Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/222 E. 2022/601 K. 05.07.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/222 Esas
KARAR NO : 2022/601
DAVA : Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2022
KARAR TARİHİ : 05/07/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)Alacak (Ticari Nitelikteki Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkil … Enerji Üretim A.Ş. … kurulu gücünde …-1 Güneş Enerjisi Santrali ile lisansız elektrik üretimi yaptığını, Müvekkil firma tarafından …-1 Güneş Enerjisi Santralinde 1000 kWe anlaşma güçlü lisansız elektrik üretim santralinden davalı tarafından 2021 Ocak ve Şubat ayları içerisinde üretim yapmış olup davalıya satmıştır. Akabinde 09/02/2021 tarih ve … sayılı evrak ile lisanssız elektrik üretim tesisimizde 28/01/2021 tarihinde 13.30 saatinde demand değeri 1024,00 kwe olduğu söylenerek anlaşma gücünün aşıldığı ve anlaşma gücü üzerinde sisteme verilen enerji miktarının destek ödemesinde dikkate alınmayacağı müvekkile bildirildiğini, Devamında Şubat ayının … bedelinin ödenmeyeceğine ilişkin bilgi tarafımızca sistem üzerinden öğrenildiğini, daha sonra telefonla aramak suretiyle bilgi talebinde bizlere güç aşımı yapıldığını ve … ödemesinin yapılmayacağı şifaen bildirildiğini, söz konusu yazı müvekkilimize 2021/Ocak ayı üretimi için gelmiş ve 2021 Ocak ve Şubat ayına ilişkin herhangi bir ödeme yapılmadığını, iki ayda da müvekkil tarafından elektrik üretimleri yapılarak davalıya satıldığını, davalı tarafından söz konusu 2021 Ocak dönemi ve 2021 Şubat dönemi için müvekkilden sistem kullanım bedelini talep etmiş ve bu bedel müvekkil tarafından davalıya ödendiğini, davalı tarafından müvekkil tarafından üretilen elektriğe ilişkin sistem kullanım bedeli alınmış, ayrıca üretilen elektriğin kullanıcıya satılması suretiyle de gelir elde edildiğini, Davalı … Elektrik Dağıtım A.Ş. Tarafından 2021 Ocak ayına ilişkin olarak … -1 Güneş Enerji Santralinden 1000 kWe üzerinde 1024,00 kWe üretim yapıldığı bildirilmiştir. Bu bildirime binaen de müvekkil şirkete Ocak 2021 dönemi için ödeme yaptığını, Şubat 2021 ayına ilişkin davalı tarafından müvekkil şirkete güç aşımına ilişkin herhangi bir bildirim dahi yapılmadan, … ödemesi yapılmamış; müvekkil sistemden ödenemeyeceğini öğrendiğini, Müvekkilimin üretmiş olduğu elektriğin bedelini ödememek ve kullanıcılara satmak suretiyle sebepsiz zenginleşen davalı tarafın bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edilen zenginleşme tutarının müvekkile ticari faizi ile ödenmesine karar verilmesine, Bunun mümkün olmaması halinde , müvekkilden aynı güç aşım döneminde … bedelinin ödenmemesinin yanın ayrıca aynı dönem için hiçbir hukuki dayanağı bulunmayan para cezasının müvekkil davacıya ödeme tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesine, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı kurum üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP :Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı Şirket ile müvekkil şirket arasındaki ilişki ticari olup zorunlu arabuluculuğa tabidir. ara buluculuğa başvurulmadığından Davanın Dava Şartı Yokluğundan Reddi Gerektiğini, Taleple İlgili Belirsiz Alacak Davası Açılamayacağından Davanın Dava Şartı Yokluğundan Reddi Gerektiğini, Kesilen ceza ile ile üretilen elektriğin bedeli belli olduğunu,
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 107 nci maddesinin 1 inci fıkrasında “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmü yer aldığını, Davacı şirkete müvekkil şirket tarafından mevzuat gereği kesilen güç aşımından kaynaklı para cezası belli olduğunu, bunun bedeli dava dilekçesinde de 34.913,13 TL + KDV olarak belirtildiğini, ayrıca güç aşımından kaynaklı sisteme verilen enerji miktarının ödenmeyen bedeli teşvik mekanizmaları karşılığında belirlenen tutarlar olup ödenmeyen … alacağı da belirlenebilir durumda olduğunu, , EPDK Kurulu ve … tarafından tarafından onaylanarak yayınlanan ve görevli tedarik şirketlerince hesaplanan bedeller davacı şirket tarafından bilindiğini, dava açıldığı tarihte iddia olunan alacak miktarı davacı tarafça belirlenebilir nitelikte olduğundan davanın hukuki yarar yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerektiğini, yargılamada re’sen dikkate alınacak hususlarla haksız ve dayanaksız olan davanın dava şartı yokluğundan usul yönünden reddi, mahkemeniz aksi kanaatte ise davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
01.01.2019 tarihinde yürürlüğe giren 7155 sayılı yasanın 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5. maddesine eklenen 5/A- 1 maddesinde ” Bu Kanunun 4. maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. ” düzenlemesine yer verilmiştir.
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A maddesinde arabuluculuğa başvurmanın dava şartı olarak kabul edilmesi halinde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın dava dilekçesine eklenmesinin zorunlu olduğu, bu zorunluluğa uyulmaması halinde mahkemece davacıya 1 haftalık kesin süre içinde eksikliğin tamamlattırılması için süre verileceği, verilen sürede eksikliğin tamamlanmaması halinde davanın usulden reddedileceği düzenlenmiştir.
7155 sayılı Kanun’un 20. maddesi ile 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5. maddesinden sonra gelmek üzere “Dava şartı olarak arabuluculuk” başlıklı 5/A maddesi eklenmiş olup konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerini içerir ticari davalar hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak düzenlenmiştir. Yasanın yürürlük tarihi 01/01/2019’dur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 14. Hukuk Dairesi’nin 21/03/2019 tarih 2019/521E. 2019/423K. sayılı kararında; “…6/12/2018 tarihli, 7155 sayılı Kanun’un 20. maddesiyle TTK’ya eklenen 5/A maddesi uyarınca, “(1) Bu Kanunun 4 üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır.” 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’ nun 18/A maddesi uyarınca, “(1) İlgili kanunlarda arabulucuya başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş ise arabuluculuk sürecine aşağıdaki hükümler uygulanır. (2) Davacı, arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorundadır. Bu zorunluluğa uyulmaması hâlinde mahkemece davacıya, son tutanağın bir haftalık kesin süre içinde mahkemeye sunulması gerektiği, aksi takdirde davanın usulden reddedileceği ihtarını içeren davetiye gönderilir. İhtarın gereği yerine getirilmez ise dava dilekçesi karşı tarafa tebliğe çıkarılmaksızın davanın usulden reddine karar verilir. Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması hâlinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir.”… TTK’nın 5/A maddesine göre, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Davanın konusu (müddeabih), dava dilekçesindeki talep sonucu, yani neticei talep esas alınarak belirlenir. Neticei talebin bir para alacağının tahsili veya tazminat olduğu durumlarda, arabulucuya başvuru yapılmış olması dava şartıdır…” denilmiştir.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nin … Sayılı kararında; “…itirazın iptali davasında, mahkemece ” ..arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava açıldığı” gerekçesi ile ” Davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine” karar verilmiş… ” …Arabulucuya başvurulmadan dava açıldığının anlaşılması halinde herhangi bir işlem yapılmaksızın davanın, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilir..” düzenlemesi uyarınca, mahkemece, davanın usulden reddine karar verilmesi yerindedir…” denilmiştir.
Davamıza gelince; tacir olan davacı yine tacir olan davalı aleyhine tazminat istemi ile dava açmıştır. Dava, ticari işten kaynaklı alacak davası olduğu, alacak davasının niteliği gereği eda hükmünü de içeren ve dava sonunda para alacağının ödenmesine hükmedileceği, davanın 18/03/2022 tarihinde açıldığı, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunun 5/A maddesi gereği arabulucuya başvurulmasının dava şartlarından olduğu, bu sebeple 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/A /2 maddesi doğrultusunda davacıya son tutanağın 1 haftalık kesin sürede mahkememize ibrazı için süre verildiği, davacı tarafın verilen kesin süre içerisinde arabuluculuk tutanağını ibraz etmediği; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 114/2 ve 115/2 maddesi ve 7155 Sayılı Kanun 20-23. maddeleri gereğince davanın usulden reddine dair karar verilmiş, aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1.Davanın 7155 yasa gereği Arabuluculuk dava şartı nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2. Alınması gerekli 80.70.-TL Harç peşin alındığından yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3. Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4. Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği 300,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5. Kararın kesinleşmesine müteakip davacının ve davalının yatırdığı yargılama giderinin artması durumunda giderleri yatıran davacıya ve davalıya iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili Av. ile davalı vekili Av. …’ın yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 05/07/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı