Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/182 E. 2023/94 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/182 Esas
KARAR NO : 2023/94
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 04/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, … ilçesi sınırları içerisindeki … Santrallerinde üretilen ve üretilecek olan elektrik enerjisinin dağıtım sistemine bağlantısının sağlanabilmesi için enerji nakil hattı kurulması işi nedeniyle … … Yapım Sözleşmesi akdedildiğini, bu sözleşmenin anahtar teslim iş görme sözleşmesi olup, davalı şirketin işin yapımı esnasında çalıştırmış olduğu işçilerin haklarından sorumlu olduğunu, davalı şirket bünyesinde çalışan iki işçinin işçilik alacaklarının tahsili amacıyla hem davalı şirkete hem de müvekkili şirkete karşı dava açtığını, (… adına … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı; … adına … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Esas ve … Karar sayılı ilamı) yargılama neticesinde müvekkili şirket ile davalı şirketin işçilik alacakları yönünden müteselsil olarak sorumlu tutulduğunu, dava dışı işçilerce müvekkili şirkete karşı ilamlı icra takipleri yapıldığını, müvekkil şirketin işçilik alacakları yönünden herhangi bir sorumluluğu bulunmamasına rağmen başlatılan icra takipleri nedeniyle davalı şirketin sorumlu olduğu tutarları ödemek zorunda kaldığını, (… adına, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası/5.512,50 TL. ödeme; … adına, … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına 15.837,50 TL ödeme)ödemelerin tahsili maksadıyla davalı şirkete karşı Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin haksız ve mesnetsiz olarak icra takibine itiraz ettiğini, arabuluculuk sürecinin anlaşamama tutanağı ile sonuçlandığını, beyanla Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı dosyasında vaki itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, müvekkili şirket lehine asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davalı taraf üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu olayın rücu ilişkisi olması sebebiyle görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunu, aradaki ilişkinin ticari bir ilişkiden kaynaklanmayıp rücu ilişkisinden kaynaklandığını, sorumluluğun müvekkiline ait olmadığını, davacı ile davalı şirketler arasında imzalanmış olan sözleşmelerde iç ilişkiyi düzenleyen normun soyut olması nedeniyle rücu ilişkisini düzenleyen bir sözleşme normunun olmadığını veya olmasına rağmen yeterli olmadığını, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 167. Borçlar (Mülga Borçlar Kanunu’nun 146.) maddesi kapsamında davacı üst işverenin yarı oranında sorumlu olacağı, yarısını rücu edebileceğini beyanla; öncelikle görevsizlik kararı verilmesini, müvekkili şirket lehine asıl alacak miktarının %20’sinden az olmamak üzere icra inkar/kötü niyet tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptaline ilişkindir
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının yapılan incelemesinde; Davacı /alacaklı tarafından davalı/ borçlu aleyhine toplam 21.350,00.-TL tahsili için girişilmiş icra takibi olduğu, davalı /borçlunun takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu ve yasal 1 yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; ” 1-Taraflar arasında imzalanan … … Yapım Sözleşmesi kapsamında dava dışı işçilerin davalı şirket işçisi olarak davacı asıl işverenin işyerinde çalıştırıldığı,
2-Anılan sözleşmeye dayanılarak davacının ödediği işçilik alacaklarının tamamını davalı alt işverene rücu edebileceği kanaatine ulaşılması halinde asıl alacak tutarının 21.350,00 TL. olabileceği
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Sayılı dosyasının dosya içinde bulunmaması nedeniyle faize ve varsa takibe konu ferilere ilişkin hesaplama yapılamadığı” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı işçilerin işçilik alacaklarının davalı şirkete rücu edilip edilemeyeceği, miktarının tespitine ilişkindir.
Hizmet alım sözleşmeleri; ihale şartları ile belirlenen işin sözleşmede kararlaştırılan bedel ile yapılmasının üstlenildiği sözleşmelerdir. Bu sözleşme türünde yüklenicinin edimi, hizmetin kendi işçisi ile yerine getirilmesi, işverenin edimi ise sözleşme bedelinin ödenmesidir. Sözleşme kapsamında yapılması gereken iş yüklenici işçisi tarafından yerine getirilecektir. İş aktinin yüklenici ile işçi arasında yapıldığı hususu ihtilaflı değildir. SGK kayıtları da bu hususu doğrulamaktadır. Hizmet alımı tip sözleşmelerinde işverenin, yüklenici tarafından çalıştırılan işçinin ücretinin ödenmesi, sosyal haklarının takibi gibi denetim dışında işçiye karşı bir sorumluluğu yoktur. İşveren ile yüklenicinin İş Kanunu’na göre işçiye karşı müteselsilen sorumlu olmasına rağmen rücu ilişkisinde taraflar arasında imzalanan sözleşmenin uygulanması sözleşme hukukunun en temel ilkelerindendir.
İşçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran yüklenicilerden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekir.
Hizmet alım ihaleleri aynı yüklenici tarafından alındığı gibi, değişik yükleniciler tarafından da alınabilmektedir. Bu halde işyeri devri suretiyle işçiler yeni yükleniciye devredildiği için hizmet akitleri kesintiye uğramadan devam etmekte ve işçilik alacakları da bu doğrultuda hesaplanmaktadır…….
İşveren tarafından bu ödemelerin feri mahiyetinde yapılan ödemeler de ayrı esasla yüklenicilerden tahsil edilebilecektir.” açıklamalarına yer verilmiştir.
6098 sayılı TBKnun 167.nci m.de sorumlulukla ilgili iç ilişkisi; ” Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar. Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler.” şeklinde düzenlenmiştir.
Alacaklıya halef olma 6098 s.TBK.nun 168.m.sinde “- Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde; dava dışı işçiler … ve … tarafından … Asliye Hukuk Mahkemesinin … Esas-… Karar ve … Esas-… Karar sayılı ilamları ile bir kısım işçilik alacaklarına hükmedildiği verilen kararların Adana Bölge Adliye Mahkemesi ilamları ile kesinleştiği, yine dava dışı işçiler tarafından ilamda yer alan işçilik alacakları yönünden icra takibine başlandığı ve davacı tarafından … tarihinde iki icra dosyasındaki borcun ödendiği anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan … Yapım Sözleşmesinin özellikle 11,16,18 maddeleri ile tüm sözleşme içeriği birlikte değerlendirildiğinde, yukarıdaki emsal içtihat da dikkate alınarak dava dışı işçilerin davalı yüklenici işçileri olduğunun ve ayrıca işçilik alacakları işveren tarafından ödenen işçinin; yüklenici işçisi olması, sözleşme ücretine işçinin ücret ve sosyal haklarının dahil olması, işverenin işçilik alacaklarından sorumlu olacağına dair sözleşmede ayrıca ve açıkça bir hüküm bulunmaması hususları nazara alındığında davacı işverenin işçiyi çalıştıran davalı yükleniciden ödediği bedeli ve ferilerinin tamamını talep etme hakkı bulunduğunun kabulü gerekmiştir.
Öte yandan dava konusu alacak miktarı bilinebilir, hesap edilebilir, belirlenebilir yani likit alacak niteliğinde olduğu kuşkusuzdur. Mahkemece, dava konusu alacağın bu niteliğine göre davacı yararına İİK 67/2. maddesi uyarınca icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken, alacağın likit olmayıp yargılamayı gerektirdiği gerekçesiyle, icra inkar tazminatına hükmedilmemesi doğru olmamıştır.” denilmektedir. Emsal içtihad doğrultusunda sözleşme nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlu davalı aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile; Davalı borçlunun Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasındaki itirazının İPTALİNE, Takibin 21.350,00-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizi uygulanmak suretiyle DEVAMINA,
2-Davacının icra inkar tazminatı talebinin kabulü ile, 4.270,00 –TL’nın davalıdan alınıp davacıya ÖDENMESİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 1.458,41-TL harçtan peşin olarak alınan 257,86-TL harcın mahsubu ile 1.200,55-TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA,
4-Davacı kendini vekil ile temsil ettirdiğiden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 9.200,00.-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan 350,06.-TL ilk dava masrafı, 946,50.-TL müzekkere, davetiye ve bilirkişi giderinden ibaret toplam 1.296,50.-TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.320,00 TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere gösterecekleri bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, davacı vekili Av. …’in yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/02/2023

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı