henüz bilinmediğinden ipotekte belirlilik ilkesi gereğince ipotekli taşınmazın azami miktarı için teminat teşkil edeceğini alacaklının bütün istemlerini karşılayacak şekilde taraflarca kararlaştırılması ve bu miktarın rehin yükü olarak tapu kütüğüne tescil edilmesi gerekir (Tunç Yücel, Müjgan; Banka Alacaklarının İpoteğin Paraya Çevrilmesi Yolu ile Takibi, İstanbul 2010 s. 164, dn. 69). Üst sınır ipoteğinde taraflarca kararlaştırılan ve tapu kütüğüne tescil edilen yük miktarı ipotekli alacaklının tüm alacak kalemleri için bir üst sınır teşkil eder. Bu miktar sırf ana para alacağı değildir. Taşınmaz satış bedeli tüm alacak kalemlerini karşılasa dahi, üst sınırı aşan bu alacakların satış bedelinden karşılanması mümkün olmaz. Bu alacak kalemleri ipotek teminatı dışında kalan alacak olarak ancak genel haciz yolu ya da iflâs yolu ile takip edilebilir (Tunç Yücel Müjgan, s. 165).
Türk Medeni Kanunu’nun 851. maddesindeki düzenlemeden de anlaşıldığı üzere ipotek, güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarının belirli olup olmamasına göre iki şekilde kurulabilir. Buna göre, ipotekle güvence altına alınması düşünülen alacağın miktarı belirli ise anapara ipoteği, belirli değilse üst sınır ipoteği kurulur.
Üst sınır (limit) ipoteğinde üst sınır çerçevesinde tescil edilen ipotek, tescil edildiği tarihte mevcut ve miktarı belli olan bir alacağa dayanmamaktadır. İleride alacak doğup miktarı belli olduğunda başlangıçta şekli bir karakter taşıyan üst sınır ipoteğini, gerçekleşen alacak tutarı ile sınırlı tutarak maddi içeriğe kavuşacaktır. Bu hâlde ipoteğin fer’ilik niteliği tam anlamı ile gerçekleşmiş olur. Rehnin paraya çevrilmesi de bu aşamadan sonra olacaktır
Türk Medeni Kanunu’nun 881/2. maddesine göre; ipoteğin mutlaka borçlunun taşınmazı üzerinde kurulması zorunlu değildir. Üçüncü kişi başkasının borcu için malik olduğu taşınmazı üzerinde alacaklı lehine ipotek tesis edebilir. Tesis edilen ipotek üst sınır ipoteği ise ipotek veren üçüncü kişinin sorumluluğu ipotek limit ile sınırlıdır.
Yukarıda yer verilen yasal mevzuat kapsamında tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; İpoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan icra takibinde üçüncü kişi ipoteği söz konusu olup, asıl borçlu ile ipotek veren arasında İİK’nun 149/b maddesi hükmü gereğince mecburi takip arkadaşlığı bulunmaktadır. Yukarıda anılan yasa hükmü gereğince asıl borçlu ile ipotek borçlusu üçüncü kişiye ödeme emri gönderilmiş ve ipotek verenin itirazı üzerine takip durmuş ve işbu itirazın iptali davası açılmıştır. Antalya … İcra Hukuk Mahkemesi’nin … Esas, … Karar sayılı ilamı ile ipotek borçlusunun ipotek limiti olan …,00-TL ile sınırlı sorumluluğunun belirlendiği, alınan bilirkişi raporu ile diğer takip borçlusu şirketin ….-TL borcunun bulunduğu tespit edilmiştir. Davalının ipotek veren olarak takip dosyasında sorumluluğunun bulunduğu, itirazın haklı olmadığı kanaatine varılmakla davanın kabulüne alacak likit nitelikte bulunduğundan icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Öte yandan davalı taraf ayrıca kefaletten döndüğünü ve kefalet borcunun kalmadığını ileri sürmüş ise de, bunun davaya konu ipotek borcuna bir etkisi bulunmamaktadır. Kaldı ki; kefaletten dönme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 599. maddesinde düzenlenmiş olup tek taraflı irade beyanı ile kefaletin geri alınması hakkını kefile vermez.
Yukarıda açıklanan tüm gerekçelerle davanın kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklanacağı üzere;
1-Davanın KABULÜ İLE; davalının, … İcra Müdürlüğü’nün … esas numaralı dosyasına yaptığı İTİRAZIN İPTALİ İLE; …,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi üzerinden takibin devamına,
2-Davacının inkar tazminatı talebinin KABULÜ ile 50.000,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 17.077,50.-TL harçtan peşin olarak alınan 2.795,00.-TL harcın mahsubu ile 14.282,50.-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 38.000,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 2.795,00 -TL ilk dava masrafı, 1.803,00.-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 4.598,00.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 13/01/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı