Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/172 E. 2023/83 K. 07.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/172 Esas
KARAR NO : 2023/83
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 07/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin otomotiv ürünlerinin satışı ile uğraşan bir şirket olup davalı … Servisi’nin yetkilisi olduğunu, taraflar arasında ticari iş olması sebebi ile vekil eden şirket tarafından davalıya aşağıda yer alan ve takibe dayanak olan faturalardaki ürünlerin teslim edilerek söz konusu faturaların müvekkili şirket tarafından tanzim edilerek davalıya tebliğ edildiğini, ancak söz konusu ürünleri teslim alan davalı borçlu, vekil eden alacaklı şirket tarafından faturalı şekilde kendisine teslim edilen ürünlere istinaden kesilen;… fatura tarihli … fatura nolu 2.632,93 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 2.102,39 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 796,84 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 1.324,15 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 309,21TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 1.937,19 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 3.317,44 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 1.461,01 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 1.062,69 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 2.266,16 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 1.300,03 TL meblağlı, … fatura tarihli … fatura nolu 13.509,55 TL meblağlı 12 Adet fatura tutarının davalı tarafından ödenmediğinden dolayı davalı aleyhine Antalya Genel İcra Dairesinin … Esas sayılı dosyası ile 32.019,59 TL asıl alacak ve 2.729,15 TL işlemiş faiz olmak üzere … takip tarihi itibariyle ceman 34.748,74 TL üzerinden takip başlatıldığını, davalının itirazı nedeniyle takibin durduğunu, ancak davalı tarafından ilgili icra dosyasına ibraz edilen itiraz dilekçesinde, icra takibine, işlemiş faize, faiz türüne, faiz miktarına, faiz oranına, imzaya ve yetkiye itirazı olmadığını, ayrıca hangi yasal dayanak ile itiraz ettiğini belirtmediği gibi hiç bir yasal gerekçe de sunmadığını, Davalı tarafından yapılan itirazın borcu ödemekten kaçınmak/ötelemek maksadıyla yapıldığı açık olduğundan bahisle fazlaya dair hakları aklı kalmak kaydıyla, Müvekkil kurum tarafından başlatılan icra takibine, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın iptaline, bahse konu icra takibinin devamına karar verilerek, davalı borçlu aleyhine %40’tan aşağı olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde ; Davacı yanın icraya konu ettiği faturaların şirket sahibi … vefat etmeden önce müvekkili ile düzenli olarak iş yapmakta ve parasını haftalık olarak aralarında hesap görülmekte olduğunu, müvekkiline … den söz konusu 12 faturanın haftalık alışverişin sonucu kesildiğini, …’nin söz konusu borç miktarını tahsil ettiği aralarında herhangi bir borç ilişkisinin olmadığı şahitlerle de ispatlanabileceğini, güven ilişkisine dayalı olarak mal almış ve tüm ödemeleri elden yaptığını, açılan icra kötü niyetli olup mirasçılar tarafından açıldığını, müvekkilinin paraları düzenli olarak ödediğini, ekte sunulan makbuzda da görüleceği üzere … isimli davacı şirket çalışanının elden teslim aldığını, bir çoğunun … ye elden teslim edildiğini, sunulan makbuz dışında müvekkili tarafından ayrıca makbuzların mahkemeye sunulacağını, haksız açılmış icra dosyasının sunulan ve sunulacak olan makbuzlar ile müvekkilin açılan miktar tutarında borcu olmadığı kanıtlanacağını, yüzde 40 inkar tazminatı sunulan makbuzla müvekkilin itirazın da haklı olduğunu kanıtlaması ve kötü niyetli olarak itiraz etmemesi sebebiyle fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, Davacı tarafından başlatılan icra takibine, davalı borçlu tarafından yapılan itirazın kabulüne, yargılama giderleri ve ücreti vekaletin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali davasıdır.
Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası getirtilmiş incelenmesinde; alacaklı … LTD ŞTİ tarafından borçlu … aleyhine faturadan kaynaklı toplam 34.748,74.-TL alacak için girişilmiş icra takibi olduğu, borçlunun takibe … tarihinde itiraz ettiği, takibin … tarihinde durdurulmasına karar verildiği ve İİK’nun 67 maddesi gereği yasal 1 yıllık sürede eldeki davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Mali Müşavir …, … tarihli raporunda sonuç olarak;” Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin kanuni süresinde ve usulüne uygun yapıldığı,
Takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere bu haliyle Davacının 2021 yılı ticari defterlerinin sahibi lehine delil olma özelliğine haiz olduğu,
Davacının 2021 yılı ticari defter kayıtlarında Davalıya ait carisini … nolu hesap kodundan takip ettiği,
Davacının ticari defter kayıtlarına göre Davacının Davalıdan takip tarihi itibariyle 30.519,59 TL alacaklı olduğu gözüktüğü,
Davacı tarafça Davalı tarafı takip öncesi yasanın öngördüğü şekilde temerrüte düşürdüğüne dair dosya kapsamında herhangi bir bilgi ve belge olmadığından takdiri ve değerlendirilmesi Yüce Mahkemenize ait olmak üzere asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği,
Davacı tarafça Davalıdan takip talebinde 32.019,59 TL asıl alacak ve 2.729,15 TL işlemiş faiz olmak üzere … takip tarihi itibariyle ceman 34.748,74 TL talep edildiği,” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; faturadan kaynaklı Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davacının alacaklı olup olmadığı, miktarının tespitine ilişkindir. Taraflar arasında ticari ilişkinin varlığı konusunda uyuşmazlık bulunmamaktadır.
Fatura tek başına bir sözleşme olmayıp akdin ifasını gösteren bir belge niteliğindedir. Faturaya dayalı bir borcun varlığı öncelikle temel borç ilişkisinin varlığına bağlıdır. Faturayı tanzim eden ve tanzim alan arasında böyle bir borç ilişkisinin bulunmadığı hallerde faturanın hukuki sonuç doğurması da söz konusu olmayacaktır.
6100 sayılı HMK 222. maddesine göre, ” “1) Mahkeme, ticari davalarda tarafların ticari defterlerinin ibrazına kendiliğinden veya taraflardan birinin talebi üzerine karar verebilir.
(2) Ticari defterlerin, ticari davalarda delil olarak kabul edilebilmesi için, kanuna göre eksiksiz ve usulüne uygun olarak tutulmuş, açılış ve kapanış onayları yaptırılmış ve defter kayıtlarının birbirini doğrulamış olması şarttır.
(3) İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.) Diğer tarafın ikinci fıkrada yazılan şartlara uygun olarak tutulan ticari defterlerinin, ilgili hususta hiçbir kayıt içermemesi hâlinde ticari defterler, sahibi lehine delil olarak kullanılamaz. Bu şartlara uygun olarak tutulan defterlerdeki sahibi lehine ve aleyhine olan kayıtlar birbirinden ayrılamaz.
(4) Açılış veya kapanış onayları bulunmayan ve içerdiği kayıtlar birbirini doğrulamayan ticari defter kayıtları, sahibi aleyhine delil olur.
(5) Taraflardan biri tacir olmasa dahi, tacir olan diğer tarafın ticari defterlerindeki kayıtları kabul edeceğini belirtir; ancak, karşı taraf defterlerini ibrazdan kaçınırsa, ibrazı talep eden taraf iddiasını ispat etmiş sayılır.” düzenlemesi mevcut olup, her iki tarafın ticari defterlerinin incelenmesine karar verilmiş, davalı taraf defter ibrazından kaçınmıştır. Bilirkişi raporu ile davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, takibe konu faturaların defter kayıtlarında yer aldığı, davacı defterlerinde 30.519,59-TL alacağın kayıtlı olduğu anlaşılmıştır.
Davalı taraf ödeme savunmasında bulunmuş ise de; dosyaya ibraz edilen makbuzun … tarihli olduğu, fatura dönemlerini kapsamadığı, tahsilat makbuzunda takip konusu faturalar yönünden açıklama bulunmadığı, bunun haricinde ödeme savunmasının ispatlanamadığı kanaatine varılmıştır.
Her ne kadar davacı taraf takip talebinde işlemiş faiz yönünden talepte bulunmuş ise de; B.K.’nun 101. maddesi borcun ifa edileceği gün taraflarca tayin edilmemiş ise, muaccel bir borcun borçlusunun ancak alacaklının ihtarıyla mütemerrit olacağını öngörmüştür. Dosyada takip tarihinden önce davalının temerrüde düşürüldüğüne dair herhangi bir ihtara rastlanmamıştır. Faturada vade tarihi de belirlenmemiştir. Davacı tarafından icra takibinden önce davalı temerrüde düşürülmediğinden, davacı icra takibinden önceki dönem için birikmiş faiz isteyemeyecek, ancak icra takip tarihinden yapılan ödeme tarihine kadarki süre için faiz isteyebilecektir. Açıklanan gerekçelerle davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Takibe ve davaya konu alacak, tarafların defterlerinde de kayıtlı olup, faturadan kaynaklı alacak likit nitelikte olduğundan, davacı yararına icra inkar tazminatının koşulları mevcut olduğundan, icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekmiştir.
6325 sayılı yasanın 18/A-11. Maddesi gereği arabulucuk toplantısına katılmayan davalının yargılama giderlerinin tamamından sorumlu olduğu anlaşılmakla; aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Ayrıntıları yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ İLE ; Antalya Genel İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun itirazının kısmen iptali ile, 30.519,59-TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile takibin DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE
2-Alınması gereken 2.084,78.- TL harçtan peşin alınan 593,43.-TL harcın mahsubu ile bakiye 1.491,35.- TL harcın davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
3-Davacı tarafından yapılan; bilirkişi ücreti, tebligat ücreti ve posta masraflarından oluşan toplam 1.071,50.-TL yargılama giderinin ve ilk dava gideri olan 685,63.-TL olmak üzere toplam 1.757,13 TL nin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca kabul oranınca hesaplanan 9.200,00.- TL nispi vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya VERİLMESİNE,
5-Davalı kendisini vekille temsil ettirmiş ise de 6325 sayılı yasanın 18/A-11 gereği vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
6-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.560,00-TL nin DAVALIDAN ALINARAK HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
7-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara İADESİNE,
Dair, davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/02/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı