Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/200 E. 2022/797 K. 01.11.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/200 Esas
KARAR NO : 2022/797

DAVA : Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali)
DAVA TARİHİ : 09/03/2022
KARAR TARİHİ: 01/11/2022

Mahkememizde görülmekte bulunan Bankalarca Kullandırılan Ticari Kredilerden Ve Ticari Kredili Mevduatlardan Kaynaklanan Davalar (İtirazın İptali) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka vekilinin 09.03.2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkil banka ile davalılar arasında kredi sözleşmesi akdedildiğini, sözleşmeye istinaden kullandırılan kredilerin normal seyrini kaybetmesi nedeniyle muaccel hale geldiğini, ödenmesi için Beşiktaş … Noterliğinin … tarih …yevmiye numaralı ve Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye numaralı ihtarnamelerinin gönderildiğini, ihtara rağmen ödeme olmayınca Banka Alacakları İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını, davalıların itiraz ederek takibi durduğunu, arabuluculuk görüşmelerinde anlaşma sağlanamadığını, itirazın iptaline, alacaklarının tahsiline ve icra inkâr tazminatına karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
CEVAP :Davalılar davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereğince itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …esas sayılı dosyasının incelemesinde; Davacı banka tarafından davalı borçlular …Limited Şirketi, … ve borçlu … aleyhine …-TL asıl alacak, …TL masraf, …-TL işlemiş faiz …-TL gider vergisi olmak üzere toplam …-TL alacak için ilamsız takibe geçildiği, borçlu davalılar tarafından takibe itiraz edildiği ve itiraz nedeniyle takibin durduğu, yasal 1 yıllık sürede eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Bankacı Bilirkişi … … tarihli raporunda sonuç olarak; “Davalıların 07.12.2021 takip tarihi itibariyle temerrüt tarihleri dikkate alınarak sorumluluklarının hesaplanması ve sonuç:
I-) Asıl borçlu …Turizm Şirketi yönüyle hesaplama;
1-) … ve … numaralı yapılandırma kredileri;
11.01.2021 Asıl alacak …
– … …
– … …
11.01.2021-07.12.2021 330 günlük %21,00 akdi faiz …
Gider vergisi …
Masraf …
07.12.2021 Takip tarihi itibariyle toplam alacak …

2-) Çek tazmin bedeli kredisi ve çek depo bedeli;
Asıl alacak …
19.04.2021 – … …
22.04.2021 – … …
19.04.2021-07.12.2021 232 günlük %22,68 akdi faiz …
22.04.2021-07.12.2021 229 günlük %22,68 akdi faiz …
Gider vergisi …
07.12.2021 Takip tarihi itibariyle toplam alacak …
Gayrinakit çek depo bedeli …

Özetlersek takip tarihinde banka alacağı;
… TL asıl alacak,
… TL işlemiş faiz
…TL gider vergisi ve
… TL masraf toplamı … TL nakit ve … TL gayri nakit bulunmaktadır.

Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı;
… TL asıl alacak,
…TL işlemiş faiz
…TL gider vergisi ve
… TL masraf toplamı … TL nakit ve … TL gayri nakit olmaktadır.
Asıl alacak tutarının … TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %31,50 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarının … TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %34,02 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunmaktadır.

II-) Kefil …yönüyle hesaplama;
1-) …ve … numaralı yapılandırma kredileri;
11.01.2021 Asıl alacak …
– … …
– … …
11.01.2021-22.11.2021 315 günlük %21,00 akdi faiz …
22.11.2021-07.12.2021 15 günlük %31,50 temerrüt faizi …
Gider vergisi …
Masraf …
07.12.2021 Takip tarihi itibariyle toplam alacak …

2-) Çek tazmin bedeli kredisi ve çek depo bedeli;
Asıl alacak …
19.04.2021 – … …
22.04.2021 – … …
19.04.2021-22.11.2021 217 günlük %22,68 akdi faiz …
22.04.2021-22.11.2021 214 günlük %22,68 akdi faiz …
22.11.2021-07.12.2021 15 günlük %34,02 temerrüt faizi …
Gider vergisi …
07.12.2021 Takip tarihi itibariyle toplam alacak …
Gayrinakit çek depo bedeli …

Özetlersek takip tarihinde banka alacağı;
… TL asıl alacak,
… TL işlemiş faiz
… TL gider vergisi ve
… TL masraf toplamı … TL nakit ve … TL gayri nakit bulunmaktadır.
Talep sınırları dikkate alındığında banka alacağı;
… TL asıl alacak,
… TL işlemiş faiz
… TL gider vergisi ve
…TL masraf toplamı … TL nakit ve … TL gayri nakit olmaktadır.
Asıl alacak tutarının … TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %31,50 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarının … TL’lik kısmı takip tarihinden itibaren %34,02 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5,00 gider vergisine tabi bulunmaktadır.” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde;
Uyuşmazlık; davalılardan … Limited Şirketi ile imzalanan …tarihli genel kredi sözleşmesine dayalı asıl borçlu ve kefil olan davalının sorumluluklarının bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle davalıların sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı banka ile davalı … Limited Şirketi arasında … tarihli …-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi imzalandığı, davalı … ve dava dışı …’ın sözleşme limiti dahilinde müteselsil kefil oldukları, davalı asıl borçlu şirket ile … tarihli kredinin yeniden vadelendirilmesi sözleşmesinin imzalandığı, … ve dava dışı …’ın sözleşme limiti dahilinde müteselsil kefil oldukları, ve yine davalı şirketin tüm kredilerinin yapılandırılmasını talep ettiği, davalı asıl borçlu … Limited Şirketi’ne Beşiktaş … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile, davalı kefil …’a Antalya …Noterliğinin …tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği ve davalıların temerrüde düştükleri kabul edilmiştir.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile davalı …Limited Şirketi arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalı …kefaletinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
Davacının gayri nakdi çek depo talebinin değerlendirilmesine;
5411 sayılı Bankalar Kanunu’nda “gayri nakdi kredi” kavramı tanımlanmamıştır. Ancak, 5941 sayılı Çek Kanunu’nun 3. maddesi uyarınca; muhatap banka, süresinde ibraz edilen çekin karşılığının bulunmaması hâlinde yasal sorumluluk miktarına kadar ödeme yapmak; çekin karşılığının kısmen bulunması durumunda ise, kalan meblağı tamamlamakla yükümlüdür. Aynı maddede ödeme yükümlülüğü ile ilgili bu hususun, hesap sahibi ile muhatap banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayri nakdi kredi sözleşmesi hükmünde olduğu açıklanmıştır. Bu ödeme külfeti, sözü edilen Kanun gereğince bankalara yükletilmiş olduğundan, borçlunun bankadaki mevduatının bankaca müşterisine verilen her çek yaprağı için yasal sorumluluk miktarı ile sınırlı olarak banka lehine rehinli olduğunun kabulü zorunludur. Banka ile müşterisi arasında yapılan teminat mektubu veya çek hesabı açma sözleşmelerinde banka lehine risk gerçekleşmeden teminat mektubu bedeli veya karşılıksız çek bedelinden bankanın ödemek zorunda kalacağı meblağın depo edilmesini isteme yetkisi, söz konusu alacağın mevcut olduğunu göstermediği gibi, istenebilir olduğunu da göstermez (Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun, 27.12.2017 tarih, 2016/1 E., 2017/6 K. sayılı kararı).
Tüm bu açıklamalardan ve yasal düzenlemelerden ortaya çıkan sonuç, kefaletin verildiği anda borcun belirli ya da belirlenebilir olması gerektiği, kefalet sözleşmelerindeki belirlilik ilkesi uyarınca kefil olunan açısından belirli yani ferdileştirilmiş bir borcun varlığının arandığı, kefilin yalnızca kefalet limiti ve kendi temerrüdünün hukuki sonuçları ile bağlı olduğu, Çek Kanununun ödeme yükümlülüğü maddesi uyarınca, hesap sahibi ile banka arasında çek defterinin teslimi sırasında yapılmış olan dönülemeyecek bir gayrinakdî kredi sözleşmesi hükmünde bulunduğu, henüz risk gerçekleşmeden alacağın mevcudiyetinden de söz edilemeyeceği, belirsiz alacak için kefalet sözleşmesi kurulamayacağı, bu nedenle çek depo bedelinden hesap sahibinin sorumluluğunun bulunduğu ancak kredi sözleşmesini imzalayan müteselsil kefilin risk altındaki çek yaprakları nedeniyle bankanın Çek Kanunu uyarınca ödemesi gereken asgari miktarlarla ilgili olarak depo talebinden sorumlu olabilmesi için kredi sözleşmesinde bu yönde açık bir hüküm bulunması gerektiğidir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 10/04/2017 tarih 2016/7422 Esas – 2017/2933 Karar sayılı emsal içtihatında; “kredi sözleşmesinde müteselsil kefillerin gayrı nakdi alacak için sorumlu olduklarına dair özel bir hükmün bulunup bulunmadığının üzerinde durularak sonuca göre karar verilmelidir.” şeklinde belirtilmiştir.
Davacı banka ile davalı asıl borçlu şirket arasında imzalanan kredi çerçeve sözleşmesinden çek depo talebine ilişkin hüküm bulunmadığı ancak 2.2. Maddesinde nakdi ve gayrinakdi ifadesinin bulunduğu kefalet sözleşmesinin 10. Maddesinde de çek karneleri yönünden sorumluluk belirlendiği görülmüştür.
Davacının davalı asıl borçlu şirket yönünden 1 adet çek yaprağı yönünden depo talebinin yerinde olduğu, kredi sözleşmesine ait kefalet sözleşmesinin 10. Maddesinde kefilin sorumluluğuna dair açık hüküm bulunduğundan davalı kefil …’ın da çek depo talebinden sorumlu olduğu anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi heyet raporu da dikkate alındığında, davalıların kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun, anlaşılması ile davalılar aleyhine açılan davanın, mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller üzerinden davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı taraf uygulanan faiz oranlarına itiraz etmiş ise de; Davaya dayanak kredi sözleşmesinin temerrüt faizini düzenleyen 10. maddesinde borcun ödenmemesi halinde alacağın muaccel olduğu tarihten müşteriye ihtarda belirtilen süre sonuna kadar Merkez Bankasına bildirilen en yüksek cari faiz oranının, temerrüt tarihinden itibaren ise bildirilen en yüksek cari faiz oranını %50 fazlası oranında temerrüt faizi uygulanacağı kabul edilmiştir. Dosya kapsamında mevcut davacı banka tarafından akdi faiz oranı o dönem itibariyle %23,50 olduğu, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da bu oran ve %50 fazlası dikkate alınarak hesaplama yapıldığı, dolayısıyla uygulanan faiz oranının sözleşme hükümlerine ve davacı bankanın cari kredi faiz oranlarına uygun olduğu anlaşılmakla, davalı itirazlarına itibar edilmemiştir. (Aynı yönde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. HD. , 2021/1299 Esas, 2021/1211 Karar)
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlu aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 04/04/2018 gün, 2017/4575 Esas, 2018/1823 Karar sayılı emsal içtihadında; “…gayrinakdi kredinin deposu yönünden maktu harç ve maktu vekalet ücreti hükmedilmesi gerektiği halde nakdi alacakla birlikte nispi harç ve nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir…” şeklinde belirtildiğinden kabul edilen çek depo bedeli yönünden davacı vekili lehine maktu vekalet ücretine hükmetmek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya Banka Alacakları İcra Dairesi’nin …Esas sayılı takip dosyasında,
1-Taksitli ticari yapılandırma kredileri ve çek kredisinden doğan banka alacağı yönünden;
a)Borçlu davalıların itirazlarının …-TL asıl alacak, …-TL işlemiş faizi, (borçlu …yönünden …-TL), …-TL faizin gider vergisi (borçlu … yönünden …TL) ve …TL masraf olmak üzere toplam …TL (borçlu … yönünden …-TL)üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacak tutarının …TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 31,50 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi; …-TL’lik kısmına takip tarihinden itibaren % 34,02 oranında temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3- Davacı bankanın …- TL’lik çek depo talebinin KABULÜNE;
4-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan … TL icra inkar tazminatının davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Gayri nakdi çek depo talebi yönünden alınması gereken … TL maktu karar ve ilam harcının dava açılırken davacıdan peşin olarak alınan …-TL harçtan mahsubuna,
6-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gereken …TL harçtan peşin alınan ve mahsup sonrası kalan …TL harcın mahsubu ile, bakiye …TL nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden …TL’nin arabuluculuk görüşmelerine katılmayan davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Davacı tarafça yapılan davetiye, posta masrafı, bilirkişi giderinden ibaret toplam …TL yargılama giderinden davanın kabul ve red oranı gözetilerek …TL yargılama gideri ile …TL ilk dava masraf toplamı …TL yargılama giderinin davalılardan müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE, bakiye giderin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan …TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
10-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/2. maddesi uyarınca gayri nakdi çek kredisi depo bedeline ilişkin gayri nakdi alacak yönünden …TL maktu vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
11-Davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere davacının göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya davacıya iadesine,
Dair, davacı vekili …’in yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/11/2022

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı