Emsal Mahkeme Kararı Antalya 4. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/119 E. 2022/772 K. 25.10.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
ANTALYA
4. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2022/119
KARAR NO : 2022/772

DAVA : Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 14/02/2022
KARAR TARİHİ: 25/10/2022

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 14/02/2022 tarihli dava dilekçesinde özetle; söz konusu senet üzerindeki imza davacıya ait olduğunu, davacı ile davalı arasında böyle bir alacak-borç ilişkisinin hiçbir zaman doğmadığını, davacının tarım ile uğraştığını ve Antalya Döşemealtı ilçesinde birçok taşınmazı bulunduğunu, bu taşınmazların bazılarında ortaklığın giderilmesi davaları bazıların da el atmanın önlenmesi davaları görüldüğünü ve görülmeye devam ettiğini, davalının eşinin davacının kardeşi olup ortaklığın giderilmesi davalarında taraf olarak yer aldığını, bu davalar nedeniyle davacı ile davalı arasında husumet bulunduğunu, bu sebeple davalının senette yazan miktar da davacıya borç vermesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, davacı ile davalı arasında hiçbir şekilde para alışverişi olmadığını, davacının kendisi adına kayıtlı taşınmazların miktarı dikkate alındığında böyle bir borç ilişkisinin kurulmasının mantıklı bir izahı bulunmadığını, davacının paraya ihtiyacı olması durumunda kendi mülklerinden birini rahatlıkla satabileceğini, davacının banka hesapları kontrol edilirse son takip işleminde hesabında parasının mevcut olduğunu, bahsedilen davalar nedeniyle davacıya PTT aracılığıyla tebligat ve birtakım evrakların çok sık geldiğini, davalının davacının eniştesi olduğundan bütün bu davaların varlığından sık sık posta teslimi yapıldığından da haberdar olduğunu, davalı tarafından Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … dosyası ile takip başlatılıp ödeme emrinin davacıya tebliğ edildiğinde, davacının böyle bir senet ilişkisinin olmadığını bu nedenle kendinden emin bir şekilde senet üzerindeki imzaya itiraz ettiğini, Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … E. Sayılı dosyası ile imzaya itiraz davası görüldüğünü, davacının daha sonra hatırladığı üzere, söz konusu imzanın kendi iradesi sakatlanmak sureti ile alındığını, söz konusu imzanın alınışında kendisine gelen postalardan birini teslim alırken posta görevlisi olduğunu düşündüğü kişinin şüpheli hareketleri nedeniyle bu kanaate vardığını, posta görevlisi olduğunu düşündüğü kişinin davacının adresine geldiğini, kapıyı davacının oğlu …’ın kapıyı açtığını, oğlu …’ın babasının evde olmadığını evin önünde bulunan ahırda hayvanlara bakmaya gittiğini, bu nedenle kargoyu kendisinin teslim alabileceğini belirtmesine karşın kargo görevlisinin ısrarla kargoyu davacı …ın alması gerekiyor tapu evrakı diyerek imza ile sadece kendisine teslim edebileceğini söylediğini, oğlunun kendisini çağırması ile ahırdan gelerek kargoyu teslim almak durumunda kaldığını, davacının zaten ahırda üstünün batmış olması ile de rahat bir şekilde hareket edememiş postacı imza isterken bir imza daha gerekiyor barkotlu kısmın altına diyerek çift imza attırdığını, bu olayların tamamına oğlu …’un bizzat görerek şahit olduğunu, bu borçla ilişkili olarak alacaklı olduğunu iddia eden davalının davacıyı bugüne kadar iddia edilen borç için de hiç aramadığını, böyle bir talebinin de olmadığını, davacının hatırladığı bu olay üzerine söz konusu imzaların kendisinden kargo hilesiyle alındığını, bu imzaların atılmasında bir iradesinin olmadığını ve kendisinin yanıltıldığını, menfi tespit davasında ispat yükünün kural olarak davalı alacaklıya düştüğünü, fakat davacıya (borçluya) düştüğü hâller de olduğunu, davacı (borçlu), davalının (alacaklının) varlığını iddia ettiği hukukî ilişkiyi (meselâ borcu) sadece inkâr etmekle yetinmekte ise, yani bu hukukî İlişkinin (borcun) hiç doğmadığını ileri sürmekte ise ispat yükünün davalıya düştüğünü, HMK 203 kapsamında Senetle ispat zorunluluğunun istisnaları bulunduğunu, bu nedenle tanık deliline dayandıklarını, imzanın davacıya ait olup evrakın gerçekte sahte bir evrak olduğunu, günümüzde en yaygın olan sahtecilik yöntemlerinden biri olan kare kutuya imza attırma şeklinde sahtecilik yapıldığını, Antalya Cumhuriyet Başsavcılığında devam eden soruşturma dosyasında mevcut yeni delil durumunun bildirileceğini, meydana gelen bu olayı resmi belgede sahtecilik ve kamu kurum ve kuruluşlarının aracı kılınmak suretiyle dolandırıcılık ve sahtecilik suçu işlendiğini, davalının davacıyı yakınen tanıdığı için izaleyi şüyu dosyasındaki 17 Şubat tarihinde yapılacak olan satışa dair haciz talep ettiğini, bu durumdanda davalının planlı organize bir şekilde hareket ettiğinin anlaşıldığını, davacının hukuki ilişkinin varlığını kabul ettiğini, ancak bu hukuki ilişkinin senette görülenden farklı bir ilişki olduğunu ileri sürdüğünü, ilişkinin hileye dayalı olduğunu, öyle bir borcun aslında hiç doğmadığını beyanla İcra takibinin devamı halinde davacı açısından katlanılamaz sonuçlar ortaya çıkacağından ve ilgili dosyanın hileye dayalı olması nedeniyle, HMK 209 maddesi gereğince icra takibinin durdurulması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, takibe konu senedin kanuna ve hukuka aykırı şekilde elde edildiğinden davacının davalıya hiçbir borcunun olmadığının tespiti ile takibe konu senedin ve icra takibinin iptaline, davalı aleyhine dosya borcunun tamamı üzerinden hesaplanacak %20 oranında kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, masraf ve ücreti vekâletin karşı taraf üzerinden bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … dosyasında davalıya borçlu olmadığından bahisle huzurdaki davayı açtığını, davacının iddialarının asılsız olduğunu, davacının dava dilekçesinde belirttiği iddiaların tamamen gerçek dışı olduğunu, posta görevlisi üzerinden kurmaya çalıştığı senaryoyu asla kabul etmediklerini, Antalya Cumhuriyet Savcılığının … Soruşturma ve … Karar sayılı soruşturma dosyasından yapılan soruşturmada takipsizlik kararı verildiğini, bu soruşturma dosyasında davacı …’ın savcılık ve karakol ifadesinde mahkememize sunduğu PTT senaryosundan hiç bahsetmediğini, tamamen kurgu peşinde olduğunu, haksız olan davacı borçlunun huzurdaki davayı borcunu ödememek için ikame etmiş olduğu haksız bir dava olduğunu, davalının Antalya Genel İcra Müdürlüğünün … dosyası ile takip başlattığını, söz konusu takibin dayanağı … düzenleme tarihli … TL bedelli bono olduğunu, işbu bonoyu dilekçe ekinde sunduklarını, davalının, bonoda yazılı olan …TL parayı davacıya nakden ödünç verdiğini, bu sebeple davalı ile davacı arasında takibe konu bononun düzenlendiğini, nakten ihdas nedeni bulunan bonoda görüleceği üzere davacının … TL yi nakden teslim aldığının yazdığını, sonuç olarak davacının bu parayı davacıya nakden ödünç olarak verip karşılığında bu bonoyu aldığının sabit olduğunu, bu nedenle davacı …’ın davalıya borçlu olduğunu, Antalya 6. İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas – …Karar sayılı dosyadan davacı tarafından açılan imzaya itiraz davasında yapılan iki farklı kurumdan aldırılan raporlarında imzanın davacı …’a ait çıktığını, davacının huzurdaki dava ile davalının icra yoluyla alacağını tahsil etmesini geciktirmeye çalıştığını, bu durumun davalıyı mağdur ettiğini, davacının tanık dinletmesine kesinlikle muvafakatlerinin olmadığını, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 201. maddesi: “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” hükmünü tesis ettiğini, kural olarak tanıkla ispat edilemeyeceğini, bu iddianın ancak senet, yemin, kesin hüküm ya da karşı tarafın açık onayı doğrultusunda tanıkla ispatlanabileceğini, dava dilekçesi içeriğinden ortada davacı tarafından imzası ikrar edilmiş bir bono bulunduğunu, davacının iddialarını yazılı delille ispatlamak zorunda olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 22/05/1987 tarih, 1986/11-455 E. Ve 1987/413 K. Sayılı ilamında ” ..imzası borçlu tarafından ikrar edilmiş kambiyo senedi niteliğindeki bir belge alacağın varlığına kesin kanıt oluşturur. Böyle bir yazılı belgenin aksi yazılı delille kanıtlanabilir…” şeklinde belirtildiğini, dava konusu bonoda davacının keşideci, davalının lehtar olup, ihdas nedeni olarak “nakten” kaydının bulunduğunu, senedin nakten düzenlenmiş olup ihdas nedeninin davalı …tarafından değiştirilmediğini, senede karşı iddianın ispatının yine senet ile olacağını ve açıkça muvafakat edilmedikçe tanık dinlenilemeyeceğini, bu durumda kambiyo hukukunun temel prensiplerine göre uyuşmazlığın çözümlenmesi gerektiğini, ispat yüküne ilişkin genel kuralın, menfi tespit davaları için de geçerli olduğunu, fazlasını talep ve dava etme hakları saklı kalmak kaydıyla, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun işbu davanın reddine, işbu davanın açılmasında ve borcun ödenmesinde tamamen kötü niyetli olan davacının alacağın %20 ‘sinden az olmamak üzere icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulmasına karar verilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin de davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflara usulüne uygun meşruhatlı davetiyeler tebliğ edilmiş, taraf teşkili sağlanmıştır.
DEĞERLENDİRME VE GEREKÇE: Dava, İİK. 72/3. Maddesi gereği icra takibinden sonra açılan menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı tarafından takibe dayanak bonodaki imzanın iradesi sakatlanmak suretiyle alındığı gerekçesiyle sahtecilik iddiasında bulunulmuştur.
Antalya Genel İcra Müdürlüğünün …Esas nolu takip dosyasında takibe dayanak … düzenleme tarihli, … vade tarihli …TL bedelli bonoda nakden kaydının bulunduğu, bonodaki imzanın davacıya ait olduğu hususu dava dilekçesinde kabul edilmiştir.
6100 sayılı HMK 200. Maddesinde; “Bir hakkın doğumu, düşürülmesi, devri, değiştirilmesi, yenilenmesi, ertelenmesi, ikrarı ve itfası amacıyla yapılan hukuki işlemlerin, yapıldıkları zamanki miktar veya değerleri ikibinbeşyüz Türk Lirasını geçtiği takdirde senetle ispat olunması gerekir. Bu hukuki işlemlerin miktar veya değeri ödeme veya borçtan kurtarma gibi bir nedenle ikibinbeşyüz Türk Lirasından aşağı düşse bile senetsiz ispat olunamaz.
Bu madde uyarınca senetle ispatı gereken hususlarda birinci fıkradaki düzenleme hatırlatılarak karşı tarafın açık muvafakati hâlinde tanık dinlenebilir.”
201. Maddesinde de; “Senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak veya azaltacak nitelikte bulunan hukuki işlemler ikibinbeşyüz Türk Lirasından az bir miktara ait olsa bile tanıkla ispat olunamaz.” şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 18/02/2015 tarih, 2014/17329 Esas, 2015/2170 Karar sayılı ilamında; “… Hile iddiası tanık dahil her türlü delille ispatlanabilir ise de dosya kapsamında alınan tanık beyanları hile olgusunu ispatlamaya yeterli değildir. Bu durumda HMK’nın 201. maddesi uyarınca senede bağlı her çeşit iddiaya karşı ileri sürülen ve senedin hüküm ve kuvvetini ortadan kaldıracak nitelikte bulunan hukuki işlemler tanıkla ispat olunamaz. Başka bir anlatımla, senede karşı ileri sürülen iddiaların yazılı delille kanıtlanması gerekmektedir. O halde bahsedilen bu hususlar gözetilerek davacı yanın bu yöndeki delilleri toplanıp, varılacak uygun sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.”
Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 23/02/2017 tarih, 2016/17962 Esas, 2017/1399 Karar sayılı ilamında; “… Dairemizin 26.01.2015 tarih; 2014/13834 E. – 2015/931 K. sayılı ilamı ile “Kambiyo senetleri sebepten mücerret olup, davacı tarafın bono nedeniyle borçlu bulunmadığını yazılı delille ispat etmesi gerekmektedir. Davalının açık muvafakatı olmaksızın tanık dinlenmesi mümkün değildir. Mahkemece davacının varsa bu konudaki yazılı delilleri sorulup, davacı tarafça Cumhuriyet Başsavcılığı’na davalı hakkında yapılan şikayet üzerine açılan soruşturmanın akıbeti sorularak, hakkında kamu davası açılmış ise 818 sayılı BK’nun 53. (6098 sayılı TBK’nun 74.) maddesi uyarınca mahkumiyet kararının hukuk hakimini bağlayıcı olduğu hususu gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, tanık dinlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.”
Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 06/05/2019 tarih 2017/7376 Esas, 2019/4140 Karar sayılı emsal içtihadında; “…Bilindiği üzere kambiyo senedi ( bono ) sebepten mücerret olup, bono nedeni ile borçlu olmadığının ispatı ancak yazılı delille mümkündür.
Türk Medeni Kanunu’nun 6. maddesi hükmü uyarınca; kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek Yargıtay içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü, hayatın olağan akışına aykırı durumu iddia eden ya da savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan, ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkarmak isteyen kimsenin, iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir (HMK madde 190). senede karşı ispat kuralı gereği iddia ancak yazılı delil ile ispat edebilir. Bu yazılı delil, tarafların getirecekleri ve onların imzalarını taşıyan bir belge olmalıdır. Yazılı delille veya yazılı delil başlangıcı yoksa davanın, ikrar (HUMK. md.236-HMK.md.188) yemin (HUMK.md.344-HMK.md227) gibi kesin delillerle de ispat edilmesi olanaklıdır.
Bir vakıayı ispat yükü kendisine düşen taraf, o vakıayı başka delillerle ispat edemezse, diğer tarafa yemin teklifinde bulunabilir. Yemin, iddianın ispatı yönünden son başvurulacak bir ispat vasıtasıdır. Hakim, davacının iddiasını, yazılı delillerle ispat edemediği kanaatine vardığı takdirde, davacı tarafa, dava dilekçesinde dayandığı yemin delilini de resen hatırlatmalıdır. Aksi halde, davacının tüm delilleri toplanıp, değerlendirilmemiş olur…” şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen kanun maddesi ve emsal içtihatlar doğrultusunda yapılan değerlendirmede:
Davacı tanıkları … ve … dinlenilmiştir. Tanıklar Beyanlarında; davacının kargodan bir evrakı imzaladığını, sonradan takibe konulan senedi öğrendiklerinde bunun takibe konu senet olduğunu düşündüklerini, ayrıca davacının davalıdan borç almasını gerektirecek derecede mali durumunda sıkıntı olmadığını beyan etmişlerdir.
Antalya C.Başsavcılığının …Soruşturma sayılı dosyasında; 12/01/2022 tarihinde kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği görülmüştür.
Takipsizlik evrakında, dava dilekçesinde belirtilen olayla ilgili bir beyan olmadığı görülmüştür.
Dinlenen tanıkların hile iddiasını ispata yarar inandırıcı delillerinin bulunmadığı, soruşturma evrakında da takipsizlik kararı verildiği görülmekle bu kez davalı tarafından talil edilmeyen senet yönünden davacıdan borçlu olmadığının tespitine yönelik kesin delillerini ibraz etmesi istenmiş, bu kapsamda yazılı delil bulunmaması sebebiyle yemin deliline dayanıp dayanmadığı sorulmuş, davacı tarafça yemin deliline dayanılmadığının duruşma sırasında beyan edilmesi sebebiyle ispatlanamayan davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı tarafça kötü niyet tazminatı talebinde bulunulmuş ise de; koşulları ve yasal unsurları oluşmadığından kötü niyet tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş, açıklanan gerekçelerle aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM:Ayrıntısı gerekçeli kararda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Koşulları ve yasal unsurları oluşmayan davalı tarafın kötü niyet tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Harçlar Kanunu uyarınca alınması gerekli 80,70 TL harcın peşin olarak alınan 16.394,40 TL harçtan mahsubu ile bakiye 16.313,70 TL. harcın karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya İADESİNE, başvuru harcının mahsubu ile hazineye gelir kaydına,
4-Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davada red edilen miktar dikkate alınarak hesap edilen 123.600,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya VERİLMESİNE,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde BIRAKILMASINA,
6-Artan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde istek aranmaksızın davacıya İADESİNE,
Dair; davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 6100 Sayılı Kanunun 345.maddesi gereğince 2 hafta içerisinde ilgili İstinaf Dairesi Başkanlığına sunulmak üzere Mahkememize verilecek dilekçe ile İstinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 25/10/2022

Başkan…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Üye…
¸e-imzalıdır
Katip…
¸e-imzalıdır