Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/170 E. 2022/178 K. 02.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2022/170 Esas
KARAR NO : 2022/178
DAVA : Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2022
KARAR TARİHİ: 02/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili mahkememize sunmuş olduğu dava dilekçesinde, müvekkil firmanın 13.01.2022 tarihinde davalı ile imzaladığı sözleşme ile davalıya vinç hizmeti vermek üzere anlaştıklarını, tarafların ilk gün için vinç ücretini 28.000-TL, sonraki günleri de 8.000-TL olarak kararlaştırdıklarını, . davalının sözleşmeyi imzaladığı tarihte 10.000 avans ödemesi yaptığını, kararlaştırılan sözleşme metnine göre: “ödeme alınmadan son parça yerine konulmaz, vincin ödemeden dolayı beklemesi durumunda sorumluluk vinci kiralayana aittir” şeklinde düzenleme yapıldığını, bahse konu vinçin 15.01.2022 tarihinde iş yapılacak otelde kurulmuş ve çalışmaya hazır hale getirildiğini, davalının talimatı üzerine 16.01.2022 tarihinde saat 08.00’de işbaşı yapan vinçin o gün 15:00’e kadar çalıştığını, şirket yetkilisinin rüzgardan çalışamıyoruz, işi durdurun talimatı üzerine işin durdurulduğunu, 17.01.2022 tarihinde yeniden işbaşı yapan vinçin, saat 16:00 da son parçanın konulma sırası gelene kadar çalıştığını, müvekkili firma yetkililerinin son parçanın taşıma işinin sözleşme ile şarta bağlandığını, sözleşme imza tarihinde ödenen 10.000-TL avans dışında başkaca bir ödemenin yapılmadığını, sıranın son parça montajına geldiğini, ödeme yapılmazsa çalışma yapılmayacağını, gün boyu şirket yetkilisine bildirmelerine rağmen ödeme yapılmadığını ve saat 16:00 itibarı ile çalışmanın durdurulduğunu, aynı nedenle 18 ve 19 Ocak tarihlerinde de çalışma yapılmadığını, davalı tarafın bir an önce ödemeyi yapıp çalışmayı başlatacağına, şirket ve yetkilileri hakkında suç duyurusunda bulunduklarını, nihayet otel yetkililerinin araya girmesi üzerine davalı tarafın 20.01.2022 tarihinde ilk gün ödemesi olarak 23.000-TL ödeme yaptıklarını ödeme yapıldıktan hemen sonra son parça otel çatısına konularak aynı tarihte taraflar arasındaki işin tamamlandığını. Davalı firmanın sözleşmeye aykırı olarak ödeme yapmaması neticesi, müvekkili firmaya ait vinçin şantiyede iki gün fazladan beklediğini, sözleşmeye göre bu iki günün ücretini isteme hakkımız varken, sadece çalışılan günler
olan 16 ve 17 Ocak çalışmalarının fatura edilerek davalıya gönderildiğini, ancak davalı tarafın, faturanın 9.480-TL’sını iade ettiğini, bu iade faturasının da davalıya ihtarname ile iade edildiğini, Fazlaya dair haklarımız saklı kalmak kaydıyla, müvekkil firmanın16.01.2022 tarihli çalışmasından 40-TL, 17.01.2022 tarihli çalışmasından 9.440-TL olmak üzere toplam 9.480-TL alacağı bulunduğunu, bu sebeplerle, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 9.480-TL alacağın iş bitim tarihi olan 20.01.2022 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin davalıya yüklenmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE Dava, vinç (iş makinesi) kira sözleşmesinden doğan alacağın tahsili amacıyla girişilen icra takibine konu itirazın iptali istemine ilişkindir.
6100 Sayılı HMK’nun 114/c maddesi gereğince mahkemelerin görevi dava şartı olup, yasanın 115. maddesi gereğince mahkeme dava şartının bulunup bulunmadığını res’en araştırmakla yükümlüdür.
Eldeki davaya emsal Yargıtay 20. Hukuk Dairesi’nin 2016/11677 E. 2016/11289 K. Sayılı ilamında “….Somut olayda, davalı şirket ve davacı şirket arasında iş makinası kiralama sözleşmesi imzalanmış, kira bedellerinin ödenmemesi sebebiyle davacı şirketçe ilamsız icra takibi yapılmış, davalı şirket tarafından takibe itiraz edilmiş ve davacı şirketçe itirazın iptali davası açılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlığın 06.07.2015 tarihli iş makinesi kiralama sözleşmesinden kaynaklandığı ve bu sözleşmenin sadece iş makinesinin kiralanmasına ilişkin hususları içerdiği açıktır. Bu durumda, uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir.”
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 2015/10153 E. 2015/10798 K. Sayılı ilamında:”Somut olayda davacı araç ve iş makinası kiralama sözleşmesi gereğince alacak isteminde bulunmuştur. Mahkemece, davanın esasına ilişkin karar verilmiştir. Dava, 04/09/2014 tarihinde 6100 sayılı HMK’nın yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, Asliye Mahkemesince yazılı şekilde işin esası incelenerek davanın esastan sonuçlandırılması doğru değildir.” denilerek bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu vurgulanmıştır.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; 6100 sayılı HMK’nun 4/1-a maddesinde kiralanan taşınmazların 2004 sayılı İİK’nun ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dahil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaların dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın sulh hukuk mahkemelerinin görevinde olduğu düzenlenmiş olup taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira ilişkisinden doğduğu anlaşılmakla, davaya bakma görevinin sulh hukuk mahkemesine ait olduğu sonucuna ulaşılmış, mahkemenin görevli olup olmadığının yargılamanın her aşamasında resen gözetilmesi gerektiğinden, dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın göreve ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle usulden REDDİNE,
2-Davaya bakmaya Antalya Sulh Hukuk Mahkemesi’nin GÖREVLİ OLDUĞUNA,
3-HMK’nun 20/1 maddesindeki düzenleme uyarınca kararın kesinleşmesi tarihinden itibaren iki hafta içinde istem olması halinde dava dosyasının görevli mahkemeye GÖNDERİLMESİNE,
4-Dava dosyasının süresi içinde görevli mahkemeye aktarılması durumunda, harç ve yargılama giderlerinin HMK’nun 331/2 maddesi uyarınca görevli mahkemece nazara alınmasına,
5-Dosyanın gönderilmesi için süresi içinde başvuru yapılmadığı takdirde, HMK’nun 20/1 ve 331/2 maddeleri gereğince yapılacak işlemin mahkememizce dosya ele alınarak değerlendirilmesine,
Dair; tarafların yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/03/2022
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır