Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/171 E. 2023/97 K. 10.02.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/171 Esas
KARAR NO : 2023/97
DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ : 10/02/2023

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
DAVA:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacı banka vekilinin … tarihli dava dilekçesinde özetle; müvekkili banka ile dava dışı … şirketi arasında genel kredi sözleşmesi imza edilmiş olup, davalının bu sözleşmeyi müteselsil kefil sıfatıyla imzaladığı, sözleşme kapsamında borçlu şirkete tahsis edilen bankacılık ürünlerinden kaynaklanan borçların ödenmemesi üzerine … tarihli ihtarnameyle borçlu firmanı hesapları kat edilerek borçların ödenmesini ihtar edildiği ve Antalya Banka Alacakları İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığı, davalının borca ve tüm ferilerine itirazıyla takibin durdurulmasına karar verildiği, dava şartı mahiyetindeki zorunlu arabuluculuğa başvurulduğu, tarafların anlaşamadığı, davalının kredilere ilişkin müteselsil kefaletinin bulunduğu ve dava dışı firmanın borcundan sorumluluğunun bulunduğu belirtilerek davalının icra dosyasına itirazının iptaline, takibin devamına ve icra inkâr tazminatına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı tarafınca davaya cevap vermemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava İİK’nun 67. Maddesi gereği itirazın iptali istemine ilişkindir.
Antalya Banka Alacakları İcra Dairesinin … esas sayılı dosyanın incelemesinde; Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu ve dava dışı … aleyhine 7.927,36-TL asıl alacak, 85.717,01-TL işlemiş faiz, 4.285,85-TL BSMV olmak üzere 97.930,22-TL toplam alacak için girişilmiş icra takibi olduğu, borçlunun … tarihinde takibe itiraz ettiği, takibin durduğu ve yasal 1 yıllık sürede eldeki itirazın iptali davasının açıldığı anlaşılmıştır.
Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas ve Antalya … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyaları getirtilerek incelenmiştir.
Bankacı bilirkişi …, … tarihli raporunda sonuç olarak; “Davacı banka tarafınca, dava dışı … Şirketine açılan ve kullandırılan … tarihi itibariyle kat edilen nakdi krediler ve ticari kart kredisinden doğan banka alacağının davalı kefilin … TL. olan kefalet limiti içerisinde bulunması nedeniyle davalı kefil …’nin sözü edilen banka alacağının tamamından ve kendi temerrüdünden sorumluluğu doğmaktadır.
A- Tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla, … tarihi itibariyle temerrüt halinde bulunan davalı kefil …’nin kefalet sorumluluğunun ipoteğin paraya çevrilmesi dosyasından yapılan tahsilatın dikkate alınmasıyla, … takip tarihi itibariyle hesaplanması:
1- Taksitli kredi hesabı:
Ötablo özelendiğinde, dava dışı şirketin kullandığı taksitli krediden davalının takip tarihi
İtibariyle kefalet sorumluluğu:
41.799,31 ssıl alacak
25.524,75 İişlemiş faizi
1.276,24 Gider vergisi olmak üzere toplam 68.600,30 TL bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %31,86 temerrüt faizine ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
2-Kredili Mevduat hesabı kredisi;
Tablo özetlendiğinde, dava dışı şirketin kullandığı kredili mevduat hesabı kredisinden davalının takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu:
1.980,94 Asıl alacak
1.148,15 İşlemiş faizi
Gider vergisi olmak üzere toplam 3.186,50 TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %30,24 temerrüt faizine ve faiz üzerinden%5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
3-Nakdi ek kredisi tablo özetlendiğinde dava dışı şirketin kullandığı nakdi çek kredisinden davalının takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu:
4.405,01 Asıl alacak
2.046,57 İşlemiş faizi
102,33 Gider vergisi olmak üzere toplam 6.553,91 TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren%24,24 temerrüt faizine ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
4-Ticari Kart Kredisi
Tablo özetlendiğinde dava dışı şirketin kullandığı ticari kredi kartı kredisinden davalının takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu:
8.085,37 Asıl alacak, 5.114,00 İşlemiş faizi,255,70 Gider vergisi olmak üzere toplam 13.455,07 TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak tutarı takip tarihinden itibaren %33 temerrüt faizine ve faiz üzerinden %5 gider vergisine tabi bulunmaktadır.
B) Takip tarihii itibariyle yapılan hesaplamaların özet tablo halinde birleştirilmesi Davaya konu icra takibinin … tarihli kat ihtarnamesiyle dava dışı … Şirketine açılan ve kullandırılan dört ayrı krediden kaynaklanmasına ve her bir kredinin ayrı ayrı akdi ve temerrüt faizine tabi tutulmasına karşın davacı bankanın takip talebinin hangi kredilerden doğan alacak kalemlerine dayalı olduğunu gösterir herhangi bir ayrıntı bulunmamaktadır. Talebimiz üzerine tarafımıza ibraz edilen banka kayıtları üzerinde yapılan inceleme sonucunda yukarıda her bir kredi için ayrı ayrı yapılan hesapların birleştirilmesiyle davalının – … takip tarihi itibariyle kefalet sorumluluğu aşağıdaki tabloda gösterilmektedir:
Bu durumda talep sınırları dikkate alındığında davalının kefaleten sorumlu olduğu banka alacağı:
7.927,36 Asıl alacak 33.833,47 İşlemiş faizi 1.691,68 Gider vergisi olmak üzere toplam 43.452,51 TL. bulunmaktadır.
Asıl alacak en yüksek tutarlı kredinin taksitli kredi olduğu dikkate alınarak takip tarihinden itibaren%31,86 temerrüt faizi ve faiz üzerinden %5 gider vergisi tabidir.” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Bankacı Bilirkişi …, … tarihli ek raporunda sonuç olarak; Davacı banka vekilinin itirazlarında kök raporumuzdaki hesaplamanın tahsilatın TBK 100 uyarınca mahsup edilmesi nedeniyle hatalı olduğu, bankanın seçimlik hakkının asıl alacaktan mahsup edilerek kullanıldığı olarak belirtilmekle birlikte, davacı bankanın davaya konu icra takibinde kısmi tahsilatın TBK 100’e göre yapılmasının açıkça talep edildiği dikkate alındığında kök raporumuzda yapılan hesaplamanın hatalı olarak nitelendirilmesi yerinde değildir. Hesaplamadaki yöntem farklılığının hesap hatası olarak gösterilmesi yerinde olmadığı gibi, her iki yönteme göre de yapılan hesaplamalarımız davacı banka talebinin hatalı hesaplamaya dayandığını gösterdiği ” sonuç ve kanaatine varmıştır.
Uyuşmazlık; dava dışı … … Şirketi ile davacı banka arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesine kefil olan davalının sorumluluğunun bulunup bulunmadığı ve takip tarihi itibariyle sorumlu olduğu alacak miktarının tespitine ilişkindir.
Akdi ilişkinin incelenmesinde; Davacı Bankanın … Şubesi ile dava dışı … … Şirketi arasında imzalanan … tarihli …-TL limitli, Genel kredi Sözleşmesi … tarihli …-TL limitli Genel kredi Sözleşmesi, … tarihli Bankacılık Hizmetleri sözleşmesi çek hesabı açılış sözleşmesi,… tarihli kredi karı üyelik sözleşmesi imzalandığı, davalının … tarihli sözleşme tarihinden sonra …-TL limitle müteselsil kefil olduğu ve ayrıca ipotek sözleşmesi ile …-TL bedelle 1. Derecede ve süresiz olarak dava dışı şirketin asaleten ve kefaleten borçlarına teminat olarak Kepez Tapu müdürlüğünden ipotek sözleşmesi yapıldığı, Antalya … Noterliğinin … tarih … yevmiye nolu ihtarnamesi ile hesabın kat edildiği anlaşılmıştır.
Kefalet sözleşmesi davanın açıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun (TBK) 581 ila 603 üncü maddeleri arasında düzenlenmiştir. Kefalet sözleşmesi Türk Borçlar Kanunu’nun 581 inci maddesinde “kefilin alacaklıya karşı, borçlunun borcunu ifa etmemesinin sonuçlarından kişisel olarak sorumlu olmayı üstlendiği sözleşme” şeklinde tanımlanmıştır. Kanunda yer alan bu tanıma göre kefalet sözleşmesi, alacaklı ile kefil arasında kurulan ve alacaklıya kişisel güvence sağlayan bağımsız nitelikte bir borç ilişkisidir.
6098 Sayılı TBK 583.Maddesinde ; “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtmesi şarttır.Kendi adına kefil olma konusunda özel yetki verilmesi ve diğer tarafa veya bir üçüncü kişiye kefil olma vaadinde bulunulması da aynı şekil koşullarına bağlıdır. Taraflar, yazılı şekle uyarak kefilin sorumluluğunu borcun belirli bir miktarıyla sınırlandırmayı kararlaştırabilirler.
Kefalet sözleşmesinde sonradan yapılan ve kefilin sorumluluğunu artıran değişiklikler, kefalet için öngörülen şekle uyulmadıkça hüküm doğurmaz.” düzenlemesi mevcuttur.
Davacı banka ile dava dışı şirket arasında düzenlenen genel kredi sözleşmesindeki davalının kefaletinin 6098 Sayılı TBK 583. Vd. Maddesindeki yasal düzenlemeye uygun ve geçerli olduğu görülmüştür.
“Taraflar arasındaki sözleşme hükümleri ve TBK’nın 100. maddesi gereğince borçlu faiz ve giderleri ödemede gecikmemişse yaptığı kısmi ödemeyi öncelikle ana borçtan düşme hakkına sahiptir. Ancak gecikmiş ise yapılan kısmi ödeme öncelikle işlemiş faizden mahsup edilir. Yapılması gereken iş kredi veren bankanın kredi alacağının muaccel olduğu tarih tespit edilip şayet ödemede gecikilmişse kredi borçlusu şirket tarafından yapılan kısmi ödemelerin öncelikle işlemiş faizden, gecikme yok ise ana paradan mahsubu ile hesaplama yapılması gerekir. Bu nedenle her bir ödeme tarihindeki bakiye ve asıl borç miktarı tespit edilmeden mahsupların yapılması doğru değildir.” şeklinde açıklama bulunmaktadır. Emsal içtihat ve TBK’nun 100. Maddesi hükümleri dikkate alınarak ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takipte yapılan tahsilatın mahsubunda alınan bilirkişi raporunun yerinde olduğu kanaatine varılmıştır.
Bütün dosya kapsamı, mahkememizce alınan yukarıda tarihi belirtilen hüküm kurmaya, mahkeme ve kanun yolu denetimine elverişli bilirkişi raporu da dikkate alındığında, davalının kredi sözleşmesinden kaynaklı borçlu olduğunun anlaşılması ile mahkememizce esasa alınan bilirkişi raporunda belirtilen bedeller dikkate alınarak davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Davacı tarafın icra inkar tazminatı talebine yönelik değerlendirmede: Yargıtay 19. H.D.nin 27/02/2013 gün ve 2013/10 E. 2013/1630 K. sayılı emsal içtihatında ”…alacağın, banka kredi sözleşmesinden kaynaklanmakta olduğu gözetildiğinde, sözleşme hükümlerine göre her aşamada hesap edilebilir, likit bir alacak olarak kabulünün gerekçesine ve borçlunun itirazında haksız bulunmasına göre, 2004 sayılı kanunun ilgili maddesi doğrultusunda itirazın iptaline karar verilen, harcı yatırılarak dava konusu edilen bölüm üzerinden alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmetmek gerekir…” şeklindeki emsal içtihad doğrultusunda kredi sözleşmesi nedeniyle sorumluluğunun kabulüne karar verilen borçlular aleyhine hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan icra inkar tazminatının davalılardan tahsiline karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Ayrıtısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABUL; KISMEN REDDİ ile, Antalya Genel İcra Dairesi’nin … Esas sayılı takip dosyasında, Borçlu davalının itirazlarının 7.927,36-TL asıl alacak, 33.833,47-TL işlemiş faizi, 1.691,68-TL faizin gider vergisi olmak üzere toplam 43.452,51-TL üzerinden İPTALİNE, takibin bu miktarlar üzerinden DEVAMINA,
b) Asıl alacak tutarına takip tarihinden itibaren % 31,86 temerrüt faizi ve faiz üzerinden % 5 gider vergisi UYGULANMASINA,
2-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Hükmolunan alacağın %20’si oranında hesaplanan 8.690,50- TL icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya VERİLMESİNE,
4-Alınması gereken 2.968,24-TL harçtan peşin 1.182,76.-TL’nin mahsubu ile bakiye 1.785,48.-TL’nin davalıdan tahsili ile HAZİNEYE İRAD KAYDINA
5-Davacının yapmış olduğu bilirkişi ücreti, posta ve müzekkere ücretinden ibaret 1.132,00.-TL’nin kısmen kabul- kısmen red oranında 503,30-TL ile ilk dava masrafı 1.274,96.-TL olmak üzere toplam 1.778,26-TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6- Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre hesaplanan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak, davacıya verilmesine,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 693,62.-TL’nin davalıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 866,38.-TL’nin davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan bakiye kısmın HMK 333. maddesi gereğince karar kesinleştikten sonra masrafı kendisine ait olmak üzere tarafların göstereceği bir IBAN/hesap numarasına yatırılmasına ancak hesap numarası bildirilmemiş veya bildirilmez ise masrafı avanstan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak gönderilmesine veya taraflara iadesine,
Dair, e- duruşma talep eden davacı vekili Av. …’un yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.10/02/2023

Katip …
E imzalı

Hakim …
E imzalı