Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/261 E. 2023/73 K. 01.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/261 Esas
KARAR NO : 2023/73
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 16/11/2021
KARAR TARİHİ : 01/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;“Davalı aleyhine öncelikle Kumluca İcra Müdürlüğü’nün … sayılı dosyasıyla icra takibine geçildiğini ancak davalı tarafın borca itirazı neticesinde T.C. Kumluca Arabuluculuk Bürosuna … Başvuru … Dosya no İle … tarihinde başvurulduğunu, davalı tarafın toplantıya katılmadığını, taraflar arasında anlaşma sağlanamadığından bu davayı açtıklarını, davalı yan aleyhine başlatılan Kumluca İcra Müdürlüğü’nün … sayılı icra takibine davalının itiraz ettiğini ve icra takibini durdurduğunu, davalı borçlunun müvekkile borcu bulunduğunu, ancak davalı/borçlunun müvekkiline olan borcunu ödemediğini, Söz konusu alacağa ilişkin olarak yapılan icra takibine davalı / borçlu yanın kötü niyetle itiraz ederek, icra takibini sürüncemede bırakmayı amaçladığını, davalı borçlunun kötü niyetli itirazın iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı davaya cevap vermemiştir
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; faturadan kaynaklı Kumluca İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasında borca itiraz üzerine İİK’nun 67. Madedesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Kumluca İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; alacaklı … AŞ. Tarafından, borçlu … Ltd. Şti aleyhine 1.199,82-TL asıl alacak, 484,14 -TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 1.683,96-TL alacak için ilamsız icra takibi başlatıldığı, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun … tarihinde takibe itiraz ettiği, takibin durdurulduğu, yasal 1 yıllık sürede eldeki itirazın iptali davasının açıldığı görülmüştür.
Ankara … Asliye Ticaret Mahkemesi aracılığı ile aldırılan … tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında” Yukarıda yapılan detaylı inceleme ve açıklamalar doğrultusunda; Davacı ticari defterlerinin 6102 Sayılı belirli kanuni şartları taşıdığı, Davacı Ticari defterlerinde, davalının borçlu olduğu, Yeni TTK’nın 64. maddesinde ifade edilen icra takip tarihi itibari ile 1.199,82 TL, Davacının Kumluca İcra Müdürlüğü … Esas sayılı dosya ile 1.199,82 TL Asıl Alacak ve 484,14 TL İşlemiş faiz talep ttiği Sabit olup, Konunun Hukuksal değerlendirmesinin Mahkemeniz Uhdesinde olduğu” görüş ve kanaatine varılmıştır.
Davalı defterlerinin incelenmesi hususunda ihtaratlı tebligat yapılmasına rağmen davalı tarafça ticari defter ve belgeler ibraz edilmemiştir.
Uyuşmazlık; takibe konu … tarih, 1.199,82-TL bedelli fatura yönünden davacının alacağının bulunup bulunmadığı, davalının itirazının haklı olup olmadığının tespitine ilişkindir.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
MK 6. Maddesine göre kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri dayandırdığı olguların varlığını ispatla yükümlü olup işbu davada ispat yükü alacaklı olduğunu ispat eden davacıya aittir. Akdi ilişki kanıtlanmadığı sürece alacaklının borçlu adına fatura düzenlemesi ve ticari defterlerine göre bu faturalar nedeniyle alacaklı görünmesi alacaklının alacağını ispat edebilmesi için yeterli olmayacaktır
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesi çin ara karar oluşturulmuş ancak davalı taraf yapılan ihtara rağmen defterlerini ibraz etmemiştir. Davacı defterleri yönünden bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu anlaşılmaktadır.
İcra dosyası içeriğinden de anlaşıldığı üzere davacı alacaklı icra takibini faturaya istinaden başlatmış, borçlunun vaki itirazı üzerine eldeki dava açılmış olup, itirazın iptali davaları niteliği itibari ile icra dosyasına ve bu dosyada sunulan takip dayanağı belgeler ile ödeme emrine sıkı sıkıya bağlı olup, uyuşmazlığın takip ve dava konusu yapılan faturalarla sınırlı olarak değerlendirilip çözümlenmesi gerekir. (Yargıtay 19. H.D.’nin 21.06.2019 tarih, 2018/1391 Esas, 2019/3997 Karar) Takibe konu faturanın davacının defter kayıtlarında yer aldığı, davacı defterlerinde 1.199,82 TL alacağın kayıtlı olduğu, alacağın varlığının ispatlandığı kanaati ile, itirazın iptali ile takibin devamına karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf bilirkişi raporuna karşı beyan dilekçesinde işlemiş faiz yönünden talepte bulunmuş ise de; B.K.’nun 101. maddesi borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmemiş ise, muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağını öngörmüştür. Dosyada takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtara rastlanmamıştır. Faturada vade tarihi de belirlenmemiştir. Davacı tarafından icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden, davacı icra takibinden önceki dönem için birikmiş faiz isteyemeyecek, ancak icra takip tarihinden yapılan ödeme tarihine kadarki süre için faiz isteyebilecektir. Kaldı ki davacı taraf dava dilekçesinde harca esas değeri asıl alacak olarak belirlemiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilerek ve ayrıca 6325 Sayılı yasanın 18/ A-11. Maddesi gereği arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalı tarafın tüm yargılama giderlerinden sorumlu olduğuna karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile; Davalının, Kumluca İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı sayılı İcra dosyasında yapmış olduğu itirazının İPTALİNE, takibin 1.199,82- TL asıl alacak, asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile DEVAMINA, işlemiş faiz yönünden talebin REDDİNE
2-Alacak likit olduğundan kabul edilen 1.199,82- TL üzerinden %20 oranında İcra inkar tazminatı 239.96-TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken 179,90.-TL harçtan peşin alınan 59,30.-TL’nin mahsubu ile, bakiye120,60-TL nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA
4-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden, davalı taraf arabuluculuğa katılmamış olduğundan 1.320,00.-TLnin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
5-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.422,00-TL yargılama giderinin ve 127,10-TL ilk dava masraf toplamı 1.549,10- TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 1.199,82- TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, e-duruşma talep eden davacı vekili Av. …’ın yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar miktar itibariyle KESİN olmak açıkça okunup usulen anlatıldı. 31/01/2023

Katip … Hakim …
E imzalı E imzalı