Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/17 E. 2022/997 K. 29.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/17
KARAR NO : 2022/997
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 07/01/2022
KARAR TARİHİ : 29/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili … tarihli dava dilekçesinde özetle; davacı …’ın, … günü trafik kazasında vefat eden …’ın babası, …’ında annesi olduğunu, müteveffa … davacıların tek çocuğu iken olay günü davalı …’nun kullandığı … plakalı motosiklet kazasında hayatını kaybettiğini, bekâr ve çocuksuz olan müteveffanın ölümü ile geriye annesi … ve babası …’ın kaldığını, ölümlü tralik kazasına karışan … tarihinde davalı … adına kayıtlı ve zorunlu mali mesuliyet sigortası tarafından … Sigorta Şirketi tarafından yapıldığını, … günü, davalı … arkadaşı olan müteveffa …’ı çağırmış, birlikte davalıya ait … plakalı motosikletin bakımını yapmışlar, bakımda kullandıkları malzemenin bitmesi nedeniyle, malzeme almak üzere davalının sevk ve idaresinde bulunan ve müteveffanın da yolcu olarak arkaya oturduğu … plakalı motosikletle yola çıkmışlar, davalı … kendisine kask takmadığı gibi müteveffaya da kask verme ve takılmasını sağlama sorumluluğunu yerine getirmemiş, davalının kullandığı motosikletle seyir halindeyken önünde aynı yönde seyreden beyaz bir otomobilin sağından süratli şekilde geçmeye çalışmış, bu esnada direksiyon hakimiyetini kaybederek yere devrilip sürüklenmiş, kaza sonucunda davacıların desteği …’ın vefat ettiğini, kazanın davalının motosikletinin bakımı için malzeme almaya giderken meydana geldiğinden olayda hatır taşımasının da söz konusu olmadığını, davalı … Sigorta Şirketinin, ölümlü trafik kazasına karışan … plakalı motosikletin zorunlu mali mesuliyet sigortasını yapan sigorta şirketi olması nedeniyle poliçe limitleri dahilinde zarardan sorumluluğu olduğunu, davalı …’nun kusurlu olarak aracın maliki/işleteni olması nedeniyle zararın tümünden sorumlu olduğunu, davacılar adına, müteveffanın ölümü nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatının ödenmesi için davalı … Sigorta Şirketine … tarihli dilekçe ile başvuruda bulunulduğunu, başvuru dilekçesi … tarihinde muhataba teslim edildiğini, ancak anlaşma sağlanamadığını, … tarihinde Arabuluculuk başvurusunda bulunulduğunu, ancak anlaşma sağlanamadığından … tarihinde Hukuk Uyuşmazlıklarında Dava Şartı Arabuluculuk Son Tutanağı düzenlendiğini, müteveffanın Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Diploması olup askerde iken uzman çavuş olarak çalışmayı hedeflediğini, trafik kazasında hayatını kaybetmemiş olsaydı askerlik hizmeti devamında uzman çavuş olarak çalışacak veya çocuk gelişimi ve eğitmeni olarak asgari ücretin üzerinde bir ücretle çalışarak, davacılara maddi ve manevi katkı sağlayacağını, davalı …, davacılara hiç bir şekilde maddi ve manevi destek sunmadığını, acıları ile baş başa kaldıklarını, davacılar murisi …’ın, davalı …’nun kullanımındaki motosiklet kazası sonucunda ölümü nedeniyle. fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere ve HMK’nın 107.maddesine göre (belirsiz alacak davası) belirlendiğinde arttırılmak üzere şimdilik her bir davacı için 2.000.00TL. olmak üzere toplam 4.000,00TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı … Sigorta Şirketi yönünden poliçe limitleri dahilinde ve diğer davalı … ile yönünden limitsiz olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi, yargılama gideri ve avukatlık ücretiyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar verilmesini, davacıların ekonomik durumu bu davanın harç ve giderlerini karşılamaya yeterli olmadığından mahkemece adli yardım talebi kabul edilerek yararlandırılmalarını talep ve dava etmiştir.
Davalı sigorta şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazaya karıştığı ifade edilen … plakalı aracın … numaralı Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı bulunduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte davalı şirketin ancak sigortalısının kusuru oranında ve ancak teminat limitleriyle sorumlu bulunduğunu, kusur oranlarının tespiti için mahkememizce dosyanın İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesine sevk edilmesi gerektiğini, şirket ancak sigortalısının kusuru oranında sorumlu olduğunu, dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, kaza tespit tutanağında aleyhe olan hususları kabul etmediklerini, kesinlikle kabul anlamına gelmemekle birlikte yapılacak olan hesaplamanın Karayolları Trafik Kanunu’nun 90. maddesi çerçevesinde ZMMS genel şartlarına göre aktüeryal yöntem ve teknik faiz kullanılarak yapılması gerektiğini, hatır taşıması ve müterafik kusur indirimi mahkeme tarafından re’sen gözetilmesi gereken indirim sebepleri olduğunu, haksız ve mesnetsiz davanın usulden ve esastan reddine, yargılama masrafları ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar istemiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Karayolları Trafik Kanunu ve TTK’nın ilgili maddeleri gereğince zamanaşımı itirazında bulunduklarını, bu aşamada taraflar arasında Ceza Mahkemesi dosyası mevcut olup beklenilmesini talep ettiklerini, davacıların 24/09/2021 tarihinde meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’ ın anne ve babası olduklarını, davalının müteveffayı çağırdığını, sonrasında yolcu olarak arkada yola çıktıklarını, davalının kask verme sorumluluğunu yerine getirmediğini ve sonrasında yolda iken trafik kazası olduğunu ve …’ ın vefat ettiğini iş bu nedenle de manevi tazminat talebinde bulunduklarını, öncelikle davalının kusursuz oluşu, vefat edenin kaskı kendisinin takmaması ve tüm hususlar değerlendirildiğinde açılan davanın reddi gerektiğini, davalının emniyet ve sorgu aşamasında vermiş olduğu beyanlar ile de sabit olduğu üzere vefat eden ile yakın arkadaş olup öncelikle davalının bu durumdan derin üzüntü duyduğunu, davalı yolda seyir halinde iken kamera görüntüleri ile de sabit olduğu üzere vefat eden arkadaşının yandaki araca bir teması olduğunu, ayrıca yandaki aracın dikkat edildiği üzere davalıyı sıkıştırdığını, davalının kusur durumuna itiraz ettiklerini, özellikle soruşturma dosyasında mevcut olan kamera görüntüsünün ayrıntılı olarak incelenerek kusur yönünden inceleme yapılmasını belirterek, davanın reddine, yargılama gideri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemiştir.
Taraflara duruşma gün ve saatini bildirir meşruhatlı davetiye tebliğ edilerek usulüne uygun taraf teşkili sağlanmıştır.
Davalı sigorta şirketlerine müzekkere yazılarak sigorta poliçeleri ile hasar dosyası getirtilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya C.Başsavcılığına müzekkere yazılarak … Soruşturma sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacıların ve davalı gerçek kişinin sosyal ve ekonomik durumları ile ölenin sosyal ve ekonomik durumu araştırılmış, gelen yazı cevapları dosyamız arasına alınmıştır.
SGK’ya müzekkere yazılarak meydana gelen kaza sonrasında davacılara toptan ödeme veya maaş bağlama şeklinde gelir bağlanıp bağlanmadığı ve varsa ödemeleri ilişkin kayıt ve belgeler celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Antalya … Asliye Ceza Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası uyap üzerinden celp edilerek dosyamız arasına alınmıştır.
Davacı tanıkları … tarihli celsede dinlenmişlerdir.
Mahkememizce yargılama sırasında meydana gelen trafik kazasındaki kusur oranlarının tespitine ilişkin rapor alınmasına karar verilmiştir, Ankara Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen … tarihli rapora göre; meydana gelen trafik kazasında “…Davalı sürücü …’nun %100(yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu,” tespit ve rapor edilmiştir.
Dosya davacılar tarafından talep edilebilecek maddi tazminat miktarı hususunda rapor aldırılmak üzere aktüerya bilirkişisi …’e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan … havale tarihli raporda özetle; “…) Hukuki takdiri Sayın Mahkemeye ait olmak üzere; Yargıtay 4. H.D. içtihatları çerçevesinde hesaplamada TRH-2010 Yaşam Tablosu, Progresif Rant Metodu, 9610 artırma ve iskonto hesabı kullanıldığı; desteğin asgari ücretin üzerinde bir ücret kazanacağı yönünde kanaat oluşturmaya yarar bilgi ve belgeye rastlanmadığından hesaba asgari ücretin esas alındığı; hesaplanan zararlardan herhangi bir indirim yapılmadığı; müterafik kusur ve hatır taşıması indirimi yapılıp yapılmayacağı hususunda hukuki takdirin Sayın Mahkemeye ait olduğu; hesaplamalara ilişkin detaylı tabloların işbu raporun ekinde yer aldığı;
b) Yukarıda izah edilen şekilde yapılan hesaplama sonucunda, destek …’ın anne ve babası olan davacıların uğradıkları destekten yoksun kalma zararlarının;
> Davacı … için … TL;
> Davacı … için … TL olduğunun hesaplandığı;
c) Hiçbir indirim yapılmadığında, davacıların destekten yoksun kalma zararları toplamının, ZMSS ölüm teminatı limitini aştığı; davalı sigorta şirketinin poliçe teminat limiti kapsamında ve KTK m. 96 uyarınca her bir davacı yönünden sorumlu tutulabileceği teminat limitlerinin;
> Davacı … için … TL;
> Davacı … için … TL ile sınırlı olduğu;
d) Tarafların diğer tüm iddia ve savunmalarının hukuki takdirinin Sayın Mahkemeye ait olduğu… tespit ve rapor edilmiştir.
Davacılar vekili … tarihli dilekçesi ile; dava dilekçesi, ve değer artırım dilekçesi doğrultusunda davanın tümüyle kabulünü, davacı … için … TL ve davacı … için … TL destekten yoksun kalma tazminatının, davalı …’nun limitsiz olarak, davacı … için … TL, … için … TL olarak dava değerini arttırmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava. 6102 s. TTK 4/2 maddesi gereğince basit yargılama usulüne tabi trafik kazası nedeniyle desteğini kaybeden davacılar tarafından açılan destekten yoksun kalma istemine ilişkindir.
Davacıların maddi tazminat istemine ilişkin olarak yapılan değerlendirmede;
Davacılar … ve …’ın desteğin anne ve babası olup, maddi tazminat talep haklarının bulunduğu görülmüştür.
Dava konusu somut olayda davalı tarafça meydana gelen kazada desteğin sürücü davalı …’un arkadaşı olup, hatır taşımasına ilişkin yasal koşulların bulunduğu belirtilerek tazminattan indirim yapılması talep edilmiştir.
Somut olayda; müterafik kusur ve hatır taşımasına ilişkin indirim sebeplerinin uygulanıp uygulanmayacağı yönünde yapılan değerlendirmede;
Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 4. HD’nin 2018/1905 E, 2019/449 K sayılı emsal ilamında da belirtildiği üzere; Hatır taşıması, zarar görenin ücret mukabili taşınmadığı bir taşıma türüdür. Bir olayda hatır taşımasının varlığının kabul edilebilmesi için taşımanın ücretsiz olması yeterli olmayıp, taşıma işinin ailevi bir yükümlülüğün icrası kapsamında da gerçekleştirilmemesi gerekir. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi’nin istikrarlı uygulamasına göre hatır taşımacılığı varsa hükmedilen maddi tazminattan %20 nispetinde, manevi tazminat yönünden ise takdir edilecek oranda makul bir miktar indirim yapılması gerekir. Ayrıca hatır taşıması sebebiyle tazminattan hakkaniyet düşüncesiyle indirime gidildiğinden bu mahsup sebebiyle davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemesi gerekir. (Yargıtay 17. HD. 01/12/2016 gün, 2014/21879 Esas ve 2016/11087 Karar) 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 51/1. maddesinde hakimin tazminatın kapsamını ve ödeme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirleyeceği, 52/1. maddesinde ise zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında yahut artmasında etkili olmuş ya da tazminat hükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakimin tazminatı indirebileceği veya tamamen kaldırabileceği düzenlenmiştir. Zarar görenin müterafik kusurunun olması durumunda yerleşik yargısal uygulamalara göre tazminat miktarından %20 oranında indirim uygulanması gerekir. Müterafik kusur indirimi sebebiyle yapılabilecek azami indirim oranı %20’dir. Birden fazla müterafik kusur oluşturan davranış bulunsa bile indirim oranı %20’yi aşamaz(17. Hukuk Dairesi 2014/21303- 2017/4354) Ayrıca, müterafik kusur sebebiyle indirim yapılması için davalının bu hususu savunma olarak ileri sürülmesi şart değildir. Dosya kapsamında hal ve şartlara göre tazminattan indirim yapılmasını gerektirir. Müterafik kusurun belirlenmesi halinde usulünce tenkis yapılması gerekir (Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 09/04/2018 tarih, 2015/9251 – 2018/3894 E.K. Sayılı içtihadı).
Yargıtay 17.Hukuk Dairesi’nin 12/05/2016 gün, 2016/5244 Esas, 2016/5846 Karar sayılı emsal içtihadında; “…2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 87. Maddesine göre “Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir.”
Hatır taşıması bir kimseyi ücretsiz olarak ve bir karşılık almadan ve bir yararı bulunmadan taşıma halidir. Yani hatır için taşımada, taşımanın karşılıksız olması veya alınan karşılığın önemsiz olması gerekir. Taşıma, işletenin veya sürücünün değil taşınanın yararına olmalıdır.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda BK.nın 43. maddesi uyarınca tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. …
6098 sayılı TBK’nın 52.maddesine göre; “Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hâkim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir.”
Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. (EREN, Fikret. Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2015. S. 582) Zararın doğumu ya da artmasına yol açan fiil, zarar görenin davranışlarından ileri gelmişse müterafik (ortak) kusurdan söz edilir. (KILIÇOĞLU, Ahmet, Borçlar Hukuku Genel Hükümler. Y. 2012, s.418)
Yukarıda açıklandığı üzere; müterafik kusur ile hatır taşıması ayrı kavramlardır.
Buna göre, hatır taşıması indirimi için kural olarak hatır için taşınması yeterli iken, müterafik kusur indirimi için zarar görenin, zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almamasında kusurlu olması aranmaktadır.
Hatır taşımasına ilişkin olarak ; desteğin sürücü … ile arkadaş olup olay tarihinde birlikte davalının sevk ve idaresindeki motosiklettin bakım malzemesini almak için gittikleri sırada kazanın meydana geldiği, desteğin kendi menfaati için araçta karşılıksız olarak taşınmadığı, davalı işleten sürücüye eşlik ettiği görülmekle somut olayda yukarıda açıklanan hatır taşımasına ilişkin yasal koşulların bulunmadığının kabulü gerekmiştir.
Müterafik kusur yönünden yapılan değerlendirmede ise; Mahkememiz dosyası ve ceza soruşturma dosyası kapsamından, ayrıca kusura ilişkin raporlardan ve trafik kaza tespit tutanağından desteğin kaza tarihinde desteğin koruyucu kask takmadığı, meydana gelen kazada ölümün kafa bölgesindeki yaralanmaya bağlı olarak gerçekleştiği, dolayısıyla neticenin kendi kusuru ile ağırlaştığı anlaşılmakla müterafik kusura ilişkin indirim sebeplerinin varlığının kabulü ile belirlenen tazminat miktarından yerleşik Yargıtay uygulamaları gereği %20 oranında indirim yapılması gerektiği kanaatine varılmıştır.
Hükmedilen tazminat tutarlarının davalı işleten/sürücü yönünden kaza tarihinden itibaren, davalı sigorta şirketi yönünden ise poliçe limiti ile sınırlı olmak kaydıyla başvuru tarihi olan 27/10/2021 tarihinden itibaren 8 iş günü sonrası olan 05/11/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine karar vermek gerekmiştir.
Yukarıda belirtilen ilkeler ışığında mahkememizce bilirkişi raporu ile belirlenen maddi tazminat miktarı tutarından TBK 51. ve 52. Maddeleri gereği müterafik kusura ilişkin takdiri indirim sebepleri uygulanmış olmakla; davanın takdiri indirim nedeniyle reddedilen bölümü yönünden; bu kapsamda reddedilen kısım açısından davalılar lehine yargılama gideri ve vekalet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilerek hüküm kurulmuştur.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin 18/03/2019 tarih, 2016/8095 Esas, 2019/3078 Karar sayılı emsal içtihadında; “…İhtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin murislerinin ölümü nedeniyle ayrı ayrı maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş olması, her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda da esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak; her bir davacı yönünden lehine hükmedilen tazminat miktarına göre ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesi…” şeklinde belirtilmiş olmakla, ihtiyari dava arkadaşı olan her bir davacı için hükmedilen maddi tazminata göre ayrı ayrı davacılar lehine vekalet ücretine hükmetmek gerekmiştir.
Açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜNE KISMEN REDDİNE ,
Buna göre davacı … yönünden … TL (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dikkate alınarak … TL ile sınırlı olması kaydıyla) davacı … yönünden … TL (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti dikkate alınarak … TL ile sınırlı olması kaydıyla) toplam … TL (davalı sigorta şirketinin sorumluluğunun poliçe limiti olan … TL ile sınırlı olması kaydıyla ) maddi tazminatın davalı … yönünden kaza tarihi olan …, davalı sigorta şirketi yönünden başvuru tarihi olan … tarihinden 8 iş günü sonrasından (…) itibaren işeyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine,
2-Davacıların fazlaya ilişkin taleplerinin REDDİNE,
3-Harçlar kanunu uyarınca alınması gerekli 32.494,35 TL harcın davalılardan müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketi yönünden 29.373,23 TL ile sorumlu olmak üzere) ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak davacı … yönünden hesap edilen 27.735,90 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarı olan 161.120,00 TL üzerinden hesaplanan 25.168,00 TL vekalet ücreti yönünden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
5-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada kabul edilen miktar dikkate alınarak davacı … yönünden hesap edilen 44.643,03 TL vekalet ücretinin davalılardan (davalı sigorta şirketinin sorumlu olduğu tazminat miktarı olan … TL üzerinden hesaplanan 40.643,06 TL vekalet ücreti yönünden sorumlu olmak kaydıyla) müteselsilen tahsili ile davacı …’a VERİLMESİNE,
6-Davacıların destekten yoksun kalma tazminatına yönelik talepleri davalılar yönünden, takdiri indirim nedeniyle kısmen kabul edildiğinden, davalılar … ve … Sigorta Şirketi lehine, ayrıca bu nedenle vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
7-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu 18/13 ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği 26/2. Maddeleri, 6100 sayılı HMK 297/1-ç, 326.maddeleri uyarınca, arabuluculuk faaliyeti sonunda tarafların anlaşamamaları halinde iki saatlik ücret tutarı tarifenin birinci kısmına göre ileride haksız çıkan taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden ödeneceği öngörüldüğünden; 1.560,00 TL’nin (takdiri indirim nazara alınmaksızın) davalılardan müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
8-Dosya adli yardım talepli olmakla yapılan 25,00 TL müzekkere, 201,00 TL tebligat, 850,00 TL bilirkişi gideri ve 945,00 TL adli tıp ücreti olmak üzere toplam 2.021,00 TL (takdiri indirim nazara alınmaksızın) yargılama giderinin davalılardan müteselsilen tahsili (davalı sigorta şirketi yönünden poliçe limiti ile sorumlu olmak üzere) ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
9-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın yatırana İADESİNE,
Dair, davacılar vekili Av. … ile davalı … vekili Av. …’nun yüzüne karşı kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 29/12/2022

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır